Projeksiyon

DERİ FİYAT REKABETİ SEKTÖRÜ ZORLUYOR Deri sanayicileri, diğer pek çok sektörün aksine 2004 yılını beklentilerin altında kapattı. Sektör haksız rekabet nedeniyle iç ve dış pazarlarda zorlandı. 200...

1.07.2005 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

DERİ

FİYAT REKABETİ SEKTÖRÜ ZORLUYOR

hedDeri sanayicileri, diğer pek çok sektörün aksine 2004 yılını beklentilerin altında kapattı. Sektör haksız rekabet nedeniyle iç ve dış pazarlarda zorlandı. 2004 yılında deri ve deri mamulleri ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 2,3 oranında artış kaydederek 1 milyar 39 milyon dolar düzeyinde kaldı. 

Türkiye Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Turgut Koşar, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Haksız rekabet bugün önümüzdeki en büyük engellerden birisi. Dışsal faktörler çerçevesinde başta Çin olmak üzere Uzakdoğu’nun sahip olduğu ucuz enerji, ucuz işçilik gibi avantajlarla dünya ölçeğinde yarattığı haksız rekabet tüm ülkelerde olduğu gibi bizi de etkiledi. Hem iç pazarda hem dış pazarda fiyat rekabetine karşı koyulamadığı için pazar kayıpları yaşandı. Çin üretim kalitesi açısından hali hazırda bize rakip değil ama bizde üretim maliyetlerimizi onların seviyesine indiremiyoruz. Böyle olunca da kaliteden ziyade fiyata duyarlı olan coğrafyalarda pazar kayıpları kaçınılmaz oldu.”

İçsel faktörler de sektörün 2004 yılını beklentilerin altında tamamlamasının bir diğer önemli nedeni. TL’nin dolar karşısındaki aşırı değerli durumu, ihracatı zorlarken, ithalatı daha mantıklı hale getiriyor. Pek çok sanayici üretim yapmak yerine ithal edip iç pazara satış yapmanın daha ekonomik olduğu yönünde fikir birliği içinde. Sektör 2005 yılına da bu şartlarda başladı. İhracat rakamları, 2004 yılının aynı dönemiyle karşılaştırıldığında bir miktar azalmanın olduğu görülüyor. 2004 yılı haziran ayına kadar 319 milyon 14 bin dolar değerinde deri ve deri mamulü ihraç edilmişken 2005 yılının aynı döneminde 314 milyon 689 bin dolara düşüldüğü gözleniyor.

Bu yıl ihracatta geçen yıla göre çok büyük bir düşüş beklenmiyor. Pazarın da aynı seviyelerde seyredeceği düşünülüyor.

GAZLI MEŞRUBAT

PAZARDA BÜYÜME SÜRÜYOR

hedSatın alma gücündeki artış gazlı tüketim rakamlarında da gözleniyor. Geçen yıl yüzde 15 büyüyen pazar, bu performansını sürdürüyor. 2001 kriziyle yüzde 15 düşüşle 1 milyar 650 milyon litreye gerileyen pazar 2002’de de çok fazla büyümedi. O yıl sadece yüzde 2’lik büyümeyle 1 milyar 750 milyon litreye yükselen tüketim, 2003’te ise hem ekonomideki olumlu gelişmeler hem de pazara yeni giren markayla birlikte canlanmaya başladı. Ülker’in Cola Turka markasıyla pazardaki yerini alması ardından yeni bir ürün çıkarması 2003 pazar rakamlarını olumlu etkiledi. Böylece 2000 yılında gerçekleşen 1 milyar 950 milyon litrelik tüketim rakamı yakalanmış oldu.

Gazlı içecek sektöründe Coca-Cola, P.B.G. Pepsi, Erbak-Uludağ, Kristal Kola ve Ülker faaliyet gösteriyor. Son 3 yılda içecek pazarına Çamlıca gazozu ve Cola-Turka’yla Ülker Grubu dahil oldu. Türkiye’de gazlı meşrubatın büyük bölümüne hakim olan kolalı içecek pazarı son üç yıldır oldukça hareketli. Cola Turka’nın pazara hızlı girişi, diğer iki büyük oyuncuyu da tetikledi. Rekabetin yoğun olduğu bu kategoride şirketler, yeni lansmanlarla pazardaki paylarını artırmaya çalışıyorlar. Bu da kolalı içecek pazarının büyümesine yol açıyor.

Meşrubatçılar Derneği, ekonominin bugünkü şartlarda olumlu gelişmesine halinde, gazlı meşrubat satışlarında her yıl en az yüzde 15 oranında bir büyüme olacağını bekliyor. Dernek Genel Sekreteri Çetin Derbi, yeni markaların pazarı canlandırdığını söylüyor. Yeni ürün lansmanlarının da sürdüğünü hatırlatan Derbi, “Satın alma gücü arttığı için pazar büyüyor. Yüzde 15 büyüme iyi bir rakam. Bu büyümenin ekonomideki gelişmeler paralelinde süreceğini düşünüyoruz” diyor.

Gazlı meşrubat pazarında bu yıl da tüketim artışı bekleniyor. Pazarın yüzde 15 büyümeyle 2,5 milyar litreye ulaşacağı tahmin ediliyor.

LPG

TÜPLÜ VE DÖKME GAZDA AZALMA

hedGeçen yıl LPG tüketimi 3,8 milyon tona ulaşan Türkiye Avrupa’nın ikinci büyük pazarı konumunda. Ancak, doğalgaz gibi alternatif enerji kaynaklarının yaygınlaşması tüplü ve dökme gaz tüketiminin önündeki engel olarak duruyor. Vergi oranlarının yüksekliği de gerilemenin bir başka nedeni. Diğer yandan otogaz tüketimi artışını sürdürüyor.

Aygaz Pazarlama Grup Müdürü Rıdvan Uçar, “Dağıtım paylarının hükümet tarafından belirlenmesi, TL’nin dolar karşısında değer kazanması ve doğal gazın daha az vergilendirilmesiyle daha avantajlı bir enerji kaynağı haline gelmesi nedenlerinden dolayı, 2004 yılında LPG sektöründe ciddi sıkıntılar yaşandı” diyor.

2004 yılında tüplü gaz satışları 1,8 milyon ton olarak gerçekleşti. Dökme gaz pazarı yüzde 12 küçülerek yaklaşık 570 bin tona, otogaz pazarı ise yüzde 20,9 seviyesinde büyüyerek yaklaşık 1,4 milyon tona ulaştı. Toplam pazar ise yüzde 4,6 oranında büyüyerek yaklaşık 3,8 milyon ton oldu.

Sektör, 2005 yılına tüplü gazın, özellikle de dökme gazın küçülme trendini devam ettirmesi ile başladı. Diğer yandan, otogaz segmentinin büyümeye devam etmesi sonucu toplam LPG pazarında ilk 5 ay boyunca geçen yıla göre ortalama yüzde 1,3 oranında büyüme gerçekleşti. Otogazdaki büyümenin başlıca nedeni 2004 yılında gerçekleşen LPG araç dönüşümlerinin 2005 yılında realize olması ve artan LPG’li araç sayısına bağlı olarak tüketimin artması. Rıdvan Uçar, 2005 yılı başlarında yaşanan LPG’li araç kazaları, dizel araçların gibi nedenlerle otogaz pazarının küçülmeye başladığına işaret ediyor.

Bu yılın sonunda toplam pazarın yüzde 8 oranında küçülerek 3,5 milyon ton, tüplü gaz pazarının yüzde 11 oranında küçülerek 1,6 milyon ton, dökme gaz pazarının yüzde 21 küçülerek 450 bin ton, otogaz pazarının ise yüzde  4 büyüyerek yaklaşık 1,4 milyon ton olacağı tahmin ediliyor.

BEYAZ ET

SEKTÖR İHRACATA ODAKLANDI

hedBeyaz et sektörü yıla sıkıntılı başladı. İlaç tartışmaları yüzünden zorlanan üreticiler arz fazlası yüzünden fiyat sorunlarıyla da boğuştu. Geçen yıl 885 bin ton piliç eti, 45 bin ton hindi eti, 59 bin ton köy tavuğu, çıkma tavuk ve diğer kanatlılar olmak üzere toplam 989 bin ton üretim yapıldı. Böylece toplam üretim bir önceki yıla göre yüzde 16 arttı.

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (Besd-Bir) Başkanı M. Kemal Akman, geçen yılı şu sözlerle anlatıyor:

“2000 yıl sonunda zirveye tırmanan ekonomik krizin yıkıcı etkilerini göğüsleyebilmek için iki yıl üretimini düşüren kanatlı sektörü 2003 yılından itibaren tekrar üretimi artırmaya başladı. 2004 yılında da bu artış devam etti. Ancak, üretim artış oranı talepteki artış oranından fazla olduğu için zaman zaman ortaya çıkan arz fazlası fiyatlarda dalgalanmalara sebep oldu.

Ayrıca, 2004 yılının ekim ayında basında başlayan hormon kullanımı söylentileri tüketimin aşırı düşmesine sebep oldu. Fiyatlar da bu nedenle maliyetlerin altına düştü. Bu durum 2004 yılını bir çok firmanın zararla kapatmasına yol açtı.”

Sektör 2005 yılına zararla girdi. 2005 yılına girerken 25 bin ton civarında olan stoklar 2005 yılının ilk iki ayında 35 bin tona civarına çıktı. 5 aylık üretim yüzde 11 artarak 352 bin ton olarak gerçekleşti.

Bu yıl toplam kanatlı eti üretiminin 1 milyon tonu aşacağına kesin gözle bakılıyor.

İhracatın artırılması yolunda girişimler yapılıyor. 2005 yılının ilk 4 ayında yapılan kanatlı eti ihracatı 2004 yılının tamamında yapılan ihracat miktarına ulaştı. Kanatlı kesimhanelerinden bir kısmının bu yılın ikinci yarısında AB standart numarası almaları bekleniyor. Bu da ihracatta olumlu gelişmelerin olacağını gösteriyor.

TAŞIMACILIK

TAŞIMALARDA YÜZDE 30 ARTIŞ BEKLENİYOR

hedİhracatta sağlanan büyük artış geçen yıl ihraç taşımalarını da yüzde 49 oranında artırdı. 2003 yılında 559 bin sefer seviyesinde olan ihraç taşıma miktarı, geçen yıl 834 bine yaklaştı. Avrupa’ya yapılan taşımalar yüzde 16 oranında artarak 245 bine yaklaştı. Rusya ve BDT ülkelerine yapılan taşımalar yüzde 5 artarak 62 bini aşarken, Ortadoğu ülkeleri taşımaları yüzde 83 arttı. Bölgeye 2003 yılında yapılan 288 bin sefer, geçen yıl 527 bine yaklaştı.

2004 yılında en büyük artış ise Irak taşımalarında yaşandı. Irak’ta devam eden savaşa rağmen bu ülkeye yönelik taşımalar her geçen gün artıyor. Irak taşımaları geçen yıl göstererek 500 bine yaklaştı. 2004 yılı sonu itibariyle, Irak’a yönelik taşımalara ilişkin navlun gelirleri 1 milyar dolara yaklaştı.

Taşımacılık açısından en sorunlu bölge Rusya. Bir çok nedenden dolayı diğer bölgelere göre taşıma sayısında en az artış bu bölgede yaşandı. İki ülke arasında ticaretin kolaylaştırılması konusunda zorluklar aşılmaya çalışılıyor ancak, kısa vadede sonuç alınamıyor.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, 2005 beklentilerine ilişkin şunları söylüyor: “2003 yılında başlayıp, Irak savaşı ile gerilemiş olsa da 2004 yılında ekonomik büyüme oranlarında bir düşüş yaşanmadı. Özellikle 17 Aralık tarihinde Avrupa Birliği’nden alınan müzakere tarihi, ekonomiye olumlu yansıdı.  Uluslararası finans kuruluşlarının Türk ekonomisindeki gelişmeleri olumlu olarak değerlendirmeleri, önümüzdeki yıllarında aynı başarı grafiğinin çizileceği inancını güçlendiriyor. İhracatla birlikte taşımacılık da artacak. Taşımacılığın yanı sıra bunun ayrılmaz bir parçası olarak lojistik sektöründe de olumlu gelişmeler yaşanması bekleniyor.”

Geçen yıl ihracatta yaşanan yükselişin, bu yıl da yüzde 30 civarında artış ile devam edeceği tahmin ediliyor. Taşımacılıkta da artışlar bu oranda olacak.

MARGARİN

TÜKETİM ARTIŞI ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI

hedMargarin pazarı yeni ürünlerle zenginleşmeye devam ediyor. Sıvı yağlar karşısında eskiye oranla payını kaybeden pazarda sağlığa odaklanan ve zeytinyağlı gibi farklı lezzetlerle çeşitlenen yeni ürünler katılıyor. Ancak yine de toplam tüketimin büyük bölümünü endüstriyel ürünler oluşturuyor. Tüketimdeki artış da bu alandan kaynaklanıyor. Ev tipi tüketim ise son birkaç yıldır giderek düşüyor.

Geçen yıl margarin tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 6 artışla 442 bin tona yükseldi. Toplam sulu margarin tüketimi ise 160 bin tondan 158 bin tona geriledi. Yemeklik margarin tüketiminde de zamla oldu. 2003 yılında 59 bin ton seviyesinde olan satışlar geçen yıl 56 bin tona düştü.

Endüstriyel margarin tüketimi ise yüzde 14 oranında artış gösterdi. 2003 yılında 200 bin ton seviyesine yaklaşan endüstriyel margarin tüketimi geçen yıl 228 bin tona yaklaştı.

Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Taşkın Tuğlular, pazarı şöyle değerlendiriyor:

“Margarin satışları geçen yıl 2003 yılına göre yüzde 6 civarında bir büyüme gösterdi. Bu, aşağı yukarı Türkiye büyümesine paralel bir gelişme. Ama rakamların analizi bize birkaç noktayı gösteriyor. Kahvaltılık margarinlerdeki tüketim düşüşü devam ediyor. Kase margarinlerindeki artış da azalmayı kapatmıyor. Yemeklik margarinlerdeki düşüş de sürüyor. Büyüme endüstriyel margarinlerde gözleniyor ki buradaki büyüme yüzde 14 mertebesinde. Bu da kek, bisküvi, pastacılık ve de turizm sektöründeki gelişmeye paralel bir büyüme olduğunu gösteriyor.”

Sektörün 2000/2001 yıllarında yaşanan krizi ancak endüstriyel sektördeki gelişmeyle aştığı gözleniyor. Bu yılın 5 aylık döneminde geçen yıldan farklı bir gelişme yok. Büyüme az da olsa endüstriyel ürünlerde devam ediyor.

Bu yılki rakamların da geçen yıla benzer olması bekleniyor. Geçen yıl 96 bin ton ihracatın da bu yakalanacağı düşünülüyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz