Projeksiyon

ALTIN    İHRACATTA HEDEF DÜNYA LİDERLİĞİ    Türk altın takı sektörü şu anda dünyada iç piyasa tüketiminde 4’üncü, altın takı üretiminde 3’üncü ve altın takı ihracatında 2’inci s...

1.07.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
ALTIN  
 
İHRACATTA HEDEF DÜNYA LİDERLİĞİ
 
 
Türk altın takı sektörü şu anda dünyada iç piyasa tüketiminde 4’üncü, altın takı üretiminde 3’üncü ve altın takı ihracatında 2’inci sırada yer alıyor. Geçen yıl başlayan yükselme trendinin devam etmesi olasılığı, altın takı ihracatında dünya liderliği beklentisini beraberinde getiriyor.  
 
2003 yılında altın satışlarında neredeyse tüm kalemlerde artış gözlendi. Külçe altın ithalatı bir önceki yılki 129 tondan 214 tona çıktı. Yurtdışı müşterilere direkt ihracat 50 tondan 53 tona yükselirken, bavul ticareti önceki yılki değerinde kalarak 23 ton oldu. Turistlere altın takı satışı ise yıl 43 tondan 53 tona yükseldi. İç piyasada Türklere altın takı satışı da bir önceki yılki 59 tonluk rakamı aşarak 100 tona çıktı. Yeni Cumhuriyet Altını basımı ise 29 tondan 46 ton düzeyine yükseldi.  
 
Dünya Altın Konseyi Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, geçen yılki gelişmeleri değerlendirirken, “En olumsuz faktör yurtdışında özellikle ABD piyasasında ortaya çıkan daralmaydı. En olumlu faktör de iç piyasada alışılan ekonomik şartlar ve kıymetli Türk Lirası idi. Bu durum hem normal takı satışlarını artırdı, hem geciken düğünler yapıldı, hem de kriz sırasında satılan Cumhuriyet ve 22 ayar takılar yeniden alınarak yerine kondu” diyor.  
Bu yıl da rakamlarda artış var. Külçe ithalatı bir önceki yılın ilk 5 ayındaki 78 tondan 101 tona çıktı. Yurtdışı müşterilere direkt ihracat 22 tona, iç piyasada Türklere altın takı satışı ise 63 tona yükseldi.  
 
Akman, yılın yine rakamlarda artışla sonuçlanacağını düşünüyor. Ona göre, külçe ithalatı 225 tona, yurtdışı müşterilere direkt ihracat 58 tona, turistlere altın takı satışı 61 tona, Türklere altın takı satışı ise 111 tona çıkacak.  
 
ALÜMİNYUM  
 
SEKTÖRDE YÜZDE 14 BÜYÜME BEKLENTİSİ
 
 
Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği’nin (TALSAD) verilerine göre, alüminyum sektörünün üretim rakamı 350-400 bin ton civarında. Ülke ekonomisindeki genel iyileşme sektöre de yansıyor. Sektörün üretim ve ihracat performansı artıyor. 2003 yılında alüminyum yarı mamul ürünleri grubunda yer alan ekstrüzyon ürünleri üretiminde yüzde 20, yassı ürünler üretiminde yüzde 34,5 ve iletken ürünleri üretiminde ise yüzde 20,5’lik artış gerçekleşti. Bu da toplam yarı ürün üretiminde ortalama yüzde 29’luk artış anlamına geliyor.  
 
2002 yılında yaklaşık 267 bin ton olan tüketim de yeniden yapılanma gösteren ekonomi ve artan üretim kalitesiyle paralel olarak yaklaşık 327 bin tona ulaştı. Böylece 2002 yılında ve öncesinde kişi başına düşen alüminyum tüketimi 3-3.5 kilogram iken 2003 yılında 4-4.5 kilogram seviyesine çıktı. TALSAD Genel Sekreteri Ayşe Gül Esmer, şu değerlendirmeleri yapıyor:  
 
“Geçtiğimiz dönemlerde yaşanan ekonomik krizlerle birlikte yurtiçi alüminyum tüketiminde bir daralma yaşandı. İnşaat sektöründeki daralma ve alüminyumu hammadde olarak kullanan sektörlerdeki durgunlukla birleşince, yurtiçi satışları yüzde 20-25 oranında daraldı. Ancak, krizin etkileri yavaş yavaş azaldıkça iç pazardaki faaliyetler de gelişme göstermeye başladı. Kriz dönemi ve sonrasında iç pazardaki daralmayı telafi etmek için firmalar, 2003 senesinde özellikle profil ve yassı ürünlerde faaliyet gösteren üreticiler, ihracata ağırlık verdiler. Ekonomimizin tekrar istikrar kazanmasıyla özellikle otomotiv, beyaz eşya ve ihracata dayalı ambalaj sektörümüzde de ciddi iyileşmeler görüldü.”  
İyimser beklentiler sektör için de geçerli. Bu yıl alüminyum sektörünün yüzde 14 oranında büyümesi bekleniyor. Ancak, alüminyumun en çok kullanıldığı inşaat sektöründe beklenen büyüme trendi henüz görülmüyor. Bunun da bu yılın ikinci yarısından itibaren düzeleceği umuluyor.  
 
LASTİK  
 
OTOMOTİV SEKTÖRÜ PAZARI CANLANDIRDI
 
 
Otomotiv sektöründeki canlılık, lastik pazarını da olumlu yönde etkiledi. Ancak, 2004 yılı, yenileme pazarında, ithal lastikler için biraz yavaş başladı. Buna karşılık yerli üreticiler, pazardaki artan talebi karşılayarak pazar paylarını artırdılar. Otomotiv sektörünün  2004 yılına hızlı girmesi bu kanala yapılan satışların yüzde 71 oranında artmasını sağladı.  
Brisa yetkililerinin yaptığı değerlendirmelere göre, geçen yılın ilk yarısında ise yurt içi lastik talebinde, Irak Savaşı endişeleri nedeniyle düşük gerçekleşti. Savaşın Türkiye üzerinde yarattığı etki azalınca, talep yılın ikinci çeyreğinde artmaya başladı. Ancak, pazar yıl sonunda rekor sayılabilecek seviyede bir büyüme kaydetti.  
 
Toplam lastik üretimi yıl sonunda 19 milyon adedin üzerine çıktı. Yenileme pazarında 8 milyon 500 bin, orijinal ekipman pazarında ise 2 milyon 750 bin lastik satıldı. Endüstrinin toplam ihracatı da 13 milyon adedi buldu.  
 
Brisa yetkililerinin bu yılki gelişmeler ve yıl sonuna ilişkin beklentileri şöyle: “Global lastik sektöründe kullanılan hammaddelerde, halihazırda piyasadaki arz-talep dengelerinden kaynaklanan bir maliyet artışı söz konusu. Ayrıca, bu artış, lastiğin ana hammaddeleri arasında ağırlıklı dolara bağlı olanlar için, petrol fiyatları paralelinde daha da fazla oldu. Bu trendin 2004 içinde de devam edeceği görülüyor.”  
 
Türkiye pazarının son 3 yıllık büyüklüğü yaklaşık 36 milyon lastik olarak gerçekleşti. Bunun içinde otomotivin ağırlığı yüzde 25 civarında. Ortalama büyüme ise yüzde 25’in üzerinde.    
Bu yıl da talebin artmaya devam edeceği düşünülüyor. Toplam yenileme pazarı talebinin 9 milyon lastiğin üzerine çıkması bekleniyor. Türk Lirası’nın aşırı değerli hali ortadan kalktığı için ithal lastiklerin girişinde azalma da beklenenler arasında.  
 
TEMİZLİK MADDELERİ  
 
PAZAR YÜZDE 5 BÜYÜME GÖSTERDİ
 
 
Temizlik maddeleri sektörü 2003’ü olumlu bir performansla kapattı. 2002 yılına göre pazar büyüklüğünün yüzde 5 civarında arttığı tahmin ediliyor. Sabun ve Deterjan Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Vuranel Okay, üretim artışının daha çok mevcut tesislerde verim artışı yoluyla sağlandığı, yeni yatırımların ise sınırlı kaldığını söylüyor.  
 
AC Nielsen alınan perakende satış verileri üzerinden yapılan tahminlere göre, 2003 yılında iç pazar büyüklüğünün 1 milyar 167 bin Euro’ya çıktığı görülüyor. Bunun 569 milyon Euro’luk bölümü çamaşır temizleme tozları, 141 milyon Euro’luk kısmı bulaşık deterjanları, 102 milyon Euro değerindeki bölümü ise genel ev temizlik ürünlerinden oluştu. Miktar olarak ise çamaşır temizleme tozları 530 bin ton, bulaşık deterjanları 144 bin ton, genel ev temizlik ürünleri ise 86 bin tonu buldu. Okay, “Türkiye’de önemli büyüklükte kayıt dışı ekonominin de var olduğu göz önüne alınırsa, toplam pazar büyüklüğünün 1.5 milyar Euro civarında gerçekleştiği sanılıyor” diyor.  
 
Sektörün son 3 yıldır en çok etkilendiği gelişmeler döviz değeri ve istihdam. Son 2 yılda yatırımların ertelenmiş olması ve istihdamın artmamış olması kişi başı gelir seviyesini düşük tutuyor. Bu da temizlik ürünleri harcamaları üzerinde baskı oluşturuyor.  
 
2004 yılı sektör açısından olumlu başladı. Özellikle siyasi beklentiler, AB ile ilgili konuların gündeme olumlu yansımış olması piyasadaki diğer sektörleri olduğu kadar sektörü de olumlu etkiledi. Geçen yıla göre piyasada genelde yüzde 5 civarında bir büyüme olduğu görülüyor. Bunun temelinde yatan 2001 krizinin kontrol altına alındığına inanılması.  
 
Bu yılki beklentiler de dengeler bozulmadığı sürece sınırlı miktarda büyüme gerçekleşeceği yönünde. Tabii siyasal gelişmeler de bunda rol oynayacak. Yıl sonunda sektörün yüzde 5-8 oranında büyüyeceği düşünülüyor.  
 
TAŞIMACILIK  
 
SEKTÖRÜN EKONOMİYE KATKISI ARTTI
 
 
Nakliye sektörü geçen yılı olumlu gelişmelerle kapattı. Ekonomideki gözle görülür iyileşmeler sayesinde, sınır boyunda meydana gelen savaşa rağmen sektör önemli büyüme kaydetti. 2003 yılı taşımacılık rakamları 2002’ye göre yüzde 74 oranında artış ile sonuçlandı. 2002 yılında 322 bin olan toplam ihraç taşıması, geçen yıl ise 559 bin 337 rakamına ulaştı. Türk TIR’larının kullanılma oranları ise 2002 yılında yüzde 80 iken, 2003 yılında yüzde 86’ya yükseldi.  
 
Avrupa’ya yapılan taşımalar yüzde 19 artışla 211 bin 615’e, Rusya-BDT ülkelerine yapılan taşımalar yüzde 40 oranında artışla 59 bin 138’e çıktı. Ortadoğu ülkelerine yapılan taşımalar ise yüzde 185 artış gösterdi. Bu performansla toplam taşıma sayısı da 288 bin 592 oldu.  
2002 yılında nakliye sektörünün ülke ekonomisine katkısı 1,5 milyar dolar iken bu rakam 2003 yılında 2 milyar dolara yükseldi. Lojistik sektörünün 2003 yılında ekonomiye katkısı ise 5 milyar dolar olarak gerçekleşti.  
 
Sektör savaş bölgesi Irak’ta da başarılı oldu. Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Çetin Nuhoğlu, şu değerlendirmeleri yapıyor: “2003 yılının başından itibaren ekonomideki pozitif gelişmeler yanı başımızdaki savaş ile duraklamıştı. Savaşın çok kısa sürmesi ile ekonomideki iyi gelişmeler her geçen gün arttı. 2002 yılında Irak’a toplam ihraç taşıma sayımız 76 bin iken, 2003 yılında savaşa rağmen rakam adeta patladı. 291 bin gibi çok yüksek rakama ulaştı.”  
 
Bu yıl ulaşılan rakamlar da yılın iyi sonuçlanacağını gösteriyor. İlk 5 ayda ithal taşımalar 131 bin 925, ihraç taşımalar ise 366 bin 181 sefer sayısına ulaştı. Yıl sonunda taşıma rakamlarının yüzde 25 artması bekleniyor. Bir diğer beklenti de navlun bedellerinin 6,5 milyar dolara çıkması.  
 
BEYAZ ET  
 
SEKTÖRÜ FİYATLAR ZORLUYOR
 
 
Geçen yıl toplam piliç eti üretimi 768 bin tona ulaştı. Buna 34 bin ton hindi eti ve 51 bin ton diğer kanatlılardan üretilen toplam 85 bin ton et eklendiğinde toplam kanatlı eti üretimi 853 bin tonu buldu. 2002 yılına oranla 2003 yılı gerçek üretim artışı yüzde 17 oldu. Geçen yıl ihracat da 25 bin 55 tonu buldu. Kişi başına kanatlı eti tüketimi 12 kilogram olarak gerçekleşti.  
 
Sektör bu yıla geçen yıl olduğu gibi fiyat sorunuyla başladı. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) Başkanı M. Kemal Akman, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Kanatlı eti fiyatlarında son 3 yıldır görülen dönemsel dalgalanmalar 2003’te de tekrarlandı. Hatta 2004 yılında da aynen yaşanıyor. 2003 yılı Eylül ayında başlayan fiyat düşüşü Ekim, Kasım aylarında da devam etti, Aralık ayının ikinci yarısında toptan satış fiyatları kesim hane üretim maliyetlerinin altına düştü. 2004 yılına 10 bin tonun üzerinde bir stokla giren sektör,  ilk 3 ayı da zararına satışlarla geçirdi. Stoklar 20 bin tonun üzerine çıktı. Nisan ayında toparlanmaya başlayan fiyatlar Mayıs ayı ikinci yarısında tekrar bir düşüş eğilimine girdi.” Sektörün fiyatlar dışındaki bir diğer sorunu da ihracat. İhracatı 6-12 bin tonla sınırlı olan kanatlı eti sektörü, ihracat ve maliyetlerin düşürülmesi konusuna odaklanmış durumda. Arzın tüketimden fazla olması sorununun aşılması, ancak bu ikin şartın sağlanmasıyla mümkün olacak.  
 
Bu yıla üretim artışıyla başlayan sektör yıl sonu için de umutlu. Toplam kanatlı eti üretiminin yüzde 10 artışla 900 bin tonun üzerine çıkacağı hesaplanıyor.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz