Projeksiyon

İNTERNET Mevcut durum KRİZE RAĞMEN BÜYÜME VAR Türkiye’de, 2001’in ilk 7 aylık rakamlara bakıldığında 3 milyon 500 bin internet abonesi olduğu görülüyor. Geçen yıl sonu itibariyle abone sayısı is...

1.09.2001 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

İNTERNET

Mevcut durum

KRİZE RAĞMEN BÜYÜME VAR

Türkiye’de, 2001’in ilk 7 aylık rakamlara bakıldığında 3 milyon 500 bin internet abonesi olduğu görülüyor. Geçen yıl sonu itibariyle abone sayısı ise 1 milyon 500 bin civarındaydı. Buna göre, yılın ilk 7 ayında, internet kullanıcı sayısında, geçen yıl sonuna göre yüzde 133 artış kaydedildi. Ancak, yine de uzmanlara göre, sektörde büyüme hedefleri yakalanamadı. Mynet Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli’nin sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“2001 yılı başından bu yana üst üste yaşamış olduğumuz krizlerden dolayı internet kullanıcılarının sayısının artışı hızlı bir ivmeden yavaş bir ivmeye düştü. Ayrıca, sektöre yeni yatırımcıların girmesi de söz konusu değil... İnternet sektörüne 7 ay önce yatırım yapmış firmalar, var olan iş alanlarında daha kuvvetli bir pozisyon almaya çalışıyorlar. Sonuçta, alım gücünün düşmesine rağmen,Türk internet sektörü gelişmesine devam etti.”

Beklentiler

KULLANICI SAYISI 4 MİLYON OLACAK

Sektör uzmanlarına göre, internet pazarında 2000 yılında başlayan konsolidasyon devam edecek. Kullanıcı sayısının ise 4 milyonu bulacağı tahmin ediliyor. Mynet Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli sektörün geleceğine dair şu değerlendirmeleri yapıyor:

“Tahminlerimize göre, 2001 yılı sonu itibariyle Türkiye’de internet kullanıcı sayısı yaklaşık 4 milyon civarında olacak. Özellikle iş modelleri net olmayan ve alanlarında belirli bir başarıyı yakalayamamış firmalar elenecek. Sektör liderleri daha belirgin bir biçimde ön plana çıkarak konumlarını kuvvetlendirecek. Az ve öz sayıda internet sektöründe kendi iş alanlarına odaklanmış firmalar güçlü bir şekilde varlıklarını sürdürmeye devam edecekler.

Ayrıca, gelir modellerinin gözden geçirileceğini ve var olan ürünlere katma değer ekleyerek yeni iş modellerinin ortaya çıkacağını tahmin ediyoruz. Türk internet sektörünün de dünya standartlarını en kısa zamanda yakalayacağını düşünüyoruz.”

TAVUKÇULUK

Mevcut durum

ÜRETİM HIZLI GERİLEDİ

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) yetkililerinin verdiği sektörün mevcut durumu ile ilgili bilgiler şöyle: “Piliç eti üretimi, 2000 yılının eylül ayında hızla düşmeye başlayan fiyatlar nedeniyle sıkıntıya düştü. Uygulamalar sonunda 2001 yılı ilk 7 ayında üretilen piliç eti miktarı 331 bin ton civarında oldu. Stoklar ocak-temmuz döneminde 10-20 bin ton civarında seyretti. Kapasite kullanım oranları üretim kümeslerinde yüzde 70’lere, kanatlı kesimhanelerde yüzde 50’leer geriledi. Bu yılın ilk 7 ayında piliç eti üretiminde, 2000’e göre yüzde 14’lük azalma olduğu görülüyor.”

Banvit Genel Müdürü Ömer Görener’in yorumları ise şöyle: “2001 yılının bir değişim yılı olacağını düşünüyorduk. Ancak, bizim sektörümüz de krizden olumsuz etkilendi. Tüketimde önemli derecede bir düşüş söz konusu. Kanatlı piyasasında yaşanan arz fazlalığı, sektörü zora sokan diğer nedenlerden biri oldu.”

Beklentiler

DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) yetkilileri, 2001 yılında sektörün hedeflerine ulaşamayacağını söylüyor ve tahminlerini şöyle sıralıyor:

“Ekonomik krizin, 2001 yıl sonuna kadar sektörümüz ve halk üzerindeki baskılarının devam edeceği, üretimin ve hatta tüketimin 2000 yılına oranla düşeceği tahmin edilmektedir. 2001 yılında hedeflenen yüzde 10’luk büyümenin hiçbir şekilde gerçekleşmesi mümkün görülmemektedir. Yakın gelecekte yeni bir kriz şoku yaşanmazsa, 2001 yılı üretiminin, en iyi ihtimalle 2000 yılından yüzde 5 daha düşük gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

Banvit Genel Müdürü Ömer Görener’in yorumları ise şöyle: “Sektörde yaşanan olumsuz olaylar ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle pazarın nasıl şekilleneceğini kestirmek güç. İşlerimizin iyi gitmesi ilk olarak ülke ekonomisindeki düzelmeye bağlı. Avrupa’ya yapılacak ihracatlar sonucunda kapasite ve istihdam artışı yaşanacağına inanıyorum.”

TRAKTÖR

Mevcut durum

İÇ PAZAR YARI YARIYA DARALDI

Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) verilerine göre, 2001 yılının ilk 7 ayında, 12 bin 274 adet traktör üretildi. Geçen yılın aynı dönemindeki üretim ise 21 bin 883 adet olarak gerçekleşmişti. Buna göre, 2001 yılının ilk 7 ayındaki üretim, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 44 düzeyinde geriledi.

Uzel Makine yetkililerinin sektörün mevcut durumu ile ilgili açıklamaları şöyle: “2001’in ilk 7 ayında alınan sonuçlar şubat ayında yaşanan ekonomik krizin Türkiye ekonomisinin genelinde olduğu gibi, tarım makineleri sektörünü de olumsuz etkilemiştir. Pazar yarı yarıya daralmıştır. Üretim seviyesi son yıllarda görülen seviyenin altına düşmüştür. İthalat durma noktasına gelmiştir. Tablolardan da görüldüğü gibi, 2001 yılının ilk 7 aylık satış sonuçlarına bakıldığında iç piyasa traktör pazarında 2000 yılına göre yüzde 56’lık bir daralma görülmektedir. Aynı daralma üretim adetleri için de geçerli olup kapasite kullanım oranları minimum seviyelere inmiştir.”

Beklentiler

TARİHİ DİP DÜZEYLERE İNİLDİ

Uzmanlara göre, belirsizlik ortamının devam etmesi ve kredi olanaklarının kapalı olması, sektörün geleceğini olumsuz etkileyecek. Ayrıca, çiftçilere verilen devlet desteğinin azalması ve netleşmemesi, sıkıntıları daha da artıracak. Bu tablo doğrultusunda Uzel Makine yetkilileri, sektörün yakın geleceği için şu yorumu yapıyor:

“Tahminlerimiz, 2001 yılındaki toplam traktör satışlarının, tarihin en düşük seviyesinde gerçekleşeceği ve 18 bin adedi bulmayacağı yönündedir. Önümüzdeki döneme bakıldığında, tarım makineleri sektöründeki sorunların başında çiftçi gelirlerinin azalması nedeniyle daralan talep gelmektedir. Ayrıca, mali sektörün çalışmaması nedeniyle çiftçinin traktör almak için gerek duyduğu kredi olanakları da kapanmıştır. Tüm bu sorunların aşılamaması halinde piyasalar çalışır hale gelemeyecektir. Ekonominin genelinde görülen belirsizlik tarım sektörünün de geleceğinde de yaşanmaktadır.”

SÜT

Mevcut durum

STOK MALİYETLERİ ARTTI

Süt sektörünün 2001 ilk 7 ayına da, tüm sektörlerde olduğu gibi kriz damgasını vurdu. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle, Türkiye’de süt ve süt ürünlerinde ciddi bir talep daralması yaşandı. Bu tablo, düşük kapasitede çalışma mecburiyetinde kalan tesislerde maliyetleri olumsuz etkiledi. Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) yetkililerine göre, pazar sıkıntısı sanayiciyi süt alımı için yapılan bağlantılar sonucunda stoka çalışmak zorunda bıraktı. Bu nedenle stok maliyetleri ayrı bir yük haline geldi.

Üreticilerin, süpermarketlere vermiş oldukları ürün bedellerini eskiye oranla çok daha geç tahsil edebildiğini söyleyen sektör yetkilileri, bu durumun finansman sorunu yarattığını belirtiyorlar. Ayrıca, tüketicinin azalan satın alma gücü karşısında ürünlere zam yapma olanağı da daraldı. Bu sonuçlar doğrultusunda sanayide daralma olduğunu dile getiren SETBİR yetkilileri, 2001’in durgunlukla geçtiğini söylediler.

Beklentiler

HAMMADDE SORUNU ÖNEMLİ

Yetkililere göre, krizin yarattığı belirsizlikler, üretici çiftçiler gibi, sanayici ve tüketicileri de olumsuz şekilde etkileyecek. Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) yetkilileri, sektörün önünün açılmasının, hammadde sorunun aşılmasına bağlı olduğuna dikkat çekiyorlar.

Verim alınabilmesi için uygulanan politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren SETBİR yetkilileri, modern ahırlar kurulduğu takdirde canlanma yaşanacağını tahmin ediyorlar. Buna bağlı olarak; işletmelere getirilecek tedbir ve teşviklerle, kültür ırkı veya melezi hayvan sayılarının artırılmasıyla sektörün gelişeceğini belirtiyorlar. Yaşanan krizler nedeniyle sağlıksız süt tüketiminin yaygınlaştığını belirten yetkililer, bunun tüketimi teşvik edecek, özendirecek tedbirler alınarak aşılabileceğini söylüyorlar. Ayrıca, sektörde önümüzdeki vadede büyümenin mevcut sorunların aşılmasıyla gerçekleşeceğini sözlerine ekliyorlar.

AYAKKABI

Mevcut durum

KAPASİTE YÜZDE 25’E DÜŞTÜ

Atak Ayakkabıcılık Yönetim Kurulu Başkanı Nasrettin Atak’ın sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle: “2001 yılının ilk 7 ayı değerlendirildiğinde ekonomik kriz nedeniyle ihracatta artış olduğu, ithalatın ise yüzde 40’lara varan bir oranda gerilediği görülecektir.

Mevcut durumu, 2000 yılının aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda, ihracat-ithalat dengesinin lehte değişimine karşın, üretim ve satışların ciddi anlamda gerilediği görülmektedir. Bunun sebebi ise sektörün ağırlıklı iç talebi karşılamaya yönelik bir gelişim sergilemiş olmasıdır.”

Devran Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Deveci ise ilk 7 ayı şöyle değerlendiriyor:

“Ayakkabı sektöründe 2001 yılının ilk yarısı fevkalade olumsuz geçti.  Kriz nedeniyle birçok işyeri ya kapandı ya da rolantide işini devam ettirdi. Kapasite yüzde 25’lere düştü. Tüketicinin alım gücü düştü. İç pazarda ana ihtiyaçlar dışındaki ihtiyaçlarda azami tasarruflara gidildi.”

Beklentiler
 
TOPLARLANMA ORTA VADEDE

Atak Ayakkabıcılık Yönetim Kurulu Başkanı Nasrettin Atak, sektörün yakın dönemine yönelik tahminlerini şöyle sıralıyor:

“Bugüne gelene kadar yaşanan gelişmeler ışığında, kısa vadede sektörün üretim anlamında sıkıntılarının devam edeceğini söylemek mümkün. Ancak, alınacak ciddi tedbirlerle iç talep canlandırılabilirse, sektörün üretim rakamlarında hızlı artış gösterecektir. Buna ihracatın artışı da eklendiğinde, sektör olarak sorunların asgariye ineceğine ve 2000 yılı rakamlarına ulaşılacağı beklentisindeyim.”

Devran Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Deveci’nin ise geleceğe yönelik yorumları şöyle: “Özellikle dış pazarda yılın son 4-5 ayında ciddi bir gelişme bekliyoruz. İç pazar için fiyatların aşırı yükselmesinden dolayı aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Az bir iyileşme olsa da iç pazarda sıkıntı devam edecektir. Sonuçta, önümüzdeki vadede ilerin çok olumlu gelişmeyeceği kanısındayım.”

TELEVİZYON

Mevcut durum

ÜRETİMDE DÜŞÜŞ SINIRLI OLDU

Türkiye’de 2001 yılının ocak-nisan döneminde toplam 2 milyon 718 bin adet televizyon üretildi. Geçen yılın ilk 4 ayındaki üretim ise 2 milyon 758 bin adet olarak gerçekleşmişti.  Üretimdeki düşüşe rağmen, iç Pazar daha canlı idi. 2000 yılının ilk 5 ayında  568 bin düzeyinde olan iç Pazar, 2001 yılının aynı döneminde 670 bine ulaştı. Beko Elektronik yetkilileri, pazardaki ilk 5 ayda kaydedilen büyümenin, yüzde 80 oranında artış gösteren 37 ve 55 ekran televizyon satışlarından kaynaklandığını belirtiyor. 

Philips yetkilileri ise ithalattaki gelişmeye dikkat çekiyor. Onlara göre, ekonomideki sıkıntılar nedeniyle ithalatçıların satışı düşerken, yerli üreticiler satışlarına devam ettiler. Firmaların bütçelerini yüzde 30-50 oranında revize ettiğini söyleyen Philips yetkililerine göre, sektör şu anda geçen yılki üretimin yüzde 30’unu gerçekleştirdi..

Beklentiler

PAZAR YÜZDE 20 KÜÇÜLECEK

Bu aydan itibaren piyasaların yeniden toparlanacağını düşünen Philips yetkililerine göre, kurlardaki belirsiz gidişat yerini güvene bıraktığı takdirde, sektörde beklenilen gelişmeler yaşanabilecek. Pazarda küçülme trendinin devam edeceğini ve yıl sonunda geçen yıla göre yüzde 20 küçülme gerçekleşeceğini tahmin eden Philips yetkilileri, piyasalarda ucuz fiyatlı ürünlerin tercih edileceğini öngörüyorlar.

Beko elektronik yetkilileri ise 2001 yılı sonuna kadar pazardaki daralmanın devam edeceğini düşünüyorlar. Hükümetin istikrar programında yaşanacak başarı ise ekim ayından itibaren pazarı tekrar canlandıracak. İstikrar programına ek olarak sektörde yer alan firmaların uzun vadeli TL kampanyalar düzenleyeceğini belirten Beko Elektronik yetkilileri, “değiştirme” ve “peşin fiyatına taksit” gibi kampanyalarla tüketicinin lehine uygulamalarla pazarı tekrar canlandırmaya çalışacaklar. KDV oranın düşürülmesi de sektörde firmaların üretimlerini artırmasını sağlayacak.
 
CEP TELEFONU

Mevcut durum

İTHALAT SEKTÖRÜ ZORLUYOR

Ericsson Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Oben Tezel’in cep telefonu sektörü mevcut durumu değerlendirmesi şöyle: “Telekom endüstrisinin tüm dünyada yaşadığı zorluklara, Türkiye’de yaşanan krizin eklenmesi piyasada yaklaşık yüzde 75’lik bir küçülmeye neden oldu. Krizin tüketici üzerinde yarattığı olumsuz hava dışında, dalgalı kura geçilmesiyle ithalata dayalı cep telefonu piyasasında ürün fiyatlaması çok ciddi şekilde tüketicinin aleyhine gelişti. Ayrıca, operatörler, gelir-gider dengelerinin bozulmasıyla düştükleri finansal zorluklar, yeni abonelerin giderek kendilerine pahalıya mal olması ve getirilerindeki düşüşler nedeniyle yeni abone politikalarını değiştirdiler.”

Motorola Türkiye Cep Telefonları Müdürü Erdem Ertay ise “Birçok büyük ekonominin yavaşlaması Türkiye’yi de olumsuz etkilemiştir. Ülkenin yaşadığı kriz ve devalüasyonun etkisini de eklediğinizde, sektörün çok ciddi bir küçülme yaşadığı görülüyor” diyor.

Beklentiler

SATIŞ HEDEFİ 3.5 MİLYON

Ericsson Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Oben Tezel, 2001 yılında cep telefonu pazarının yüzde 70 oranında daralacağını tahmin ediyor. Önceden alışılageldiği gibi pazarın yüzde 100 büyümeyeceğini söyleyen Oben Tezel’in sektörün geleceği ile ilgili diğer yorumları şöyle:

“Yeni operatörler dışındaki mevcut operatörlerin çok büyük rakamlarda abone girişi için çaba göstereceklerini öngörmüyoruz. Dolayısıyla artık cep telefonu pazarının 2002 yılı için normal koşullarda yüzde 30 ile yüzde 40 arasında büyüme göstereceğini tahmin ediyoruz.”

Motorola Türkiye Cep Telefonları Müdürü Erdem Ertay’ın önümüzdeki döneme yönelik düşünceleri ise şöyle: “Ekonomik duruma paralel olarak bu aydan sonra piyasada iyileşme bekliyoruz. Yılın son çeyreğinde 150 bin olan aylık terminal pazarının 300-400 bin noktasına geleceğini tahmin ediyoruz. Böylece 2001 yılında toplam 3,5 milyon yeni telefon satılmış olur. Ayrıca ürün, dağıtım ve pazarlama konularındaki trendler de 2001 yıl sonuna kadar sürecektir.”

DENİZ TAŞIMACILIĞI

Mevcut durum

TONAJ KAYBI DEVAM EDİYOR

Türkiye’de, 2000 yılında 85.9 milyon tonu ithalat, 32.3 milyon tonu ihracat olmak üzere toplam 118.2 milyon ton dış ticaret taşıması yapıldı. Türk Deniz Ticaret Filosu, 2001’in ilk ayı itibariyle bin 244 gemi ile 9.3 milyon DWT düzeyinde idi. 2001 yılı ocak-temmuz döneminde ise 8 milyon 900 bin DWT kapasitesine ulaştı. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel sektörün mevcut durumunu şöyle değerlendiriyor:

“Türk Ticaret Filosu maalesef Cumhuriyet tarihinde çıkabildiği en yüksek tonaj olan 12 milyon DWT’lik seviyeden gerilemeye başlamış ve son 2-3 yıl içerisinde kaybedilen tonaj sonucunda 8 milyon DWT seviyelerine inmiştir. Deniz yoluyla taşınan yükler devamlı artmasına karşın, Türk bayraklı gemilerin taşıyabildiği yük oranı çok sınırlı kalmıştır. Sektörün durumunu 2000 yılının aynı dönemi ile karşılaştırdığımızda geçen yılı mumla aradığımızı söyleyebiliriz.”

Beklentiler

DENİZDEN TEHLİKE UYARISI

Uzmanlara göre, sektördeki tonaj kaybının önlenmesi, gemilerin yenilenmesi, tankerlerin çift taraflı olması ve tonaj olarak geliştirilmesi ile mümkün olacak. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel’e göre, önlem alınmadığı takdirde, Türkiye, deniz yoluyla taşınması gereken yüklerini yüzde 90 mertebesinde yabancı bayraklı gemilere taşıtmak zorunda kalacak.

Erol Yücel’in önümüzdeki döneme dair diğer beklentileri şöyle:

“Hükümetin önceliği mali sektörün düzenlenmesine vermiş olması nedeniyle reel sektörün dolayısıyla bizim sektörümüzün de yakın gelecekte ele alınacağını düşünmüyoruz. Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere bağlı olarak çevre güvenliği, can ve mal güvenliği gibi faktörler ile eski gemilere getirilen kısıtlamalar nedeniyle gemilerin yenilenmesi sektöre hareketlilik getirebilir. Kabotaj taşımaları paralelinde denizyolu taşımacılığının bir miktar daha ihmal edileceği tahmin edilmektedir.”

KOMBİ

Mevcut durum

SATIŞLAR YÜZDE 30 AZALDI

Alarko Carrier Pazarlama Şube Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı’ya göre, 2001 yılı, ithalat, üretim ve kapasite kullanımı bakımından olumsuzların yaşandığı bir dönem oldu. Tıpkı 2000 yılında olduğu gibi, büyük şehirlerdeki pazarın belli bir doygunluğa ulaşması da, 2001 yılındaki satışları düşürdü. Kemal Bıçakçı sektörle ilgili yorumlarına şöyle devam ediyor:

“Doğalgaz arzındaki yetersizlikler, sektördeki doygunluk, yeni pazarların oluşturulamaması ve yıl içinde yaşanan olumsuz gelişmeler, talebin gerilemesine neden oldu. 2001 yılının ilk 7 aylık satış verileri ile geçen yılın aynı dönemi mukayese edildiğinde, yüzde 30-35 düzeyinde bir gerileme olduğu görülüyor. İthalatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35-40’lık düşüş yaşanırken, ihracat miktarsal anlamda yüzde 15-20 arttığı gözlemleniyor. Yıl içinde  gerçekleşen kısmi bir talep artışı ise gaz kuruluşlarının (İGDAŞ, EGO) doğalgaz talebini artırmaya yönelik faaliyetleri ile oldu.”

Beklentiler

YÜZDE 25 DARALMA OLABİLİR

Sektör yetkilileri, 2001 yılında iç piyasa satışlarında artış beklemiyor. Ayrıca, pazardaki daralmanın, 2000 yılına göre en az yüzde 25’e ulaşabileceği tahmin ediliyor. Alarko Carrier Pazarlama Şube Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı’ya göre, sektörde yeni aboneler oluşturup talebi canlandırmak sektörü olumlu etkileyecek. Bu gelişmeler kendisini bu aydan itibaren göstermeye başlayacak. Kemal Bıçakçı’nın önümüzdeki döneme dair diğer beklentileri şöyle:

“Yeni doğalgaz arz kaynaklarının kullanıma sunulması ve yeni aboneler oluşturulmasının bir süreç gerektirmesi, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun devam etmesi halinde kombi pazarının olumsuz etkileneceğini söyleyebiliriz. Ancak, talebin canlanmasıyla sektörün önü bir nebze açılabilir. Yılın ilk yarısına ait satış istatistikleri ve ikinci dönem için öngörülen talep tahminleri, 2001 yılında iç piyasa satışlarının 2000 yılına göre minimum yüzde 25 oranında daralacağını gösteriyor.”

 

 

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz