Projeksiyon

PAZAR KAMPANYALARLA CANLANIYOR    ÇAMAŞIR MAKİNESİ    Beyaz eşya sektörü 2003 yılını oldukça iyi kapattı. Tüm rakamlarda artış gözlendi. 2002’de 1 milyon 654 bin adetlik üretim ...

1.04.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
PAZAR KAMPANYALARLA CANLANIYOR  
 
ÇAMAŞIR MAKİNESİ  
 
Beyaz eşya sektörü 2003 yılını oldukça iyi kapattı. Tüm rakamlarda artış gözlendi. 2002’de 1 milyon 654 bin adetlik üretim rakamı 2003 toplamında 2 milyon 459 bin adet oldu. Bir önceki yıl 159 bin 437 adetlik ithalat, 191 bin 104 adede ulaştı. İç satışlardaki artış da büyük oldu. 823 bin 925 adetlik iç satış miktarı geçen yıl 1 milyon 76 bine yaklaştı. 2002 yılında atağa geçerek ihracatta 989 bin adede yaklaşan ihracat, 2003 yılında 1 milyon 550 bin adedi buldu.  
 
Merloni Elettrodomestici Pazarlama Müdürü Burcu Ün Muşlu, pazarla ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor: “2001 krizi öncesinde toplam beyaz eşya pazarda buzdolabı miski yüzde 37, çamaşır makinesi miksi yüzde 36 iken, krizle birlikte buzdolabı miksi yüzde 42 çamaşır makinesi miski yüzde 33 olarak gerçekleşti. Çamaşır makinesi pazarı toplamda yüzde 44 daraldı. 2003 yılında çamaşır makinesi pazarındaki artışın ana sebebi pazarın krizden sonraki bu ani pazar kaybının geri kazanmaya çalışılması.”  
 
Beyaz eşya pazarı, 2004 yılının ilk 2 ayında, geçen yıla göre yüzde 44 büyüdü. Çamaşır makinesi pazarındaki artış ise yüzde 93 oldu. Üreticiler, uzun vadelere ve indirimli fiyatlara yöneldi. Sektörde ileri teslim ve peşin fiyatına taksit kampanyaları etkin olarak görülmeye başlandı. Makroekonomik stabilizasyon ve faizlerin düşmesi de bu tür kampanyaların rağbet görmesinin sebeplerinden biri.  
 
Beklentiler, bu yıl da pazarın artış göstereceği yönünde. Merloni Pazarlama Müdürü Burcu Ün Muşlu, 2004 yılı için toplam pazarda yüzde 15’lik artış tahmin ettiklerini belirtiyor. Buna göre çamaşır makinelerindeki geri kazanım sürecek ve çamaşır makinesi/buzdolabı miksi kriz öncesi döneme yaklaşacak.  
 
SERAMİK  
 
YURTİÇİ SATIŞLAR UMUT VERİYOR  
 
İnşaat sektöründeki gelişmelerden olumsuz etkilenen seramik kaplama malzemeleri pazarından olumlu sinyaller geliyor. Seramik Federasyonu’nun, tahminler üzerinden ulaştığı sonuçlara göre sektör rakamlarında artış var. Geçen yıl üretimini yüzde 16 artırarak 188 milyon metrekareye ulaşan sektörün, ihracatı da arttı. İhracat değer olarak 307 milyon dolara, miktar olarak ise 85 milyon metrekareye yükseldi.  
 
2003 yılında ihracat performansı ve yurtiçi talepteki kısmi artış gerçekleşen büyümenin temel belirleyicisi oldu. Sektörün 2003 yılı kapasite kullanım oranı yüzde 73 düzeyinde seyretti.  
 
Ekonominin genelindeki olumlu gelişmelere rağmen, geriye ve ileriye yönelik bağları güçlü olduğu bilinen inşaat sektörünün içinde bulunduğu derin krizden henüz çıkamadığı bir gerçek. 2003 yılında inşaat sektörü üretiminde bir miktar artış görülse de bunu net bir iyileşme olarak kabul etmek için henüz erken. 2003 yılında seramik kaplama malzemeleri sektörü yurtiçi satışları yüzde 15 oranında artarak 102 milyon metrekareye ulaştı. Ancak,  bu yurtiçi satış miktarı ile sektör kriz öncesindeki performansına henüz ulaşamadı.  
 
Seramik Federasyonu, 2004’de ekonominin yüzde 5 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. Buna göre, büyüme performansını etkileyeceği düşünülen birkaç etken bulunuyor. Bunlardan biri, inşaat sektöründe 2004 yılında beklenen canlanma. Bununla birlikte bu sektördeki büyüme çok hızlı olmayacak. Kamu harcamalarındaki kısıtlamalar kamu sektörünün inşaat aktivitelerini sınırlarken, bu sektördeki hareketin özel sektör kaynaklı olacağı düşünülüyor. 2004 yılında reel faizlerde beklenen gerilemenin de yatırım talebine olumlu etkide bulunacağı tahmin ediliyor. Planlanan ve başlanan yatırımlar ile birlikte sektör kapasitesinin 263 milyon metrekareye ulaşması yükselmesi bekleniyor. Seramik kaplama malzemeleri pazarının yüzde 5-6 oranında büyüyeceği öngörülüyor.    
 
HAZIR BETON  
 
SEKTÖRDE KIPIRDANMA BAŞLADI  
 
Hazır betonda üretim ve tüketimde aynı miktarda. Geçen yıl yüzde 5’lik artışla yaklaşık 27 milyon metreküplük üretim rakamına ulaşan pazarda kıpırdanmalar başladı. Ancak, bu rakam AB üyeliği gündeme gelen bir ülke için yeterli görünmüyor. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Gürdal, şunları söylüyor:  
 
“Kriz sonrası uygulanan program sonucunda kamu yatırımlarının yok denecek kadar azalması, toplu konut projelerinin durması gibi nedenlerle inşaat sektörü küçülmeye devam ediyor. Verilere baktığımızda hazır beton tüketiminde dalgalanmaların yaşandığını görüyoruz. Halkımız deprem ve bina çökmeleri gibi olaylarda yetkililerin uyarıları ile hazır betona yöneliyor ve bir artış oluyor. Ekonomik krizlerin sonucu olarak kaliteden ödün verilmesi, inşaat sektörünün küçülmeye devam etmesi, yasak olmasına rağmen elle beton kullanımına göz yumulması gibi nedenler de bir düşüşe neden oluyor. Türkiye’deki beton sınıflarında sürekli bir yükselme var. Örnek verecek olursak, 2002 yılında yüzde 73 olan C20 ve üstü beton üretimi 2003 yılında yüzde 80.7 oldu. Ancak, gelişmiş ülkelere hala gerideyiz. Bazı valilik ve belediyelerimiz, inşaatlarda elle beton dökümünü, sertifikasız kalfa çalıştırılmasını ve belli sınıfların altında beton kullanımını yasakladılar.”  
 
Bu yıl için az da olsa canlanma bekleniyor. Yüzde 10 dolayına düşmüş olan reel faizler ile sağlanan siyasi istikrar, yatırıma uygun bir ortam yaratıyor. İnşaat sektörünün yüzünün gülmesi için kamunun da yatırımlarını hızlandırması gerekiyor. Temel ekonomik göstergelerde olumlu değişimler yaşanıyor ama bu olumlu değişimler sektör tarafından pek hissedilmiyor. Bunun nedeni geçen yıl ülke ekonomisindeki iyileşmede ihracatın büyük payı olması. Oysa hazır beton ihraç edilen bir ürün değil. Yıl sonu için beklenen az da olsa geçen yılın üzerinde bir tüketim miktarı.  
 
ÇORAP  
 
İHRACATTAKİ ARTIŞ EURO’DAN KAYNAKLANDI  
 
Çorap sektöründe yaklaşık 750 civarında üretici firma olduğu sanılıyor. Yılda 1 milyar 500 milyon çift çorap üretiliyor. Bunun yüzde 77’si ihraç edilirken gerisi iç piyasa ve bavul ticareti yolu ile satılıyor.  
 
Çorap Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı Necip Öztaş, 2003 yılının sektör açısından iyi geçmediğini söylüyor. İTKİB verilerine göre çorap ihracat rakamlarındaki artışın yanıltıcı olduğunu vurguluyor. Euro’nun dolar karşısında değer kazanması ve bu verilerin dolara endeksli yapılmasının ihracat rakamlarını suni olarak yükselttiğini kaydediyor. Verdiği bilgilere göre çorap ihracatındaki yüzde 35’lik değer artışının yüzde 18’i Euro’nun dolar karşısında değer kazanmasından meydana geldi.    
                              
Sektörün bir diğer sıkıntısı da ihraç pazarları kanadında. Türk çorap üreticisinin en büyük pazarı Avrupa. Ancak, doyuma ulaşmış durumda. Büyük ümitler taşınan ABD pazarı, dolar kurunun çok düşük olmasından, üreticilerin hammadde ve üretim maliyetlerinin dolar kuruna göre ayarlanmamasından dolayı firmalar için başlamadan bitti. Sonuçta yıl kârsız geçti.  
 
Bu yıl da kurla bağlantılı olarak 2003 yılı gibi başladı. Girdi maliyetlerinin kura göre ayarlanmasını ümit eden firmalar, bu konuda olumlu bir gelişme olmadığı gibi akaryakıt fiyatları artırılmasıyla yine zor durumda. İlk 2 ay karşılaştırıldığında geçen yıla göre olumlu bir gelişme olmadığı görülüyor.  
 
Öztaş, “2005 yılına çok yaklaştığımız şu dönemde Çin’in, ihracatımızı olumsuz yönde etkileyeceğini hepimiz tahmin ediyoruz. Türk çorap ihracatçısının tek avantajı olan pazara yakınlığını, yüksek girdi maliyetleriyle yok etmek, ihracatçının elini iyice zayıflatıyor” diyor.  
 
Türk ihracatçısı açısından, girdi maliyetlerinin dünya fiyatlarıyla rekabet edebilir seviyelere gelmesi ve döviz fiyatlarında istikrarın sağlanması 2004’ün kaderini belirleyecek. Ancak, beklenen o ki, mevcut şartlar içinde 2004 yılı rakamları 2003 yılından daha iyi olmayacak.  
 
MİNİBÜS  
 
BÜYÜME “HAFİF TİCARİ”DEKİ KADAR OLMADI  
 
Geçen yıl otomotiv sektörü için rekor yılıydı. Tüm segmentlerde satış ve ihracat rakamları rekor seviyelere geldi. Minibüste de üretim ve ihracat rakamları büyük artış gösterdi. 2002 yılında 6 bin 132 adet olan minibüs üretimi geçen yıl 13 bin 625 adede çıktı. Bu rakamla üretim yüzde 122 artış kaydetmiş oldu. İhracatta ise rekor bir artış yakalandı. İhracat miktarı yüzde 571 oranında arttı. 2002’de 630 adet olan ihracat miktarı, 2003 yılında 4 bin 226 adede çıktı.    
Hyundai Assan Pazarlama Müdürü Hakan Kayalık, minibüs satışındaki artış rakamlarının ise hafif ticari araç pazarındaki kadar yüksek olmadığını söylüyor. Kayalık, rakamlarla ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor:  
 
“Toplam talep adetsel olarak artsa da minibüs pazarında 2003 yılında bir daralma söz konusu. Toplam hafif ticari pazarı yüzde 105 büyürken minibüs segmenti sadece yüzde 46 arttı. Bu daralmada en önemli neden minibüs müşterilerinin daha ucuz olan van sınıfı araçları alarak minibüse dönüştürmeleri olarak görülüyor. Dönüştürülen araçlar dikkate alındığında nihai minibüs pazarındaki büyümenin pazarın büyümesine paralel boyutlarda olduğu söylenebilir.”  
 
2004 yılında toplam otomotiv pazarında geçen yıl yakalanan artış trendinin devam edeceği düşünülüyor. Dolayısıyla hafif ticari ve minibüs pazarının da bu artış trendiyle doğru orantılı olarak adetsel büyüme göstereceği sanılıyor. Hakan Kayalık, ayrıca turizmde yaşanabilecek olumlu gelişmelere bağlı olarak minibüs segment payında oransal bir artışın söz konusu olabileceği tahmininde bulunuyor. 2004 yılı sonu için beklenen ise büyüme. Toplam hafif ticari araç pazarında yüzde 10 seviyelerinde bir artış öngörüldüğünde ekonomideki olumlu gelişmelerle birlikte minibüs segmentinde bu artışın yüzde 15 seviyelerinde olacağı düşünülüyor.  
 
OLUKLU MUKAVVA  
 
SEKTÖRÜNDE GÜNDEMİNDE AB STANDARTLARI VAR  
 
Oluklu mukavva sektörü de ekonominin genel gidişatından olumlu yönde etkilendi. 2003 yılında üretim/satış rakamlarında yüzde 12,5’luk artış oldu. Böylece miktarlar 826 bin tona ulaştı. Sektörü etkileyen en önemli gelişme ise genel ihracattaki artış.  
 
Türkiye’de 2002 yılı verilerine göre oluklu mukavva üretimi yapan toplam 108 fabrika bulunuyor. Yıllık kurulu kapasite ise 1 milyon 424 bin ton. Bu kapasitenin 759 bin tonu Marmara Bölgesi’nde kurulu. Toplam üretim ise 734 bin 202 ton. Siparişe göre üretim yapıldığı için üretimin tamamı satış rakamlarını da veriyor. Yani sektörde stok söz konusu değil. 2002 yılı üretiminin 356 bin tonu aşan bölümü Marmara Bölgesi’nde.  
Bu yıl da ekonomiye paralel olarak sektör için olumlu başladı. Üretimde artış devam sürüyor. Sektörü etkileyen en önemli faktör genel ihracatın artmaya devam etmesi ve ekonomide şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması.  
 
Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) Genel Sekreteri Hakkı Yücesoy, sektör için önemli olan bir diğer gelişmeye daha dikkat çekiyor: “Sektörün pazarda beklediği en önemli hususlardan biri, hijyenik olması nedeniyle Avrupa ve çoğu gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yaş meyve ve sebzenin de yurtiçi pazarlamada oluklu mukavva kutu ile dağıtımının sağlanması için devletimizin gerekli tedbirleri getirmesi. Bilinçli tüketicinin de bu yönde aktif olması…”  
 
Ekonomideki genel gidiş sektör için de umut vaat ediyor. Oluklu mukavva sektörünün 2004 yılında büyümesi bekleniyor. Genel ihracat artışının devam etmesi ve ekonomide herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması bunu sağlayacak en önemli faktörler. Bu durumda pazarın yüzde 8 büyüyerek 900 bin ton üretim ve satış rakamlarını gerçekleştirmesi bekleniyor.  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz