Enerji sorunlarını nasıl yönetmeli

26.11.2018 11:55:000
Paylaş Tweet Paylaş
Enerji sorunlarını nasıl yönetmeli

Artık 24 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleriyle belirlenmiş yeni bir yönetim sistemi var ülkemizde. Daha önce denenmediği için nasıl işleyeceğini bilemediğimiz, ama başarılı olacağına dair yüksek beklentiler yaratılan bir sistem. Bürokrasi, yetki karmaşası, parlamento engellemeleri, istediğin atamaları yapamama, süratle karar alamama gibi olumsuz sayılan birçok mazeret ortadan kalktığı için bundan böyle etkin icraat çantada keklik görünüyor. Önümüzdeki dönemde ekonomik kırılganlık, finans açığı, uluslararası kaynak temininde güçlük, dış politika ve güvenlik meydan okumaları, enerji sektöründeki kaygı uyandırıcı riskler, eğitim darboğazı, adaletin yeniden tesisi gibi acil konularda icraat öncelik taşıyor. 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’i içtenlikle tebrik ediyor, bu vesileyle kendisine ve ekibine (çoğu herkesin malumu olan) bazı tavsiyelerimi yinelemek istiyorum: 

 Enerji sektöründe yer alan ve elini taşın altına koyan paydaşların hepsiyle diyalog ve danışma kanallarını açık tutun, politika ve kararlarınızı ortak paydayı temsil edecek şekilde alın. Sadece dar bir danışmanlar grubu ve kendinize yakın iş dünyasının tercihleri doğrultusunda değil. Her zaman tevazu gösterin, dengeleri gözetin Sayın Cumhurbaşkanı’nın da vurguladığı gibi. 

 Özel ve kamu enerji sektöründe insan sermayesini zenginleştirmek öncelikle amacınız olmalı, bu konuda asgari beş yıllık bir strateji oluşturun, hemen uygulamaya koyun. 

 Uluslararası iyi uygulamaları inceleyin, inceletin ve ateşi yeniden keşfetmeden bunlardan istifade edin. Kafanıza ve ihtiyaçlarımıza uyduğu ölçüde uluslararası kuruluşlardan da yararlanmayı ihmal etmeyin. Onlara ve küresel diyaloğa şimdiye kadar olduğundan daha fazla ağırlık verin. 

NE HEDEFLENMELİ? 

 Elbette ki, “milli ve yerli” olmak önemli ama bunu abartmayalım. Doğal gazda yüzde 98, petrolde yüzde 94 dışarıya bağımlı, ihtiyaç duyulan yıllık asgari yatırım tutarı olan 12-13 milyar doları dışarıdan bulmak zorunda iken, rüzgar ve güneş ekipmanlarında, nükleerde de dışa bağımlılığımız artarken önemli olan enerji ikmal güvenliği, rekabet gücümüzü aşındırmayacak fiyatlama, çevre korunması, enerji verimliliği, elverişli finans ve yeni teknolojiler geliştirme, hazmetme alanlarında başarı gösterebilmektir. Esas bu hedefler bizi yönlendirmelidir. 

 Nükleer enerji politikasını şayet hala bir şans varsa özellikle de Sinop’taki Japon-Fransız ortaklığı maliyet artışları nedeniyle ayak sürümeye başladığı bir zamanda yeniden gözden geçirin. Şunun altını çizelim ki nükleere enerji karışımımızda kesinlikle ihtiyaç var ama hangi fiyatta, teknolojide, atık yönetiminde ve nükleer yakıt kullanımında olacağı konusunu kamuoyunu da ikna edecek şekilde masaya yatırın. Bu alanlarda Batılı firmalar uzak durduğu için Rus ve Çin ortaklıklarının geliştirilmesi zorunlu ama yine de elden geldiğince araya başka uluslararası grupları da katmaya çalışın. 

Rüzgar ve güneşte sağlam adımlarla devam ediniz. Finans modeli, çevre riskleri, teknolojik yenilenme, yerli katkı hep aklınızın gerisinde olsun. Dışarıdan borçlandığı için döviz riski yüksek olan enerji sektöründe finans krizi patladı patlayacak. Acil olarak erken çözüm önerilerini gündeme alın. 

GÜÇLÜ ŞİRKETLER 

 Biliyorsunuz, tüm Türk enerji şirketlerini toplayıp çarpsanız dahi varlık olarak Malezya’nın Petronas’ı bile etmiyor. Hem sermaye yapıları güçlendirilmeli hem de vakit geçirmeksizin kamu ve özel sektör ortaklığıyla uluslararası çapta rekabet edebilecek, çevre ülkelerde yatırımlar üstlenebilecek şirketler oluşturulmasına ön ayak olunmalı. 

 Enerji ile dış politika, çevre, iklim değişikliği, vergi, rekabet, şugıda, finans politikaları arasındaki bütünleyici bağlantıyı kurun her zaman. Bizim gibi enerji açlığından muzdarip, bunun ekonomik ve dış politika yansımaları ciddi olan ülkeler için enerji, basit bir sektörel konu değil. Aslında tam bir milli güvenlik ve ekonomik güvenlik meselesidir. Başarılar diliyor, yukarıdaki hususlarda ve diğer alanlarda her fırsatta yapıcı öneri ve tavsiyelerimizi paylaşacağımızı belirtmek istiyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz