Projeksiyon

Hazır Çorba

2007’de Yüzde 10 Büyüme Bekleniyor
Çalışan kadın sayısının ve tek bireyli hane sayısının artması, hazır çorba sektörünün gelişimini destekliyor. Türkiye, dünyada Rusya ve Meksika’dan sonra çorba tüketiminin en yüksek olduğu 3’üncü ülke. Yine de 200 gram olan yıllık kişi başına hazır çorba tüketimi henüz düşük seviyelerde kalıyor. Ülker yetkilileri şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Türkiye’de 2006 yılında pazarın büyüklüğü 14 bin 500 ton ve 100 milyon YTL seviyelerine ulaştı. Hazır çorba pazarı 2004 yılından 2005 yılına yaklaşık yüzde 5 büyürken, 2006 yılının ocak-kasım döneminde büyüme yaklaşık yüzde 12 oldu. Ciro bazında değerlendirdiğimizde, 2006’da bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 20 büyüme sağlandı. Hazır çorba pazarında 10 standart çeşit bulunmaktadır. İlk sırada tercih edilen çeşitler ezogelin, kremalı mantar ve tavuk çorbalarıdır. Yapılan araştırmalar hazır çorba tercihindeki en önemli kriterlerin lezzet ve pratiklik olduğunu gösteriyor. Kullanım şekli açısından pazarda paket çorba, tek içimlik çorba ve sıvı çorba segmentleri bulunuyor. Çorba tüketim kültürünün yaygın olduğu ülkemizde, standart çeşitlerin dışında farklı lezzet alternatifleri sunan yeni çorbalar pazardaki yerlerini almaya başladı. 2007 yılında pazarın yüzde 10 civarında büyümesini bekliyoruz.”

Pazarın 2007 yılında yüzde 10 büyümesi bekleniyor. Spesiyal çorba olarak da adlandırılan yeni çeşit çorbaların genişlemesinin pazarın büyümesinde etkili olacağı tahmin ediliyor.

Deri

İhracat 5’e Katlanacak
Geçtiğimiz yıllarda yaşanan düşük kur seviyesi nedeniyle deri ve deri mamullerinde başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden ithalat artmıştı. Bu durum sonucu yerel üretici zarar gördü. 2006 yılı ortalarına doğru yaşanan kısa süreli yükseliş trendi ise sektöre taze kan pompaladı ve hemen ihracat rakamlarına yansıdı. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Koşar, şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Geçtiğimiz yılın ilk yarısında kurlarda yaşanan artışla deri sektörü son yıllarda yaşadığı durgunluğu bir miktar aştı. 2006’da ihracat bir önceki yıla kıyasla yüzde 9,7 artışla 1 milyar 141 milyon dolara ulaştı. Şu anda teknoloji ve yatırım geliştirme çalışmaları çerçevesinde miktar artışı değil, kalite artışı sağlamak yolunda çaba sarfediyoruz. Türkiye, kapasitesi ve kalitesi açısından İtalya’dan sonra Avrupa’nın 2’nci deri üreticisi konumunda. Deri konfeksiyon üretimi açısından ise, dünya deri konfeksiyon üretiminin yüzde 1,2’sini gerçekleştiriyor. 2005 yılı içerisinde başlattığımız ‘Deri Tanıtım Kampanyası’ ile üretim, iç satış ve ihracatta artış olacağını düşünüyoruz. Amacımız hedef pazar seçtiğimiz ABD’ye olan ihracatımızı ilk etapta 60 milyon dolardan 150 milyon dolar seviyelerine çıkarmak. Ayrıca 5 milyar dolar düzeyinde deri ve deri mamulleri ihracatı gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

Düşük kur seviyesi nedeniyle yaşanan durgunluk 2006’nın ikinci yarısı ile birlikte bir miktar aşıldı. Önümüzdeki dönemde 1,1 milyar dolar olan ihracatın 5 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.

Bulaşık Makinesi

Kapasite Artıyor, Pazar Büyüyor
2005’te, önceki yıllardaki taleplerin ertelenmesi, yeni konut inşaatları, yeni mutfak alımları, ilk alımlar ve yenileme alımları ile bulaşık makinesine yönelik kampanyalar, iç pazar satışlarını olumlu yönde etkilemişti. Önceki yıl yaşanan bu olumlu gelişmeler 2006 yılında da devam etti. 2006 yılının ilk 11 ayında bulaşık makinesi üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artarak, 1 milyon 50 bin 800’ün üzerinde gerçekleşti. Bununla beraber ihracat rakamları ilk 11 ayda, önceki yılın aynı dönemine göre için yüzde 52 artarak 507 bin adet oldu. 2006 yılının ilk 11 ayında iç satış rakamları ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32’lik bir artış göstererek 764 bin 200 adet olarak gerçekleşti.

Önümüzdeki yıl Türkiye'de bulaşık makinesi sahiplik oranının yüzde 50'lere yaklaşacağını öngören Arçelik yetkilileri, pazarın büyümesinin başka bir nedenini kadınlar tarafından bu ürünlerin lüks değil ihtiyaç olarak algılanması ve klasik yöntemlere göre daha hijyenik bir çözüm sunmasını gösteriyor. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TURKBESD) Genel Koordinatörü Rifat Öztaşkın, önümüzdeki aylarda üretime geçecek olan BSH bulaşık makinesi fabrikası ile birlikte ihracatta 2007 yılında ciddi bir artış yaşanmasının muhtemel olduğunu ifade ediyor.

2006 yılının ilk 11 aylık döneminde bir önceki yıla göre yüzde 48 artan üretim miktarının, bu artış trendini özellikle BSH’ın yeni fabrikasının devreye girmesiyle birlikte 2007 yılında da sürdürmesi bekleniyor.

Otomobil

Üretim İhracat  Sayesinde Artıyor
2006 yılı ocak-kasım döneminde otomobil satışları, 2005 yılının aynı dönemine göre yüzde 12 azalış ile 327 bin adet olarak gerçekleşti. Otomobil üretimi, 2005 yılı ocak-kasım dönemine göre yüzde 20 artarak 500 bin adet oldu. İhracat ise yüzde 34 artış gösterdi. Uludağ İhracatçılar Birliği ve Orta Anadolu İhracatçılar Birliği verilerine göre otomobil ihracatı 2004 yılında 3 milyar 943 milyon dolar, 2005 yılında ise 4 milyar 368 milyon dolar oldu. 2005 yılının ilk 11 aylık verilerine bakıldığında ihracat rakamının 3 milyar 912 milyon dolar olduğu görülüyor. Buna göre 2006 yılının ilk 11 ayında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 5 milyar 71 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşıldı. 2006 yılı ocak-kasım döneminde otomobil ihracatı yüzde 34 artarak 385 bine yükseldi. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer, “Kasım ayında pazarın yeniden hareketlendiği görülüyor, pazardaki gerileme hızı düştü ve aylık satışlar tekrar 10 yıllık ortalamanın üzerine yükseldi. İhracatın desteği ile kasım ayında, yıllık toplam üretim yüzde 13 ve otomobil üretimi yüzde 20 arttı. İhracatta ise toplamda yüzde 25 ve otomobilde yüzde 34 artış yaşandı” diye konuşuyor.

2006 yılı sonunda yeniden hareketlenen otomobil pazarında üretim önceki yıla göre yüzde 20, ihracat ise yüzde 34 oranında artış gösterdi. 2007 yılında üretim ve ihracat artışının sürmesi bekleniyor.

Turizm

24 Milyon Turist Hedefleniyor
2006 yılına kuş gribi gibi olaylar nedeniyle sıkıntılı başladıklarını ve yüzde 6 oranında gerileme yaşadıklarını ifade eden Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, “2006’da özellikle Almanya ve İsviçre pazarlarında ciddi daralmalar yaşandı. İstanbul’da ise hedefleri yakaladık ve yılı yüzde 10 artış ile kapatıyoruz. İstanbul, bu yıl ciddi otel dolulukları ile hem turist hem de döviz girdisi olarak Türkiye’nin turizmde yüzünü güldürdü. 2006’da İstanbul’a gelen turist sayısının 5,5 milyonu aştığını tahmin ediyoruz. 2007 yılında ise İstanbul’da 6 milyon turisti misafir etmeyi planlıyoruz” diye konuşuyor.

Kongre turistlerinin normal turistlere göre 4 kat fazla harcama yaptığını belirten Bayındır, ciddi bir pazarlama ve altyapı faaliyeti yaparak bugün 200 milyon dolar gelir sağlanan bu alandan yılda 1,5 ile 2 milyar dolar gelir elde edilebileceğini belirtiyor. 2007 yılından umutlu olduklarını, 2005 yılı rakamlarını geçmeyi planladıklarını anlatarak devam ediyor: “Önümüzdeki yıl komşularımızda ve dünyada olumsuz bir durum yaşanmazsa, ülkemizde de seçim nedeniyle bir kriz çıkmazsa, 2007 yılında 24 milyon turist, 20 milyar dolar döviz girdisi hedefliyoruz.”

2006 yılında kuş gribi gibi nedenlerle sıkıntı yaşayan turizm sektörü, hedeflerine ulaşamadı. Ancak 2007 yılına umutla bakan sektör temsilcileri 24 milyon turist, 20 milyar dolar girdi bekliyor.

Hızlı Tüketim

2007 Hedefinde de Aynı Oranlar Var
Türkiye’de günlük tüketim ürünleri pazarı 2006 yılında büyümesine devam etti. Ancak, reel anlamda çok hızlı bir büyüme gerçekleşmedi. KMG Araştırma’nın verilerine göre, yılın ilk 11 ayında hızlı tüketim ürünleri pazarı, 2005 yılının aynı dönemine göre yüzde 10.7 oranında büyüdü.

Zincir, indirim zincirleri ve bunlar dışındaki tekil veya mahalle arasında konumlanan süpermarketlerin oluşturduğu ve organize/modern ticaret kanalı diye adlandırdığımız alım kanalında 2006’nın ilk 9 ayında yüzde 12,5 gibi bir büyüme gerçekleşti. Bunu yanında bakkal, orta boy market ve büfe gibi yerlerin oluşturduğu geleneksel kanallarda alımlar sadece yüzde 8 oranında artış gösterdi. KMG Araştırma Perakende Ölçüm ve Araştırmaları Koordinatörü Renan Burduroğlu, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Modern ticaret kanallarındaki yüksek artışa rağmen bu kanal tanımı içinde yer alan ve Migros, Tansaş, Carrefoursa, Gima gibi ulusal ve Kiler, Pehlivanoğlu gibi lokal perakendecileri kapsayan zincirler kategorisindeki büyüme, enflasyonun da altında kalarak sadece yüzde 2,7 civarında gerçekleşti. Reel anlamda zincirlerden yapılan alımlar yüzde 6 daralmış oldu. Öte yandan, organize ticaret kanalının diğer iki formatında oldukça yüksek büyümeler kaydedildi. İndirim zincirlerinden yapılan alımlar 2006 yılında yüzde 17 civarında büyürken, özellikle mahalle arası süpermarketlerden alımlar yüzde 19,5 civarında arttı. Bu çerçevede 2006 yılında günlük tüketim ürünleri alımları 2005 yılına oranla büyük market ve zincirlerinden daha ziyade küçük market formatlarına kaydı denilebilir.”

2006 yılının ilk 11 ayında yüzde 10.7 büyüyen pazarın, yıl sonunu da bu oranın biraz altında tamamlaması bekleniyor. 2007 yılına yönelik beklentiler ise rekabetin artacağı ve büyümenin aynı olacağı yönünde.