"Bu dalgayı iyi yönetemeyen ayakta kalamayacak"

25.10.2016 16:00:280
Paylaş Tweet Paylaş
"Bu dalgayı iyi yönetemeyen ayakta kalamayacak"
Nesnelerin interneti teknolojileri 4. endüstri devrimi tanımını fazlasıyla hak ediyor. Akıllı robotlar, veri depolama-analiz sistemleri gibi teknolojiler bu dönüşümde kilit rol oynuyor. Intel, global olarak bu dönüşümün öncülerinden biri. Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, dijital gündemini şöyle paylaştı:
HER YERDEYİZ
“Artık kişiye özel teknoloji geliştirme veya kişiye özel ürün geliştirme zamanına doğru giriyoruz. Örneğin akıllı saatin içinde de biz varız, kolyenizin içinde de var olmak için çalışıyoruz. Gözlüklerde, giyilebilen teknolojilerde ve nesnelerin internetinin hayatınıza dokunduğu her yerde Intel çeşitli şekillerde bulunuyor.
SATIN ALMALAR
2014’te girişim sermayesi şirketleri tarafından sadece nesnelerin interneti alanında tahmini 1,4 milyar dolarlık yatırım yapıldı. 2009 yılında gerçekleştirdiğimiz Windriver satın almasının ardından McAfee satın almasını da 2011’de tamamladık. Son olarak geçtiğimiz yıl Altera’yı satın alarak yeniçağda otomobillerden evlerimizdeki akıllı cihazlara kadar çok yoğun olarak talep görecek mini işlemcilerin üreticisi konumumuzu güçlendirdik. Giyilebilir teknolojiler konusunda da özellikle spor alanında ürünler geliştiren Basis ve Reçon satın almalarını gerçekleştirdik.
EKOSİSTEME YATIRIM
Dijital dönüşüm ekseninde ‘Sanayi 4.0’ ve ‘nesnelerin interneti’ konsepti çok önemli. Bu dalgayı iyi yönetemeyen ayakta kalamayacak. Özellikle nesnelerin interneti, ekonomik değer ve sosyal değişim yaratmak için muazzam bir potansiyele sahip. Ancak halen nesnelerin yüzde 85’inin arasında bağlantı mevcut değil. Yaygın güvenlik tehditleri de varken endüstri henüz nesnelerin internetinin bu büyük potansiyelinden tam anlamıyla faydalanmaya başlamadı. Intel olarak hem dünyada hem Türkiye’de nesnelerin interneti ekosistemini geliştirmek amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu konunun CEO’ların ajandalarına girmesini sağladık. Konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz.”

NE BAŞLATTIM?
SERHAN ÖZHAN / CLK ENERJİ CDO
“AKILLI ŞEBEKEYE GEÇTİK”
Serhan Özhan, CLK Enerji CDO’su. Geçtiğimiz günlerde Global Business CIO’da önemli başarı elde etti. CLK Enerji olarak şirketleri bünyesinde yürüttükleri operasyon ve bilgi teknolojileri odaklı dönüşüm programıyla daha önce de uluslararası birçok makaleye konu olduklarını ve birçok ödüle aday gösterildiklerini belirten Özhan, ne başlattıklarını şöyle anlatıyor:
EN BÜYÜK ENERJİ ŞİRKETİ Boğaziçi Elektrik, Uludağ Elektrik, Akdeniz Elektrik, Çamlıbel Elektrik Dağıtım ve perakende şirketlerimizle 10 milyon aboneye elektrik dağıtım ve perakende hizmeti veren en büyük enerji şirketiyiz. Bu şirketler uzunca süre özelleştirme ajandasında bulundukları için teknolojik altyapıları çok zayıftı.
5 YILLIK PROGRAM Özelleştirme süreci ardından dijitalleşme ajandasını oluşturduk. 2014 yılında 5 yıllık bir büyük dijital dönüşüm programımız olan Entegre Bilişim Sistemleri Programı’nı başlattık. Programımız kapsamı ve büyüklüğü itibarıyla tüm dünyada bu sektörde yapılmış sayılı dönüşümlerden birisi. Şirketlerimizin tüm iş süreçlerini yeniden tasarlayıp bunların farklı bilgi teknolojileriyle uygulamalarını hayata geçirdik. Dönüşüme İK’dan başladık. İK süreçlerimizi manuel adımlardan arındırarak yeni sistemlere taşıdık. Bununla beraber yeni self servis uygulamalarla kağıt onay süreçlerini ortadan kaldırdık. Benzer şekilde satın alma, finans, depo yönetimi, yatırım yönetimi gibi süreçlerimizi dijitalleştirerek entegre sistemlere taşıdık.
VERİMLİLİK ARTTI Birçok manuel süreç, hayata geçen sistemlerin entegre olmasıyla verimli hale geldi. Örneğin tüm grubun bordro işlemlerini 5 günlük süreden 1-2 saatlik bir zamana indirdik. Entegre depo yönetimiyle barkod sistemlerini getirdik. Bu sayede depolardaki stok devir hızımız, 12 aydan 1,5-2 aya inmiş oldu. Programımızın en kritik taraflarından biri de elektrik dağıtım şebekesinin planlanması ve işletilmesiyle ilgili birçok operasyon sisteminin devreye alınması ile beraber dijitalleşmiş bir Akıllı Şebeke yaratıyor olmamız. 

TRENDLER
TANIL DURKAYA KPMG TÜRKİYE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ŞİRKET ORTAĞI
DÖNÜŞÜMLE GELEN TEHDİTLER
“Bugün internet trafiğini takip edip anlamlandırabilmek için kurumlar ve devletler ciddi yatırım yapıyor. İnternetin ‘derin internet’ diye ifade edilen görünmeyen bir yüzü var. Burayı farklı sunucu yöntemlerinin kullanılarak herkesin erişimine açık olmayan özel ağlarda barınan sitelerin olduğu, bildiğimiz internetten farklı bir dünya olarak tanımlayabiliriz.
ASIL TEHLİKE Erişilebilir sosyal medya, haber siteleri bloglar tüm internet içeriğinin yüzde 4’ünü oluşturuyor. Herkesin en büyük yanılgısı, verimsiz yöntemlerle siber saldırılardan korunmaya çalışmak. Asıl tehlike, belki de çoktan yaşanmış ancak henüz farkına varmadığınız olayla yaşanmış olabilir. Yakın zamanda ifşa edildiği iddia edilen internet bilgilerinin kim tarafından, ne zaman ve hangi yöntemlerle ele geçirildiği kanıtlanmadı. Bu gibi saldırıları önleyecek teknikleri ve sorumluları tespit edecek altyapıyı oluşturmak önemli.
DİJİTAL GÜVENLİK Kurum ve kuruluşlar “Dijital dönüşüm yolunda ilerlerken bu rüzgarı arkamıza almak için neler yapmalıyız” sorusundan hareket etmeli. Markaları, rakipleri ve sektörü sürekli olarak sosyal medya üzerinde izlemenin yanında derin internet üzerinde oluşan içerikleri de anlık olarak tespit etmek gerekli.”

ÖNERİ PANOSU
DİDEM DİNÇER BAŞER GARANTİ BANKASI GN. MD. YRD.
“GELECEĞİN OKURYAZARLIĞI KODLAMA” “Kodlama, geleceğin okuryazarlığı konumunda. Bu konuyu çok önemsiyoruz. 21. yüzyılda öne çıkan yaratıcı düşünme, yeni fikirler bulma, liderlik ve işbirlikçi çalışma becerilerini kapsayan eğitimle çocuklara kodlama mantığının öğretilmesini amaçladık. Bu amaçla Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği ile 8-13 yaş arasındaki çocuklara ‘Tasarım Odaklı Düşünme’ temalı kodlama eğitimi verdik. Teknolojinin içine doğan Z kuşağının erken yaşlardan itibaren programlama dilinin temel prensiplerini öğrenmesi ve ‘Tasarım Odaklı Düşünme’ becerisi kazanması, donanımlı nesiller yetişmesi açısından büyük önem taşıyor.”

HALİL AKSU
GELECEKHANE KURUCUSU
“MAKER DÖNEMİ” “Evde oyuncaklardan başka icatlar çıkarmaya çalışanlara, atık kutulardan saksılar yapan ve boyayanlara kısacası başımıza icat çıkaranlara ‘maker’ deniyor. Amerika’dan başlayarak dünyaya yayılan #makerhareketi, bugün dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen panayırlarla yaygınlaşıyor. Maker Faire şimdiye kadar NewYork, Paris, Roma gibi birçok şehirde, okullarda ve hatta Barack Obama’nın #makerhareketi desteğiyle Beyaz Saray’da bile düzenlendi. Tüketimden üretime geçen bir neslin festivali olan İstanbul Maker Faire 7 Ekim’de başlıyor. Tüketim çağında üretimi desteklemek, yaygınlaştırmak ve bunu kutlamak için ‘maker’lar bu panayırda buluşuyor. 7-9 Ekim tarihleri arasında İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde düzenlenecek İstanbul Maker Faire özellikle çocuklar için unutulmaz bir deneyim alanı.”


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz