ALÜMİNYUM ÜRETİM YÜZDE 15 ARTACAK Alüminyum sektörü, 2004 yılını önceki yıllara göre oldukça iyi kapattı. Üretime de bağlı olarak gerek tüketimde gerekse ihracat potansiyelinde artışlar gözlendi....
ALÜMİNYUM
ÜRETİM YÜZDE 15 ARTACAK
Alüminyum sektörü, 2004 yılını önceki yıllara göre oldukça iyi kapattı. Üretime de bağlı olarak gerek tüketimde gerekse ihracat potansiyelinde artışlar gözlendi. Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD) verilerine göre, geçen yıl yarı mamul üretiminde yüzde 20’lik artış oldu. 2003 yılında 161 bin 209 ton olan toplam yarı mamul üretimi, 2004 yılında 194 bin 574 tona ulaştı.
Tüketim de 2003 yılında 326 bin 453 ton iken yüzde 11’lik bir artışla 2004 yılında 365 bin 128 tona ulaştı. Kişi başına düşen tüketim miktarı da AB ülkelerine göre düşük olmasına rağmen 5 kilograma çıktı.
Yılın ilk 3 ayında ise yarı mamul üretiminde küçük de olsa azalma gözlendi. 2004’ün ilk 3 ayında 43 bin 734 ton olan yarı mamul üretimi, bu yılın aynı döneminde 39 bin 549 ton olarak kaydedildi. Ürün bazında incelendiğinde üretim bu yıl 3 ayda ekstrüzyon ürünlerinde 12 bin 801, yassı ürünlerde 24 bin 798, iletken, kablo ürünlerinde ise bin 950 ton olarak gerçekleşti.
Sektörün hammadde konusunda dışarıya bağımlı olması ve iç piyasada inşaat sektöründe beklenen canlanmanın yavaş gelişmesi üretici firmaların daha çok ihracata yönelmelerine neden oluyor. Bunda üretilen malların dünya piyasalarında rekabet edebilecek ölçüde kaliteli olmasının da etkisi var. Geçen yıl toplamında 180 bin tondan 212 bin tona çıkan ihracat, bu yılın 3 ayında artış gösterdi. İhracat 47 bin 399 tondan 56 bin 383 tona çıktı.
2005 yılı ilk çeyreğinde yarı mamul üretim rakamlarında hafif bir düşüş görülse de yatımların hız kazanmasıyla ve aktif üretime katılmalarıyla yıl sonuna kadar üretim hacminde artışlar gözlenecek. Sektördeki büyümenin yıl sonuna kadar yüzde 10-15 civarında olacağı tahmin ediliyor.
FAKTORING
DÜZENLEMELER ARTIŞ GETİRDİ
Faktoring sektörü, ekonomideki büyümeye paralel olarak 2004 yılında iyi performans gösterdi. 2003 yılında 6,7 miyar dolar ciro büyüklüğüne ulaşan sektör, geçen yıl yüzde 61 oranında artışla 10,7 milyar dolara çıktı. Aynı dönemde dünya genelinde faktoring sektörünün toplam ciro artışı ise yüzde 22 oldu. Türkiye’de sektörün hızlı gelişmesinde dünya genelinde sektörde yaşanan gelişmelerin yanı sıra, Türkiye ekonomisinde sağlanan olumlu gelişmelerin de önemli payı bulunuyor.
Bu büyümede, finans sektörünün ekonomik krizin ardından hızla toparlanması, mevzuat değişiklikleri ve yapısal sorunlara çözüm getiren radikal düzenlemelerle birlikte sektörün daha disiplinli bir yapıya kavuşmuş olması gibi etkenler performansa belirleyici oldu. Finansman maliyetlerinin bankalara göre daha düşük düzeylerde bulunması ve piyasadan çekilen bankaların yerinin kısmen faktoring şirketleri tarafından doldurulması da bu hızlı büyümenin diğer gerekçeleri arasında sayılıyor.
Bu yıla ait veriler Hazine tarafından henüz açıklanmamış olsa da, Faktoring Derneği üyelerinin ciroları, artışın sürdüğünü gösteriyor. Dernek üyesi firmaların 2005 yılının ilk çeyreğindeki toplam cirosu 2 milyar 433 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Buna göre, bir önceki yılın aynı dönemine göre ilk çeyrekteki büyüme yüzde 25 oldu. Bu artış oranının izleyen dönemlerde, özellikle üçüncü ve dördüncü çeyrekte daha yüksek oranlara çıkması bekleniyor.
2005 yılı sonu itibariyle 2004 yılına göre sektörün toplam cirosunda yüzde 35-40 seviyelerinde artış beklentisi ağırlık taşıyor. Ancak, faktoring kuruluşlarının hedef kitlesi olan KOBİ’lere bankalar da önem vermeye başlamaları, özellikle fiyat açısından faktoring firmalarını zorlayabilir. Bununla birlikte, faktoring şirketlerinin işleyiş itibariyle bankalara göre daha hızlı işleyen bir karar alma mekanizmasına sahip olmaları avantaj olarak görülüyor.
BULAŞIK MAKİNESİ
SATIŞLAR DİĞER ÜRÜNLERİ GEÇTİ
Türkiye’de 2004 yılında üretilen çamaşır makinesi miktarı 657 bin adete ulaştı. Bunun 526 bini iç pazarda satıldı, 288 bin adedi ihraç edildi. Böylece geçen yıl üretimde yüzde 65, iç satışlar ise yüzde 101 oranında arttı. İhracattaki artış ise yüzde 20 oranında kaldı. Bu rakamların gerçekleşmesinde kuşkusuz en büyük etken ekonomideki iyileşmeyle gelen talep patlaması oldu. Ertelenen talepler dayanıklı tüketim ürünlerinde satışların artmasını sağladı. Geçen yıl toplam beyaz eşya satışlarında da yüzde 64 artış gerçekleşti.
Bu yılın 5 ayında ise toplam beyaz eşya satışları sadece yüzde 5 oranında arttı. Üretim ve ihracat da yüzde 1 oranında artış gösterdi. Böylece pazar neredeyse geçen yılla aynı seviyede kaldı. Ancak, bu dönemde 4 ürün grubunda en büyük satış artışı bulaşık makinesinde gerçekleşti. Bulaşık makinesi üretimi 5 ayda yüzde 22 artarak 280 bin 944 adede ulaştı. İç satışlardaki artış ise yüzde 16 düzeyinde gerçekleşti. Satışlar 190 bin 870 adetten 221 bin 102 adede çıktı. İhracat ise yüzde 15 arttı. Geçen yıl 5 ayda 114 bin 834 adet olan ihracat bu yıl 131 bin 615 adet olarak kaydedildi. İthalat ise azalmanın gözlendiği tek kalem oldu. Geçen yıl 78 bin 88 adetlik ithalat yapılırken bu yıl yüzde 15 azalmayla 67 bin 416 adede geriledi.
Arçelik Genel Müdür Yardımcısı Şirzat Subaşı, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Geçtiğimiz yıl 4 ana ürün arasında en fazla artış bulaşık makinesinde yaşandı. Ekonominin olumlu gidişatı tüketici talebini de pozitif yönde etkiledi ve bir önceki yıla göre bulaşık makinesi sektöründe satışlar yüzde 60 oranında bir artış gösterdi.”
Subaşı’na göre, ekonomideki istikrar 2005 yılında da devam edecek ve bulaşık makinesi sektöründeki canlılık aynı trendini koruyacak.
TURİZM
BÜYÜME TAHMİNLERİN ÜSTÜNDE OLACAK
Turist sayısı geçen yıl yüzde 25 artışla 17,5 milyon kişi oldu. Turizm gelirleri de 15,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl ise hedeflenen rakamların üstüne çıkılması bekleniyor.
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, bu yıl başında hedefledikleri 20 milyon turist ile 17 milyar dolar döviz girdisini aşacaklarını söylüyor. Bayındır, “2005 yılında 20 milyon turist ile 17 milyar dolar döviz girdisi hedefimizi aşıyoruz. 2005 yılı ilk 5 ayında gelen turist sayısı da hedefimizi geçeceğimizin işaretlerini veriyor. İlk 5 ayda geçtiğimiz yıla oranla yüzde 27 artış ile 6.1 milyon turist geldi. Böylece, Dünya Turizm Örgütü’nün (WTO) Türkiye hakkında 2010 yılında öngördüğü 20 milyon turist rakamını bu yıl geçmiş olacağız” diye konuşuyor.
Türk turizm sektörünün yıllık ortalama yüzde 6.8 büyüme ile son 20 yılda dünyanın en hızlı gelişen turizm destinasyonları arasındaki yerini aldığını kaydeden Bayındır, WTO’nun açıklamalarına göre önümüzdeki 2 yıl içerisinde Türkiye’nin dünyadaki ilk 10 tatil yöresi içine gireceğini belirtiyor.
Geçen yıl bölgesinde yüzde 25 büyüyen Türkiye Akdeniz Çanağı içerisinde Fransa, İspanya ve İtalya’dan sonra 4’üncü sırada geliyor. Turizmde hedeflere ulaşmak için mevcut pazarların yanında yeni pazarlarda yoğun çalışmalar yapılması gerektiğine işaret eden Bayındır, “Ülkemize gelen turistin ortalama yüzde 60’ı OECD, geri kalanı ise Doğu Avrupa ülkelerinden geliyor. Mevcut pazarlarımıza Japonya, Çin, Güney Amerika ülkelerine de eklemeli ve tanıtımları artırmalıyız. Tabi burada komşu ülkelere yapılan çalışmalara da yoğun olarak devam etmeliyiz” diyor.
