Zor yıl hesapları

Yeni yıl beraberinde büyük zorluklar da getiriyor...

26.02.2025 21:48:050
Paylaş Tweet Paylaş
Zor yıl hesapları

Kısıtlamalar nedeniyle 2024’te büyüme sancısı çeken bankacılık sektörü, bu yıl da maliyet yönetimi, regülasyonlar ve aktif kalitesi gibi başlıklarla mücadele etmeye hazırlanıyor. Artan sorunlu alacak oranı ve faizdeki düşme eğiliminin banka kârlarında baskı yaratma riski yüksek. Sigorta sektörü de benzer bir tabloyla karşı karşıya. Biriken sermayenin yatırım gelirleriyle teknik zararını telafiye alışkın olan sektörde, faizlerin düşmesi yatırım getirileri ve kârlılıkta kayıp anlamına geliyor. Leasing ve faktoringde ise tahsilat sorunları ve enflasyonun talebi azaltıcı etkisi, dile getirilen zorluklar arasında yer alıyor. 

Hiç kuşkusuz 2025, ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaların sonuçlarının daha net görüleceği bir yıl olacak. Enflasyondaki düşüş trendi, bankacılıktan finansman şirketlerine kadar finans sektörünün her alanında önemli etkiler bırakacak. Bu süreçle paralel gerçekleşmesi beklenen faiz indirimlerininse tüm sektörlerde büyüme hızının ana belirleyicisi olması bekleniyor. Ancak her sektör, 2024’ten devraldığı zorluklarla da mücadele etmeye devam edecek. Bankacılıkta, özellikle kredi kartları ve bireysel kredilerde artan sorunlu alacak oranı, bu yıl da sektörün öncelikli gündem maddelerinden biri... Sadece bankacılık değil faktoring, leasing alanları için de ödemelerin takibi, kurumsal ve KOBİ’lerde doğru müşteriye finansman sağlamak en kritik nokta olacak. Enflasyonun düşüşe geçse de hala nispeten yüksek seviyelerde seyretmesinin, maliyet artışlarına ve hane halkı tasarruflarına etkisi sürüyor. Bu durumun sigortacılıkta poliçe yenileme oranlarını olumsuz etkilemesi, emeklilikte ise düzenli ödemelerde aksamalara neden olması olası görülüyor. Tüm bu gelişmeler ışığında finansın her alanında oyuncular, zor yıla dair hesaplarını yapıyor, 2025 için olası senaryolarını hazırlıyorlar. Yılın ilk ayından hangi noktalarda zorlanacaklarını bilip buna hazırlık yapanların sayısı hiç de az değil. 

FAİZ VE REGÜLASYON BELİRLEYİCİ 

2025’in sıkı parasal duruşun sürdürüleceği ve maliye politikasının enflasyonla mücadeleye daha fazla destek vereceği bir yıl olacağı konusunda bankacılık yöneticileri hemfikir. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, “Enflasyonun seyri ve kredi büyü- H me sınırlamalarının devamı, büyüme açısından belirleyici olacak. Ancak 2025’te enflasyonun üzerinde bir TL kredi büyümesi göremeyebiliriz” diyerek yılın ikinci yarısında daha olumlu bir tablo beklediğini ifade ediyor. Akten ayrıca, bu yıl risk yönetimi ve tahsilat süreçlerinin sektörün odak noktası olacağını vurguluyor. Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Enflasyondaki düşüş eğiliminin devam etmesiyle sektör için en zor dönemin geride kaldığını öngörüyoruz. Fonlama maliyetlerinde beklediğimiz iyileşmeyle bilançoların kademeli olarak rahatlayacağını düşünüyoruz” yorumunda bulunarak gelecek döneme dair daha iyimser bir perspektif sunuyor. QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, büyüme sınırlarının bu yıl da devam etmesine rağmen, dezenflasyon sürecinin kredi talebini dengeleyebileceğini öngörüyor. Tan, “Büyüme için bu sınırlar yeterli olabilir. Risk olarak öne çıkabilecek konuysa ekonomik büyümedeki potansiyel yavaşlamayla kredi kalitesinde sınırlı da olsa bozulma olabilir” diyor. Tan, sektörde kredi ve mevduat büyümesinin yüzde 25-30 arasında gerçekleşebileceğini tahmin ediyor. ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Türk lirası kredi büyümesinin yüzde 25-30 artış göstermesi, mevduat büyümesininse biraz daha üzerinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Aktif kalitesine bağlı olarak kredi riski maliyetlerinde artış yaşanabilir” diyor. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, “Bu yıl aktif büyüklükte yüzde 30-35 büyüme yaşanacak. Kredi büyümesi ise yılın ikinci yarısında regülasyonların gevşetilmesi durumunda yüzde 35- 40 seviyelerine çıkabilir” şeklinde konuşuyor. Hayat Finans Genel Müdürü Galip Karagöz ise 2025 yılında bireysel ve KOBİ kredilerinin büyümede lokomotif rol üstleneceği görüşünde. 

KÂRDA SINAV 

Bankacılıkta bu yılın en önemli hedeflerden biri yine kâr yazmak olacak. QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, 2025’te maliyet yönetimi, regülasyonlar ve aktif kalitesinin sektör için temel zorluklar arasında yer alacağını belirtiyor. Tan, “2024 yılında perakende kredi kalitesindeki bozulmalar ve artan konkordato başvuruları, 2025 için benzer risklere işaret ediyor. Ayrıca enflasyon kaynaklı artan maliyetler, sektör için yüksek bir baz oluşturdu” diyor. Anadolubank Genel Müdürü Suat İnce, “2025’te faiz indirimleri nedeniyle net faiz marjlarında daralma bekliyorum. Kaynak maliyetlerini rasyonel seviyelerde tutmak öncelikli hedef olacak. Artan girdi maliyetleri nedeniyle kârlılığın azaldığı sektörlerde, tahsili gecikmiş alacak oranında tolere edilebilir artışlar yaşanabilir” diyor. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “2024’te yüksek kârlılık hedefleyen bankaların gelirlerini destekleyen bazı kaynaklar bu yıl mevcut olmayabilir. Politika faizlerindeki olası düşüşlere rağmen yeni bir dizi makro ihtiyati tedbirlerle sıkı para politikasının devam ettiği senaryoda kredi büyümesi zayıf seyir izleyebilir ve gecikmiş alacak riski artabilir” diyor. EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Levent Atakan da sıkı regülasyonların kârlılık üzerinde baskı yaratabileceğini ve özellikle sermaye yeterliliği, likidite ve risk yönetimine yönelik denetimlerin sıkılaşabileceğini vurguluyor. Hayat Finans Genel Müdürü Galip Karagöz’e göre sektör, kredi kalitesinde yanlış seçim yapma ve maliyet kaynaklı bozulma riskleriyle karşı karşıya kalabilir. “2024’te hızlanan kredi büyümesi, 2025’te geri ödeme sorunlarının artmasına yol açabilir. Özellikle KOBİ ve bireysel kredilerde sorunlu kredi oranlarının yükselmesi, ciddi risk teşkil edebilir. Ayrıca artan regülasyon maliyetleri ve dijitalleşme yatırımları, kârlılık hedeflerinde ek baskı yaratacak” yorumunda bulunuyor. TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, yıl başında yapılacak faiz indirimlerinin etkisiyle ancak ikinci yarıda toparlanma bekliyor ve “Sıkı duruşun bir çıktısı olarak aktif kalitesinde nispi bozulma beklense de bunun yönetilebilir seviyede kalacağını öngörüyoruz” diyor. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, sorunlu alacak oranının yüzde 2-2,5 bandına çıkmasını makul görüyor ve bu seviyenin sektörün kârlılığını fazlaca etkileyebilecek bir risk olmayacağını belirtiyor. 

SİGORTACILIKTA BÜYÜK AÇMAZ 

Aslında hayat dışı sigortacılığın 2024 karnesi iyiydi. İlk 9 ayda sektör prim üretiminde yıllık yüzde 73,6 büyüdü ve güçlü bir tablo çizdi. Ancak sektör temsilcileri bu yılın daha sıkıntılı geçeceği konusunda hemfikir. Bu yıl enflasyonun üzerinde, yüzde 45-50 seviyelerinde, bir prim üretimi büyümesi bekleniyor olsa da mali gelir yaratma konusunda zorluklar öngörülüyor. Doğa Sigorta Genel Müdürü Coşkun Gölpınar, “Sigorta, teknik kârlılıkta zarar eden bir sektör ve doğal olarak enflasyonun düşmesi, kur artışlarının stabil olmasıyla sigorta bedelleri belli bir noktada kalacak. Teknik zarar, şirketlerin ellerinde biriken sermayenin yatırım gelirleriyle kompanse ediliyor. 2025’te en büyük risk, faizlerin düştüğü noktada yatırım geliri çok düşecek” şeklinde konuşuyor. Neova Sigorta CEO’su Neslihan Neciboğlu da 2025’te hem teknik hem mali kârlılıkta temkinli büyüme süreci öngörüyor. Neciboğlu, “Borçlanma finansman oranlarının kademeli aşağı çekilmesi, yatırım gelirlerinde oransal azalmaya yol açabilir. 2024 sonunda finansal varlıklardan elde edilen yatırım gelirleri oranı yüzde 50’lerdeyken 2025’te yüzde 40’ın altında kalabilir” diyor. Sektör, sigortalı sayısını artırmak konusunda da sorun yaşıyor. Doğa Sigorta Genel Müdürü Coşkun Gölpınar, kasko ve konutta 2024’ün ilk 6 ayında poliçe yenilemelerinde yüzde 30 düşüş yaşandığına işaret ederek 2025’te burada düzelme beklemediğinin altını çiziyor. Neova Sigorta CEO’su Neslihan Neciboğlu da “Yüksek enflasyon ve hasar maliyetlerinin artması, sigorta primlerini yüzde 20-30 artırabilir. Bu durum da poliçe yenileme oranlarında düşüşlere ve yeni müşteri kazanımında zorluklara yol açabilir” diyor. Uygulanan sıkı para politikalarının hayat sigortasında daralmaya yol açtığını söyleyen QNB Sigorta Genel Müdürü Pınar Kuriş, bu etkinin 2025’in ilk yarısında da devam edeceğini söylüyor. Kuriş, müşterilerin gelir seviyesindeki dalgalanmalar nedeniyle poliçe yenilemelerinde düşüş ve prim ödemelerinde kesinti görülebileceğini belirtiyor. 

EN OLUMLU TABLO EMEKLİLİKTE 

Finans sektörünün 2025 projeksiyonunda en olumlu tabloya emeklilik sektörü sahip. Sektörün bu yıl gündeminde tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) var. TES sayesinde hem katılımcı sayısında hem fonlarda önemli sıçrama bekleniyor. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Serkan Uğraş Kaygalak, TES’in yaratacağı hareketlenmeyle katılımcı sayısının 3 yılda 3 kat yükselme potansiyelinin olduğunu söylüyor. AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca, “2025 sonunda BES+OKS katılımcı sayısının 17,6 milyona ulaşacağını, fon tutarının yüzde 50’nin üzerinde büyüyeceğini düşünüyoruz” diyor. QNB Sigorta Genel Müdürü Pınar Kuriş ise gönüllü BES katılımcı sayısında yüzde 6-8 ve fon büyüklüğünde yüzde 30-35 artış bekliyor. Kuriş’e göre sektörde tüm şirketlerin ortak zorlukları arasında operasyonel maliyetlerin yüksekliği ilk sırada yer alıyor. Kuriş, “Bu konu sektörün tüm oyuncularının gündeminde olacak” diyor. Ayrıca mevcut tabloda katılımcıların sadece yüzde 50’si her ay ödemesini düzenli yapıyor. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “En büyük zorluk katılımcılarımızın ödeme düzenini koruyabilmek. Ekonomik dalgalanmalar bazı bireyler için kesintilere yol açabiliyor. Görevimiz, bu sorunları aşacak esnek çözümler sunmak” şeklinde konuşuyor. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Serkan Uğraş Kaygalak, “Enflasyonist ortamla bireylerin artan yaşam maliyetlerinin tasarruf eğilimlerini olumsuz etkilediği biliniyor. Emeklilik sektöründe müşterilerin sistemde tutunamaması, katkı payı ödemelerinin aksaması gibi büyümeyi önleyici etkenlerle karşılaşmak mümkün” yorumunu yapıyor. AgeSA Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Fırat Kuruca da katılımcıların sistemde devamlılığını sağlamak için finansal okuryazarlığı artırmanın ve onları fon danışmanlığıyla desteklemenin önem taşıdığını belirtiyor.


FAKTORİNG KAYNAK VE SAĞLAM MÜŞTERİ BULMA ÇABASINDA

AKTİF KALİTESİ 
2024’ü yüzde 50 büyümeyle kapatması beklenen faktoring sektörünü 2025’in ilk yarısında yine zorlu bir dönem bekliyor. QNB Faktoring Genel Müdürü Nergis Ayvaz Bumedian, bu yıl faktoring sektörünün enflasyonun üzerinde, yüzde 35-40 büyüyeceğini öngörüyor. Yapı Kredi Faktoring Genel Müdürü Bozkurt Çöteli, sektörün Eylül 2024 sonu net kârının yıllık yüzde 46 büyüdüğünü belirtiyor ve işletmelerin faktoring sektörüne ilgisinin arttığına dikkat çekiyor. “Sektörün 2025 ajandasında müşteri kazanımı, kârlılık, aktif kalitesi, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik olacak” diyen Bumedian, “Şirketler için nakit akışını yönetmek, kârlılığı korumak oldukça güç. Dolayısıyla aktif kalitesi dikkatle izlenmeli. Karşılıksız çekler ve konkordatolar bir süre daha devam edecek. Bu durumda yeni müşteri kazanımı da sınırlı kalacak” şeklinde konuşuyor.

FONLAMA PROBLEM Tam Finans Genel Müdürü Hakan Karamanlı, sektörün müşteri kazanımının yanı sıra en çok zorlandığı konuların başında fonlama kaynaklarına erişimin geldiğini aktarıyor. “Sektörün büyümesinde en önemli engel, fonlama kaynaklarına erişim. Mevcutta kendimizi yüzde 70 oranında banka kredileriyle fonluyoruz. Ancak özellikle para piyasaları başta olmak üzere alternatif kaynaklar geliştirebilirsek talep tarafında sektör oldukça iştahlı” diyor. Karamanlı da 2025’te kârlılıkta en büyük riskin karşılıksız ödeme oranlarında olacağı görüşünde. Ancak, faizlerin düşmeye başlamasıyla 100 binin altında kalan sektör müşteri sayısında artış yaşanacağını öngörüyor.



“FİNANSMAN TARAFINDA TALEP, İKİNCİ YARIDA”
VOLKAN DÖŞOĞLU / ALJ FİNANS GENEL MÜDÜRÜ

YÜZDE 25 BÜYÜME
Finansman şirketleri sektörü için 2025 yılında ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyüme hedefleri ön planda olacak. Yılın ilk yarısında yüksek faiz oranlarının etkisiyle talepte dalgalanmalar görülse de ikinci yarıda enflasyonist baskının azalması ve likidite koşullarının iyileşmesiyle talep ve işlem hacminde artış bekliyoruz. 2025 yılı sonunda sektörün işlem hacminde yüzde 25 büyüme öngörüyoruz. Bu büyüme, yıllık enflasyon beklentisine paralel olarak şekillenecek. Müşteri sayısındaki büyümeninse işlem hacmi büyümesinin gerisinde kalacağını tahmin ediyoruz.

KÂRDA SIKIŞIKLIK 
2024 yılının ikinci yarısı, kârlılık açısından zorluydu. Faiz oranlarındaki hızlı yükseliş, faiz marjlarının daralmasına ve tahsilat süreçlerinde sorunlara yol açtı. Bu etkiler, 2024’ün son çeyreğinde belirgin hissedildi. 2025’in ilk yarısında kârlılıkta kısmi bir toparlanma beklesek de genel olarak zorlayıcı bir dönem olacağını öngörüyoruz. Asıl kârlılık artışının, 2025’in ikinci yarısından itibaren sektör genelinde toparlanmayla gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2025’te takipteki alacaklar tarafındaki problemlerin devam etmesi, kârlılık ve bilanço üzerinde baskı yaratabilir. Yüksek faiz oranlarının etkisi de önemli. Enflasyonda beklenen iyileşmenin gerçekleşmemesi durumunda, faiz oranlarının bir süre daha yüksek seyretmesi, talep tarafında olumsuz etki yaratabilir. Kârlılık baskısı var, maliyet artışları ve tahsilat zorlukları sektörün kârlılık hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabilir.



LEASİNGDE SORUNLU ALACAK ORANI TIRMANACAK

GÖRÜNÜM 
Bu yıl için FKB’ye üye leasing şirketleri, imzalanan sözleşme tutarında dolar bazında yüzde 15 artış öngörüyor. Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, deprem bölgesindeki yatırımlar ve kentsel dönüşümün etkisiyle iş ve inşaat makinelerinde büyümenin süreceğini tahmin ediyor. “2025’te global finansal koşullar belirleyici olacak” diye konuşuyor. Yine de reel sektörün yatırım iştahında ve ödemelerde sorun yaşanma olasılığı fazla.

YATIRIM TALEBİ NE OLUR? Burgan Leasing Genel Müdürü Aydın Yusufoğlu, 2025’in tekstil makineleri, metal ve imalat sanayi ürünleri için zorlu bir yıl olmaya aday olduğunu ifade ediyor. Yusufoğlu, “Küresel ekonomideki belirsizlikler, artan girdi maliyetleri ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, yatırım iştahını olumsuz etkileyecek” diyor. Adını vermek istemeyen bir leasing şirketinin yöneticisi de Kasım 2024 itibarıyla yüzde 3,5’e yükselen sektörün sorunlu alacak oranıyla ilgili endişelerini “Yüksek faiz ortamının uzun süre devam etmesi, sermayesi eriyen şirketlerin kredilerini geri ödemekte zorlanmasına neden olabilir. 2025’te sorunlu olacak oranının yüzde 50 artmasını bekliyorum” sözleriyle ifade ediyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz