Türkiye’nin önde gelen şirket ve bankaları, 2008 yılına yönelik bütçelerini Ekim-Aralık döneminde gerçekleştirdiler. Yaptıkları bütçelerde yeni yıla yönelik bir takım varsayımlar vardı. 2008’de kür...
Türkiye’nin önde gelen şirket ve bankaları, 2008 yılına yönelik bütçelerini Ekim-Aralık döneminde gerçekleştirdiler. Yaptıkları bütçelerde yeni yıla yönelik bir takım varsayımlar vardı. 2008’de küresel sıkıntıların devam edeceği ve bunun Türkiye’de büyümeyi yavaşlatacağı tahmin ediliyordu. Bu doğrultuda da büyüme yüzde 5 düzeyinde öngörülmüştü. Faizde sınırlı düşüş, dolarda ise 1.20 düzeylerinin üstü bekleniyordu.
Ancak, 2008 yılının ilk 2 ayı, biraz tahmin edilenin üzerinde sert geçti. Mart ise ilk 2 aydan daha dalgalı bir ay olarak geride kaldı. İş dünyası hesabını “dalgalı” 2008 yılına göre hazırlamıştı. Ortaya çıkan rakamlar, bazı sektör ve ürün gruplarında işlerin tahmin edildiğinden daha olumsuz geliştiğini gösteriyor. “Dalgalı geçen ilk 2 ay” bazı alanlarda çok sert etki yaparken, bir bölümüne sınırlı yansıdı. Hiç hız kaybetmeden büyüyen ürün ve sektörler de yok değildi.
Sektör yöneticilerinin değerlendirmeleri ve rakamlar, ilk 2 ayın, geçen yılın aynı dönemine göre bazı alanlarda çok olumsuz biçimde geride kaldığını ortaya koyuyor. Bunların başında ise hızlı tüketim, gıda perakende, sigorta, leasing, çimento, konut, alkollü içecek ve beyaz eşya geliyor.
Daralmayla Başlayanlar
2001’de yaşanan krizden olumsuz etkilenen beyaz eşya, sonraki iki yıl hızlı büyümüştü. 2003’de yüzde 21,4, 2004 yılında ise yüzde 64 oranında büyüyen sektör, hemen ardından durgun bir döneme girmişti.
Beyaz eşyanın durgunluk trendi 2007 yılında da bozulmadı ve yüzde 6 oranındaki küçülmeyle, 5 milyon adetlik iç satış gerçekleştirebildi. Bu nedenle de bütün umutlar yeni yıla bırakılmıştı. Ancak, ilk 2 ayın rakamları umutları bir ölçüde kırmış durumda. Zaten yılın ilk ayında iç satışlarda yaşanan yüzde 19 oranındaki düşüş bunun işaretini de vermişti.
Indesit Company Pazarlama Müdürü Elif Tercan ise iç satışlardaki bu durgunluğun devam edeceğine inananlar arasında. “Geçen yılın ilk 2 ayına göre 2008’de, pazarda yüzde 5 daralma olduğunu düşünüyoruz” diyen Tercan’ın yıl geneline ilişkin büyüme tahmini ise yüzde 3 düzeyinde.
Gerileme yaşanan sektörlerden birini de alkollü içecekler oluşturuyor. Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu, 2008’in ilk 2 ayında önceki yılın aynı dönemine göre alkollü içeceklerin yüzde 4, rakının ise yüzde 5 civarında küçüldüğünü belirtiyor.
2008 yılına kötü başlayan sektörlerden biri de leasing oldu. Bu sektörü, ekonomideki gelişmelerin yanı sıra, yeni çıkan KDV düzenlemesi de vurdu. Tahminler, sektörün 2008’i yüzde 45 küçülme ile kapatacağı yolunda. İlk 2 aydan gelen işaretler de bu tahminleri doğruluyor.
Finansal Kiralama Derneği (FİDER) Genel Sekreteri Hakan Güleçle, “İşlem hacminde yılın ilk ayında yüzde 50 civarında küçülme gerçekleşti” diye konuşuyor. İş Leasing Genel Müdür İ. Halil Çiftçi’nin tahmini ise yılın yüzde 50 daralma ile tamamlanacağı yönünde…
Arz Fazlası, Konutu Etkiliyor
Son 3-4 yıldır yoğun biçimde yatırım yapılan ve kredilerin de etkisiyle ciddi anlamda hareketlenen konut sektörünün bu yıl hız kesmesi bekleniyor. Bazı projelerdeki durgunluk da bunun göstergesi olarak kabul ediliyor. Ancak, özellikle orta ve üst gelir grubundaki hareketin devam ettiğini belirtenler de var.
Bankaların konut kredisi rakamları geçen yıla göre hız kesmeyi gösteriyor. 2007 yılının Ocak ayında konut kredilerinin, toplam krediler içindeki payı yüzde 9,7 idi, 2008’in aynı ayında yüzde 9,4’e geriledi. Konut kredileri ise yüzde 29 oranında artışla 28,3 milyar YTL’ye ulaştı. Ancak 2007 yılının ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre gerçekleşen artış yüzde 70’i aşmıştı.
2007 yılında 2006’ya nazaran azalış yaşandığını belirten Soyak Genel Müdürü Emre Çamlıbel, 2007 yılının, bir önceki yıla göre durgun geçtiğini belirtiyor ve ekliyor: “Gözlemlediğimiz kadarıyla 2008 yılının ilk 2 ayı, geçen yıla benzer seyrediyor.”
Krea Gayrimenkul İcra Kurulu Üyesi Zafer Ergüven, konut ve alışveriş merkezinde bir düşüş yaşandığı görüşünde. Ergüven, “Düşüşte global piyasalardaki gelişmeler etkili oluyor. Ayrıca, son yıllarda artan arzın da bir durgunluk getirdiğini düşünüyorum. Mutlaka her büyüme sonrası bir düzeltmenin de gelmesi gerekir. 2008 yılı böyle bir yıl olacak. İkinci 6 ay için yüzde 2-3 dolayında bir büyüme öngörüyorum” diye konuşuyor.
Konuttaki bu durgunluk, doğal olarak çimentoyu da etkiliyor. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Genel Koordinatörü Oğuz Tezmen, “Bu yıl içeride büyüme beklemediğimiz için dış pazara odaklandık. İlk 2 ayda, geçen yıla göre küçük bir düşüş olduğunu tahmin ediyoruz” sözleriyle tabloyu ortaya koyuyor.
Temposu Düşen Sektörler
AMPD verilerine göre, gıda harcamaları son 4 yılda yüzde 100 oranında büyüyor. Bu tempo ile sektörün büyüklüğü de 90 milyar dolara ulaşmış durumda. Tüm tüketim harcamalarının yüzde 30’unu oluşturan gıda perakendesi, 2007’deki büyüme oranına rağmen bu yılın ilk 2 ayında hız kesmiş sektörlerden biri oldu.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı ve Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Songör, “İlk 2 ayda, geçen yılın aynı dönemine göre çok düşük oranda, yüzde 2 düzeyinde büyüdüğümüzü sanıyoruz. Bu oran, yılın bu dönemine göre geleneksel büyümenin çok altındadır” diye konuşuyor. Songör’e göre, 2005 ve 2006’da yüzde 7-8’lerde büyüme yaşanmış, 2007’de ise yüzde 5’in altına inmemişti.
“Temposu düşenlere” bir başka örnek ise sigortacılık sektörü… Son yıllarda Türkiye’nin 2-3 katı büyüyen sigortacılık, 2007’de yüzde 14 büyüme oranını yakalamıştı. Ancak 2008 için ancak yüzde 10’u yakalayabileceği tahmin ediliyor. İlk 2 ayda prim artış oranının yüzde 12’de kalması da bunu ortaya koyuyor.
Axa Oyak Genel Müdürü Cemal Ererdi, “İlk 2 ayda büyüme ortalama 10-15 düzeyinde oldu. Büyüme büyük ölçüde elementer branşlardan kaynaklandı. Hayatta büyüme olmadığını düşünüyorum. Sağlık ve tarımda ise yüzde 20’ler düzeyinde artış oldu. Ancak bu büyümenin yılın ikinci yarısında düşeceğini düşünüyorum. Yıllık bazda yüzde 10’lar seviyesinde olacaktır” diye konuşuyor.
Büyümeye Devam Edenler
Global dalgaya rağmen agresif olmasa da geleneksel büyümesini sürdüreceği düşünülen, en azından yılın ilk 2 ayında dalganın etkisini hissetmeyen sektörler de var. İlaç, perakende, GSM ve otomotiv, bu sektörlerden bazıları.
Telekomünikasyon Kurumu’nun verilerine göre, Şubat 2007 itibarıyla 53 milyon 607 bin 247 olan GSM abone sayısı, 2008 Şubat itibarıyla yüzde 16,6 oranında büyümeyle 62 milyon 500 bin düzeyine ulaştı. Avea Stratejik Planlama Direktörü Mehmet Tunç Berkman, “Aralık 2007 sonu itibarıyla abone sayısındaki büyüme bir önceki yıla göre yüzde 18 oldu. 2007 Şubat ve 2008 Şubat dönemlerini kıyaslarsak yüzde 17 büyüme gerçekleştiğini söyleyebiliriz. 2008 sonu için büyümenin ise yüzde 10,2 olacağını tahmin ediyoruz” diye konuşuyor.
İlaçta ise yıllık yüzde 14-15 civarında olan geleneksel büyümenin 2008’de de süreceği tahmin ediliyor. Pfizer Türkiye Genel Müdürü Melih Memecan,10 milyar dolarlık ciroya sahip sektörün, ilk 2 ayı yüzde 11 büyüme ile geride bıraktığını söylüyor ve ekliyor:
“Sağlıkta yürütülen reformlar ve hastaların sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması, sektörü canlandırıyor. Bu nedenle, ilaç kullanımının 2008’de yüzde 14’lük bir artış göstererek 13 milyar YTL’ye ulaşmasını bekliyoruz.”
Türkiye’nin dördüncü büyük sektörü olan perakende, 2007 yılındaki global daralmaya rağmen yılı toplamda yüzde 10’luk büyümeyle kapattı. İlk 2 aylık dönemde geçen yılın büyüme rakamlarına paralel bir gelişme gösteren sektörün, yılı yüzde 10’lar düzeyinde büyümeyle kapatması bekleniyor.
Otomotiv, iç satışlarda daralma beklenmeyen sektörlerden. 2007’de yüzde 5 civarında daralan iç satışların, 2008’de yüzde 5-9 büyümesi bekleniyor. Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner, yılın ilk 2 ayında iç satışların iyi gittiğini, bunun da yılın geneli için umutları artırdığını söylüyor.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar ise “Makro ekonomik iç ve dış dengelerde ciddi dalgalanmalar olmaması durumunda yüzde 10’a kadar artış yaşanması da sürpriz sayılmamalıdır” diye konuşuyor.
Dalgaya Rağmen Hız Kesmeyenler
Ancak tablo tüm sektörler için böylesine karamsar değil. Geleneksel büyümesini aynı hızda sürdüreceği düşünülen sektörler de var. Tüketici elektroniği, televizyon ve cep telefonu, bu pazarlar arasında yer alıyor…
Plazma ve LCD ekran televizyonlarda hem üretim hem satış anlamında yüzde 100’lük artış olduğuna dikkat çeken Beko Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ercan Şenolur, pazardaki son durumu şöyle değerlendiriyor: “Televizyon satışlarında özellikle yassı ekranlarda ciddi bir canlılık var. Bu durum yılın ilk 2 ayında da yüzde 100’lük artışla kendini gösterdi. Tüplü TV satışlarında ise yüzde 50’lik düşüş yaşandı. Talep LCD ve plazma gibi yassı ekrana dönmüş durumda.”
Bahar aylarından itibaren özellikle büyük ekran segmentinde yoğun bir talep olacağını öngören Şenolur, “Dünya şampiyonası, olimpiyatlar gibi müsabakaların olduğu yıllarda TV satışlarında ciddi anlamda artış yaşanır. Dolayısıyla dalgalı dönemin TV satışlarına bir etkisi olacağını zannetmiyorum” diyor.
Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane de sektörün 2008’i rahat geçireceğini düşünen isimlerden. Nane, “Yılın ilk 2 ayında sektördeki satışlar yüzde 10-15 civarında arttı. Geçmiş yıllardan daha hızlı bir büyüme görüyoruz. Kalan 3 çeyrekte de yüzde 10-15 bandında büyüyeceğini tahmin edebiliriz” diye konuşuyor.
Bilişim teknolojisi pazarının 2007’deki büyümesine 2008’de de devam edeceğini söyleyen bir diğer isim de Index Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik. Bilecik, “İlk 2 ayda bilişim sektörünün yüzde 15 civarında büyüdüğünü tahmin ediyoruz. Büyümede son tüketicinin vazgeçilmezleri olan ürün grupları ön plana çıkıyor. Bunlar arasında tüketici elektroniği ve mobil ürünlerin öncelikli payı alıyor” diyor. Bilecik’in yıl sonu tahmini de büyümenin hız kesmeden süreceği ve yılın en az yüzde 15 ile kapanacağı yönünde.
Asıl Etki İkinci Yarıda mı Yaşanacak?
Tüketici Talebi Erteleniyor
Ağırlıklı olarak mali piyasaları etkisine alan ve yüksek faizlerle kendini gösteren dalgalı dönemin, olumsuz olarak yansıdığı ilk sektörler ise özellikle konut, perakende, hızlı tüketim, reklam, sigorta, leasing, beyaz eşya olarak görünüyor. Kriz beklentisi ise tüketicinin birçok alandaki talebini ertelemesine neden oluyor. İç satışlardaki canlanma ancak ya çok cazip kampanyalarla desteklendiğinde ya da geçmiş yılların ertelenen taleplerinin hayata geçmesiyle kendini gösteriyor.
İkinci Yarıda Ciddi Düşüş Olabilir
“Global dalgaya ve Türkiye’ye etkisine bakarsak, bu son aylarda yaşanan mali piyasalarda kendini gösteren bir dalgalanma” diyen Peppers&Rogers Genel Müdürü Orkun Oğuz, asıl etkinin ikinci yarıda kendini göstereceğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Dalga, otomobil, reklam, konut ya da hızlı tüketim gibi alanlarda iç pazarı ciddi biçimde etkileyecek. Bu etki, büyüme oranlarında yavaşlama veya satışlarda düşme biçiminde kendini gösterecek.”
Şirketler Dalgalı Dönemi Nasıl Geçirecek?
İç Pazar Küçüldü, Hedef İhracat
(Vedat Zorlu/Zorlu Tekstil Grup Başkanı): Zorlu Tekstil Grubu olarak 2008 yılının ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 büyüme yaşadık. İhracatımız yüzde 16 oranında büyürken, iç pazar satışlarımız ise yüzde 20 oranında küçüldü. Yılın devamında Zorlu Tekstil Grubu için öngörümüz, geçen yıla göre iç piyasada yüzde 10 oranında küçülme, ihracatta yüzde 5 büyümedir. Toplam ciroda ise bir değişiklik öngörmüyoruz.
“Yüzde 7,5 Büyüme Bekliyoruz” (Aykut Özüner/Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı)
Geçtiğimiz yıl otomotiv endüstrisinin büyüklüğü 630 bin adet oldu. Ford satışları da 106 bin araç olarak gerçekleşmişti. 2008 yılı toplam endüstri beklentimiz 660-700 bandında. Bu rakam ortalama yüzde 7,5’lik bir artışa işaret etmektedir. Biz de Ford Otosan olarak 2008 yılında iç piyasa satışlarımızda pazardaki bu büyümeye paralel bir büyüme planlıyoruz.
“Elementer Büyüyor, Hayat Daralıyor” (Cemal Ererdi/Axa Oyak Genel Müdürü)
Pazar genelinde, ikinci 6 ayda büyümenin biraz daha düşeceğini ve yıllık bazdaki büyüme oranının yüzde 10’lar seviyesine geleceğini düşünüyorum. Axa Oyak’ın elementer prim üretimi, 2007’nin ilk 2 ayına kıyasla 2008’in ilk 2 ayında yüzde 15 büyüdü. Şirket olarak bu yılın ilk iki ayında 215 milyon YTL civarında prim büyüklüğüne ulaştığımızı söyleyebilirim. Hayat şirketimizde ise geçen yılın ilk 2 ayıyla kıyasladığımızda bu yılın ilk 2 ayında yüzde 3’lük bir azalma oldu. 33 milyon YTL’lik prim üretimi gerçekleştirdik.
“Alışveriş Eğilimi Olumsuz Etkilendi” (Galip Yorgancıoğlu / Mey İçki CEO’su)
Sektörde, satış bazında geçen yılın ilk 2 ayına kıyasla yüzde 4-5 civarında küçülme yaşandı. Öncelikle yılın ilk 2 ayı tüketici güven endeksinin dibe vurduğu aylar oldu. Bu da birçok sektörü olumsuz etkiledi. Özellikle de artan kredi borçları altındaki tüketicinin alışveriş eğilimleri olumsuz etkilendi. Bizim pazarımızda ise geçen yıla göre alkollü içki satan nokta sayısında yüzde 10 oranında bir azalma var. Sektördeki daralmanın 4’te biri de bu faktörden kaynaklanıyor. Mey İçki olarak 2008’i geçen yılın biraz üstünde bir büyümeyle kapatırız.
Yasemin Erdoğan
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?