- Anasayfa
- Ekonomi
- Makro Ekonomi
- Küresel piyasalar 'Merkez'lere kilitlendi
Küresel piyasalar 'Merkez'lere kilitlendi
Uluslararası piyasalar, merkez bankalarının karar ve bu kararlara ilişkin beklentiler ile yön buluyor.
Küresel hisse senetleri, emtia fiyatlarının son bir ayın en büyük iki günlük düşüşünü göstermesinin bu yılın başına damgasını vuran finans piyasaları kargaşasını hatırlatmasının ardından değer kaybetti. Avustralya ve Kanada dolarları değer kaybederken, yen son bir haftanın en hızlı yükselişini gerçekleştirdi.
DOLAR 291'İN ÜSTÜNÜ GÖRDÜ
Türkiye'de de Dolar/TL risk iştahında azalma ve EM'lerdeki değer kaybı paralelinde 2,91'in üzerini gördü.
Enerji ve ham madde hisseleri, Fed'in iki gün sürecek toplantısının başlaması ile birlikte, Standard & Poor's 500 Endeksi'nin (S&P 500) kayıplarını ikinci güne taşımasına öncülük ederken, Avrupa ve Asya'da hisse senedi gösterge endeksleri Ocak ayından bu yana en yüksek kapanışlarından geri çekildi. Yen, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) negatif faiz politikasını sürdürmesi ve parasal tabanda yıllık artış hedefini değiştirmemesinin ardından, 31 önemli para biriminin tümü karşısında değer kazandı. Hammadde ihracatçısı ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Batı Teksas petrolü (WTI), Rusya'nın İran'ın küresel arz fazlasını azaltmak amacıyla üretimin dondurulmasına ilişkin anlaşmaya katılmayacağını işaret etmesinin ardından, son bir ayda ilk kez iki gün üst üste değer kaybetti.
Küresel hisse senetleri Şubat ortasında 2.5 yılın en düşük seviyesini görmesinin ardından sıçrama yaptı, ancak küresel hisse senetlerindeki bu kazançlar, Çin, Avrupa ve Japonya'daki parasal gevşemelerin küresel ekonomik yavaşlama ile mücadelede yalnızca sınırlı bir başarı sağlamasının etkisi ile oldukça kırılgan. Japonya Merkez Bankası'nın bugünkü teşvik ve gösterge faizi sabit tutma kararı ekonomistlerce tahmin ediliyordu ve Banka, ihtiyaç duyulduğunda, para politikasını daha da gevşetebileceğini kaydetti. Avrupa Merkez Bankası (AMB) geçen hafta, daha önce görülmemiş büyüklükte bir teşvik programı açıklarken, dikkatler Fed'in Çarşamba günü sona erecek toplantısına çevrildi.
Londra'da Charles Schwab Corp.'tan Kully Samra, "Yılın başında sahip olduğumuz endişelerin hala aşağı yukarı aynen geçerli olduğunu unutmamız gerekir. İçinde bulunduğumuz durumun kilit noktası merkez bankalarının yatırımcılara ne kadar güven sağlayabildiğinde yatıyor. İletişim başlı başına bir politika aracı oldu. Fed'in piyasayla iletişim kurma şekli çok önemli olacak" dedi.
Yatırımcılar, ABD faizlerin gidişatına ilişkin Fed'den rehberlik bekliyor olacak. Fed faiz vadeli kontratları bu yıl bir faiz artırımına gidfilmesi ihtimalinin yüzde 78 olduğunu işaret ediyor. Bu oran, ekonomik verilerin iyi geldiği ve hisse senetlerinin sıçrama yaptığı Şubat ayına göre yüzde 11 aşağıda bulunuyor.
Standard & Poor's 500 Endeksi New York saati ile 10:26'da yüzde 0.6 aşağıda seyrediyordu.
DOLAR 291'İN ÜSTÜNÜ GÖRDÜ
Türkiye'de de Dolar/TL risk iştahında azalma ve EM'lerdeki değer kaybı paralelinde 2,91'in üzerini gördü.
Enerji ve ham madde hisseleri, Fed'in iki gün sürecek toplantısının başlaması ile birlikte, Standard & Poor's 500 Endeksi'nin (S&P 500) kayıplarını ikinci güne taşımasına öncülük ederken, Avrupa ve Asya'da hisse senedi gösterge endeksleri Ocak ayından bu yana en yüksek kapanışlarından geri çekildi. Yen, Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) negatif faiz politikasını sürdürmesi ve parasal tabanda yıllık artış hedefini değiştirmemesinin ardından, 31 önemli para biriminin tümü karşısında değer kazandı. Hammadde ihracatçısı ülkelerin para birimleri değer kaybetti. Batı Teksas petrolü (WTI), Rusya'nın İran'ın küresel arz fazlasını azaltmak amacıyla üretimin dondurulmasına ilişkin anlaşmaya katılmayacağını işaret etmesinin ardından, son bir ayda ilk kez iki gün üst üste değer kaybetti.
Küresel hisse senetleri Şubat ortasında 2.5 yılın en düşük seviyesini görmesinin ardından sıçrama yaptı, ancak küresel hisse senetlerindeki bu kazançlar, Çin, Avrupa ve Japonya'daki parasal gevşemelerin küresel ekonomik yavaşlama ile mücadelede yalnızca sınırlı bir başarı sağlamasının etkisi ile oldukça kırılgan. Japonya Merkez Bankası'nın bugünkü teşvik ve gösterge faizi sabit tutma kararı ekonomistlerce tahmin ediliyordu ve Banka, ihtiyaç duyulduğunda, para politikasını daha da gevşetebileceğini kaydetti. Avrupa Merkez Bankası (AMB) geçen hafta, daha önce görülmemiş büyüklükte bir teşvik programı açıklarken, dikkatler Fed'in Çarşamba günü sona erecek toplantısına çevrildi.
Londra'da Charles Schwab Corp.'tan Kully Samra, "Yılın başında sahip olduğumuz endişelerin hala aşağı yukarı aynen geçerli olduğunu unutmamız gerekir. İçinde bulunduğumuz durumun kilit noktası merkez bankalarının yatırımcılara ne kadar güven sağlayabildiğinde yatıyor. İletişim başlı başına bir politika aracı oldu. Fed'in piyasayla iletişim kurma şekli çok önemli olacak" dedi.
Yatırımcılar, ABD faizlerin gidişatına ilişkin Fed'den rehberlik bekliyor olacak. Fed faiz vadeli kontratları bu yıl bir faiz artırımına gidfilmesi ihtimalinin yüzde 78 olduğunu işaret ediyor. Bu oran, ekonomik verilerin iyi geldiği ve hisse senetlerinin sıçrama yaptığı Şubat ayına göre yüzde 11 aşağıda bulunuyor.
Standard & Poor's 500 Endeksi New York saati ile 10:26'da yüzde 0.6 aşağıda seyrediyordu.
