ŞEKER Mevcut Durum ŞEKER İHRACATI PATLADI Türkiye’de 2001 yılının ilk 4 aylık döneminde 632 bin ton şeker üretildi. 2000’in ilk 4 ayında ise 675 bin ton şeker üretilmişti. Aynı dönemde ihracatt...
ŞEKER
Mevcut Durum
ŞEKER İHRACATI PATLADI
Türkiye’de 2001 yılının ilk 4 aylık döneminde 632 bin ton şeker üretildi. 2000’in ilk 4 ayında ise 675 bin ton şeker üretilmişti. Aynı dönemde ihracatta ciddi ilerleme kaydedildi. 2000 yılında 175 bin ton olan ihracat, yüzde 80’e yakın artışla, 310 bin ton düzeyine yükseldi. Türkiye Şeker Fabrikaları Araştırma Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanı Aysın Ünal sektörün mevcut durumunu şöyle değerlendirdi:
“2001 yılının ilk 4 ayında şeker sektörü açısından en önemli gelişme yeni Şeker Kanunu’nun yürürlüğe girmesi oldu. Kanunla, alternatif tatlandırıcıların üretimine de ilk kez kota getirildi. İkinci önemli gelişme ise, Kırşehir Şeker Fabrikası’nın işletmeye alınmasıydı. Bununla ülke toplam pancar işleme kapasitesinin günde 3 bin ton, şeker üretim kapasitesinin de yılda 50 bin ton artması sağlandı. 2001 ocak-nisan döneminde ihracat, ithalat ve ihracat rakamlarına bakıldığında ihracattaki yüzde 77’lik artışın dışında geçen yıla göre belirgin bir fark göze çarpmamaktadır.”
Beklentiler
BÜYÜME YÜZDE 2.5’İ AŞACAK
Yetkililere göre, sektöre ihracattaki artış damgasını vuracak, yılın ilk aylarındaki performansın devam ettirilmesi halinde, stoklar eriyecek. Uzmanlar, ihracattaki yükselişin 2002 yılına kadar sürmesini bekliyor. Türkiye Şeker Fabrikaları Araştırma Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanı Aysın Ünal’ın sektörün geleceğine dair beklentileri şöyle:
“Pancar üretim kotasının 2001 yılında 11 milyon 500 bin ton olarak belirlenmesi nedeniyle, 2001/02 kampanyasında 1.6 milyon ton civarında şeker üretimi beklenmektedir. Söz konusu kampanyanın 2001 yılı içinde kalan diliminde özel fabrikaların üretimiyle birlikte, 1 milyon 550 bin ton şeker üretileceği tahmin edilmektedir. İhracatın şu andaki hızlanmış seyri devam ettiği takdirde, şeker üretimindeki azalmanın da etkisiyle stokların geçen yıla göre önemli ölçüde düşmesi beklenmektedir. İhracat bu yıl sonuna kadar ve 2002 yılında da devam edecek şekilde sürdürülecektir. Sektörde yıllık olağan yüzde 2.5 düzeyindeki büyümenin üzerinde bir büyüme beklenmemektedir.”
MEYVE SUYU
Mevcut Durum
İHRACAT 2.1 KAT ARTTI
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi’nin sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“Meyve suyu sektörünün 2001 ilk 5 ayında önemli bir gelişme kaydedilmemiştir. İlk 2 ayda portakal dışında mevsim gereği meyve işlenmemiştir. Sektörün işlediği başlıca meyveler; elma, vişne, kayısı ve şeftaliydi. Ocak-şubat döneminde 7.691 ton meyve suyu ihracı gerçekleştirildi. Geçen sene ise 3.742 ton meyve suyu ihraç edilmişti. Buna göre, ihracatta 2.1 kat artış sağlandı. Bunun 6 bin 27 tonu, başka bir deyişle yüzde 78’i elma suyu konsantresiydi. Bu dönemdeki meyve suyu ihracatının değeri 11.6 milyon dolar oldu. 2000 yılının ilk 2 ayında toplam meyve suyu ithalatının değeri ise 396 tonda kaldı. 2000 yılında ise bu rakam 305 tondu. Böylece yılın ilk 2 ayında meyve suyu ithalinde 2000 yılına göre 1.3 kat artış sağlandı. Meyve suyu dolumunda genel gözlemlere göre yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine oranla yaklaşık yüzde 5 düşüş yaşandı.”
Beklentiler
ÜRETİMDE ARTIŞ YAŞANACAK
Sektör uzmanlarına göre; 2001 yılında devalüasyonun tetiklediği ihracat meyve suyu sektöründe de etkili olacak. İhracatın en az yüzde 10 daha artmasını bekleyen uzmanlar, özellikle belli ürün gamlarının öne çıkacağını belirtiyorlar. Yıla iyi başlayan elma suyu konsantre ihracatının yıl sonunda da aynı trendi koruyacağı tahmin ediliyor. Tüketimde ise, geçen yıllardan farklı bir seyir beklenmiyor. Tüketimin aynı düzeyde kalacağını belirten Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi’nin 2001 yılı için çizdiği tablo şöyle:
“2001 yılında işlenen meyve miktarı ve meyve suyu ihracatının geçen yıla göre artması beklenmektedir. Artış özellikle elma ve elma suyu konsantresi ile ilgilidir. Artış oranı ise hammadde fiyatına ve rakip ülkelerin durumuna göre değişecektir. Genel olarak beklenti ise; yüzde 10 civarındadır. Meyve suyundaki artışın ise yüzde 0-5 arasında kalacağını tahmin ediyoruz”
BAKIR
Mevcut Durum
KURDAN OLUMSUZ ETKİLENDİ
Türkiye’de 2001 yılının nisan ayında 5 bin 367 ton bakır tel üretildi. Geçtiğimiz yılın nisan ayındaki üretim ise 7 bin 25 ton düzeyindeydi. 2001 yılının ilk 4 ayında ise toplam bakır tel üretimi 22 bin 904 ton oldu. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde ise 24 bin 446 ton bakır tel üretilmişti. Buna göre, 2001 yılının ilk 4 ayı bakır tel üretiminde geçen yıla göre yüzde 6,4’lük düşüş yaşandı. Sarkuysan Genel Müdürü Hayrettin Çaycı’nın sektörün mevcut durumu ile ilgili yorumları şöyle:
“Ülkemizde 2001 yılının şubat ayında baş gösteren ekonomik kriz, bakır sektörünü de ilk 5 ayda negatif etkilemiştir. Döviz kurlarındaki aşırı artış ve dalgalanma bu sektörün hem ithalatını, hem ihracatını hem de dahili pazarını alt üst etmiştir. Sektörün ilk 5 ayında bir önceki yıla göre kapasite kullanımı yüzde 30 düşmüştür. İç pazar satışlar yüzde 40, dış pazarlar yüzde 20 azalmıştır. İhracattaki azalmanın nedeni ise; tüm dünyada bakır sektöründe yaşanan durgunluktur.”
Beklentiler
YÜZDE 20 KÜÇÜLME KAÇINILMAZ
Sektör uzmanlarına göre, kısa vadede sektörde belirsizlik hakim. Yapılacak ihaleler sektörü önemli ölçüde etkileyecek. Dövizin artış trendini sürdürmesi halinde, sektörde büyüme beklenmiyor. Yetkililer, büyüme değil, belli bir oranda küçülme olacağını tahmin ediyorlar. Sektörün taşıdığı endişenin benzerini kablo alt segmentinde de hissedilmesi ve tahsilat zorlukları, sektörü olumsuz etkileyecek diğer faktörler... Sarkuysan Genel Müdürü Hayrettin Çaycı’nın sektörün önümüzdeki döneme dair yorumları şöyle:
“2001 yılında devletçe açılacak ihalelerin belirsizliği, iç pazardaki talebi olumsuz etkilemeye devam edecektir. 2001 yılında bakır sektörünün, üretim, ihracat ve ithalat açısından yüzde 20 civarında küçüleceğini tahmin ediyoruz. İthal hammaddeye dayalı bakır sektörünün döviz kurlarının aşırı dalgalandığı böyle bir yılda büyüme beklenemez. Hammaddelerin ithal edildiği günde ödemenin yüksek bir kurla ödenip, 15 gün sonra üretilen mamulün çok daha düşük bir kurla satılma riskinin olması sektördeki kapasite kullanma oranını daha da azaltacaktır.”
NAKLİYE
Mevcut Durum
İHRACATIN ETKİSİ SINIRLI OLDU
Geride bıraktığımız 5 aylık dönemde Türk taşımacıları tarafından 59 bin 128 kez ihracat çıkışı yapıldı. Ayrıca, 43 bin 344 kez de ithalat çıkışı gerçekleşti. Geçen yıl ilk 5 aylık dönemdeki ihracat taşıma sayısı 57 bin 38 idi. Buna göre, ihracat seferleri, Ocak-mayıs döneminde, geçen yıla göre yüzde 3,6 oranında arttı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Üyesi Melda Onur, sektörün mevcut durumunu şöyle değerlendiriyor:
“Sektörün ilk 5 aylık rakamlarına bakıldığında, ülkemizin Avrupa’ya yapılan ihraç taşımalarında, Türk taşımacılık sektörünün payının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 arttığı görülüyor. Bu yılın ocak-mayıs döneminde toplam ihraç taşımalarında Türk bayraklı taşımaların oranı da toplam taşımanın içersinde yüzde 74 oldu. İhraç taşımalarda boş dönüşler geçen yılın aynı dönemine göre düşüş gösterdi. İlk 5 ayda Türkiye’ye yapılan toplam ithal taşımalar geçen yıla göre yüzde 13,5 azaldı. Bu düşüş, Türk bayraklı taşımalar için yüzde 10,7’de kalırken, yabancı taşımalar için yüzde 17,2 oranına yükseldi.”
Beklentiler
SERBEST KUR OLUMLU ETKİLEYECEK
Uzmanlar, nakliye sektörünün 2001 yılındaki beklentilerini, Türkiye’nin ekonomisinin performansına bağlı olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlara göre, Türkiye ekonomisindeki durgunluk aşıldığı takdirde, üretim ve dış ticaret arttığı ölçüde taşımacılık sektörü de hareketlenecek. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Üyesi Melda Onur’un sektörün geleceğine yönelik beklentileri şöyle:
“Ülkenin dış ticaret rejimi, ekonomideki yeniden yapılanmalar, alınacak stratejik kararlar pazarın şekillenmesi konusunda önemli rol oynayacaktır. Bu yönde önemli ve olumlu gelişmelerin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Açıklanan yeni programa sektör firmalarının da tam destek verecektir. Ayrıca serbest kur politikasının olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. Bankacılık sektöründe son olarak yaşanan olumlu gelişmenin (borç takası) para piyasalarında meydana getirdiği olumlu havanın, bankacılık sektörü üzerindeki baskıyı azaltarak reel sektöre olumlu yansımasına neden olacaktır.”
OTOBÜS
İLK 5 AY HIZLI GEÇTİ
Otobüs sektöründe 2001 yılının ilk 5 ayında bin 67 adet ihracat gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı dönemindeki ihracat ise 760 adet olarak gerçekleşmişti. Böylece, 2001 yılının ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine ihracat yüzde 40 arttı. Mercedes-Benz Otobüs Satış Müdürü Akif Nuray, sektörün bu performansını şöyle değerlendiriyor:
“2001 yılı da, geçen yıl olduğu gibi belirsizliklerle sahne oldu. Büyüyen yerli ve ithal araç stokları, yükselen vergi oranları, durgun olan bankacılık sektörü ve finansal yüzlü belirsizlikler mart ayına kadar devam etti. 2001 yılının ilk çeyreği; hızla azalan satışlar, hareketsiz bir finansal ortam ve kurların serbest bırakılması ile derinleşen belirsizlikle başladı.
Mayıs ayına da bu şartlarla girildi. Mayıs ayında stoklar çözülmeye bankacılık kıpırdanmaya ve buna bağlı olarak ihtiyaçlar karşılanmaya başladı. Satış faaliyetleri mart ayında görülen dip noktasından tırmanışa geçti. Ancak, otobüs sektörü uzun yılların en durgun ayını yaşadı ve Türkiye’de yalnızca 7 adet otobüs satıldı.”
Beklentiler
OTOMOTİV STOKLARI ÇÖZÜLECEK
Mercedes-Benz Otobüs Satış Müdürü Akif Nuray, 2001 yılında, genel otomotiv stoklarının daha da çözüleceğini tahmin ediyor. Akif Nuray’a göre, bankaların tüketici kredi faizlerini az da olsa indirecek. Beklenen ihtiyaçlar nedeniyle tüketiciler fırsatları değerlendirecekler. Akif Nuray’ın sektörün geleceğine yönelik tahminleri şöyle:
“Tüketicilerin fırsatları değerlendireceğini umsak da, bu şartlar altında üreticilerin ve ithalatçıların yapacakları satışları eritmeyi hedefleyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, şirketlerin kar etmesi söz konusu olmayacaktır. İthalat gerçekleşmeyecek, yerli otobüsler satılacak ve otobüs işletmecileri yatırım anlamında yılı avantajlı kapatacaklardır.
İşletmecilik anlamında ise yeterince artamayacak bilet fiyatları ve yolcu adedi nedeniyle şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapanların kazancı düşecektir, belki zarar edeceklerdir. Turizmde yolcu taşıyan otobüs işletmecileri artan otobüs adedi nedeni ile kazançlarını turist sayısındaki artış oranında da arttıramayacaktır.”
ÇAMAŞIR MAKİNASI
Mevcut Durum
ÜRETİM YÜZDE 16 DARALDI
Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (BESD)’nin verdiği rakamlara göre, 2001 yılının ilk 4 ayında 336 bin 770 adet çamaşır makinesi üretildi. Geçen yılın aynı döneminde üretim miktarı ise 401 bin 216 adet olarak gerçekleşmişti. Bu, üretimin yüzde 16 oranında daraldığı anlamına geliyor. 402 bin 7 olan 2000 yılı ocak-nisan dönemi iç satışları ise bu yılın aynı döneminde 233 bin 99 adette kaldı. Böylece iç satışlar yılın ilk 4 ayında, 2000’in aynı dönemine göre yüzde 72 oranında azaldı. Vestel Elektronik yetkilileri bu tabloyu şöyle yorumluyorlar:
“Çamaşır makinesi sektörü 2001 yılının ilk 4 ayını, 2000 yılına göre yüzde 42, 1999 yılının aynı dönemine göre yüzde 30 küçülme ile kapatmıştır. 2000 yılının ilk 4 aylık dönemine göre üretimde yüzde 16 ve ithalatta yüzde 25 küçülmesine rağmen ihracatta yüzde 47 artış göstermiştir. İç satış adetlerindeki azalışın önemli bir bölümü ihracattaki artışla dengelenmiş üretimdeki azalış oranı, iç pazardaki azalışın gerisinde kalmıştır.”
Beklentiler
TALEP ARTIŞI YILIN SON ÇEYREĞİNDE
Sektör yetkililerinin verdiği bilgilere göre, 2000 yılının son çeyreği ve 2001 yılının ilk aylarında yaşanan ekonomik krizler, sektörde üretimin düşmesine, dolayısıyla yıl sonu hedeflerin sapmasına neden oldu. Uzmanlar, 1999 yılından bile daha kötü başlayan 2001 yılı için, “belirsizliğin hakim olacağı bir dönem” yorumunu yapıyor. Piyasalardaki dalgalanmanın durulması halinde sektörde kıpırdanmalar yaşanacağını belirten Vestel Elektronik yetkilileri, sektörde büyüme beklemiyor.
Bankacılık sektöründe yaşanan kıpırdanmaların piyasaları rahatlatması ile yılın son çeyreğinde talep artışlarının olacağı tahmin ediliyor. Vestel Elektronik yetkililerinin sektörün gelecekteki durumuna dair diğer değerlendirmeleri şöyle:
“Ekonomik krizin yarattığı piyasalardaki belirsizlik durumu sektöre de yansıdığından, 2001 yılı öngörüleri zorlaşmıştır. 2001 yılının ilk 4 ayına damgasını vuran talep ertelemelerinin yılın son çeyreğinde ilk 3 ay çeyreğine göre daha iyi olacaktır. Üretim ve iç satışlarda ise büyük artış beklenmemektedir.”
FIRIN
Mevcut Durum
İÇ SATIŞLAR HIZLI GERİLEDİ
Fırın üretimi 2001 yılının ilk 4 ayında 305 bin 39 adet olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı dönemindeki fırın üretimi ise 324 bin 29 adetti. Bu, üretimin yüzde 6 oranında küçüldüğünü gösteriyor. İç satışlarda ise 2001 yılının ilk 4 ayı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 89 oranında daha kötü geçti. Bu dönemde iç satışlar 81 bin 820 adette kaldı. Vestel Elektronik yetkililerinin sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“2001 yılı ilk 4 ayı öncelendiğinde Türkiye’deki fırın pazarının da diğer dayanıklı tüketim mallarında olduğu gibi daraldığı görülüyor. Ancak, genelde ihracatı yüksek olan fırının, kriz döneminden hemen sonra da ihracatını olumlu yönde etkilediği görülmektedir. İlk 4 ay, geçen yılın aynı döneminde göre fırın iç satışlarının yüzde 47, ithalatta yüzde 24 oranında düştüğü bir dönem oldu. Fırın diğer ana beyaz eşya ürünleri ile karşılaştırıldığında iç satışlarda krizden en çok etkilenen ürün olmuştur. Aynı dönemde, üretimdeki daralma yüzde 6 iken, ihracat yüzde 23 artmıştır.”
Beklentiler
GÖZLER İHRACAT PAZARLARINDA
Sektör yetkililerine göre, 2001 yılının hemen başında başlayan kriz, yılın son çeyreğine kadar olumsuz etkisini sürdürecek. Üretim ve iç satışlarda, artışın aksine, düşüş bekleyen uzmanlara göre talep artışı ekim-aralık döneminde gerçekleşebilir. Tüketicinin alım gücünün düştüğünü belirten sektör yetkilileri, üretici firmaların dış piyasalara yöneleceğini öngörüyorlar. İhracatçı firmalara yeni pazarların doğacağını söyleyen yetkililer, devalüasyonun etkisiyle ihracattaki artışın daha üst düzeylere çıkacağını tahmin ediyorlar. Piyasalardaki durgunluğun bir süre daha süreceğini belirten Vestel Elektronik yetkililerinin sektörün gelecekteki durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“2001 yılının ilk aylarında yaşanan üretim ve iç satışlardaki düşüşe rağmen genelde fırın satışlarının yüksek olduğu ekim-aralık döneminde iç satışların artması beklenmektedir. Ekonomik kriz sebebiyle ertelenen talebin özellikle bu dönemde tekrar ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir.”
ÇORAP
Mevcut durum
YÜZDE 15’LİK BÜYÜME KAYDEDİLDİ
Çorap sektörü de, 2001 yılının ilk aylarında, diğer sektörler gibi olumsuz etkilendi. Ancak, sektördeki hareketlilik devam etti ve küçülme yaşanmadı. Yılın ilk 4 ayında 28 milyon 137 bin çift çorap üretildi. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ise 24 milyon 383 bin çift çorap üretilmişti. Buna göre, sektör, 2001 yılına, geçen yıla oranla yüzde 15,4’lük büyüme ile başladı. İstanbul Çorap Genel Müdürü Niso Doenyas’ın sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:
“İhracatta yüzde 10, iç piyasa satışında yüzde 20 daralma yaşanan 2000 yılındaki durum, 2001 yılında da devam etti. İthalatta ise, özellikle pahalı ürünlerdeki artışın yerini, yaşanan krizler ile birlikte eğimini geriye çevirmesiyle büyük bir düşüşe bıraktı. İlk 5 ayda değişen tüketici alışkanlıkları nedeniyle, 2000 yılındaki düşüş trendinin devam etse de daralma söz konusu değil. İç ve dış piyasalarda aynı oranda azalma gözleniyor. Şubat krizinin etkisi ise sektörümüz açısından henüz aşılabilmiş değil.”
Beklentiler
İHRACATTA ARTIŞ OLABİLİR
Ekonominin önümüzdeki aylardaki seyri, çorap sektörünü de etkileyecek. Yetkililer, ortaya çıkacak canlanmanın bu sektöre de yansıyacağını tahmin ediyor. İstanbul Çorap Genel Müdürü Niso Doenyas, çorap sektöründeki beklentileri ve yakın döneme ilişkin tahminlerini şöyle sıralıyor: “İç pazarda her şey ekonominin genel yapısına bağlı. Ekonomik program doğrultusunda yapıda az da olsa bir gelişme olduğu takdirde, kadın çorabı pazarı da gerilemeyecektir. Kadın çorabı pazarında, daha kaliteli, pahalı, fakat bir bu kadar da dayanıklı yeni modellerin çıkmasıyla, Pazar bu çeşitlerde bir artış yaşayacaktır. İthalattaki düşüş de bu eğilimi artıracaktır. Klasik ürünlerde ise en azından paralel bir seyir yaşanacaktır.
İhracatta ise eğimi düşük de olsa bir artış görülebilecektir. Belki 2001 yılında, 2000’e göre yüzde 10 azalması gereken pazar sabit kalacak veya yüzde 10’lara kadar gelişme gösterebilecektir.”
Sektörde bir başka beklenti ise dış pazarlardaki açılmayla ilgili... Yetkililer, kurdaki değerlenmeyle birlikte, ihracatta da artış yaşanabileceğine dikkat çekiyorlar.
AMBALAJ
Mevcut Durum
KÜÇÜLME TAHMİNLERİ DE AŞTI
Ambalaj sektörünün üretimi 2000 yılında 717 bin tondu. 2001 yılının ilk 4 ayında ise krizler nedeniyle geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 10’luk küçülme yaşandı. Yetkililere göre, 2000 yılının ilk 10 ayını iyi sayılabilecek bir şekilde geçiren sektör, son 2 aydaki olumsuz gelişmeler nedeniyle 2001’e ihtiyatlı bir yaklaşımla girdi. 2001’in ilk aylarında yaşanan krizle birlikte sektör daralma içine girdi. Ancak, yetkililer yaşanan bu daralmanın, beklentilerin de ötesine gerçekleştiğini belirtiyorlar. Ekonomideki sıkıntılar nedeniyle sektörün olumsuz etkilendiğini belirten Kaplamin Ambalaj Sanayi Genel Müdürü Fikret Özveren mevcut durumla ilgili değerlendirmelerine şöyle devam ediyor:
“2001 yılının ilk 4 ayına bir krizin ardından girilmesi ve peşinden gelen ikinci kriz ambalaj sektörüne ağır bir darbe vurdu. Stoklar eritilemediğinden üretim azaldı. Ekonomideki genel daralma ve belirsizlikler nedeniyle bekleyiş dönemine girilmesi sektörü 2000 yılının aynı dönemine göre epeyce geriye attı.”
Beklentiler
YÜZDE 5 DARALMA YAŞANABİLİR
Uzmanlar, ambalaj sektörünün 2001 yılında, geçen yıllara oranla kötü bir seyir izlediğini belirtiyor. Yetkililere göre, yaşanan daralmanın aşılması yıl sonu itibariyle minumum düzeyde gerçekleşecek. Kaplamin Ambalaj Sanayi Genel Müdürü Fikret Özveren, sektörün bugün önünde uzanan ufkun geçen yıllara oranla daha karamsar olduğunu belirtti. Büyüme tahminleri konusunda da iyimser olmayan Fikret Özveren sektörün geleceği ile ilgili şu yorumları yapt��:
“2001 yılına girdiğimizde yaşanan sıkıntıların yıl sonuna kadar süreceğini tahmin ediyoruz. Piyasalardaki genel durgunluk ambalaj sektörünü de olumsuz etkileyecektir. Ancak, yine de sektörün yılın ikinci yarısında biraz toparlanacağını ve yılın 2000’e göre yüzde 5 civarında bir daralma ile kapanacağını düşünüyoruz. Her şeye rağmen, sektörde olumlu gelişmeler de olacaktır. Devalüasyonun etkisiyle ihracatta bir miktar artış beklenebilir. Ancak navlun fiyatları bu artışı sınırlı tutacaktır.”
Beklentiler
KÜÇÜLME YOK, YÜZDE 10 BÜYÜME BEKLENİYOR
İstanbul Çorap Genel Müdürü Niso Doenyas’ın sektörün gelecekteki durumu ile ilgili açıklamaları şöyle:
“Yılın ikinci yarısında yaşanan şubat krizinin etkisinin yansıyacağı ve satışların düşeceği gibi bir eğilim istatistiksel olarak doğru gibi görünüyor. Eğer ekonomik program genel olarak pazarda bir hareketlilik yaratırsa, bu istatistiksel değerlendirmeler tutmayacaktır.
İç pazarda her şey ekonomini genel yapısına bağlı olacak.Yapıda az da olsa bir gelişme olduğu takdirde pazar gerilemeyecektir. Daha kaliteli, pahalı fakat bir o kadar da dayanıklı yeni modellerin çıkmasıyla pazarda bu ürün gruplarında artış yaşanacaktır. İthalattaki düşüş de bu eğilimi artıracaktır. Klasik ürünlerde ise en azından paralel bir seyir yaşanacaktır. İhracatta ise, eğimi düşük de olsa bir artış görülebilir.
Tahminlerimize göre 2001 yılında 2000’e göre yüzde 10 küçülmesi beklenen pazar sabit kalacak veya yüzde 10’lara kadar gelişecektir.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?