Projeksiyon

Kimya 2023 İhracat Hedefi 100 Milyar DolarKimya sektörü, son yıllarda Türkiye’nin yükselen pazarlarından biri haline geldi. Toplam ihracatın yüzde 10’unu gerçekleştiren sektör, otomotivden deri ü...

1.10.2008 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Kimya

2023 İhracat Hedefi 100 Milyar Dolar
Kimya sektörü, son yıllarda Türkiye’nin yükselen pazarlarından biri haline geldi. Toplam ihracatın yüzde 10’unu gerçekleştiren sektör, otomotivden deri ürünlerine, camdan tekstile kadar birçok farklı alana girdi sağlıyor. Kimya sanayisinin toplam imalat sanayi üretimindeki payı ise yüzde 30.
Uzmanlara göre 2008, sektör açısından rekorlarla dolu bir yıl oldu. Kimyevi madde ihracatı 2006 yılında 8,7 milyar dolarken 2007’de ise 10,4 milyar dolara yükselmişti. Bu yıla rekor düzeyde bir ihracatla başlayan sektör, mayıs ayı rakamlarına göre ilk kez tekstil ihracatını geçti. Böylece kimya, Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren sektörleri arasında ilk 3’e girmeyi başardı. Ağustos ayı sonu itibarıyla ihracat rakamı 9 milyar 834 milyon dolara yükseldi. Bu rakamla sektörün toplam ihracattaki payı da yüzde 10’u aşmış oldu.

hed

Bu gelişmeleri memnuniyet verici olarak değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, yıl sonu ihracatının hedefi aşacağını belirtiyor. Akyüz’ün yorumları şöyle:

“Yıl sonu hedefimizi 12 milyar dolar açıklamıştık. Ancak 14 milyar dolar olarak revize ettik. 2023’te ise 100 milyar dolar olmasını hedefliyoruz.”

Türkiye’nin en yüksek ihracat gerçekleştiren ilk 3 sektöründen biri oldu. Yıl sonu rakamları revize edildi. Hedef, yılı 14 milyar dolar ihracatla kapatmak.

Döküm

Satın Almalar Dinamizm Getirdi
Döküm sektörü, tüm üretim alanlarına ürün veriyor. Otomotiv ise döküm üretiminde miktarsal olarak en fazla paya sahip olan sektör. Türk döküm sanayi, 2006 ve 2007 yıllarında üretimini sürekli artırarak 2007’den itibaren yeni yatırım projelerine başladı. Örneğin geçen yıl Trakya Döküm, üretim kapasitesini 3’e katlayan yeni yatırımını başlattı. Döktaş ise Finlandiya’nın Componenta grubuna satılmasının ardından tesislerde yüzde 40 kapasite artışı sağladı. Şişe Cam grubuna ait Ferro Döküm firması Efesan tarafından, Demirdöküm’ün dökümhane kısmı ise Ada Metal tarafından satın alındı. Tüm bu gelişmeler sektöre önemli oranda dinamizm getirdi.

hedGeçen yıl 1 milyon 317 bin ton üretim yapan sektör, bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 8,8, ciro bazında ise yüzde 13,1 büyüyerek 2,2 milyar Euro’luk büyüklüğe ulaştı. Üretiminin yüzde 60’ını ihraç eden sektörün ihracatı ise değer bazında 1,5 milyar Euro’yu aştı. Pazarı değerlendiren Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Kubilay Dal, sektörle ilgili olarak şöyle konuştu:

“Sektörümüz Avrupalı otomotiv sanayinin çok önemli bir partneri durumuna geldi. Ayrıca çelik dökümdeki büyüme de artarak devam etti. Son 3 yıldır her yıl ortalama yüzde 20 büyüme gerçekleşti. Ancak 2008 son çeyreğinde dünya ve Avrupa pazarlarındaki talep daralmaları üretime de yansıyabilir.”

Otomotiv sanayinin en önemli girdilerini sağlayan sektör, önemli başarılara imza atıyor. 2008 beklentisi 2,5 milyar Euro ciro, 1,7 milyar Euro ihracat.

Salça

Merdiven Altı Üretim Sıkıntı Yaratıyor
Türkiye’de toplam salça pazarının büyüklüğü, iç pazarda yıllık 175 bin ton, dış pazarda ise yıllık 100 bin ton olmak üzere yaklaşık 275 bin ton olarak değerlendiriliyor. Son yıllardaki gelişmelere bakıldığında ortalama üretimin 250-300 bin ton civarında olduğu gözleniyor.

hedYaklaşık 400 bin ton salça üretim kapasitesi bulunmasına karşın üretilen domates salçası miktarı, 2003’te 320 bin ton, 2004’te 270 bin ton, 2005’te 265 bin ton, 2006’da ise 220 bin ton olarak gerçekleşti. Geçen yılki üretim miktarı ise 240 bin ton oldu. Yüksek kapasiteye rağmen üretimin düşük kalmasının nedenleri ise iklimsel koşullar, tarıma yönelik verilen teşviklerin yetersizliği nedeniyle ekimin azalması, hammadde maliyetinin yüksekliği ve düşük kur politikası olarak değerlendiriliyor. Pazarın son yıllardaki gelişimine ilişkin bilgi veren Tukaş Genel Müdürü Ahmet Uysal, merdiven altı üretime dikkat çekiyor:

“Haksız rekabete yol açan merdiven altı üretim, önemli sorunlardan biri. Bunun önlenmesi ise işletmelerin ciddi bir şekilde denetlenmesine bağlı. Öte yandan tarım arazilerine yönelik damlama sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve bu sistemleri teşvik edici unsurların yaygınlaştırılması son derece önemli.”

Yılın ilk yarısındaki gelişmeler doğrultusunda, özellikle sanayi tipi domates hasadında rekoltenin artması bekleniyor. Üretimde geçen yıla göre yüzde 25-30 artış öngörülüyor.

Kırmızı Et

Kaçak Et Sorunu Çözülmeli
Et Üreticileri Birliği Derneği’nin (ETBİR) verilerine göre sektörün büyüklüğü 2006 yılında 7 milyon YTL iken 2007 yılında 7,6 milyon YTL’ye çıktı. 2005 yılında 744 bin ton olan üretim ise 2006’da 793 bin tona, 2007 yılında ise 890 bin tona yükseldi. Ancak yine de arz talep arasındaki dengesizlik sürüyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından hazırlanan “Et Sektörü Raporu 2008”e göre önümüzdeki dönemlerde hayvan varlığı korunsa bile üretimin talebi karşılayamayacağı dikkat çekiyor. 2004-2013 yıllarını kapsayan projeksiyona göre kırmızı et talebinin, 2013 yılında 1 milyon 114 bin tona yükseleceği, üretimin ise aynı tarihte ancak 951 bin tona çıkacağı öngörülüyor. Halihazırdaki istatistikler de arz talep dengesizliğini göstermeye yetiyor. Yıllara göre değişmekle birlikte Türkiye’nin ortalama et üretimi yıllık 850-900 bin ton civarında seyrederken talep ise her yıl yaklaşık 50-60 bin ton daha fazla.

hed

Ancak son yıllarda iyi gelişmeler de yaşanıyor. Özellikle pazardaki büyük çaplı yatırımların artması, kaliteli üretim anlamında önemli bir gelişme sağlıyor. ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Kayar, “Islah çalışmaları sonucu üretimde kalite oldukça iyileşti. Her geçen gün yeni ve modern besi çiftlikleri sektöre katılıyor. 2008’de bir önceki yıla göre et kalitesinde ve üretim tonajında artış bekliyoruz. Ancak kaçak hayvan girişi en önemli sorun olmaya devam ediyor” diyor.

Son yıllarda özel sektör tarafından önemli oranda yeni yatırım yapıldı. Bu yatırımların birkaç yıl içinde pazardaki üretimin miktarını da kalitesini de artırması bekleniyor.

Ambalajlı Su

Damacana Segmenti Büyüyor
Su sektörü, geçen yılı oldukça hareketli geçirdi. Çünkü tüketimdeki hızlı artış, pazarda ciddi bir büyüme yaşanmasına neden oldu. Geçen yıl damacana pazarında yıllık yüzde 5, şişelenmiş (PET) su perakende pazarında yüzde 34, şişelenmiş su ev dışı tüketim kanalında ise yüzde 20 büyüme gerçekleşti. Toplam pazarda 7,9 milyar litre şişelenmiş su satılırken tonaj olarak satışların yüzde 80’i damacana segmentinden geldi. Pazarın toplam cirosu ise 2,5 milyar YTL’ye ulaştı. Sektör uzmanlarına göre pazardaki bu hızlı gelişim 2008 ve sonrasında da sürecek. Bu yıl sonu itibarıyla su pazarı hacminin 8,6 milyar litreye ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu hacmin 6,2 milyar litresinin yüzde 4’lük büyümeyle damacana satışından, 2,4 milyar litresinin de yüzde 23’lük büyümeyle PET satışından gelmesi bekleniyor.

hed

Pazarın öne çıkan sorunlarından en önemlisi ise kayıt dışı üretim. Bu durum özellikle damacana sektöründe ön plana çıkıyor. Kaçak üretim, haksız rekabetin yanı sıra sağlıksız ürünlerin tüketilmesine neden oluyor. Doğal Kaynak ve Maden Suyu Üreticileri Derneği (SUDER) Başkanı Adnan Çavuş’un değerlendirmesi şöyle:

“Yeni yönetmeliğin devreye girmesiyle daha sıkı kontrollerin yapılacağını ve haksız rekabetin azalacağını öngörüyoruz. Bu uygulamanın başlamasıyla gerekli şartları yerine getiremeyen üreticiler pazarı terk etmek zorunda kalacak.”

2007’deki tüketim bir önceki yıla göre yüzde 10 arttı. Bu ivmenin sürmesi bekleniyor. Yıl sonu tahmini toplam tüketimin 8,6 milyar litreye ulaşacağı yönünde.

Halı

Talep Daralması İhracata Yöneltti
Türkiye, makine halısı sektöründe dünyanın önemli üreticilerinden biri. İç pazar büyüklüğü ise yaklaşık 1-1,2 milyar dolar civarında. Son 2 yılda hem üretim hem ihracat miktarında önemli oranda artış yaşandı. Makine halısı sektöründe dış pazar büyüklüğü ise ortalama 12 milyar dolar civarında. Geçen yıl beklentilerin üzerinde bir ihracat talebiyle karşılaşan Türk üreticiler, ihracatlarını bir önceki yıla göre yüzde 25 oranında artırarak 859 milyon dolara yükseltti. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 23,5 arttığı düşünüldüğünde, halı sektörünün Türkiye ortalamasının üzerinde bir başarıya imza attığı gözleniyor.

2008 yılı ilk çeyreğinde ise pazarda yüzde 6,6’lık büyüme yaşandı. Yıl sonundaki toplam büyümenin geçen yılın altında kalacağı tahmin ediliyor. Bunda inşaat sektöründeki gerilemenin yanı sıra iç talepte yaşanan azalmanın da etkisi var. İçeride yaşanan bu gelişmelerin de etkisiyle sektör üreticileri ihracat pazarlarına daha çok ağırlık veriyor.

hed

Bu yıla ilişkin verileri yorumlayan Merinos Pazarlama ve Satış Genel Koordinatörü Ömer Bakar, şu değerlendirmeyi yapıyor: “İç pazarda daralmanın etkisini azaltmak için yurtdışı pazarlara yönelmek gerekli. Sektördeki gelişim, markalı ürünlerin lehine ilerliyor. Markalı üreticilerin güçlenmesi sürecek. 1-1,2 milyar dolar büyüklüğündeki iç pazarın önümüzdeki dönemde aynı kalacağını düşünüyoruz.”

İç talepteki düşüş nedeniyle üreticiler ihracata yönelmiş durumda. 2008’de 1,3 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor.

Yasemin Erdoğan
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz