Projeksiyon

SALÇA Mevcut durum DOMATES HASADINDA SORUN VAR Tukaş Konserve yetkililerinin salça sektörünün mevcut durumu ile ilgili verdikleri bilgiler şöyle: “Sektörde 2001 yılına ait rakamlara bakıldığında...

1.10.2001 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

SALÇA

Mevcut durum

DOMATES HASADINDA SORUN VAR

Tukaş Konserve yetkililerinin salça sektörünün mevcut durumu ile ilgili verdikleri bilgiler şöyle: “Sektörde 2001 yılına ait rakamlara bakıldığında, salça üretimine yönelik domates hasatında ciddi oranlarda verim düşüklüğü görülmektedir. Özellikle kuraklık ve yeterli zırai ilaçlama ile gübreleme faaliyetlerinin gerçekleştirilememesi, verimliliği bazı bölgelerde yüzde 20’ye varan oranda olumsuz etkilemiştir. 2001 yılında sadece büyük kapasiteli şirketler üretim gerçekleştirebilmişlerdir. İç pazarın dinamikleri değişmiştir.

Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, likidite sorunu olan şirketlerin çalışmasını olanaksız kılmıştır. 2000 yılında enflasyonu düşürme kampanyası kapsamında yer alan bazı uygulamalar bu yıl sektörde baskı yaratmıştır. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında satış fiyatlarında baskı oluşturan faaliyetler pazarda, yoğun rekabet ve üretim maliyetlerinde artışa neden olmuştur.”
                                
Beklentiler

2001’İ OLUMLU TAMAMLAYACAK

Tukaş Konserve yetkililerinin sektörün gelecekteki durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle:  “Kasım ve şubat krizlerinin Türk ekonomisi üzerindeki etkileri, başta küçük ölçekli şirketler olmak üzere birçok şirketi zor durumda bırakmıştır. Dolayısıyla, 2001 yılının sonunda her sektörde ayakta kalmayı başarabilmiş şirketler, önümüzdeki vadede sektörün önde gelen şirketleri olacaktır. Sektörün üretim kapasitesi bazında dünyada ön sıralarda yer alması ve ihracat hacmini genişletmesi, yükseliş trendinin süreceğine işaret ediyor. Ancak, tüm sektörlerde olduğu gibi, salça sektöründe de kriz ekonomisinin olumsuz etkilerinin kaldırılması ve yurt dışı pazarlarda ihracatçı firmaların desteklenmesi gerekiyor. Ülkemizin bu yıl ekonomik olarak küçülüyor olmasına rağmen, salça sektörünün mevcudiyetini koruması, yılı olumlu tamamlamasını sağlayacaktır. Arz-talep dengesindeki değişikliklerin de, sektör şirketlerine olumlu yönde yansıyacağını tahmin etmekteyiz.”

ÇİMENTO

Mevcut durum

İHRAÇ BİRİM FİYATI AZALDI

Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) yetkililerinin sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle: "2001 yılı ilk yarısında çimento ve toprak ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların genel olarak karşılaştıkları sorunların başında iç talep yetersizliği geldi. Ayrıca, yüksek finansman maliyeti, enerji sorunları, diğer girdi maliyetleri ve dış talep yetersizliği de firmaları zora soktu.

İlk 6 ayda, sektörde ihraç birim fiyatları azaldı. İhraç fiyatlarında meydana gelen değişiklikler, dünya fiyatlarının seyri, döviz kurundaki değişim ile yerli ve yabancı firmaların rekabetinden kaynaklandı. Sonuçta, çimento ve toprak ürünleri sektöründe, 2001 yılı ilk yarısında ağırlıklı olarak üretimde iç talep yetersizliği, finansman maliyeti ve girdi maliyetlerinin yüksekliği sorunları yaşandı. İhracatta da rekabet, talep yetersizliği ve enerji fiyatlarından kaynaklanan sorunlar yaşandı."

Beklentiler

İHRACAT MİKTAR OLARAK ARTACAK

Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB) yetkilileri sektörün yakın geleceğine yönelik tahminleri şöyle: "Yurt dışı piyasalardan Türk çimentosuna olan talebin canlı olacağını ve aynı düzeyde gerçekleşmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Genel olarak 2002 yılının da, bu yıldan farklı olmayacağını düşünüyoruz. Ancak, iç pazardaki daralma neticesinde ihracat yapan bazı firmaların çok düşük fiyatlarla ihracat gerçekleştirmesi, ülkemiz açısından olumsuzluklar yaratacaktır.

Diğer taraftan, Güney Avrupa pazarından gelen talep artışının hız kesmesini beklemekteyiz. Ancak, yine de ihracatta yıl sonuna kadar, miktar olarak artış trendi devam edecektir. İhraç fiyatlarının rekabetten dolayı aynı oranda artmayacağı, dünya çimento fiyatlarının da düşme eğiliminde olacağı ve sipariş yönetimi, satış sonrası servisi iş akışlarının revizyonu sebebiyle satış kayıplarının olacağı beklenmektedir."

SİGORTA

Mevcut durum

8 AYLIK BÜYÜME SINIRLI OLDU

Sigorta sektöründe 2001 yılının ilk 3 aylık döneminde yaklaşık 591 trilyon prim üretildi. Bir önceki yılın aynı döneminde ise prim üretimi 404 trilyon TL düzeyindeydi. Garanti Sigorta Grubu Genel Müdürü Erhan Tunçay’ın sektörün ilk 8 aydaki durumu ile ilgili yorumları şöyle:

"Resmi olarak elimizde bulunan ilk 3 aylık rakamsal verilere de baktığımızda çok çarpıcı bir sonuç olarak 10’un üzerinde şirketin bilançolarını zararla kapattıklarını, sektörün 2000 yılının aynı dönemine göre ancak yüzde 46’lar düzeyinde büyüyebildiğini gözlemliyoruz.
Sektörün 8 aylık büyümesi yüzde 45’ler düzeyinde gerçekleşti. Tek başına bakıldığında bu rakam çok da kötü bir büyümeyi ifade etmiyor ama teknik karlılıklarda ciddi gerileme var. Yani sektör, yaptığı işten para kazanmıyor. Ayrıca, 2001 yılı hasarın da yüksek olduğu bir yıl oldu."

Beklentiler

ŞİRKET SAYISI AZALACAK

Yetkililere göre, kısa vadede sigorta sektöründeki birleşmeler ve yabancı ortaklıklar artacak. Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Garanti Sigorta Grubu Genel Müdürü Erhan Tunçay tahminlerini şöyle sıralıyor:

"Önümüzdeki dönemde sermayesi güçlü olmayan, pazarlama kanallarını genişletmeyen, ihtiyaca dönük sigorta poliçesi üretmek arayışında olmayan şirketlerin varlıklarını sürdüremeyeceğini tahmin ediyorum. Ayrıca, riskini ölçemeyen, anlamsız fiyat rekabetine daha fazla prim yazmak adına gözü kapalı giren şirketler, sigorta pazarından çekilmek zorunda kalacaklardır. Ekim ayında yürürlüğe girecek olan Bireysel Emeklilik Yasa Tasarısı da sektöre hareketlilik getirecektir. Yıl sonunda sektör, benim tahmine göre yüzde 50'den fazla büyümeyecektir. Bir diğer ifadeyle, sektör enflasyonun altında bir büyüme ile 2001’i kapatacaktır."

BULAŞIK MAKİNESİ

Mevcut durum

İHRACAT DA HIZLI GERİLEDİ

BESD (Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği) rakamlarına göre; bulaşık makinesi sektörü 2001 yılının ilk 7 ayını, 2000 yılına göre yüzde 44 küçülme ile kapattı. Bulaşık makinesi sektörü, 2000 yılının 7 aylık dönemine göre, 2001 yılında, üretimde yüzde 45, ithalatta yüzde 50 küçülme gösterdi. Ayrıca, ihracatta da yüzde 34 oranında azalma yaşandı. Bu tablo sonucunda yılın ilk 7 ayındaki üretim 114 bin 250 adet, iç satışlar ise 147 bin 35 adet oldu.

Bosch yetkililerinin değerlendirmeleri ise şöyle: "Bulaşık makinesi, geçtiğimiz yıl da sahip olma oranı en hızlı artan ürün olma özelliğini korudu. 2001 yılının ilk 6 ayında satışlarda büyük düşüş yaşandı. Ekonomik kriz, bulaşık makinesi satışlarını olumsuz etkiledi. Ancak, yine de taksitli satışlar sayesinde genel satış trendi korundu. Tüketicilerin yüzde 70'i bulaşık makinelerini taksitli satışlarla aldılar."

Beklentiler

DURGUNLUK DEVAM EDECEK

Uzmanlar, 2001 yılının ilk 3 ayına damgasını vuran krizler nedeniyle gerçekleşen talep ertelemelerinin, yılın son çeyreğinde olmasını bekliyor. Sektörde yaşanan genel durgunluğun süreceğini belirten uzmanlar, ithalatta artış olabileceğini söylüyor. Uzmanlara göre bunu sağlayacak birinci etken, bulaşık makinelerinin penatrasyon düşüklüğü olacak. Bosch yetkililerinin önümüzdeki döneme dair değerlendirmeleri ise şöyle:

"Tüketici, bulaşık makinesi satın alırken en iyisini tercih etmekten yana. Ürünün markası ve özelliklerine öncelikli olarak dikkat ediyor. Bu nedenle iç pazarda yaşanacak satışlarının büyük bir kısmı sektördeki büyük ve güvenilir markalara ait olacak. Ancak, genel olarak bakıldığında, kısa vadede bulaşık makinesi satışlarındaki durgunluk devam edecektir."

FACTORING

Mevcut durum

OYUNCU SAYISI 15'E İNDİ

Umutla girilen 2001 yılı, factoring sektörü için kötü bir dönem oldu. Yapı Kredi Faktoring Pazarlama Satış Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Tülin Gündoğdu'na göre, 2001 yılının ilk 4 ayında, yurt içi işlemlerde yeni kullandırımlar yapılamadı. Bunun yerine alacakların tahsilatı faaliyetlerine ağırlık verildi. İlk 8 ayın sonunda ise ekonominin gidişatı konusundaki tedirginlik nedeniyle buna bağlı sektörlerde faaliyet gösteren firmalarda risklerin artacağı endişesi hakim oldu.

Koç Faktoring Hizmetleri Genel Müdürü Çağatay Baydar'a göre de, kriz sektörü olumsuz etkiledi. Sektör iş hacmi, karlılık ve aktif büyüklüğü olarak ciddi boyutlarda küçüldü. Hatta 113 adet factoring şirketinden sadece 10-15 tanesi işlem yapabilir hale geldi. Çağatay Baydar'a göre bankaların eşiğinde bulunduğu daralma, küçülme ve birleşme mecburiyetini factoring şirketleri de yaşadı.

Beklentiler

SEKTÖR YENİDEN YAPILANACAK

Krizin ve olumsuz etkilerinin tüm sektörlerde hissedileceğini belirten yetkililer, “factoring”in de bu olumsuzluklardan payını alacağını tahmin ediyorlar. Yapı Kredi Faktoring Pazarlama Satış Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Tülin Gündoğdu'na göre, 2001 yılında piyasaların yerine oturması zaman alacak. Bu koşullarda sektör, 1999 yılında 4.5 milyar dolar olan yıllık factoring cirosunu ancak yakalayabilecek.

Tülin Gündoğdu, finans sektöründe yaşanan gelişmeler doğrultusunda factoring sektöründeki 100 civarındaki şirket sayısının, önümüzdeki 2 yıl içinde 35-40'a düşeceğini tahmin ediyor. Koç Faktoring Hizmetleri Genel Müdürü Çağatay Baydar ise sayısı 100’ü aşmış, kontrol edilemeyen küçük tabela şirketlerinin ortadan kalkacağına inanıyor. Baydar’a göre, önümüzdeki vadede sektör yeniden yapılanacak, özellikle de ihracata yönelenler ayakta kalacak.
 
BORU VE PROFİL

Mevcut durum

ÜRETİM DÜŞTÜ, İHRACAT ARTTI

Türkiye’de 2001 yılının ilk 7 ayında 129 milyon 572 bin dolar değerinde boru ihracatı gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı döneminde ise ihracat tutarı 120 milyon 499 bin dolarda kalmıştı. Buna göre, bu yılın ilk 7 ayındaki artış yüzde 7,53 düzeyine ulaştı. Türkiye’de 2000 yılının ilk 7 ayında 61 milyon 507 bin dolarlık profil ihracat gerçekleştirilmişti. Oysa bu yıl profil ihracatı, yüzde 30,5’lik düşüşle 42.8 milyon dolara geriledi.
Sevil Boru Profil Genel Müdürü Demir Çamcı’nın sektörün mevcut durumu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle: “Amerika’da geçtiğimiz temmuz ayında Türkiye çıkışlı tüm çelik ürünleri hakkında anti-damping soruşturulması başlatıldı. Bunun sonucunda, boru ve profil üretimi yüzde 40-50 seviyelerine düştü. Satışlar, kurlardaki aşırı dalgalanmalar nedeniyle zaman zaman durdu. Vadeler kalktı ya da kısaldı, satışlar peşin satışlara dönüştü.”

Beklentiler

KAPASİTE KULLANIMI HIZLI DÜŞTÜ

2001 yılına damgasını vuran soruşturma kararları sektörde sıkıntı yarattı. Devam eden soruşturmalar nedeniyle, bu baskının korunması bekleniyor. Alınan kararlar, beraberinde yeni ek gümrük vergilerini getirebilecek. Yetkililere göre, 2001 yıl sonu itibariyle, yaklaşık yüzde 60-85 civarında seyreden kapasite kullanım oranı yüzde 25-45’lere gerileyecek. Sevil Boru Profil Genel Müdürü Demir Çamcı’nın sektörün önümüzdeki vadedeki durumuna dair yorumları şöyle:

“Özellikle finans sektöründe yaşanan sıkıntıların aşılmasıyla boru ve profil sektöründe de rahat nefes almalar olacaktır. Ayrıca, ihracat yapabilme potansiyeli yüksek, devlete borcu olmayan, bugüne kadar tüm taahhütlerine yerine getirmiş, performansları yüksek kuruluşların devlet tarafından desteklenmesi halinde yakın gelecekte sektörde olumlu gelişmeler olacağını tahmin ediyorum.”

ÇAY

Mevcut durum

KRİZE RAĞMEN HIZLI BÜYÜDÜ

Çay, 2001 yılında yaşanan sıkıntılardan çok fazla etkilenmeyen ender ürünlerden biri oldu. Geçtiğimiz yıl 91 bin ton olan kuru çay üretimi, 2001 yılında yüzde 40,4 oranında artarak 135 bin tona çıktı. 2001 yılının ilk 8 ayında en fazla siyah çay tüketildi. Siyah çayı, yeşil çay ve yarı fermante oolong çay izledi.

Çaykur yetkililerine göre, 2001 yılının ocak-ağustos döneminde Türkiye’de kişi başına çay tüketimi 2,4 kg/yıl oldu. Üretim fazlası ve yurt dışından gelen çaylar gibi nedenlerle, 50 bin ton civarında arz fazlası gerçekleşti. Sektör, özellikle iç piyasaya yönelik çalışmasına rağmen, iç pazardaki krizlerden üretim ve tüketim açısından fazla etkilenmedi.
Ancak, tüketicinin talebi promosyonlu ve düşük fiyatlı ürünler yönündeydi. Çaykur yetkililerine göre, yaşanan bu talepler satışları artırdı, ancak ürün gamında gelişmelerin olmasını sağlamadı.

Beklentiler

SEKTÖRÜN HACMİ 1 MİLYAR DOLARI BULACAK

Yıllık ortalama 100-150 bin ton civarında olan kuru çay üretimi, 2001 yılını da aynı trendde kapatacak. Yıl sonu itibariyle, yaklaşık 135 bin ton kuru çay üretilecek. Çaykur yetkililerine göre, mali piyasalarda yaşanan hareketlilikler çay ihracatına olumlu yansıyabilir. Sadece 1999 yılında yaşanan ufak daralmanın, sektörde bu yıl da tekrarlanması beklenmiyor.

Çaykur yetkilileri, yurt dışından gelen veya ucuza satılan yabancı menşeli çay satışlarının engellenmesi gerektiğini söylüyor. Çay pazarında dökme çay, fincan poşet ve demlik poşet çeşidi üretiminin hız kesmeden süreceğini belirten Çaykur yetkililerine göre, siyah çay yine Türk tüketicisi tarafından en çok tercih edilen çay olacak. Ayrıca, poşet çay, toplam çay pazarı içindeki payını giderek artıracak. Çay toplam pazarının gelecek 1-2 yıl içinde 0,8-1 milyar dolarlık bir pazar haline gelmesi bekleniyor.

FRANCHISE

Mevcut durum

MARKALI İŞLETMELER DIŞINDA KİMSE KAZANMADI

Uzmanlara göre, depremin olumsuz etkilerinin ekonomiyi etkilediği 2000 yılında dahi işler, 2001 yılına göre sektörde daha iyiydi. Sorunların daha da büyüdüğü 2001 yılında franchise sektörü de olumsuz etkilendi.
Franchise Derneği Proje Koordinatörü Osman F. Bilge’ye göre, 2001 yılında franchise alan firmalar da, tüm ülke gibi sıkıntılar yaşadı. İyi zamanlarda herkesin iş yapacağını, önemli olan zor dönemlerde iş yapabilmek olduğuna dikkat çeken Osman F. Bilge’nin sektörle ilgili diğer yorumları şöyle:

“Yaşadığımız zor dönem, kimin verimli çalıştığını, kimin müşteri tarafından öncelikle tercih edildiğini ortaya çıkarttı. Fiyat kırmayı, vade yapmayı deneyen firmaların çoğu krizden sağlam çıkamadı. Markalı işletmeler bu krizden, bağımsız perakendecilerden daha az etkilendi. Bunun nedeni ise, müşterilerin markaya ilgilerinin azalsa da devam etmesi oldu.”
 
Beklentiler

YATIRIM İSTEKSİZLİĞİ SÜRECEK

Ekonomide yaşanan sıkıntıların, sektördeki yatırımcıları uzun süre rahatsız edeceğini dile getiren sektör yetkililerine göre, 2001 yılı sonuna kadar önemli gelişmeler olmayacak. Franchise almak isteyen yatırımcı sayısının gittikçe azalacağını belirten Franchise Derneği Proje Koordinatörü Osman F. Bilge’ye göre, sektörde yaşanan isteksizlik devam edecek. Osman F. Bilge, sektörün önümüzdeki vadedeki durumuna dair değerlendirmelerini şöyle devam ediyor:

“Genel olarak yatırım isteksizliğinin süreceğini tahmin ediyorum. Seyrek olarak yatırıma kalkışan girişimciler ise, yatırımlarını kriz nedeniyle normal zamandan daha ucuza tamamlayacaklar. Genel tahminimiz, bir süre daha yatırımların olmayacağı yönündedir. Franchise veren firmalar karşılarına çıkan yatırım fırsatlarını, olanakları ölçüsünde kendileri değerlendireceklerdir.”

OFİS MOBİLYASI

Mevcut durum

KRİZ YATIRIMLARI DURDURDU

Türkiye'de 2001 yılının ilk 6 aylık döneminde 67 milyon dolar değerinde ofis mobilyası ihracatı gerçekleşti. Bu dönemde, ithal edilen ofis mobilyasının değeri 17 milyon doları bulurken, toplam cironun 270 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. OMSİAD (Ofis Mobilyası Sanayicileri İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Adem Yılmaz'ın sektörün mevcut durumu ile ilgili verdiği diğer bilgiler şunlar:

"Ekonomik krizle gelen devalüasyon ve diğer faktörler yatırımları durdurmuştur. Bunun neticiesinde de üretim düşmüştür. Hammadde fiyatları artmış ve firmalar hammadde temininde zor durumda kalmışlardır. Kamu kurum ve ve kuruluşlarının bütçe ve dolayısıyla ihale kısıtlamaları, sektördeki kullanımı da olumsuz etkilemiştir."

Beklentiler

SEKTÖR, İHRACAT ATAĞINA GEÇECEK

Ofis mobilyası, mobilya sektöründe, çağın teknolojisinin en çok kullanıldığı segmentlerin başında geliyor. Sektör uzmanlarının tahminlerine göre, ofis mobilyası, Türkiye'nin önemli ihracat kollarından biri haline gelecek. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu pazarlarındaki büyük firmalar ile Türk firmaları arasında yeni iş bağlantıları olacak. OMSİAD (Ofis Mobilyası Sanayicileri İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Adem Yılmaz sektörün önümüzdeki vadedeki durumunu şöyle değerlendiriyor:

"Ofis mobilyası sektöründe faaliyet gösteren firmaların çoğu önümüzdeki dönemde, yabancı firmaların da önüne geçmeye hazırlanıyor. Bugünkü yapısı ile bunu kısmen başaran firmalarımızın, gelecekte başarıya tamamen ulaşacaklarını tahmin ediyorum. Yurt içindeki bürolarının yanı sıra, yurt dışında açmakta oldukları iş yeri ve fabrikalarla sektörde daha büyük yatırım ve işlere imza atılacağına inanıyorum."

 

 

 

 

 

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz