İçten yanmalı motor devrinin sonu

Son zamanlarda yaşanan iki gelişme, dünyanın tamamen elektrikli otomobillere geçişini ve içten yanmalı motoru olan (ICE) otomobillerin ya da hafif araçların kullanımdan kalkmasını hızlandıracak. Bunun ilk nedeni; Glasgow’da gerçekleşen son COP 26 Konferansı’nda 100’den fazla kuruluşun 2035 yılına kadar ICE araçları, aşamalı olarak kullanımdan kaldırmak için Sıfır Emisyonlu Araçlara İlişkin Glasgow Anlaşması’nı imzalaması.
İkinci neden de ABD’de yakın zamanda yürürlüğe giren 1,2 trilyon dolarlık altyapı önergesinin, elektrikli araç (EV) şarj istasyonları için 7,5 milyar dolarlık finansman sağlanmasını da içeriyor olması. Hedef, 2030 yılına kadar ülke çapında 500 bin şarj istasyonuna sahip olmak. Şu anda yaklaşık 100 bin şarj istasyonumuz mevcut.
Kritik eşik
Siyaseti bir yana bırakırsak bu iki gelişme arasında elektrikli araçlara tümden geçişimiz üzerinde en büyük etkiyi yaratacak olan gelişme, altyapı teşviki yasası olacak. Çoğu otomobil üreticisi, son birkaç yıldır en az bir EV modelini satışa sunuyor. Ancak bazı teknolojik ve altyapısal sorunlar, bu araçların satışını kötü etkilemiş durumda. Aracın tek bir şarjla, sınırlı menzil gidebilmesi, şarj istasyonu sayısının yetersizliği ve bir EV’yi yüzde 80’e kadar şarj etmenin 30 dakika sürmesi bu sorunların başında geliyor. Ancak, batarya ve hızlı şarj konusunda yeni gelişmeler ufukta. Ayrıca yakın zamanda keşfettiğimiz ve bize gelecek vadeden, araç hareket halindeyken şarj etme teknolojilerinin artışını da göreceğiz.
Bununla birlikte, hızlı EV şarj istasyonları benzin istasyonları kadar yaygın hale geldiğinde tüketicilerin elektrikli araçlara karşı tereddüdü 2035 yılından bile önce ortadan kalkacak.
Hedefimize ne kadar yaklaştık?
2020 yılında elektrikli araçlar, dünya çapındaki yeni araç satışlarının yüzde 4,5’ini ve trafikteki tüm araçların yaklaşık yüzde 1’ini oluşturdu. Avrupa ülkeleri bu listede başı çekiyor.

Peki büyük uluslararası otomobil üreticilerinin sıfır emisyonlu araçlara (ister batarya ister hidrojen yakıt hücresi teknolojisi olsun) geçişi konusunda son gelişmeler neler? İşte büyük şirketlerin mevcut planları hakkında birkaç detay: Audi’de 2026’dan sonra piyasaya sürülen tüm yeni modeller EV olacak. Ancak şirket, mevcut gaz, dizel ve hibrit modellerini 2030’lu yılların başlarına kadar üretmeye devam edecek. Volvo’da 2025 yılına kadar otomobil satışlarının yüzde 50’si EV ve yüzde 50’si hibrit olacak. 2030’dan sonra şirket sadece EV üretecek. Ford’un 2025 yılına kadar dünya çapında araç satışlarının yüzde 40-50’si elektrikli otomobillere ait olacak ve Avrupa’da bu rakam yüzde 100 olacak. Nissan, Japonya, Çin, ABD ve Avrupa’da 2030’lu yılların başlarına kadar satılan yeni arabaların tümü EV olacak. Volkswagen’in, 2035 yılına kadar Avrupa’da yaptığı satışların tamamı ve 2035’ten hemen sonra ABD ve Çin’de yapılan satışlarının tamamı EV’ye ait olacak. General Motors, 2035 yılından itibaren sadece EV satacak.
ICE çağının sonu
Kesin tarih ne olursa olsun, yaşama ve mevcut dünya düzenine önemli ölçüde zarar veren gazla çalışan arabaların son günlerine gittikçe yaklaşıyoruz. Yerel hükümet kararları, birtakım şirketlerin zamanlamasını bir veya iki yıl ertelemesine sebep olabilir ancak dünya çapında EV’lere geçiş bu kararlardan etkilenmeyecek ve ICE çağının bitmesinden sonra dünyamız çok daha farklı olacak. Petrol ve gaz sektörleri gerileyecek, petrol üreticisi ülkelerin nüfusu gerileyecek. Dünyaya en iyi enerji teknolojisini sunabilen ülkeler diplomatik avantaja sahip olacak.