KFC gibi pek çok şirket, sosyal medyadaki trafiğini artırmak için çeşitli yöntemlere başvuruyor. İşte şirketlerin kullandığı o teknikler…
Nil Dumansızoğlu
ndumansizoglu@capital.com.tr
Apple’ın, iPhone 6 modelini piyasaya sürdüğünde başlattığı “Shot on iPhone”, yani “iPhone ile çekildi” reklam kampanyası, büyük ses getirdi ve daha sonra çıkan modellerde de devam etti. iPhone kullanıcıları tarafından çekilmiş video ve fotoğrafların, sosyal medya hesaplarında ve web sitesinde yayımlandığı bu kampanyayla Apple, telefon kameralarının kalitesini ortaya koyarken insanları da fotoğraf çekmeye özendirdi. Bu projeyi özel günlere de entegre eden Apple, Türkiye’de “iPhone ile çekildi” kampanyasını, 23 Nisan için özel olarak hazırladı ve ortaya 30 binin üzerinde fotoğraf, binin üzerinde video çıktı. 30 fotoğraf ve 5 video, kampanyanın temsilcisi olarak seçildi, daha sonra çocukların çektiği fotoğraflar sergilendi. Apple’ın tüm dünyada yürüttüğü bu kampanya gibi projeler, sosyal medyada oldukça ilgi görüyor ve müşterilerin markalarla iletişiminin güçlenmesini sağlıyor. Hikayesi olan, samimi, tüketicileriyle bağ kuran sosyal medya içerikleri, verimli geri dönüşler sağlıyor, şirketlerin bu kanallardaki trafiğini artırıyor. Peki şirketler, trafiği artırmak için nasıl stratejiler uyguluyor?
POPÜLER KANALLAR
Kullanıcıların yoğun kullandığı sosyal medya kanallarına yönelik aktivitelerin sıklığı trafiği etkileyen önemli unsurlardan biri. Böyle bakınca sosyal medya kanallarında popülerliğin hala Facebook’ta olduğunu görüyoruz. Bu nedenle markaların da öncelik verdiği platformların başında Facebook geliyor. Twitter, hala etkin bir iletişim kanalı olsa da pazarlama alanında Instagram’ın öne çıktığı izleniyor. Yeni eklenen canlı yayın ve hikaye özellikleri de bu yükselişte önemli etkiye sahip. Son dönemde video içeriklerin de trend haline gelmesiyle Youtube da markaların önemli bir kanalı oldu. Morhipo.com Dijital Kanallar Direktörü Ata Aydemir, “Her mecrayı ayrı ayrı değerlendirerek pazarlama stratejilerimize uygun hedefler belirliyoruz. Ancak Instagram, ön plana çıkıyor. Instagram takipçilerimizle ilgi çekici görsellerimiz ve videolarımızla buluşuyoruz. Ayrıca Youtube üzerinden de özel günlerde yayınladığımız videolarla veya video bloglarımızla içerik üretiyoruz” diyor. Doğuş Otomotiv’in stratejisinde de öncelikli kanallar Facebook, LinkedIn ve Instagram. Kurumsal iletişim, sosyal medya ajansı ve halkla ilişkiler ajansının da katılımıyla içerik projeleri geliştirmek için oluşturulan özel bir içerik grubu, proje geliştirirken sosyal medya kanallarına özgü, özel konulara öncelik veriyor. DemirDöküm Pazarlama Direktörü Bilge Kıran, bu yıl sektördeki rakiplerinden ayrışmak için sosyal medya iletişim stratejilerinde uygulama ve içeriklerle farklılaştıklarını söylüyor. Kıran, “Belirlediğimiz mecralarda hedef kitlemiz için daha fazla iletişim çalışması gerçekleştirip daha fazla reklam bütçesi ayırarak yeni geliştirdiğimiz dijital projeleri bu mecralara entegre ediyoruz” diyor.
“INFLUENCER”LARIN YÜKSELİŞİ
Instagram ve Youtube’un popülaritesinin artmasıyla beraber sosyal medya fenomenleriyle yapılan iş birlikleri de trafiği artırmak için kullanılıyor. Özellikle moda alanında faaliyet gösteren şirketler, sık sık bu tekniğe başvuruyor. Flo Mağazacılık da bu şirketlerden biri. Şirket yetkililerinin verdiği bilgiye göre içerik kalitesini artırmak amacıyla fenomenlerle yapılan iş birlikleri, markanın etkileşim oranlarını ciddi oranda artırdı. Bu da markanın yeni kitlelere ulaşmasını sağladı. Video sayısını 2017’de 2 katına çıkaran Flo, Facebook’un canlı yayın, Instagram’ın hikaye özelliği gibi yeni uygulamalarını da aktif olarak kullanıyor. LcWaikiki’nin de 2017 ve 2018 stratejisinde, video içeriklere yoğunlaşmak yer alıyor. Fenomenlerle çalışıyor ve canlı yayın konusunda “anlamlı ve kaliteli içerik” üretmeyi önceliklendiriyor. Trendyol.com’un pazarlama müdürü Erdem İnan ise konuyla ilgili çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor: “Görselin ön planda olduğu mecralar olan Facebook ve Instagram en çok yoğunlaştığımız kanallar. Belirli dönemlerde takipçilerimizle özel günler için hazırladığımız video çalışmalarını paylaşıyoruz. Sosyal medyada çok takip edilen fenomenler ve influencer’larla özel iş birlikleri yaparak farklı kitlelere ulaşıyoruz. En beğenilen dizi ve programlara kıyafet sponsoru olarak televizyonda yer alıyor ve görselleri sosyal medya üzerinden takipçilerimizde paylaşıyor, ilham veriyoruz.”
~
HERKES HİKAYE PEŞİNDE
Sosyal medyada trafiği artırmak için markaların kullandığı yöntemlerden bir diğeri de “hikayesi” olan içerikler yaratmak. Henkel’in “Güçlü kadınlar” mottosuyla hayata geçirdiği kampanya da buna güzel bir örnek. “Kadınlara hayatta istedikleri motivasyonu ürünümüz ve iletişimimizle vermek istedik” diyen Henkel Saç Bakım Kategorisi Müdürü Barış Erdoğan, yola çıkış hikayelerini şu şekilde anlatıyor:“Kendini sevebilen ve bunların farkında olan her kadın aslında güçlüdür. Bu içgörüden yola çıkarak ürünün faydası olan ‘yüzde 95 daha az saç dökülmesi’ ile markanın duygusal faydasını birleştirdiğimiz bir kampanya oluşturduk. Bu kampanyadaki yüzümüz Tülin Şahin, çok tutarlı bir kariyerin sahibi ve başarı odaklı bir profesyonel. Sloganımızı ve markamızı doğruluyor. Gökçe Bahadır’la birlikte ise iletişim çatımızı ‘Saçlarım Yeter’ söylemine dayandırdık. Saçlarıyla mutlu olan bir kadın birçok farklı şey yapabilir.” Pegasus’un hikayesi ise “Sen yeter ki uçmak iste” sloganına dayanıyor. 2016’da büyük ilgi gören “Yerinde Güzel” kampanyası da bu örneklerden bir diğeri. Şirketin dijital pazarlama müdürü Didem Namver, şöyle konuşuyor: “Yerinde Güzel kampanyasıyla seyahat severlere her bölgenin keşfedilmemiş özelliklerini deneyimlemenin güzel olduğunu anlattık. Kapadokya, Karadeniz ve Ege bölgesinden yerel yüzlerin başrolde yer aldığı video serilerimizle seyahat severleri, bu yörelerde görmeye alışık olunmayan anların peşinden koşmaya davet ettik. Instagram fotoğrafçısı Sefa Yamak ile birlikte çalışarak hikaye anlatımımıza onu da ortak ettik. Tok Gezenler Kulübü ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği çerçevesinde, ekip üyelerini Antalya’ya uçurduk.”
YARIŞMALAR TAKİPÇİ KAZANDIRIYOR
Oyunlar ve yarışmalar da trafiğe etki eden teknikler arasında. Burada aslında amaç, pazarlamanın ötesinde takipçilerin markayla bağ kurabilmesi. Yine Instagram, özellikle fotoğraf yarışmalarında başvurulan en önemli mecra haline geldi. Canon’un, Türkiye dahil 19 ülkede gerçekleştirdiği “365 Gün Yaz” adlı ödüllü fotoğraf yarışması bu tekniğin güzel örneklerinden biri. Canon Eurasia Dijital Pazarlama Uzmanı Pınar Özbey, yarışma hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Fotoğrafların eski değerini yitirdiğini görüyoruz ve fotoğrafı değerli kılan şeyin arka plandaki hikayeler olduğunu hatırlatmak için bir kampanya hazırladık. Herhangi bir yerde çektiği fotoğrafı Instagram üzerinden paylaşanlar arasından bir kişi, 33 bin Euro’luk bütçeyle ödüllendirilecek. Ödül, dünya çapında, kendi ülkesine dönüş de dahil olmak üzere 7 ekonomi sınıfı uçuş biletini kapsıyor. Talihli kişi, 6 destinasyonda 2’şer gecelik konaklama ve seyahat ettiği her ay için bin 500 sterlin harçlık almaya da hak kazanıyor. Kendi hikayelerini bulmaya özendirecek fotoğraflara sahip olduğunu düşünen adaylar, en unutulmaz yaz hikayelerini Instagram’da paylaşarak başvuracak. Yarışmaya katılmak için fotoğrafın altına en fazla 50 kelimelik bir kısa hikaye yazılacak.” Samsung Electronics Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Barış Gökpınar da yarışmalarla ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında şunları söylüyor: “Yeni çıkan Samsung Galaxy S8 akıllı cep telefonumuz için Instagram’da ‘Hazine Avı’ adı altında bir yarışma başlattık. Ödül olarak yarışmaya katılanlar arasından 10 kişi, Samsung Galaxy S8’in Türkiye lansmanına katılma hakkı kazandı. Bu iletişimlere ek olarak ‘#pazartesi sendromu, #tbt, #mutlucumalar, #sundayfunday’ gibi Instagram özelindeki global etiketleri kullanıp takipçilerimizle etkileşimimizi artırmaya devam ediyoruz.”
“KİŞİSELLEŞTİRMEYE ÖNEM VERİYORUZ”
Yemeksepeti Pazarlama Direktörü Barış Sönmez, insanların gün içinde binlerce içerikle karşılaştığının altını çizerek “Takipçinin bir içeriği sadece görmesinin yeterli olmadığına inanıyoruz. Beğenmesi dahi çoğu zaman tek başına anlamlı olmayabilir. Aklında kalmamız için içeriklerimize entegre olmaları gerekir” diyor. Bu hedef doğrultusunda oyunlar, yemek yeme tarzlarına, yemek tercihlerine, miktarlarına dönük tartışmalar, yarışmalar, günlük hayata dair içerikler, marka ilkelerini esnetmeyecek gerçek zaman çalışmaları yapan Yemeksepeti, bu paylaşımlara iyi sonuçlar elde ediyor. Ancak Sönmez, bu noktada kendi “iyi sonuç” tanımlarını şöyle yapıyor: “İyi sonuçla kastım, direkt satış değil; kullanıcıların bizimle bir bağ kurabilmiş olmaları. Finalleri başlamış öğrenci ayrı, e-sporla ilgilenen genç ayrı, tüm gün yorulmuş çalışan ayrı şey görmek ya da gördüğü içerikte kendini bulmak istiyor. Yemeksepeti olarak kişiselleştirmeye azami özen gösteriyoruz. Kullanıcılarımıza ya kendi hikayelerini anlatıyoruz ya da kendimizi onların deneyimleri üzerinden dinlemek istiyoruz.” Çilek Mobilya’nın pazarlama müdürü Erkan Aydın da benzer şekilde düşünüyor. “Hangi kitleye nasıl mesajlarla sesleneceğinize karar vermezseniz sosyal medya planınızın etkisi havanda su dövmek gibi karşılık bulabilir” diyen Aydın, şunları söylüyor: “Halihazırda var olan veya olası müşterimizin ihtiyaçlarını öğreniyor ve ona göre içerik sunuyoruz. Takipçilerimizle bağ kurmak ve onlara ulaşmak için çeşitli kampanyalar, oyunlar ve yarışmalarla satış odağını değerlendirerek takipçi sayımızı artıyor, iletişimi güçlendiriyoruz.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?