Nesnelerin interneti teknolojileri 4. endüstri devrimi tanımını fazlasıyla hak ediyor. Akıllı robotlar, veri depolama-analiz sistemleri gibi teknolojiler bu dönüşümde kilit rol oynuyor. Intel, global olarak bu dönüşümün öncülerinden biri. Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, dijital gündemini şöyle paylaştı:
HER YERDEYİZ
“Artık kişiye özel teknoloji geliştirme veya
kişiye özel ürün geliştirme zamanına doğru
giriyoruz. Örneğin akıllı saatin içinde de
biz varız, kolyenizin içinde de var olmak
için çalışıyoruz. Gözlüklerde, giyilebilen
teknolojilerde ve nesnelerin internetinin
hayatınıza dokunduğu her yerde Intel çeşitli
şekillerde bulunuyor.
SATIN ALMALAR
2014’te girişim sermayesi şirketleri tarafından
sadece nesnelerin interneti alanında tahmini
1,4 milyar dolarlık yatırım yapıldı. 2009
yılında gerçekleştirdiğimiz Windriver satın
almasının ardından McAfee satın almasını
da 2011’de tamamladık. Son olarak
geçtiğimiz yıl Altera’yı satın alarak yeniçağda
otomobillerden evlerimizdeki akıllı cihazlara
kadar çok yoğun olarak talep görecek mini
işlemcilerin üreticisi konumumuzu güçlendirdik.
Giyilebilir teknolojiler konusunda da özellikle
spor alanında ürünler geliştiren Basis ve
Reçon satın almalarını gerçekleştirdik.
EKOSİSTEME YATIRIM
Dijital dönüşüm ekseninde ‘Sanayi 4.0’
ve ‘nesnelerin interneti’ konsepti çok
önemli. Bu dalgayı iyi yönetemeyen
ayakta kalamayacak. Özellikle nesnelerin
interneti, ekonomik değer ve sosyal
değişim yaratmak için muazzam bir
potansiyele sahip. Ancak halen nesnelerin
yüzde 85’inin arasında bağlantı mevcut
değil. Yaygın güvenlik tehditleri de varken
endüstri henüz nesnelerin internetinin bu
büyük potansiyelinden tam anlamıyla
faydalanmaya başlamadı. Intel olarak
hem dünyada hem Türkiye’de nesnelerin
interneti ekosistemini geliştirmek amacıyla
çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu konunun
CEO’ların ajandalarına girmesini
sağladık. Konuyu gündemde tutmaya
devam edeceğiz.”
NE BAŞLATTIM?
SERHAN ÖZHAN / CLK ENERJİ CDO
“AKILLI ŞEBEKEYE GEÇTİK”
Serhan
Özhan, CLK
Enerji CDO’su.
Geçtiğimiz
günlerde Global
Business CIO’da
önemli başarı
elde etti. CLK
Enerji olarak
şirketleri
bünyesinde
yürüttükleri
operasyon ve
bilgi teknolojileri
odaklı dönüşüm
programıyla
daha önce de
uluslararası
birçok makaleye
konu olduklarını
ve birçok
ödüle aday
gösterildiklerini
belirten Özhan,
ne başlattıklarını
şöyle anlatıyor:
EN BÜYÜK ENERJİ ŞİRKETİ Boğaziçi Elektrik,
Uludağ Elektrik, Akdeniz Elektrik, Çamlıbel Elektrik
Dağıtım ve perakende şirketlerimizle 10 milyon
aboneye elektrik dağıtım ve perakende hizmeti
veren en büyük enerji şirketiyiz. Bu şirketler uzunca
süre özelleştirme ajandasında bulundukları için
teknolojik altyapıları çok zayıftı.
5 YILLIK PROGRAM Özelleştirme süreci
ardından dijitalleşme
ajandasını oluşturduk.
2014 yılında 5 yıllık bir
büyük dijital dönüşüm
programımız olan
Entegre Bilişim Sistemleri
Programı’nı başlattık.
Programımız kapsamı
ve büyüklüğü itibarıyla
tüm dünyada bu
sektörde yapılmış sayılı
dönüşümlerden birisi. Şirketlerimizin tüm iş süreçlerini yeniden tasarlayıp
bunların farklı bilgi teknolojileriyle uygulamalarını
hayata geçirdik. Dönüşüme İK’dan başladık. İK
süreçlerimizi manuel adımlardan arındırarak yeni
sistemlere taşıdık. Bununla beraber yeni self servis
uygulamalarla kağıt onay süreçlerini ortadan
kaldırdık. Benzer şekilde satın alma, finans,
depo yönetimi, yatırım yönetimi gibi süreçlerimizi
dijitalleştirerek entegre sistemlere taşıdık.
VERİMLİLİK ARTTI Birçok manuel süreç, hayata
geçen sistemlerin entegre olmasıyla verimli hale
geldi. Örneğin tüm grubun bordro işlemlerini 5
günlük süreden 1-2 saatlik bir zamana indirdik.
Entegre depo yönetimiyle barkod sistemlerini
getirdik. Bu sayede depolardaki stok devir hızımız,
12 aydan 1,5-2 aya inmiş oldu. Programımızın
en kritik taraflarından biri de elektrik dağıtım
şebekesinin planlanması ve işletilmesiyle ilgili birçok
operasyon sisteminin devreye alınması ile beraber
dijitalleşmiş bir Akıllı Şebeke yaratıyor olmamız.
TRENDLER
TANIL DURKAYA KPMG TÜRKİYE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ŞİRKET ORTAĞI
DÖNÜŞÜMLE GELEN TEHDİTLER
“Bugün internet trafiğini takip edip
anlamlandırabilmek için kurumlar ve devletler
ciddi yatırım yapıyor. İnternetin ‘derin internet’
diye ifade edilen görünmeyen bir yüzü var.
Burayı farklı sunucu yöntemlerinin kullanılarak
herkesin erişimine açık olmayan özel ağlarda
barınan sitelerin olduğu, bildiğimiz internetten
farklı bir dünya olarak tanımlayabiliriz.
ASIL TEHLİKE
Erişilebilir sosyal medya, haber siteleri bloglar
tüm internet içeriğinin yüzde 4’ünü oluşturuyor.
Herkesin en büyük yanılgısı, verimsiz yöntemlerle
siber saldırılardan korunmaya çalışmak. Asıl
tehlike, belki de çoktan yaşanmış ancak henüz farkına varmadığınız olayla yaşanmış olabilir.
Yakın zamanda ifşa edildiği iddia edilen internet
bilgilerinin kim tarafından, ne zaman ve hangi
yöntemlerle ele geçirildiği kanıtlanmadı. Bu gibi
saldırıları önleyecek teknikleri ve sorumluları
tespit edecek altyapıyı oluşturmak önemli.
DİJİTAL GÜVENLİK
Kurum ve kuruluşlar “Dijital dönüşüm yolunda
ilerlerken bu rüzgarı arkamıza almak için
neler yapmalıyız” sorusundan hareket etmeli.
Markaları, rakipleri ve sektörü sürekli olarak
sosyal medya üzerinde izlemenin yanında derin
internet üzerinde oluşan içerikleri de anlık olarak
tespit etmek gerekli.”
ÖNERİ PANOSU
DİDEM DİNÇER BAŞER GARANTİ BANKASI GN. MD. YRD.
“GELECEĞİN
OKURYAZARLIĞI KODLAMA”
“Kodlama, geleceğin okuryazarlığı
konumunda. Bu konuyu çok
önemsiyoruz. 21. yüzyılda öne
çıkan yaratıcı düşünme, yeni fikirler
bulma, liderlik ve işbirlikçi çalışma
becerilerini kapsayan eğitimle
çocuklara kodlama mantığının
öğretilmesini amaçladık. Bu amaçla
Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği
ile 8-13 yaş arasındaki çocuklara
‘Tasarım Odaklı Düşünme’ temalı
kodlama eğitimi verdik. Teknolojinin
içine doğan Z kuşağının erken
yaşlardan itibaren programlama
dilinin temel prensiplerini öğrenmesi
ve ‘Tasarım Odaklı Düşünme’
becerisi kazanması, donanımlı
nesiller yetişmesi açısından büyük
önem taşıyor.”
HALİL AKSU
GELECEKHANE KURUCUSU
“MAKER DÖNEMİ”
“Evde oyuncaklardan başka icatlar
çıkarmaya çalışanlara, atık kutulardan
saksılar yapan ve boyayanlara kısacası
başımıza icat çıkaranlara ‘maker’ deniyor.
Amerika’dan başlayarak dünyaya yayılan
#makerhareketi, bugün dünyanın birçok
ülkesinde düzenlenen panayırlarla
yaygınlaşıyor. Maker Faire şimdiye kadar
NewYork, Paris, Roma gibi birçok şehirde,
okullarda ve hatta Barack Obama’nın
#makerhareketi desteğiyle Beyaz Saray’da
bile düzenlendi. Tüketimden üretime geçen
bir neslin festivali olan İstanbul Maker
Faire 7 Ekim’de başlıyor. Tüketim çağında
üretimi desteklemek, yaygınlaştırmak ve
bunu kutlamak için ‘maker’lar bu panayırda
buluşuyor. 7-9 Ekim tarihleri arasında
İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde düzenlenecek
İstanbul Maker Faire özellikle çocuklar için
unutulmaz bir deneyim alanı.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?