Hesaplar Nasıl Değişti?

Mark Cliffe / ING Barings Baş Ekonomisti “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”... 11 Eylül 2001’de ABD’ye gerçekleştirilen saldırıdan sonra bu sözü çok duyduk... Henüz değişimi hissedecek zaman geçm...

1.10.2001 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Mark Cliffe / ING Barings Baş Ekonomisti

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”... 11 Eylül 2001’de ABD’ye gerçekleştirilen saldırıdan sonra bu sözü çok duyduk... Henüz değişimi hissedecek zaman geçmedi. Ancak, ekonomiyle ilgili hedefler revize ediliyor, hesaplar baştan yapılıyor. Üstelik sadece ABD’yle ilgili değil, neredeyse tüm dünya ekonomisiyle ilgili... Türkiye’yi de kapsayan bu hesaplardan birini de dünyaca ünlü yatırım bankası ING Barings’in uzmanları gerçekleştirdi. Bu çalışmayı hazırlayan ekibin başında yer alan Mark Cliffe, Capital’e çok özel değerlendirmeler yaptı...

Bütün dünya 11 Eylül’de Amerika’nın sembolü olmuş Pentagon, Dünya Ticaret Merkezi gibi noktalara yapılan terörist saldırıyı konuşuyor. Bu saldırıların boyutu, organizasyonu ve trajik sonuçları geçmiştekilerden çok farklı. Bu nedenle, önceki krizlerle karşılaştırılması ve ne gibi politik ve ekonomik sonuçlar doğuracağının tam olarak kestirilmesi kolay değil. Şimdilik yalnızca tahminlerin yapılabildiği bir dönemden geçiyoruz.

Uluslar arası yatırım bankaları, saldırının hemen ardından dünya ekonomisinin bu acı olaydan nasıl etkileneceğine ilişkin raporlar yayınladılar. Bu çalışmalarda,  “Dolar baskı altına girecek mi? Petrol ve stratejik metal fiyatları ne olacak? Terörist saldırılar globalleşme ve turizmin hızını kesecek mi?, Gelişmekte olan ülkeler bu konjonktürden nasıl etkilenecek?” gibi bir dizi sorunun yanıtı arandı.

Capital, bu konudaki önemli raporlardan birini hazırlayan ING Barings Baş Ekonomisti Mark Cliffe ile konuştu. Cliffe, bu saldırının etkilerinin, ekonomik anlamda ne yönde olacağıyla ilgili tahminlerini anlattı.

Olayların tüketici harcamalarını, finansal piyasaları ve iş dünyasını olumsuz olarak etkileyeceği kesin. ABD’de ve Avrupa ülkelerinde 2002 büyüme rakamları için yapılan tahminler aşağıya çekildi bile. Mark Cliffe’e göre, bu yılın olumsuz göstergeleri, 2002 yılının sonunda doğru düzelecek. Cliffe,  “Gelecek yılın ikinci yarısında olumlu gelişmeler bekliyoruz. Mesela, uzun vadeli, örneğin on yıllık bonolardaki faiz oranı bu yıl sonunda düşse bile gelecek yıl, saldırı öncesindeki değerini alacak” diyor.

Cliffe,  Meksika, Kolombiya ve Venezüella  gibi ABD ile yoğun ekonomik ilişkileri olan ülkeler krizin etkilerini daha derinden hissedeceğini söylüyor. Ona göre, ABD ekonomisindeki yavaşlamanın Polonya, Türkiye, Arjantin, Fas, Türkiye, Bulgaristan, Kazakistan ve Rusya’ya yansımaları ise daha az olacak.

İşte ING Barings Baş Ekonomisti Mark Cliffe’nin yeni dünya düzenine ilişkin öngörüleri:

ABD'de meydana gelen terör ve sonrasında ortaya çıkan riskler, dünya ekonomisi için ne anlama geliyor? Hesaplar nasıl değişecek ?

Bir çok açıdan kötü biten bir olay... Özellikle dengelerin nasıl değişeceği ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Dengeler elbette dünya ekonomisini de etkiliyor. Olayın içinde Ortadoğu’nun olduğu tahmini ve sonradan buna kesin gözüyle bakılması akla petrol ile ilgili soruları getiriyor. Petrol alıcılarının alım gücünün ne derece değişeceği, buna bağlı olarak enflasyon oranlarının ne olacağı, pazarın nasıl tepki vereceği henüz belirgin değil.

Petrol arzının düşmeyeceğini tahmin ediyoruz ama dediğim gibi bu yalnızca tahmin. Bunun dışında saldırıya misilleme yapıldıktan sonra karşı misillemenin gelip gelmeyeceği de önemli bir soru. Zaten durgun olan bir dönemde, ekonomik aktiviteler şimdilik iyice durdu. En azından insanların kafasındaki soru işaretleri ve belirsizlikler dağılana, güven oluşana kadar bu böyle devam edebilir. Geçen hafta konuşsaydık size bir belirsizlikten bahsedecektim ve şu anda yine aynı şeyleri söyleyebiliyorum, değişen bir şey olmadı.

Son olaylar büyüme, enflasyon gibi ekonomik göstergeleri nasıl etkileyecek?

Temmuz ayında yaptığımız 2001 ve 2002 tahminleriyle, saldırı sonrasında yaptığımız tahminleri karşılaştırabilirim. Sanıyorum, bu karşılaştırma sizin sorunuza yeterli bir yanıt olacaktır. Gayri safi yurt içi hasılalardaki büyüme oranında hem Avrupa, hem de Amerika’da bir düşüş söz konusu. Amerika ile ilgili büyüme 2002 için tahminimiz 3,3’den 1,7’ye düştü. Avrupa’da ise 2.9’dan 2’ye düşüş söz konusu.

Diğer yandan temmuz itibariyle yaptığımız enflasyon tahminlerinde Avrupa açısından bir değişiklik yok. Amerika için temmuz ayında 2001 için 3,2 ve 2002 için 2,4 diye yaptığımız enflasyon oranı tahmini, 3’e ve 2’ye düştü. Tabii bunların hepsi bizim tahminlerimiz.

ABD başta olmak üzere Batı ekonomilerindeki durgunluk riski artarak devam edecek o halde ?

Aslında evet. Ama Amerika’nın nasıl misilleme yapacağı, dünyanın böyle bir durumda nasıl hareket edeceği, bütün dünyanın arz-talep dengelerini de etkileyecek bir durum. Şu andan tahmin yapmak oldukça zor. Biz de daha çok olanları görebiliyoruz. Ve hiçbir şeye kesin diyemiyoruz.

Bazı uzmanlar, harcamalardaki artış nedeniyle ABD'de canlanma olabileceğini tahmin ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz ?

Harcamalarda artış olacak ama ABD ile sınırlı kalmasının bir faydası yok. Uluslararası kuruluşların nasıl bir politika izleyeceği, ayrıca karşı tarafın var olması gibi durumlar söz konusu. Yine de şu andan bir tahmin yapmak gerekirse, bazı sektörlerde hareketlenme olacaktır.

Hangi sektörler hareketlenecek ? Ve hangi sektörler olumsuz etkilenecek ?

Öncelikle inşaat ve savunma sektörlerinde doğal olarak bir hareketlenme var. Savunma sanayisinin yükselişe geçeceği de bir gerçek. Petrol fiyatının artması da bekleniyor. Bu petrole bağımlı ülkeler için iyi bir haber değil elbette.

Olumsuz etkilenecek sektörlerin başında sigorta geliyor. Şimdiden bir çoğunda bir suskunluk göze çarptı. Ama bundan daha önemlisi finans sektörünün nasıl etkileneceği. Çünkü, biliyorsunuz,. belirsizlikler en çok finans sektörünü etkiler ve ilk tepkiler oradan gelir. Dünyada da şu an borsanın düşüşe geçtiğini görüyoruz.

Bu olaylar dünyada yeni bir "ekonomi düzeni" yaratacak mı?

Globalleşme hareketlerinin doruğa çıktığı bir dönemden geçtik. Artık bu konuda insanlar kaygılı. Muhafazakarların söylediği gibi, terörizmle ilgili çok büyük gelişmeler olacağını da düşünmüyorum. Ülkeler ittifak yapacaklar evet ama önce terörizm ile ilgili ciddi önlemler almak gerekecek. Yeni bir düzenden çok hareketsiz bir dönemden bahsedebiliriz. Dünya ticaretinde, özellikle turizmde de bir daralma olabilir. Bu da globalleşme ile ilgili çalışmaları olumsuz etkileyecektir.

Gelişmeler iş dünyasını ne yönde etkiler? Uluslararası yatırımlar açısından ne gibi değişiklikler olur?

Kısa vadede ne olacağını göreceğiz. Uzun vadede, güçlü bir ekonomik politikayla, ki öyle bir tablo olacağına inanıyorum, gelecek yılın ikinci yarısında toparlanılacağını tahmin ediyorum. Yatırımlar da aynı dönemde kaldığı yerden devam edecek.

Şöyle bir rakam verebilirim; Temmuz ayında 2001 yılının son çeyreği için yaptığımız 3,8’lik büyüme tahmini, şu anda yerini - 0,3 gibi bir küçülmeye bıraktı. Ama 2002 yılının her üç aylık döneminde bir artış söz konusu olacak. ilk çeyrekteki 1,9’luk artış oranı, son çeyrekte 4,1’e çıkacak.

Meydana gelen kriz ve savaş olasılığı, gelişmekte olan ülkelere ne yönde etkiler? Hangi ülkeler daha fazla zarar görecek ?

Önce de söylediğim gibi, ihracata bağımlı ülkeler zorluk çekecektir. Bizim üzerinde çalıştığımız ülkeler, gelişmekte olan ülkeler. Bunlar da kendi aralarında bağımlılık derecelerine göre etkilenecekler.

Özellikle Amerika’ya bağımlı olan ülkeleri zor günler bekliyor diyebiliriz. Amerika’daki ekonomik aktivitelerin azalması nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarında düşüş olabilir. Çünkü, bu ilişkiler çok hassas dengeler üzerinde kurulu.

ABD ekonomisindeki durgunluktan Meksika, Venezüella, Kolombiya gibi Latin Amerika ülkeleri ile Nijerya ve Filipinler en çok etkilenecek olan ülkeler.

Arjantin, Polonya, Bulgaristan, Türkiye , Ukrayna ve Rusya ise daha az etkilenir.

Geçmişte de deprem, savaş gibi bir sürü felaket yaşanmıştı. Bu seferkinin farkı ne?

Öncelikle bu doğal bir felaket değil. Bu yüzden, insanlar bundan sonra da benzer terör olaylarının olacağı korkusunu taşımaya başladı. Ve herkes bir misilleme sonucunda terörizmi destekleyen ülkelerin nasıl tepki vereceğini merak ediyor. Bu olayın sonucunda inşaat sektöründe görülecek patlama, ekonomik açıdan iyiye işaret etse de, bundan sonra olacak herhangi bir terör hareketi, bütün ekonomik aktiviteleri altüst edebilir.

Dünyayı etkileyen daha önceki olayları incelediğimizde bile hep aynı sonuçları göremiyoruz. Ama felaketler her açıdan bir ekonomi için çok önemli sonuçlar doğurur. En basitinden insan kaybı, üretilen ve harcanan ürün ve servislerin azalacağı anlamına gelir. Bunları oluşturmak için yapılacak yatırımların ne getireceği de ancak uzun vadede görülür.

“IMF’NİN TÜRKİYE’YE EK DESTEK VERECEĞİNİ SANMIYORUM”

2002 yılına yönelik hesaplar hem Türkiye hem de dünya için değişti mi? Bir senaryo yapmak gerekirse, 2002 için neler düşünüyorsunuz?

Göreceğiz.

Türkiye IMF destekli bir program uyguluyor ve ekonomi sıkıntıda idi. Ortaya çıkan yeni tablonun Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Bir dengeleme olur diye düşünüyorum. Olayın negatif etkileri Türkiye’de turizm sektörüne yansır, turizm gelirleri düşer. İhracatta büyüme yavaşlar. İç ve dış para desteğiyle ilgili kaygılar yükselir. Türkiye’nin jeopolitik önemi çok yüksek bir ülke olduğu kesin. Ama ben, IMF’in Türkiye’nin problemlerini halledecek derecede önemli bir ek destek kararı alacağını sanmıyorum.

“PİYASALAR 2002 YILI SONUNDA NORMALE DÖNECEK”

Uluslararası piyasaların nasıl bir yön izleyeceğini tahmin ediyorsunuz? Kısa, orta ve uzun vadede?

Yine tahminlerimize göre doların yen karşısındaki değeri düşecek. Euro’nun biraz daha değerlenmesi bekleniyordu. Bu artış gerçekleşmeyecek ama Euro’nun  değeri de düşmeyecek. Dediğimiz gibi, bu durgunluk belirsizlikten ve güvensizlikten kaynaklanıyor. Biz daha önceki benzer olayları örnek alarak çalışıyoruz.

Ortadoğu ve Amerika bazında baktığımızda, Irak’ın Kuveyt istilasını düşünürsek şu sonucu çıkarabiliriz, bir daralma olacak. Savaş pazarları her zaman olumsuz etkiler. Ancak, gelecek yılın ikinci yarısında olumlu gelişmeler bekliyoruz. Mesela, uzun vadeli, örneğin on yıllık bonolardaki faiz oranı bu yıl sonunda düşse bile, gelecek yıl saldırı öncesindeki değerini alacak. Kısacası saldırı sonrası tahminlerimiz, bu yıl sonuna doğru gerçeklemesini olası gördüğümüz olumsuzlukların 2002’nin sonuna doğru düzeleceği yönünde.

 

 


 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz