IMF Türkiye’ye ilişkin 4. madde gözden geçirme raporunu yayınladı. Raporda şöyle denildi: “Türkiye ekonomisinin önündeki ana zorluk dış dengesizlikleri azaltmak ve potansiyel büyümeyi yukarı çekmek. Türkiye ekonomisinde bu yıl güçlü büyüme sürecek ancak enflasyon yükselecek. Cari açığın daralması memnuniyet verici ancak dış dengesizlikler sürüyor. Dış dengesizlikleri gidermek ve enflasyonu düşürmek için daha sıkı maliye politikası yardımcı olacaktır."
'PARA POLİTİKASI SADELEŞMELİ'
Enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine yaklaştırmak için daha sıkı bir para politikası duruşu gerektiğini belirten IMF, para politikasının etkinliğini artırmak için politika çerçevesinin sadeleştirilmesinin altını çizdi.
'ASGARİ ÜCRET ARTIŞI RİSK YARATIYOR'
"Asgari ücretteki artış bazı faydalar sağlayabilir ancak riskler de yaratıyor" değerlendirmesini yapan kuruluş, ekonominin yeniden dengelenme sürecinde iddialı yapısal reform gündeminin önem taşıdığına dikkat çekti. IMF, Türkiye ekonomisinin 2016'da yüzde 3.5 ile yüzde 4 arasında büyümesini bekliyor.
"DÜŞEN PETROL TÜRKİYE'YE YARAMAZ"
Öte yandan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) düşük petrol fiyatlarının Türkiye’nin dış finansmanına yardımcı olmayacağı öngörüsünde bulundu. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, “Petrol fiyatlarındaki sert düşüşün yıl içerisinde Türkiye’nin notuna fayda sağlaması olası değil” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, “Türkiye’nin petrol üreticisi ülkelere ihracatı toplam ihracatı içerisinde dolar cinsiden yaklaşık yüzde 20 seviyesinde. Geçen yılın ocak-kasım döneminde bu ülkelere olan ihracat 2014 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 15 oranında azaldı. Petrol üreticisi ülkelerden Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım ise yine geçtiğimiz yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 20’den fazla azaldı” şeklinde değerlendirmelere yer verildi.
S&P açıklamasında Türkiye’nin düşük petrol fiyatlarının etkisiyle cari açığında kısmi bir azalma görüldüğünü belirterek, “Bunun tek başına Türkiye’nin dış finansmanının dengelenmesine yardımcı olacağına inanmıyoruz. 2009’un sonundan beri, Türkiye’nin dış finansmanında özkaynaktan borç akışına doğru bir kayma var. İnşaat, tüketim ve turizm dışı hizmet alanlarında yatırım artışı var” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Türkiye’nin yatırımcı algısı ve küresel likidite hareketlerine karşı duyarlılığının yüksek olduğu kaydedildi. S&P’nin Kredi Analisti Aarti Sakhuja ise “Düşük enerji fiyatlarının ithalat faturasını düşürerek kazandırdığının en azından bir kısmını, ihracattaki azalış ve azalan sermaye akışları götürdü. Türkiye’nin dış borcu açısından gördüğümüz risklerden birisi borçların çevrilememesi olasılığı ve bunun büyümede ani bir duruşa ya da büyüme şokuna yol açma olasılığı” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?