Halen kurgulanmakta olan yeni “büyük oyun” içinde babalarımızın kapitalizmi, yerini dijital kapitalizm ve Endüstri 4.0 dönemine bırakıyor. Bu konjonktürde enerji, özellikle de “yeşil enerji” küresel düzende yeni dinamikleri ateşliyor. Ne Amerika ne de Avrupalı ortaklar artık bu yeni oluşmaya başlayan küresel oyunun senaryosunu tek başlarına yazma imkanına sahip değil. Ortaya çıkan manzara ise gücün tüm ülkelerin eskiden olduğu gibi Batılı tarza yönelmeye zorlanamadıkları bir manzara. Oyun sahneye konulduğunda, sonuçları en azından önümüzdeki çeyrek yüzyılı derinden etkileyecek. Umuttan, heyecandan çok kaygı ve korku yaratıyor bu oyun. Zira direksiyonda oturmak isteyen çok sayıda şoför var ve gidilecek istikamet yeterince açık değil.
BOŞLUKLARIN NEDENLERİ
Ancak bazı gelişmeler de bize henüz kurgudan tamamen icra aşamasına geçilemediğini, ciddi stratejik denge boşlukları olduğunu gösteriyor. Bunları sıralayalım:
Trump’ın “Önce Amerika” diyerek giderek içe dönmesi, AB, Rusya, Çin ve İran ile açıktan ticaret savaşları başlatması, dış politikasını ve ekonomik menfaatlerini Asya- Pasifik bölgesine yönlendirmesi, enerjide kısmi bağımsızlık kazanarak uluslararası angajmanlarında elini rahatlatması.
Başta Irak, Suriye olmak üzere Orta Doğu haritasının yeniden çizilmesi çabalarının canlanması, İran’ın yeniden uluslararası camiaya dönüşünün engellenmesi, Kürtlerin “özerk bölgeler” üzerinden nihai bağımsızlık emellerinin tahriki, Körfez’de İran ile Suudi Arabistan arasındaki mezhep ve enerji rekabetinin kızışması.
Avrupa Birliği’nin rekabet gücünün aşınması, nüfusunun yaşlanması, ırkçılık akımlarının yükselmesi, federal Avrupa hayalinin ciddi darbeler yemesi, AB’nin Rusya’ya enerji bağımlılığını azaltması, komşu bölgelerle “kazan-kazan” bağlar kurmada yetersiz kalması.
Doğu Akdeniz’in Leviathan, Tamar, Afrodit, Calypso, Zohr ve Noor gaz keşifleri temelinde yeniden tanzimi, petrol ve emtia fiyatlarındaki çöküş, büyük uluslararası enerji şirketlerinin güçten düşmesi.
Rusya’nın eski Sovyetler Birliği’ni kısmen Avrasya’da ihya etme, Orta Doğu ve Doğu Asya’da da küresel güç olarak hareket etme girişimleri. Rusya’nın Hazar, Karadeniz ve Güney Kafkasya’daki emelleri, Doğu Ukrayna, Kırım ve Suriye’de ortaya koyduğu güç gösterisine karşı Batı’nın ciddi anlamda cezalandırıcı bir hamleye gidememesi.
“Orta Krallık” olarak da bilinen Çin’de iktidarın Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in elinde toplanması, Pekin’in yüzde 7 büyüme hızıyla ekonomik süpergüç konumuna yükselmesi.
Çin’in dünyanın en büyük pazarlarına, hammadde ve enerji kaynaklarına uzanan 100 milyarlarca dolarlık “Tek Kuşak, Tek Yol” girişimini devreye sokması.
Japonya ve ASEAN ülkelerinin Güney Çin Denizi ve Doğu Asya’da Çin ile egemenlik ihtilaflarıyla boğuşması, Hindistan’ın güç toplaması.
Demografik oynamalar, kentleşmenin hızlanması, orta sınıfın yükselişi nedeniyle güç kaymasının artması. Özellikle de BRICS ülkelerinin küresel sistemin yönetişimini güçleriyle orantılı sorgulaması.
Enerji, güvenlik, dış politika, ticaret, su-gıda, yatırım, çevre, vergi, yönetişim konularının bağlantısının entegre bir bakış açısını zorlaması.
Arz-talep haritasının değişmesi, kaya gazı, LNG, yenilenebilir enerji, akıllı iletişim hatları, nükleer, teknolojik inovasyon geleneksel yakıtların üstünlüğünü aşındırması.
Bu yeni oyunun arkasında yeni menfaatler, iktidar hırsları, kazançlar var. Kendi hatalarımızı, yetersizliklerimizi örtmek için çoğu zaman suçu “karanlık dış güçler”e atarız. Oysa gerçekte ya uluslararası oyun deneyimimiz yetersizdir ya ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı beceremiyoruzdur ya da başkalarının oyununun içine bilerek ya da bilmeyerek figüran rollerde dahil edilmişizdir. Bu nedenle hem bu kurgulanmakta olan yeni oyunu çok iyi anlamamız hem de ideolojik saplantılardan uzak, gücümüz ve stratejik önceliklerimizle uyum içinde kendimize rol biçmemiz şart. Yoksa özellikle ülke içinde zafiyetlerin arttığı bir dönemde başkaları bizi yine “taşeronluğa" mahkum edebilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?