ALTIN SATIŞLAR HIZLA ARTACAK Takı sektörü geçen yıl artış trendindeydi. Ocak-Kasım döneminde 2003 yılının aynı dönemine göre genel altın satışları yüzde 15 artışla 189 tondan 217 tona çıktı. Takı...
ALTIN
SATIŞLAR HIZLA ARTACAK
Takı sektörü geçen yıl artış trendindeydi. Ocak-Kasım döneminde 2003 yılının aynı dönemine göre genel altın satışları yüzde 15 artışla 189 tondan 217 tona çıktı. Takıda yüzde 21 artış görüldü. Aynı dönemde ihracatta yüzde 7 artışla 52 tona ulaşıldı. Turistlere satışlar yüzde 13’lük artışla 59 tona çıktı. Dünya Altın Konseyi Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, Atasay ve Altınbaş’la yaptıkları reklam faaliyetlerinin büyümede önemli etki sahibi olduğunu söylüyor. Bu çalışmanın genel pazar büyüklüğüne katkısı ise 25 ton.
Konseyin 2004 yılı sonu tahminleri ise genel altın satışlarının yüzde 12 artışla 214 tondan 239 tona çıkacağı yönünde. Takıda yüzde 14 artış bekleniyor. Aynı dönemde ihracatta yüzde 7 artışla 57 tona ulaşılacak. Turistlere satışlar yüzde 13’lük artışla 60 tona çıkacak.
Rakamlar, Türkiye’nin 2001 yılından beri süregelen büyümeyi hem iç piyasada, hem turistlere yapılan satışlarda hem de ihracatta sürdürdüğünü gösteriyor. Bu dönem içinde Türkiye iç piyasa büyüklüğü olarak Çin’i geçti. Hindistan ve ABD’nin arkasında dünyanın en büyük üçüncü piyasası konumuna geldi. Takı üretiminde ise yine Hindistan ve İtalya’nın ardından dünyanın en büyük üçüncü piyasası konumunda. Takı ihracatında İtalya’nın ardından dünyanın en büyük ikinci ülkesi oldu. Turistlere yapılan altın takı satışı ve sikke piyasalarında da açık farklarla dünya lideri konumuna geldi.
Bu yıl da iç piyasa, turistlere satışlar ve ihracat artış hızının önemli oranda büyümesi bekleniyor. İç piyasada reklam ve markalaşma çalışması yürüten ve yeni tasarımlar ve koleksiyonlar hazırlayan firmaların sayısında da artış olacağı düşünülüyor. 2005 yılında devreye girecek, dünyada yarım milyar dolar değeriyle en büyük yatırım olan KuyumcuKent’in faaliyete geçmesinin de çok büyük bir ivme sağlaması bekleniyor.
LEASING
YATIRIM ARTIŞI SEKTÖRE YANSIYOR
Ekonomideki olumlu gelişmelerle başlayan yatırım atağı leasing (finansal kiralama) işlem hacimlerinden de anlaşılıyor. 2003 yılını 2,1 milyar dolarla kapatan leasing sektörü, 2004’ü de tahminen 2.8 milyar dolara yaklaşan iş hacmiyle sonlandırdı.
Finansal Kiralama Derneği (FİDER) üyesi şirketlerin 2004 yılı 9 aylık verilerine göre, sektörün 9 ayındaki işlem hacmi 2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece işlem hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre dolar bazında yüzde 30 arttı. TL bazındaki artış ise yüzde 28 seviyesinde gerçekleşti.
2003’ün aynı dönemine göre dolar bazında leasing işlem hacminde en çok artış iş ve inşaat makinelerinde yüzde 123 oranıyla yaşandı. Bu grubun işlem hacmindeki payı da yüzde 9’dan yüzde 16’ya çıktı. İkinci en çok artış gösteren mal grubu ise yüzde 114 artışla elektronik ve optik cihazlar oldu. Bu grubun payı da yüzde 3 iken yüzde 5’e yükseldi. Basın yayın ekipmanlarında yüzde 90, üretim makinelerinde de yüzde 52 oranıyla kayda değer artış gözlendi.
Öte yandan 2002 ve 2003 yıllarında önemli oranda artış göstererek leasing işlem hacmi içinde üretim ekipmanlarından sonra en çok paya sahip tekstil makinelerine yapılan finansman ise yüzde 9 oranında düşüş gösterdi. 2003’te yüzde 19 olan payı, geçen yıl 9 aylık dönemde yüzde 14’e indi.
Bu yıl özel sektör sabit sermaye yatırımlarında yüzde 17 oranında artış bekleniyor. Leasing’in sabit sermaye yatırımları içindeki 2004 yılı kullanım oranı yüzde 7,2 olarak gerçekleşti. Bu oranın 2005 yılında aynı seviyede kalması halinde dahi önümüzdeki yıl TL bazında işlem hacminde yüzde 17’nin üzerinde artış gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
İŞ MAKİNESİ
PAZAR YÜZDE 50 BÜYÜDÜ
Yatırımların durması nedeniyle ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden biri olan iş makineleri pazarı büyüme trendine girdi. Pazar geçen yılın 11 aylık döneminde yüzde 50 büyüme gösterdi. Büyümede özellikle mermer sektörünün başlattığı ihracat seferberliği etkili oldu.
Pazardaki büyüme bir önceki yıl da gözlendi. 3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında ortaya çıkan siyasi istikrar tablosu ve buna bağlı olarak ekonomideki olumlu sinyaller, 2003 yılında iş makineleri sektöründe uzun süredir beklenen kıpırdanmayı sağladı. Pazar bir önceki yıla oranla yüzde 35-40 oranında büyüdü. Ancak, yine de 2003 yılında ulaşılan pazar büyüklüğü, kriz öncesi yılların çok uzağında kaldı. Bu arada büyüme yalnızca iç pazar kaynaklı olmadı. Müteahhitlerin yurtdışı pazarlara ağırlık vererek Orta Asya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da ihaleler almaları, iş makineleri pazarındaki büyümenin bir diğer kaynağını oluşturdu. Borusan Makina Genel Müdür Yardımcısı Murat Erkmen, şu değerlendirmeleri yapıyor:
“Türkiye’nin altyapı standartlarında gelişmiş ülkeleri yakalaması için daha bir hayli yatırım yapılması gerekiyor. Kriz sonrası her yıl en az yüzde 50 büyümeye rağmen, Türkiye’deki iş makineleri pazarının toplam büyüklüğü, örneğin İtalya pazarının ancak 10’da birine ulaştı. Dolayısıyla altyapı yatırımlarının gelişimine paralel olarak Türkiye’deki iş makineleri sektörünün yıldızının orta vadede daha fazla parlama potansiyeli olduğu kuşkusuz.” Tahminlere göre, 2004 yılı pazar büyüklüğü 4 bin adedi bulacak. Büyük çaplı yeni yatırımların planlanmıyor olması, satılan iş makinelerinin yüzde 80’den fazlasının küçük ve orta ölçekli makinelerden oluşması sonucunu doğuruyor.
2005 yılında büyüme hızının biraz yavaşlayacağı, buna rağmen olumlu trendin devam edeceği tahmin ediliyor. Toplam pazarın ise yüzde 10 civarında büyüyeceği düşünülüyor.
BEYAZ EŞYA
PAZARDA YÜZDE 20 BÜYÜME BEKLENTİSİ
Beyaz eşya sektörü geçen yılın 10 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 71 gelişim gösterdi. Buzdolabı, çamaşır makineleri, bulaşık makinesi ve fırından oluşan dört ana ürün grubunda satışlar 2003 Ocak-Ekim döneminde 2,5 milyon adet düzeyinden 2004’te döneminde 4,2 milyon adede yükseldi.
Üretim miktarı ise aynı dönemde 7,1 milyon adetten 9,7 milyon adede çıktı. İthalat 273 bin adetten 369 bin adede yükselirken, ihracattaki artış da yüzde 23 seviyesinde gerçekleşti. 2003’ün 10 aylık döneminde 5 milyon adede yaklaşan ihracat miktarı, geçen yılın aynı döneminde 6 milyon adedi aştı.
Vestel Pazarlama Beyaz Eşyadan Sorumlu Pazarlama Müdürü Buket Besen de bu dönemde kendi satışlarının da bir önceki yıla göre yüzde 150 artış göstererek 659 bin seviyesine ulaştığını kaydediyor. Bu artışta Kasım 2003’te Vestel City bünyesinde faaliyete geçen çamaşır makinesi fabrikasının etkisi büyük. Besen, çamaşır makinesi fabrikasının üretiminin sadece kendi beyaz eşya satışlarını değil, toplam pazarı da büyüttüğüne dikkat çekiyor.
Pazarla ilgili gelişmelere de değinen Besen, dünya genelinde artan hammadde fiyatlarıyla birlikte ürün fiyatlarındaki düşüşün 2005 yılında devam etmeyeceğini belirtiyor.
Önümüzdeki dönemde pazarda büyüme hızı yavaşlayacak. 2005 yılında sektör genelindeki büyümenin yüzde 20 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bunun sebebi de artan hammadde fiyatları. Besen, “Dünya genelinde hammadde fiyatlarında ve komponent fiyatlarında yüzde 50 düzeyine varan artışlar olduğundan, ürün fiyatlarının düşme eğiliminde olmayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla ÖTV’deki herhangi bir artış tüketiciye aynı oranda yansıtılmak durumunda kalacak. Bu da satın alma hareketini erteleyici bir etki yaratabilir” diyor.
MİNİBÜS
ÜRETİM YÜZDE 127 ARTTI
Otomotivde 11 aylık sonuçlar, en büyük üretim artışının minibüste gerçekleştiğini gösteriyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından açıklanan 2004’ün Ocak-Kasım verilerine göre minibüs üretimi tüm diğer tipleri geride bırakarak yüzde 127 oranında arttı. 2003’ün 11 aylık döneminde 11 bin 378 adet olan minibüs üretimi, geçen yıl 25 bin 828 adede yükseldi. 2003’ün toplamında üretim miktarı ise 13 bin 625 adet olarak kaydedildi.
İhracatta ise yine 11 aylık döneminde gerçekleşen artış oranı yüzde 23 oldu. 2003’ün söz konusu döneminde 3 bin 692 adet olan ihracat miktarı, geçen yıl aynı dönemde 4 bin 557 adet olarak kayıtlara geçti. 2003’te ise toplam 4 bin 200 adet minibüs ihraç edilmişti.
Geçen yıl iç satışlarda da artış oldu. Minibüs sınıfında 11 ayda 12 bin adetten fazla araç satıldı. 2004 sonuçlarında ise bu rakamın 14 bin adede ulaşacağı düşünülüyor.
Hyundai Assan Genel Müdür Kurthan Tarakçıoğlu, şu değerlendirmeleri yapıyor: “2004 yılında otomotiv sektöründe satışlarda büyük bir artış yaşandı. Bu da tabii ki ticari araç ve minibüs satışlarını da artırdı. Minibüslerin, hafif ticari araç satışlarında yaklaşık yüzde 6’lık bir payı bulunuyor. Bu payın yıl sonunda yüzde 6,2’ye ulaşması bekleniyor.”
Otomotiv sektöründe 2005 yılında da satışların aynı çizgide devam edeceği tahmin ediliyor. Tarakçıoğlu, 2005’te toplam araç satışının yaklaşık 550 bin adet olacağı düşüncesini dile getiriyor. Bu rakamın 350 bin adedinin binek otomobil ve 200 bin adedinin de hafif ticari araç satışlarından oluşacağı öngörülüyor. Minibüs satışlarının yine hafif ticari araç satışlarının yüzde 6’sını oluşturacağı düşünülüyor.
DEMİR-ÇELİK
KAPASİTE KULLANIMI YÜKSELDİ
Bundan 25 yıl önce 4,2 milyon ton olan demir çelik sektörü ham çelik üretim kapasitesi, 2003 yılında 22,9 milyon tona ulaştı. Kapasite kullanım oranı (KKO) ise 2002 yılına kıyasla 5 puanlık artış göstererek, yüzde 80’e yükseldi. 2004 yılı 11 aylık dönemde ise, yüzde 89 seviyesinde gerçekleşti. Demir Çelik Üreticileri Birliği verilerine göre aynı dönemde ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 12,4 oranında artışla, 18,7 milyon ton olarak kaydedildi.
Bu dönemde dünya ham çelik üretimi ise yüzde 9 oranında artarak, 945 milyon tona çıktı. Türkiye yüzde 12,4 oranında artış, yüzde 2 oranında üretim payı ve 18,7 milyon tonluk üretimiyle, 63 ülke arasında 12’inci., AB ülkeleri arasında ise 4’üncü sırada yer aldı.
DİE verilerine göre, demir çelik ürün ihracatı, 2004 yılının ilk 10 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, miktar bazında yüzde 11 oranında artarak, 9,9 milyon ton, değer bazında ise, yüzde 70,7 oranında artarak, 4,1 milyar dolar oldu. Miktar ve değer artış oranları arasındaki 60 puan civarındaki farklılığın nedeni, büyük oranda, 2003 yılı ortalarından başlayarak, 2004 yılının 3.çeyreğine kadar etkisini sürdüren, Çin Halk Cumhuriyeti’nin, çelik ürünleri talebindeki artış ve bunun sebep olduğu fiyat yükselmeleri.
2005 yılında yurt içi çelik talebinin, çelik üretim artışının üstünde artış göstererek, sektördeki gelişmenin sürdürülmesine katkıda bulunması bekleniyor. 2005 yılında sektör üretiminin 22 milyon ton, ihracatının ise 13 milyon ton seviyelerinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Bir diğer beklenti ise Türkiye’nin dünya çelik üretiminde, 11’inci sıraya yerleşecek olması.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?