Yılın son ayına girerken kurda rekor seviyeler görüldü. Faizde mart ayından sonra tekrar çift haneli seviyelere gelindi. Borsa bu hareketliliğe karşı direnmeye çalıştı. Merkez Bankası’nın haftalık repo faizini 50 baz puan artırması ise piyasada yakından izlendi. Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye oylamasında, müzakereler durdurulsun yönündeki karar, ABD tarafında FED’in faiz artırımı, siyasi ve bölgesel riskler zor bir aralık ayına işaret ediyor. Bu ortamda 15 finansçı CEO’nun yıl sonu tahminlerini aldık.
BORSA: Geçen ay olduğu
gibi bu ay da borsada ağırlıklı beklenti 75.000-80.000 bandına işaret ediyor.
Ancak ankette, 70.000’in altı beklentileri yeniden gündeme gelmeye başladı.
Hatta bir katılımcının 65.000’in altı beklentisi var. Burada özelikle yabancı
takas oranları yakından izlenecek.
DOLAR/TL: Dolar kurunda
tahmin yapmanın çok zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. İyimserler olduğu gibi
negatif tarafta olan katılımcıların da olduğu görülüyor. Geçen ayki 3,10-3,20
bandı ise artık anılmıyor bile. İyimserler, 3,25-3,30 bandını işaret ederken
bir katılımcı 3,50 üstünü işaret ediyor. Altı katılımcının beklentisi ise
3,45-3,50 bandı.
GÖSTERGE FAİZ: Mart ayından bu
yana politika faizinde üst bant indirimi yapan Merkez Bankası, bir önceki
toplantıda faizde değişikliğe gitmezken, 24 Kasım toplantısında kurda yaşanan
artışlarla birlikte haftalık repo faizini 50 baz puan artışla yüzde 8,00
seviyesine çıkardı. Uzmanların yıl sonu tahminleri bu süreçte yüzde 10,00 ile
11,50 bandında şekilleniyor.
TAKVİM
Ana belirleyici
FED
2 Aralık: Euro Bölgesi,
TÜFE verileri
2 Aralık: ABD, tarım dışı
istihdam verisi
5 Aralık: Türkiye, TÜİK,
ÜFE verileri
8 Aralık: AB, ECB faiz
kararı
12 Aralık: Türkiye, TCMB, cari
açık ve GSMH
14 Aralık: ABD, FED faiz
kararı,
14 Aralık: Euro Bölgesi, sanayi
üretimi
15 Aralık: Türkiye,
işsizlik oranı
15 Aralık: İngiltere, MB
faiz kararı
20 Aralık: TCMB, PPK faiz
kararı
1
soru 1 yanıt
“Kurda geri
çekilmeler alım fırsatı”
SORU
Doğtaş Kelebek Genel Müdürü Ersin Serbes
FED ve MB politikalarına bağlı dövizde
neler bekleniyor?
YANIT
Venbey
Yatırım Genel Müdürü Ozan Şıklaroğlu
“Trump’un seçim zaferi sonrası başlayan
ralliyle birlikte yükseliş ivmesini artıran kurda 3,42’ye kadar yükseliş
gördük. Sonrasında TCMB’nin son toplantısından üst bantta 50, politika faizinde
25 baz puan artırım kararı geldi. Bu kararların ardından 3,40’lı seviyelerden
kurda gevşeme görsek de önümüzdeki günler için bu faiz hamlesi yeterli
olamayabilir. 14 Aralık’ta gerçekleşecek FED toplantısında yüksek ihtimalle
faiz artırım kararı açıklanacak. Bunun yanında 2017 faiz artırım beklentileri
de Trump’un ekonomi vaatleri sonrası artan şekilde fiyatlanmaya başladı. Bu
gelişmelerle dolar endeksinde son 13 yılın en yüksek seviyelerine ulaşıldı. ABD’deki
faiz artırım beklentilerinin yanında yurtiçinde başkanlık tartışmaları, OHAL, jeopolitik
riskler, yine Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerine yönelik gelişmeler, TL
üzerindeki baskıların sürebileceğine işaret ediyor. Bu nedenlerle yıl sonunda
kurda 3,45-3,50 aralığında bir seviyeyi görebiliriz. Kurda zaman zaman
yaşanacak geri çekilmeleri yeniden alım fırsatı olarak değerlendiriyoruz.”
BES
FON
Esnek fonlar öne
çıkardı
Geçen
ay piyasalarda yaşanan yüksek volatilite, yönetim tarafında etkinliği yüksek
olan esnek fonları bunun yanında dövizdeki hareketlerle birlikte kamu dış
borçlanma aracı fonlarını öne çıkardı. 31 Ekim-24 Kasım arasında getirisi en
yüksek ilk 10 fonun 8’ii esnek fon, ikisi kamu dış borçlanma fonu. En yüksek
getiriye sahip fonlara bakıldığında, Anadolu Hayat Emeklilik Büyüme Amaçlı
İkinci Esnek Fonu yüzde 8,44 getiri ile ilk sırada. Yüzde 7,95 getiriye sahip Fiba
Emekillik İkinci Kamu Dış Borçlanma Fonu ikinci sırada ve yüzde 6,99 getiriye
sahip Allianz Hayat Emeklilik Gelir Amaçlı Esnek Fon üçüncü sırada.
GÖRÜŞ
Tuncay
Karahan fotosu
GÖRÜŞ
“Ana
desteklerden alım kazanç fırsatı olabilir”
BIST-100
için özellikle yıl sonunda oluşabilecek kısmi olumlu havayla birlikte
77.000-78.000 aralığında kapanış bekleyen Ahlatcı Yatırım Genel Müdürü Tuncay
Karahan, dolar bazında
21,000-22,000
aralığını uzun vadeli yatırım için alım seviyesi olarak görüyor. Özellikle 2011
Ağustos ve 2012 Ocak tarihleri arasında 3 kere test edilen bu seviyelerden
gelecek alımların orta vadede dolar bazında kâr etme imkanı tanıdığını anlatan
Karahan’ın değerlendirmesi şöyle:
“TL
bazlı bakıldığında ise 74.000 ve 72.500 ana destek seviyeleri. Buradan
gerçekleştirilecek alışlar sonrasında, haber akışında gündemi değiştirecek ve
piyasaları toptan etkileyebilecek gelişmelerin olmaması durumunda, orta vadede
77.000 ve 80.000 seviyeleri hedeflenebilir. Alınacak hisse senetlerinde
özellikle bilançosu güçlü, gelişmeye uygun sektör ve şirketlerle döviz
pozisyonu açısından güçlü olan şirketler tercih edilmeli.”
GEÇEN
AY PİYASALAR?
FAİZ/MEVDUAT
ÖNE ÇIKIYOR Kurdaki
hareketlenmeyle birlikte gösterge faiz tarafında da çift haneli seviyeler
görüldü. Böyle bir ortamda portföylerde tahvil-bono önerileri çok düşük. İyi
getirisi olan özel sektör tahvillerine dikkat çekilmekle birlikte faiz
tarafında öne çıkan yatırım aracı TL mevduat olmaya devam ediyor. Ancak dolara
göre mevduat önerileri biraz daha geride kalıyor.
DÖVİZ/
AĞIRLIĞI YÜKSEK Yeni
seçilen ABD Başkanı Trump’ın ekonomik politikalarının ABD’ de büyümeyi hızla
artıracağı ve enflasyon hedeflerine çok kısa sürede erişilebileceği ve faiz
artışlarının hızlanabileceği korkusu, doları destekliyor. Yapılan tahminlerde
dolar/TL için yeni zirvelerin görülebileceği sonucu ortaya çıkıyor. Bu ortamda
da portföylerde en çok öne çıkan yatırım aracı dolar. Euro önerisi ise daha
sınırlı seviyelerde.
BORSA/
AĞIRLIĞI SINIRLI
Doların çok hızlı yükselmesiyle birlikte Borsa İstanbul’un dolar bazında
değerlemesinin gerilemeye devam ettiği bir süreç yaşıyoruz. Bu durum, giderek
alıcıları çekebilir. Uzun vadeli düşünenler için 75.000 altı seviyeler hem TL hem
de dolar bazında iyi kazanç fırsatı olabilir. Bunun yanında hisse senedinde
seçici olmak kaydıyla her zaman fırsatların olacağı da unutulmamalı. Ancak
hisse ağırlığı şimdilik sınırlı tutulmalı.
ALTIN/
AZ DA OLSA OLMALI Altının
dolar/ons fiyatında önemli artışların olması beklenmiyor. Çünkü ABD’de artan
faizlerle dolar tarafının güçlenmesi, emtia fiyatlarını baskılamaya devam
ediyor. TL bazında ise uzun vadeli düşünülürse fiyatlar artan dolarla giderek
cazip hale gelebilir. Altında fazla bir çıkış beklenmemekte ise de her
portföyde az bir miktar tutulabilir. Bankaların altın hesapları veya altın
fonlar da tercih edilebilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?