Bu yıl 20 milyon turist hedefinin aşılmasını bekleyen sektör, 2010 yılı için 30 milyon turist ve 30 milyar dolar döviz girdisi öngörüyor.
KLİMA
SATIŞLARDA YÜZDE 20 ARTIŞ BEKLENİYOR
Geçen yıl Türkiye’de üretilen split klima miktarı 743 bin adete ulaştı. 753 bin adet de satış yapıldı. Bu ürünlerin toplam cirosu ise 350 milyon dolara yaklaştı. Merkezi ve endüstriyel iklimlendirme ve soğutma uygulamaları için de 2004 iyi bir yıldı. Yeni yatırımlara bağlı olan bu uygulamalar da yüzde 20 kadar artış gösterdi. Buradaki 300 milyon dolar kadar ciro ile birlikte sektörün toplam cirosu 650 milyon dolar oldu.
İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) Genel Sekreteri Hüseyin Yüksel, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Hem bireysel hem de ticari klimalar için dikkat çeken bir nokta da, sektörün henüz bir kaç yıl önce başlamış olan ihracatının artarak sürmesi. Bu ihracat hem yerli üreticilerin kendilerinin sattıkları, hem de yurt dışındaki Türk müteahhitlerinin kurdukları sistemlerde kullandıkları Türk malı cihaz ve komponentler.” Geçen yıl sektörün ihracatı 255 bin adedi aştı. Bir önceki yıl ise 225 bin adet olarak gerçekleşmişti.
2005 yılı ise bireysel klima pazarı için daha durağan başladı. 2004 yılında yapılan yüksek harcamaların ödemeleri 2005’te de devam ediyor. Bu da nihai tüketiciyi hedef alan çoğu sektör gibi klima sektörünü de etkiliyor.
Merkezi sistemlerde ise ihracat ve Türkiye’de yapılmakta olan yeni yatırımlar sayesinde artış sürüyor. 2005 yılında yüzde 20 artış bekleniyor. Merkezi sistem satışlarındaki artışla bu ürünlerdeki ciro rakamının 350-360 milyon dolara geleceği tahmin ediliyor. Ticari sistemlerin satışları ülkede yapılan ticaret merkezi, ofis, otel, tekstil, gıda proses, elektronik-bilgi işlem tesisi gibi yatırımlara bağlı.
Türkiye pazarında ve ihracatta gelişmenin sürmesi bekleniyor. Sektörün yıl sonu hedefi 750 milyon dolarlık ciro.
REÇEL
PAZAR HER YIL BÜYÜYOR
Özellikle kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan reçel, Türkiye’de hanelerin yüzde 91’inde tüketiliyor. Bu büyük pazarın lideri ise geleneksel tüketim alışkanlıkları nedeniyle evlerde yapılan reçel. Reçel tüketen kişilerin yüzde 56’sının sadece kendi yaptıkları veya yakınları tarafından yapılan reçeli tükettiği biliniyor.
Ancak değişen yaşam şartları pratik, yapımı kolay ve zaman almayan ürünlere olan eğilimi artırıyor. Gıda alanında turşu, salça, yoğurt, konserve ve reçellerin halen evde yapılması yönündeki eski alışkanlıklarının devam ettiği gözlense de özellikle büyük şehirlerde her geçen gün bu tür ürünlerin evde yapımının azaldığı dikkat çekiyor. Tukaş Genel Müdür Ahmet Uysal, “Zamanın her geçen gün daha fazla değer kazandığı günümüzde yeni nesiller, ambalajlı gıda ürünlerinin damak tadı ile yetişmekte ve pratik çözümlerin sunulduğu her alternatifi deniyor. Bunun yanı sıra, ambalajlı gıda ürünlerinin yüksek hijyen ve sağlıklı gıda standartları, pratik ve besin değeri yüksek ürünler sunması nedeniyle zamanla pazar payının daha fazla artacağı, tüketicilerin gelir seviyelerindeki iyileşmelerle yüzde 100 tüketime hazır özel yemeklerin pazarda etkin konuma geleceği öngörülüyor” diye konuşuyor.
Bu eğilim reçel pazarının da her geçen yıl büyümesini sağlıyor. Geçen yıl 43 milyon YTL’lik ciro sağlayan sektör bu yılın ilk 6 ayında 25 milyon YTL’ye yaklaştı. Geçen yılın Ocak-Haziran döneminde ise sektör cirosu yaklaşık 22 milyon YTL olarak kaydedilmişti. Geçen yılın toplamında pazar tonaj bazında 9 bin 700 ton oldu. Bu yılın 6 aylık rakamları da artış seyri gösteriyor. Ocak-Haziran döneminde ambalajlı reçel pazarı tonaj bazında yüzde 8 oranında artış kaydederek 5 bin 469 tona yaklaştı.
Bu yıl da pazarda artış bekleniyor. Büyümede geçen yılın rakamlarının yakalanacağı düşünülüyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?