PORTFÖY BAROMETRE
Geçen ayki sayımızda piyasalar çok yüksek volatiliteye sahip olduğu için piyasalar hakkında beklenti anketi yapmakta zorlanmıştık. Merkez Bankası’ndan gelen 625 baz puanlık faiz artırımı hamlesi ve Yeni Ekonomi Programı ile piyasa daha öngörülebilir hale geldi. Portföy yönetim şirketleri ve aracı kuruluşlarından 12 üst düzey yöneticiyle yaptığımız yıl sonu tahminlerinden çıkan sonuçlar şöyle:
BORSA: Geçen ay içinde tekrar 100.000’li seviyelere dönen borsa endeksinin yıl sonunda bu seviyeleri koruyacağını düşünen anket katılımcılarının sayısı daha fazla. İki katılımcı 110.000 bandını da öngörüyor. 95.000 altı ise hiç beklenmiyor.
DOLAR/TL: Piyasalar açısından en öngörülemeyen yatırım aracıydı. Merkez’in hamlesi sonrası, 6,00 desteğine kadar geldi ve sonrasında gelen taleple 6,10-6,30 bandında dengelendi. Yıl sonu için yapılan tahminlerde 5,50-6,50 aralığı öne çıkıyor. Bir katılımcı ise 6,5-7,0 seviyesini öngörüyor.
GÖSTERGE FAİZ: Politika faizinin yüzde 6,25 artırılarak yüzde 24 seviyesine kadar çıkarılmasıyla birlikte gösterge faiz beklentileri de yeniden şekillendi. Ana beklenti yüzde 23-25 aralığında. İki katılımcı ise yüzde 25 üstünü öngörüyor.
PİYASA TAKVİMİ
Makro göstergelerin önemi arttı
2 Ekim: Euro Bölgesi, TÜFE verileri
3 Ekim: Türkiye, TÜİK ÜFE verileri
5 Ekim: ABD, Tarım dışı istihdam
11 Ekim: Türkiye, TCMB, Cari açık
15 Ekim: Türkiye, işsizlik oranı
16 Ekim: Türkiye, TÜİK, Sanayi Üretim Endeksi
25 Ekim: Türkiye, TCMB faiz kararı
25 Ekim: Euro Bölgesi, ECB faiz kararı
Soru-Yanıt
“Gelişmekte olan piyasalara ilgi önemli”
Global Restoran Yatırımları ortağı Emrah Sarıtaş
Dolardaki yükseliş eğilimi son buldu mu? Bundan sonra ne bekliyorsunuz?
TEB Portföy Genel Müdürü Selim Yazıcı
“Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısı sonucunda politika faizinde 625 baz puan artış yapıldı ve faiz yüzde 24 seviyesine çıkarıldı. Bu hamlenin hem Merkez Bankası’nın bağımsızlığının hem de sıkı duruşundaki kararlığının tescili açısından piyasalara oldukça güven verdiğini söyleyebiliriz. Bu hamle sonrası Türk Lirası’nın dolar karşısında güçlendiğini ve 6,02 seviyesine kadar gerilediğini gözlemledik. Sonrasında gelen alımlar oldu.
Bu hamle sonrası Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın üstüne düşeni yapmasına rağmen Türkiye’ye yabancı portföy yatırımlarının artması, özellikle gelişmekte olan ülkelere yatırım ortamında da bir iyileşme olması halinde gerçekleşecektir. Ticaret savaşlarının hala gündemde olduğu bir ortamda ise gelişmekte olan ülke piyasalarına para akışının biraz kısıtlanacağına inanıyoruz. TL, çok ucuz olmasına rağmen değerlenmesi gecikmeli olabilecek. Tahminimiz yılın 5,50-6,00 bandında kapacağı yönünde.”
BES FONLAR
Devlet katkısı BES’cileri sevindirdi
31 Ağustos 25 Eylül tarihleri arasında bireysel emeklilik fonlarının getiri performansını analiz ettik. Bu süreçte katkı emeklilik fonları ilk 10’da yer aldı. İlk 10 fonun getirisi yüzde 11,96 ile yüzde 9,41 arasında olacak. Böylece devlet katkısı fonları uzun aradan sonra getirisiyle yatırımcısının yüzünü güldürdü. Getiride ilk sırada Anadolu Hayat Emeklilik’in katkı fonu var. Onu Vakıf Emeklilik ve RR Hayat Emeklilik’in katkı fonları izliyor.
GÖRÜŞ
Ömer Eryılmaz fotosu kullanılacak…
“Dengeli bir portföy yapın”
Yaşanan volatiliteye rağmen 88.000-90.000 bandında taban oluşturan endekste toparlanma çabası dikkat çekiyor. Bu çaba içinde endekste 100.000’in üzerinde bir performans bekleyen Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Yılmaz’ın portföy önerisinde hisse senedi hala yüzde 15’lerde sınırlı. Eryılmaz yatırımcıya şu tavsiyelerde bulunuyor:
“Makroekonomide yaşanan ödemeler dengesi sıkışıklığı ışığında döviz ve TL enstrümanlar arasında dengeli bir dağılım tavsiye ediyoruz. TL enstrümanlarda cazip mevduat oranları bono faizlerinde görülebilecek düşüşün önüne geçiyor. Hisse senedi piyasasındaki sınırlı yukarı potansiyeli hedefimize paralel olarak portföy ağırlığını sınırlı tuttuk. Özel sektör bilançolarında bozulma riskine karşılık ÖST tavsiye etmiyoruz. Dolar endeksinde yükseliş, dolar faizlerinin artışı ve jeopolitik risklerin mevcut seviyesini göz önünde bulundurarak altın ağırlığını düşük olarak belirledik.”
PARAYI NE YAPMALI?
FAİZ
MEVDUAT ÖNE ÇIKIYOR Önümüzdeki süreçte faizlerde görülebilecek olası geri çekilme öncesinde mevcut faiz seviyelerinden yararlanmak amacıyla TL sabit getirili menkul kıymetler öne çıkıyor. Burada da önceliğin yüzde 27-28’lere varan faiz oranıyla TL mevduata verilmesi tavsiye ediliyor. TL mevduatın payı yüzde 30-40 bandında tutulabilir. Yüzde 10 gibi tahvil-bono tercih edilebilir. Özel sektör tahvil önerileri ise sınırlı tutuyor.
BORSA
UZUN DÖNEM İÇİN UYGUN Uzun zamandır aşırı satış baskısı altında olan Borsa İstanbul’un kur ve faizdeki dengelenmeyle en hızlı toparlanacak yatırım aracı öngörüsü var. Ancak bu biraz zaman alabilir. Bu nedenle portföylerde hisse senedi oranı yüzde 20-30 bandında tutulabilir. Ancak burada hisse senedi seçiminin önemi artıyor. Çünkü endeks bazından ziyade sektör ve şirket bazında hareketliliğin süreceği öngörülüyor.
DÖVİZ
RİSK DAĞITMAK İÇİN TUTULABİLİR Hisse senedi pozisyonu kaynaklı risklerin dağıtılabilmesi ile FED kaynaklı beklentilerin doları destekleme potansiyelini göz önünde bulundurarak portföylerde yüzde 20’ler düzeyinde döviz tutulabilir. Döviz cephesinde Türk bankalarının ihraç etmiş olduğu Eurobond faizlerinin iyi getiri alternatif sunduğu döviz taşımak isteyen yatırımcıların bu tahvillerde alım yapabileceği ifade ediliyor.
ALTIN
ALTIN ORANI SINIRLI: Küresel piyasalarda doların güçlü oluşu, altının ons fiyatını baskı altında tutuyor. Bu da altının ons fiyatının 1.200 seviyesinden yukarı yönde uzaklaşmasını engelliyor. TCMB’nin faiz hamlesi ile dolar/TL tarafında da bir dengelenme yaşanma eğiliminde. Böyle bir ortamda da portföylerde altın oranın yüzde 10’ları geçmemesi tavsiye ediliyor. Burada altın fonlar veya fon sepetleri yatırımcı için alternatif olabilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?