Onlar online yaşıyor, oyunlarını elektronik ortamda oynuyor ve satın almalarını orada gerçekleştiriyorlar. İnternetin pasif kullanıcısı değiller. Net üzerindeki içeriği zenginleştiriyor. Bloglar tu...
Onlar online yaşıyor, oyunlarını elektronik ortamda oynuyor ve satın almalarını orada gerçekleştiriyorlar. İnternetin pasif kullanıcısı değiller. Net üzerindeki içeriği zenginleştiriyor. Bloglar tutuyor, kendi çektikleri video ve dijital resimler ile devasa bir içerik okyanusu oluşturuyorlar. Uzmanlar onları “içerik kuşağı” olarak adlandırıyor. Türkiye’de 12-24 yaş arasındaki 19 milyon genç arasında da cep telefonu sahipliği ve internete bağlanma oranının yüzde 70’leri aştığı göz önüne alındığında bu kuşağın temel eğilimleri ortaya çıkıyor. Harcama güçleri ise muhafazakar bir tahminle 40 milyar dolara yaklaşıyor.
İlkan Nadir, şu anda 16 yaşında ve İstanbul’da yaşıyor. Anadolu Lisesi’nde hazırlık sınıfı öğrencisi. Ortaokuldaki eski arkadaşlarını artık eskisi kadar sık göremiyor. Kış aylarında aynı semtte oturan arkadaşlarıyla da az görüşebiliyor. Ancak, her akşam internete girerek birkaçı ile anlık mesaj yazılımları üzerinden konuşuyor. Şimdiki okulundaki grubu ile de ödevler hakkında chat yapıyor. Elbette arada o akşam seyrettiği maç veya hafta sonu gidilen bir konserin nasıl olduğuna ilişkin yorumlarda yer alıyor. Biraz vakit varsa, onu da interaktif oyun için ayırıyor.
Mehmet Serkan ise hukuk fakültesinden 2 yıl önce mezun olmuş, 24 yaşında bir genç. O da Galatasaray Üniversitesi’ndeki arkadaşlarıyla olan sıkı ilişkilerini şimdi internet üzerinden yönetiyor. O ve grubu, hangi akşam, nerede buluşacaklarına internet üzerinden karar veriyor. Kroki ve gidilecek mekana ilişkin linkleri chat yaparak veya mesajlaşarak birbirleriyle paylaşıp, tüm organizasyonlarını online olarak yapıyorlar. Mehmet Serkan, son cep telefonunu internet üzerinden satın aldı. İşi nedeniyle 6 ayını ailesinden uzak geçirdiği için geçtiğimiz yıl annesine internet üzerinden aldığı bir hediyeyi gönderdi.
İçerik kuşağıyla tanışın
“İçerik kuşağı” (Content Generation) olarak adlandırılan bu gençler adeta online ortamda da farklı bir yaşam kurmuş durumdalar. Orada yaşıyor, satın alıyor, oyun oynuyor ve eğleniyorlar. Web üzerinde kendilerine özel bir içerik dünyası yaratıyorlar. ABD’de “Myspace.com”, “Xanga.com”, “Facebook.com” gibi sitelerde adeta bu gençlerin online ortamdaki buluşma mekanlarına dönüşmüş durumda. Bu siteler üzerinde gençler, blog, yani günlük tutuyor, mp3 dinliyor, favori filmleri ve popüler spor olayları hakkında konuşuyorlar. Birbirleriyle resim, video ve ders notları paylaşıyorlar. Bloglar, yani günlükler, dijital resimler onların yaşamının bir parçasına dönüşmüş durumda. Muhafazakâr bir tahminle 2008 yılına kadar dünyü çapında 380 milyon kameralı cep telefonunun satılmış olacağı düşünülüyor. Bu yaşam tarzı ağırlıklı olarak 12-24 yaş arasındaki gençlerde göze çapıyor.
Trendwatching.com sitesinin kurucusu ve trend avcısı Reinier Evers, “Bu kuşak blog fenomeninin yaratıcısı, amatör yayıncılık çağının başlatıcısı, artık geniş kitlelere ulaşan amatör yazarlar, araştırmacılar ve fotoğrafçılar devrine giriyoruz. Onlar interneti dev bir yayın ve dağıtım kanalı olarak görüyor” diyor.
ABD’deki güçleri
Bu kuşak, web üzerinde bireyler ağırlıklı olarak da gençler tarafından yaratılan, tera-peta bitlere varan yazı, resim ve video görüntülerinden oluşan içerik okyanusunu yönlendiren bir kitle. Aslında “içerik kuşağı” kendi içinde iki farklı grupta inceleniyor. Birinci grup, teenager denilen, 12-17 yaş grubunda yer alan ortaokul ve lise öğrencilerinden oluşuyor. İkinci grupta ise 18-24 yaş grubundaki üniversite çağındaki ve çalışma hayatının başındaki gençler var…
ABD’de 12-17 yaş arasında 24 milyon, 18-24 yaş arasında ise 29 milyon genç bulunuyor. Teenager tüketicilerin 175 milyar, kolej ve üniversite öğrencilerinin ise 200 milyar dolarlık bir harcama gücüne sahip olduğu tahmin ediliyor.
Amerikalı teenager’ların yüzde 87’si internet, yüzde 65’i anlık mesaj kullanıyor. Bugün 12-17 yaş arasında olan bu gençlerin yüzde 44’ü her gün online oluyor. Online olduklarında yüzde 29’u birden fazla kişiyle anlık mesaj ile aynı anda konuşuyor. Yine yüzde 29’unun anlık mesaj listesinde 50’den fazla arkadaşı bulunuyor. İnternet üzerinde bu kitlenin buluştuğu sitelerin milyonlarca kullanıcısı var.
İnternetteki yaşam alanları
Amerika’nın en popüler network sitelerinden myspace.com’un 20 milyonu aşkın kullanıcısının 9 milyondan fazlası 12-24 yaş grubundaki gençlerden oluşuyor. Xanga.com’un 6,4 milyon kullanıcısının ise yarısı bu yaş grubunda.
Apple, Walt Disney, Target ve Coca-Cola gibi şirketler de bu kitleye online ortamda ulaşmak ve buradaki sosyal networkleri iletişim stratejilerinin bir parçası yapmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Örneğin, Facebook.com’a üye olan bir grup kolej öğrencisi, “Apple severler” grubu kurdu ve daha sonra Apple’a sponsorluk teklifi götürdü. Şimdi bu grubun üyeleri haftalık iPod parçaları ile ilgili yarışmalara katılabiliyor, Apple ürünleri ile ilgili tartışmalar yapıyor ve şirketin öğrencilere sunduğu indirim programlarını takip edebiliyor.
Coca-Cola ise Myspace.com’da “Sprite” adlı bir hip-hop dansçısı karakterine sponsor oldu. Kullanıcılar bu karakterin videolarını ve dans derslerini seyredebiliyorlar. Neredeyse 23 bin kişi bu karakteri izledi ve 500’ü aşkın kullanıcı siteye yorumlarını yazdı. Böylece Coca-Cola çok değerli bir bilgi geri dönüşü almış oldu.
Türkiye’deki nüfusu 19 milyon
İçerik kuşağının Türkiye’deki izdüşümü ise sanılanın aksine yüksek gelirli olan genç bir kitle ile sınırlı değil. Diyarbakır’da düşük gelirli mahallelerde bile internet kafeler büyük ilgi görüyor. Bu mekanlar bu gençler için dünyaya ve farklı sosyal ortama açılan pencere rolünü üstleniyor.
Akampus.com sitesinin genel müdürü İbrahim Üğdül, “Onların davranış biçimlerini belirleyen, internetin kendisi oldu. Tabii bu hızlı gelişmeler ‘sosyalleşme’ kavramını farklı yorumlara yol açacak şekilde değiştiriyor” değerlendirmesini yapıyor.
Türkiye’de nüfusun yüzde 26’sı, yani dörtte birinden fazlası 12-24 yaş arasında bulunuyor. Bu da yaklaşık 19 milyon genç insan anlamına geliyor. Türkiye’de 12-17 yaş arası 10 milyon gencin haftada ortalama 15 dolar harçlık aldığı tahmin ediliyor. Bu da bu grubun sadece harçlıklarıyla yılda 7 milyar 800 milyon dolarlık bir pazar yarattığı anlamına geliyor. Ailelerin onlar için yaptığı harcamalar da eklendiğinde rakam en az 5’e katlanıyor. 18-24 yaş grubunun harçlıkları ve harcama güçleri ise bu rakamın çok daha üzerinde. 30 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
ACNielsen’ın Türkiye’nin, ticaretinin yarısının döndüğü 6 büyük ilde (İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Adana ve Erzurum) 12-22 yaş arasındaki 1.000 genç ile yaptığı çalışmanın sonuçları da içerik kuşağındaki eğilimleri net biçimde ortaya koyuyor.
Türk gençlerinin sanal yaşamı
ACNielsen’e göre, bu yaşlardaki gençler arasında internet kullananların oranı yüzde 70’e ulaşmış durumda. 2002’de ise bu oran yüzde 50’ler civarındaydı. İnterneti bir eğlence aracı olarak gören bu kesim ayda ortalama 12-13 gün internete bağlanıyor. Bu gençlere internette nasıl zaman geçirdikleri sorulduğunda, yüzde 57’si chat yaptığını, yüzde 50’si oyun oynadığını, yüzde 32’si ise eğitim ve ders amaçlı sörf yaptığını söylüyor.
Trend Group’un Türkiye’yi temsil eden 12 ilde 616 gençle yaptığı araştırma sonuçları da içerik kuşağının temel eğilimlerini ortaya koyuyor. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, 12-24 yaş grubundaki kentlerde yaşayan gençler arasında cep telefonu sahibi olanların oranı yüzde 75’i aşmış durumda. Oysa 2000 yılında bu oran yüzde 30’lar düzeyindeydi. Kendileri için yaptıkları harcamalar arasında cep telefonu giderleri 3’üncü sırada yer alıyor. En yaygın talepleri ise telefonlarının radyolu olması. Trend Group Yönetici Ortağı Nurhan Keeler, onların web ile ilgili alışkanlıklarını ise şöyle özetliyor:
“Erkekler kızlara göre daha uzun süre online kalıyorlar ve tek başlarına değil ekip olarak oyun oynamayı seviyorlar. Erişim ise yüzde 33 gibi yüksek bir oranla internet kafelerden sağlanıyor.”
Karakteristik özellikleri neler?
Kuşaklar üzerine araştırmalarıyla tanınan Neil Howe’un “İçerik kuşağı”na ilişkin analizi de onların çok önemli bir özelliğini ortaya koyuyor. Howe, “Bu kuşak sanılanın aksine yalnız ve asosyal değil. İnternet onlara farklı bir sosyal ortam sunuyor. Yalnız başlarına bilgisayar oyunu oynamıyorlar. Arkadaşları ile birlikte oynamayı tercih ediyorlar” diyor.
* Trend Group Yönetici Ortağı Nurhan Keeler’e göre de günümüzde bu yaş grubundaki gençlerin hayatında arkadaşlar çok merkezi bir konumda. Arkadaşların aile gibi hep var olabileceğini düşünüyorlar. Bu nedenle onlarla her konuda yoğu ve kesintisiz bir iletişim kurmak istiyorlar.
* Trendwatching.com sitesi uzmanı Reinier Evers, “Bu kuşak şirketlerin müşteriye yaklaşımını değiştiriyor. Çünkü, onlar doğrudan alıp tüketmek yerine kişiselleştirmeyi tercih ediyor, Hatta üretim sürecine dahil olmayı istiyorlar” diye konuşuyor.
* Bu eğilimi yakalayan Microsoft, milyonlarca kişiyi sitesindeki yazılımları yüklemeye, test etmeye davet ediyor ve ürünlerini onlarla ve onlardan aldığı destekle geliştiriyor, iyileştiriyor.
* www.ipodlounge.com adresindeki sitede ise iPod kullanıcıları ürünle ilgili olumlu –olumsuz görüşlerini yazıyorlar. Ayrıca gelecekte mağazalarda ne tip konseptlerde iPod ürünleri görmek istediklerini yani hayallerindeki İPod’u da anlatıyorlar.
Sektörleri nasıl etkileyecek?
Bu kuşak şirketleri bu tip interaktif stratejiler geliştirmeye zorlayacak. Önümüzdeki 5 yıl içinde daha çok sayıda şirketin bu yolla onların görüşlerine başvurduğuna şahit olacağız.
Çok sayıda sektörün müşteri yaklaşımını bu kuşağın talepleri doğrultusunda değiştirdiğini göreceğiz.
Örneğin, perakendeciler mağazaların içinde arkadaşlık ve keyife yer açan kafe tarzı mekanlar oluşturacak.
Otomobil şirketleri modellerinin hayranlarını bir araya getiren siteler, piknikler ve benzeri organizasyonlarını daha da artıracak. İlişki ve interaktifliğe yatırım yapacak.
Eğlence ve video oyunları sektörü gruplar tarafından oynanabilecek oyunlara ve yarışmalara ağırlık verecek.
Medya da onları yakalamak için yeniden organize olacak. Dünyanın dev medya şirketlerinden News Corp CEO’su Rupert Murdoch web ile ilgili satın almalara bugüne dek 1,3 milyar dolar ödedi.. Bu paranın 580 milyon dolarını ise Myspace’in ana şirketi olan Intermix Media adlı şirketi satın almak için harcadı.
Telekom sektörü de arkadaşlar arası hesaplı konuşmaya yönelik tarifeler oluşturarak, melodi, resim, yarışma ve benzeri mobil içerikler sunarak bu kuşağın kalbini kazanmaya çalışıyor.
ŞİRKETLER İÇERİK KUŞAĞINI YAKALAMAK İÇİN NELER YAPIYOR?
HP Tüketicilere “Siz resim çekebilir, çektiğiniz resimleri başkalarıyla paylaşabilir ve onları basabilirsiniz”, “HP’nin sitesinde fotoğraflarınızı ve yarattığınız kompozisyonları sergileyebilirsiniz” mesajını vermek için 300 milyon dolar harcadı.
TARGET Ünlü perakende zinciri Myspace.com üzerinde kayakçı ve skateboard yarışçısı olan 15 yaşındaki Shaun White’ın maceralarının ve keşiflerinin yer aldığı bir gruba sponsor oldu. “Kickfliplivin” adlı gruba üye olanlar, üzerinde “Target” yazan bir kask takan Shaun White’ın videolarını izleyebiliyor ve “shop” butonuna basarak anında Target mağazalarından alışveriş yapmaya başlayabiliyor.
WALT DISNEY Geçtiğimiz bahar “Hitchhiker’s Guide to Galaxy” adlı filmin promosyonunu yapmak için Touchstone Pictures www.xanga.com adlı sitede filmin ana karakterleri ile ilgili çok sayıda blog açtı. Kullanıcılar karakterlerin günlüklerine yazılanları okumak için buralara abone oldular ve kendi yorumlarını da yazdılar. Site 5 bin kullanıcıya ve 220 bin sayfa görüntüleme sayısına ulaştı.
VODAFONE Birçok mobil operatör gibi Vodafone’da tüketicileri fotoğraf çekebilen cep telefonlarıyla yaratıcılıklarının sınırlarını zorlamaya davet ediyor. Onları belli adreslerdeki MMS Web sitelerine cep telefonlarıyla çektikleri resimleri yüklemeye teşvik ediyor.
Ebru Çapa/Msn Türkiye Ülke Müdürü
“Msn Messenger Ve Hotmaıl Kullanıcı Sayısının En Hızlı Arttığı Ülkeyiz”
Türkiye’deki Kullanıcı Profili Şu anda MSN Türkiye’de 8 milyon 700 bin civarında Messenger kullanıcısı bulunuyor. Hotmail kullanıcısı ise 6 milyon 800 bini aşmış durumda. Bu kullanıcıların yaklaşık yüzde 40’ı 12-24 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Çok yoğun bir şekilde internet kullanıyorlar. Messenger üzerinden yazıştıkları buddy yani arkadaş sayıları diğer ülkelerin çok çok üzerinde.
Türkiye, MSN Messenger ve Hotmail kullanıcı sayısının en hızlı arttığı ülke. Bu da Türk kullanıcısının internet ve teknolojiden yoğun biçimde faydalandığının en güzel göstergesi. Türkiye’deki internet kullanıcıları aktif, yeniliklere açık, değişiklikleri takip eden ve benimseyen bir kitle.
En Popüler Uygulamalar MSN Messenger’in bir uygulaması olan MSN Spaces, gençler arasında yükselen bir trendle yaygınlaşıyor. MSN Spaces kullanıcılara kendi kişisel web sayfalarını andıran MSN içinde bir arayüz oluşturmalarını sağlıyor. Bu sayfalar istenilen format, renk ve arka planlarla kişiselleştirilebiliyor. İnsanlar bu ortamda kendi profillerini, fotoğraflarını, sevdikleri şarkıların listelerini, yazılarını, günlüklerini paylaşabiliyor.
Ayrıca www.msn.com.tr portalinde gençlerin ilgisini çeken birçok kanal bulunuyor. Arkadaş bulma, şans oyunları, spor ve alışveriş ile ilgili çeşitli siteler hem eğlence hem de bilgi amaçlı olarak kullanılıyor.
“Akampus, 270 Bin Üniversitelinin Buluşma Noktası”
İbrahim Üğdül/Akampus.Com Gm
* Türkiye’de 12-24 yaş arası kaç internet kullanıcısı var? Bu kullanıcılar zamanlarının ne kadarını internette geçiriyor?
Procon GFK tarafından Mayıs 2005’te yapılan araştırmaya göre, 2005 sonu itibarıyla 16 milyon civarında internet kullanıcısı bulunuyor. 15-24 yaş aralığındaki kullanıcılar, bunun yüzde 49 kadarını oluşturuyor. Dolayısıyla, 2006 itibarıyla 12-24 yaş aralığındaki kullanıcı sayısını 8-9 milyon olarak kabul edebiliriz. Bu genç grup, günde ortalama 2-3 saatini internette geçiriyor.
* Akampus'ün kaç üyesi var? İnternet üzerinden bu gençlere yönelik ne gibi uygulamalar sunuyorsunuz?
Bizim platformumuz daha çok üniversite öğrencilerine yönelik. Bu nedenle Akampüs üyelerinin yüzde 90'ı, 17-24 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Toplam 270 bin üyemiz var. İnternet üzerinden çok miktarda içerik ve servis hizmeti veriyoruz.
* Kullanıcılarınızın profilini ve elektronik ortamdaki davranışlarını tanımlayabilir misiniz?
Bizim 17-24 yaş aralığındaki, çoğunlukla üniversite öğrencisi olan kullanıcılarımız hakkındaki anketlerimizde şu sonuçlar ortaya çıktı:
“Kullanıcılarımızın yüzde 99’u cep telefonu sahibi. Ek kart ve ya kendi ismine kredi kartı sahibi olanların oranı 72. Bu üniversiteli gençlerin yüzde 50’si ayda 300 YTL’den az harcama yapıyor. Ortalama aylık harcamaları 350-400 YTL civarında. Kişisel kullanımda yüzde 87’si internete ADSL ile bağlı, yüzde 7’si çevirmeli ağ kullanıyor. İnternet gezinti, araştırma, dosya indirme ve oyun amaçlı kullanılıyor. Kullanıcı kitlemiz ortalama 1,4 adet farklı GSM operatörünü kullanıyor.”
Üniversiteli Gençler Şirketlerden Ne Bekliyor?
Prof. Dr. Ömer Baybars Tek/Dokuz Eylül Ün.
Şirketler Samimi Olmalı Üniversite öğrencisi olan internet kullanıcıları Türkiye’de çok az sayıda şirketin elektronik ortamda doyurucu içerik sağlandığını düşünüyor. Şirketler ile iletişimde “doyurucu” ve “samimi” bir içerik ortamı oluşturulmalı. Şirketler sitelerinde mutlaka forum, interaktif mesajlaşma gibi uygulamalara yer vermeli.
Beğenilen Uygulamalar Üniversite öğrencilerinin beğendiği siteler arasında bir açık artırma sitesi olan www.gittigidiyor.com, Akbank’ın bir sitesi olan www.kampusce.com,
Ve http://gnctrkcll.turkcell.com.tr adresindeki genç Turkcell’lilere hitap eden site yer alıyor. Ayrıca www.ideefixe.com sitesinin hobileri olanları buluşturmak için oluşturduğu fikir kulübü de beğeniliyor. Philips’in intertet üzerinden oylanan fotoğraf yarışması, Doritos’un cipsler içinden çıkan ipuçlarıyla bulunacak cevaplar için internetten açtığı ödüllü yarışma gibi uygulamalarda gençlerin ilgisini çekiyor.
Şirketler Ne Yapmalı? Türkiye’de zengin ve interaktif içerik sunan ve gençleri katılıma çağıran siteler oluşturan şirket sayısı çok az. Gençleri sanal ortama çekebilmek için önce onlara çevrimdışı ortamdaki tüm müşteri temas noktalarında ulaşmalılar. Onlara gerçek değerler sunmalılar. Sıradan oyunlarla, ucuz promosyonlarla onları oyalamaya çalışmamalılar. SMS ve e-mail pazarlamasını şu anda iyi ve izinli kullanamıyorlar. Genç müşterileriyle iyi iletişim kurarak, onlardan oluşan bir veri tabanı kurarak bu uygulamaları başlatabilirler. Ayrıca sanal ücretsiz kurslar, eğitimler sağlayabilirler.
Nurhan Keeler/Trend Group Yönetici Ortak
TÜRKİYE’DEKİ İÇERİK KUŞAĞININ PROFİLİ
Trend Group Yönetici Ortağı Nurhan Keeler, 12 büyük kentte, 12-25 yaş arası 616 genç ile yaptığı araştırmadan elde ettiği bulgular ışığında “içerik kuşağı”na mensup bu gençlerin profilini şöyle çiziyor:
Elektronik İletişim Ve Eğlence DVD sahipliği yüzde 20 civarında. Ipod şimdilik sınırlı sayıda gencin sahip olduğu bir cihaz. Gençler arasında bilgisayarda müzik ve MP3 dinlemek çok yaygın. 2000 yılında yüzde 30’larda olan cep telefonu sahipliğinin ise şu anda yüzde 75’i geçtiği görülüyor. Harcamaları arasında ilk sırada yiyecek, ikinci sırada giyim, üçüncü sırada ise cep telefonu faturaları bulunuyor. En sevdikleri eşyaları ise cep telefonları.
Öne Çıkan Mobil Trendler Telefonlarının radyolu olmasını istiyorlar. Telefonsuz bir hayat düşünemiyor, ev içinde bile cep telefonlarını üzerlerinde taşıyorlar. Cep telefonuyla fotoğraf çekmek onlar için çok önemli..12-15 yaş grubundaki gençler için aşk, chat ve telefon mesajı ile diyalog kurmak şeklinde gerçekleşiyor.
Harcama Güçleri Ne Kadar? Aylık harcamaları ortalama olarak 200 milyonun üzerinde. Ortalama telefon faturaları 40 milyona yakın. Giyim ve tarz konusunda farklılığı seviyorlar. Ancak farklı giyinmeyi tercih etmiyorlar. Farklılık eğer sempati kazandıracak ise giyimlerine yansıtıyorlar.
Üniversiteliler Kariyer Peşinde Gelecek ile ilgili kaygıları en çok yaşayan grup, üniversite gençliği. Bu nedenle bu grup kariyer sitelerini sık ziyaret ediyor. Kendi bilgisayarları olmasa bile okullarındaki bilgisayarlardan bu sitelere giriyorlar. Türkiye’de başarının yolunun İstanbul’dan geçtiğini düşünüyorlar.
SEDEF SEÇKİN BÜYÜK
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?