“Gelecek Yıl Daha İyi Olacak”

Erda Gerçek / Citigroup Asset Management Gelişmekte Olan Ülkeler Stratejisti Erda Gerçek, Citigroup Asset Management’in gelişmekte olan ülkeler analisti... Türkiye’yle ilgili olumlu beklentileri ...

1.10.2001 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Erda Gerçek / Citigroup Asset Management Gelişmekte Olan Ülkeler Stratejisti

Erda Gerçek, Citigroup Asset Management’in gelişmekte olan ülkeler analisti... Türkiye’yle ilgili olumlu beklentileri var. “Türkiye, önümüzdeki 12 ay içinde, ülke riski ve likidite açısından şu andaki konumundan çok daha iyi bir durumda olacak gibi görünüyor” diyor

Citigroup Asset Management’in gelişmekte olan ülkeler stratejisti Erda Gerçek’i, Capital okurları, Mayıs 2001 sayısında tanıdı. Bu sayımızdaki söyleşide, Gerçek, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasındaki yeri, borsa ve para piyasalarıyla ilgili beklentilerini açıklıyordu. Ancak, o kendi sektöründe iyi tanınıyor. Hem Avrupa’da hem de Türkiye’de, yakından izleniyor, yorumlarına önem veriliyor.

Tesadüfen ekonomi okudu!

Erda Gerçek, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun. Bu bölüme girişi şans eseri olmuş, ancak yine de devam etmiş .“Nasıl olsa önümüze bir yol açılır diye mezun olmaya karar verdi” diyor. Haksız da çıkmış sayılmaz. Çünkü, üniversiteyi bitirdikten hemen sonra askerlik yapmanın iyi bir fikir olmadığı düşüncesiyle, yurtdışında yüksek öğrenim bursu aramaya koyulmuş. Uluslararası staj organizasyonu AISEC sınavlarına da bu amaçla girmiş. Eşleşme sonucunda şansına, staj için Citibank Zurich’in hazine bölümü çıkmış. Mezuniyetin hemen ardından 1989’da Citibank’ta çalışmaya başlayan Erda Gerçek, bankada stajla başlayan iş yaşantısına global stratejist olarak devam ediyor.

Savaşla birlikte gelenler

Citibank Zürich’te geçen 3 aydan sonra hazine bölümünün kendisi için uygun olmadığına karar veren Gerçek, kendisine alternatif aramış. Kısa süren bir arayış sonunda, yine aynı banka bünyesinde portföy yönetim departmanına geçiş sağlanmış. Başlangıçta, “financial futures ve options” üzerine yoğunlaşan Gerçek, 3 kişilik departmanda bir taraftan portföy yönetirken, bir taraftan da pazarlama, satış, müşteri ilişkilerini de yürüttüğünü anlatıyor.

Bir yıllık staj döneminin sonuna doğru portföy yönetim departmanının merkezi konumundaki Londra’ya geçen Gerçek, Ağustos 1990 Körfez krizi sırasındaki bu değişimi şöyle anlatıyor: “Körfez savası ve akabinde gelen ekonomik sorunlar nedeniyle büyük çapta işten çıkarmalar baş gösterdi. Gelişmiş ülkeler piyasalarındaki düşüş, ‘Gelişmekte Olan Ülkeler’ fon yönetimini gündeme getirdi ve o dönemki patronumla beraber ayrı bir bölüm kurmaya karar verdik.”

İki kriz birden yaşadı

Gelişmekte olan ülkeler kavramının da kabul görmesiyle yönetilen fon miktarı da artış gösteriyor. Yönetilen fon miktarı, kısa sürede 2.5 milyar doları bulmuş. Bu ülkelerin Güney Amerika’dan Uzakdoğu’ya, Türkiye’den Güney Afrika’ya kadar coğrafi olarak ekstrem uçlarda olması, Erda Gerçek için zorunlu ve sık iş seyahatleri anlamına geliyor.

Gerçek, uzun ve yoğun seyahatler için “British Airways’in 13A koltuğu ikinci evim gibi oldu” diyor. Tabii bu seyahatleri zorunlu kılan faktörlerden birisi de, bu ülkelerin sıkça krize girmesi. Gerçek, “Türkiye örneğinden de bilindiği gibi, gelişmekte olan ülkelerin en önemli özellikleri hızlı değişim ve krize girme eğilimi. Nitekim 1991’den itibaren 2 haricinde her yılda bir krizle karşılaştım“ diyor.

Rüzgar sörföyle dinleniyor

Gerçek’in merak sardığı spor da rüzgar sörfü... Çeşme’de sörf yapabilmek için hafta sonlarında Londra-İzmir uçak yolculuğuna katlanmaktan çekinmiyor. Londra’da iken de haftada 2 tenis maçı yapmayı ihmal etmiyor. Tenise olan ilgisi için de “Londra’ya yerleştiğimden beri hiçbir Wimbledon Tenis Turnuvası’nı kaçırmadım” diyerek ifade ediyor.

Spora ilgi bunlarla sınırlı değil. Erda Gerçek, aynı zamanda yaz aylarında organize edilen Citigroup’un softball/baseball liginin de oyuncusu. Koyu Beşiktaşlı olan Gerçek, Beşiktaş kadar diğer Türk takımlarının Avrupa’daki maçlarını kaçırmamaya çalışıyor.
 
“TÜRKİYE YENİDEN GÖZDE OLABİLİR”

TÜRKİYE ÇEKİCİ: Türkiye, önümüzdeki 12 ay içinde, ülke riski ve likidite açısından şu andaki konumundan çok daha iyi bir durumda olacak gibi görünüyor. Piyasalar şu andaki riskleri yansıttığı için ucuz. Bu ucuzluk, diğer 2 değişkenle beraber ele alındığında, 12 aylık bir donem için piyasalar çekici görünmekte. 

YABANCILAR NEDEN KAÇIYOR? : Türkiye’nin Şubat krizinin ardından gelen ekonomik ve piyasa dalgalanmalardan başka yabancı yatırımcının şu anda Türkiye’ye para yatırmadaki endişesinin asil nedeni de global olarak artan “riskten kaçış” trendi. Dünya ekonomisi bazında artan belirsizlik, riski yüksek olarak algılanan ülkelere para girişini azaltıyor. Amerika’daki trajik olayların ardında hem politik hem de ekonomik belirsizlik çok yüksek seviyelere tırmandı. Böyle olunca da risk yelpazesinin en ucunda yer alan Türkiye ve Arjantin gibi ülkeler sıkıntı çekiyor.

RİSK ALMA EĞİLİMİ ARTACAK: Şu anki durum, genel anlamda fiyatlara yansımış gibi görünmekte. 2002’e baktığımızda, global ekonomide hızlı bir düzelme beklenmekte. Belirsizliklerin ortadan kalmasıyla birlikte, “risk alma” eğilimi artacak ve riski yüksek diye göz ardı edilen piyasalar tekrar gündeme gelecektir. Böyle olunca da Türkiye, içinde bulunduğu IMF ve Dünya Bankası programlarına sadık kalarak üzerin düşeni yaptığı sürece, 2002 yılından artan risk alma eğilimle beraber gözde piyasalardan biri olma piyasalardan biri olma potansiyeline sahip.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz