Kobi Aşkı

Türkiye’de ekonominin yapısı değişiyor. Yeni pazar yaratma baskısının da etkisiyle, KOBİ’ler de yeniden keşfediliyor. Sayıca tüm işletmelerin yüzde 99’unu, istihdamın ise yüzde 76’sını oluşturuyorl...

1.07.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye’de ekonominin yapısı değişiyor. Yeni pazar yaratma baskısının da etkisiyle, KOBİ’ler de yeniden keşfediliyor. Sayıca tüm işletmelerin yüzde 99’unu, istihdamın ise yüzde 76’sını oluşturuyorlar.  Toplam yatırım içindeki payı da yüzde 38’e ulaşıyor. Bu potansiyel tablo sektörlerin hedefine KOBİ’leri koyuyor. Bu sektör arasında bilişim, bankacılık, faktoring ve leasing öne çıkıyor. Her sektörün bu cephe için bir hedefi, pazar payını artırmak için özel stratejisi var. Ortaya çıkan tablo, bu alandaki rekabetin artarak devam edeceği yönünde…  
 
KOBİ’ler Türkiye ekonomisinde önemli bir paya sahip. Bu gerçeği artık herkes biliyor. Sayıca tüm işletmelerin yüzde 99’unu, istihdamın ise yüzde 76’sını oluşturuyorlar. Yatırımlarının toplam yatırım içindeki payı da yüzde 38’e ulaşıyor. Ekonominin itici gücü olarak değerlendirilen KOBİ’ler, şimdilerde hem müşteri hem de tedarikçi olarak iş dünyasının son dönemde odaklandığı işletmeler. Biz de son birkaç yıldır çeşitli sektörlerin KOBİ’lerle ilgili girişimlerini izliyoruz. Finans, bilişim gibi sektörler çalıştıkları KOBİ sayısını artırmak ve iş hacminden daha fazla pay almalarını sağlamak için bu işletmelerin peşinde koşuyor. Bunun için bazıları özel çözümler üretiliyor, bir bölümü de birebir tanıtım faaliyetleri hızlandırılıyor. Bankacılık, leasing ve faktoring sektörleri bu çabada başı çekenlerden… KOBİ’lere odaklanan bir diğer sektörse bilişim…  Ancak, neredeyse her alanda bu cepheye yönelik hesap ve hazırlık var. Şirketler, büyük boşluğu doldurmak için hazırlık yapıyor, strateji geliştiriyor.  
 
Bilgisayarlaştırma hedefi  
 
Bilişim sektörü, KOBİ’lerle ilgili en çok projeyi yürütenlerden. Son 3-4 yıldır bu eğilim hız kazanmış durumda. Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Tansu Yeğen, sektörü ilgilendiren KOBİ sayısını yaklaşık 1 milyon olarak veriyor. “Bir sonraki adım esnaf ve sanatkarlar ki, buradaki sayı da 2,5 milyon, yani toplamda 3.5 milyon işletmeden bahsediyoruz. Bunun yanı sıra, ürün üreten KOBİ sayısı 200 bin civarında” diyor.  
 
Bilişim sektörü öncelikle imalat sanayiindeki 200 bin KOBİ’ye odaklanıyor. Diğer tekstil ve servis alanında çalışan KOBİ’lerdeki PC kullanımının ise imalat sanayiine göre daha iyi durumda olduğu söyleniyor.  
 
IBM Türk Genel Sektör Pazarlama Müdürü Selda Şenkaya, bilişim sektöründe KOBİ’lerin payının gereken noktada olmadığını söylüyor. Şenkaya, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
“Sadece Türkiye’de değil, dünya ekonomisinde de KOBİ’lerin ağırlığı artıyor. Küreselleşen dünya ekonomisi, hızlı, esnek, dinamik, tüketici beğenisine göre hızla özelleştirilen üretim yöntem ve tekniklerinin ön plana çıktığı bir yapıya büründü. Bu koşullara KOBİ’lerin daha hızlı ayak uydurması ve genel olarak ‘kendi işine odaklanmış’ işletmelerin başarılı olması nedeniyle küresel ekonomi içindeki ağırlıklarını artırıyorlar. İşte bütün bu nedenler yüzünden KOBİ’ler bilgi teknolojisi şirketleri için de önem taşıyorlar ve bu önem giderek artıyor.”  
 
Krizin BT’ye ilgiyi artırdı  
 
KOBİ’lerin BT sektörüne ilgisi özellikle kriz sonrasında yoğunlaştı. Boğaziçi Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Hakan Alpay, “KOBİ’ler, kriz sonrasında, kurumsal kaynaklarını daha verimli kullanmaya yönelik çalışmalarını artırdı ve buna paralel olarak, BT yatırımlarını daha farklı değerlendirmeye başladı. Dolayısıyla, kurumsal çözümlerin kullanılabilirliği de arttı. Bu tür sistemlere yapılan yatırımlar, kısa ve orta vadede doğru bir proje yaklaşımıyla ele alındığında ciddi kazanımlar sağlıyor” diyor.  
 
Alpay, KOBİ kredilerinin de yatırımı kolaylaştırdığını hatırlatan Alpay, bu gelişmenin de KOBİ’leri, bilişim sektörü için önemli bir pazar durumuna getirdiğini vurguluyor. Alpay, özellikle beyaz eşya ve otomotiv sektörlerindeki yan sanayilerin, sektörde önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekiyor. Alpay’a göre bu da, sektörlerin çalışma disiplininin oturmuş olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca, servis sektörünü de son yıllarda kazandığı ivmeyle dikkate değer buluyor.  
 
Bankacıların yolu çok  
 
KOBİ’lerin banka kredilerinden aldığı pay yüzde 5’in altında. Bu da bankacıların son dönemde bu alana odaklanmasının en önemli nedenlerinden biri. Çünkü, alınacak daha çok yol var. Türkiye’de işletmelerin yüzde 99,3’ünü oluşturmalarına, istihdamın yüzde 70’ini, ihracatın ise yüzde 25’ini gerçekleştirmelerine rağmen kredilerden aldıkları bu pay çok düşük.  
 
Dışbank Genel Müdür Yardımcısı Bülent Nur Özkan, “Ekonominin belkemiği olan KOBİ’lerin bankacılık sektöründen daha fazla yaralanmaları gerekiyor. Ancak, ekonominin gelişmesi ve büyümesi için toplam KOBİ sayısının da artması lazım. Polonya buna iyi bir örnek. Bizden daha fazla girişimciye sahipler” konuşuyor.  
 
Ona göre, kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Bankalara düşen önemli sorumluluklardan biri, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çağdaş iş anlayışıyla yönetilen kurumlar haline gelmesi için gerekli finansmanı sağlamak. Özkan, Almanya’yı KOBİ’ler açısından örnek göstererek, orada kredilerden KOBİ’lerin aldığı payın yüzde 65 civarında olduğuna dikkat çekiyor.  
 
“Sektör için önemliler”  
 
Sektör yetkilileri, bankacılık kesiminin esas büyümesi ve genişlemesi gereken alanı KOBİ'ler olarak gösteriyor. KOBİ’lerin bankacılık sektörü için öneminin sanıldığından da fazla olduğu vurgulanıyor. Dışbank Genel Müdür Yardımcısı Özkan, bu işletmelere standart bankacılık hizmetlerinden danışmanlığa kadar her alanda destek verdiklerini söylüyor. Özkan, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“KOBİ’lere, uzun vadeli, sabit faizli, esnek ödeme planlı ek kaynak sağlayan ‘Girişimci Destek Kredileri’ için şu ana kadar Türkiye genelinde ticaret, sanayi ve esnaf odalarıyla yaptığımız anlaşmaların sayısı 64’e ulaştı. Ayrıca, 2001 yılında KOBİ’lerin teknolojik ihtiyaçlarına yönelik olarak hizmete sunduğumuz Sistem D sahibi KOBİ’lerin sayısı 7 bin 500’ü buldu. Son olarak da 2003 yılının ortalarında çek ve senet yerine geçen T Kart’ı piyasaya sürdük. Şu an 3 bin T Kart sahibi bulunuyor.”  
 
Leasing sektörünün hedefi  
 
Leasing sektörü de KOBİ’lerin işlemlerden aldığı payı artırma peşinde. Bu işletmelerin leasing imkanından yeterince yararlanamadıkları düşünülüyor. Koçlease Genel Müdürü Çağatay Baydar, “Finansal kiralama işlemlerinin Türkiye’deki gelişiminin başından beri KOBİ’ler önemli bir yer tutarlardı. Biz de 2004 itibari ile işlemlerimizin yüzde 75 kadarlık bir bölümünü KOBİ’lerle yapıyoruz” diyor. Gelişmiş ülkelerde yatırımlar içinde finansal kiralama penetrasyon oranı yüzde 25-30 arasındayken Türkiye’de oran yüzde 7 düzeyinde. Baydar, bu durumu ürünün geçmişinin çok yeni olmasına bağlıyor.  
 
Sektörün en önemli müşteri grubu ise yine KOBİ’ler. Hem farklı, hem de her sektörde hareketli ve yatırıma açık bir müşteri yapısına sahip olan KOBİ’ler çok geniş bir yatırım yelpazesine sahip oldukları için de leasing sektörü için cazipler. Çağatay Baydar, özellikle imalat sektöründeki işletmelere önem verdiklerini vurguluyor. Beyaz eşya ve otomotiv sektörleri de işletmelerin sayıca çokluğu açısından önem sıralamasında öne çıkıyor.    
 
Faktoringde KOBİ payı artıyor  
 
Faktoring de henüz Türkiye’de yeni tanınan sektörlerden. İşlem yapılan firmalar içinde KOBİ’ler şu anda adetsel olarak yüzde 50 pay alıyor. Sektör cirosu içindeki payları ise düşük. Ancak her geçen gün artan bir seyir izliyor. Faktoring Derneği Genel Sekreteri Deniz Veral, faktoringi banka kredilerine alternatif bir araç olarak özellikle KOBİ’lere önerdiklerini belirterek, şunları söylüyor:  
 
“Bu yöntemi en iyi uygulayan İngiltere, İtalya ve Fransa gibi ülkelere baktığımızda, GSMH’nin yüzde 5-6’sını sağlayan faktoring sektörünün işlem hacimlerinin yüzde 70-80 arası oranlarda KOBİ’lerden geldiğini görüyoruz. Bizde asıl hedef kitle onlar. Faktoring sektörünün fatura, yasal altyapı, haksız rekabet ve yanlış tanımlanma gibi önemli sorunları çözüldüğünde KOBİ’lerin hacimsel ağırlıklarının yüzde 70’lere çıkacağını öngörüyoruz.”  
 
Tekstil Factoring Genel Müdürü Banu Torun, “Son dönemde bankalar da KOBİ’lere yöneldiler. Ancak, kredi temininde, bankaların kriterlerini karşılamakta zorlanıyorlar. Bu nedenle de özkaynak ve piyasa kredileriyle işlerini yürütüyorlar.Biz de, hizmet verdiğimiz yaklaşık 300 KOBİ’nin sayısını ve işlem hacmini her yıl olduğu gibi bu yılda en az yüzde 20 artırmayı planlıyoruz” diye konuşuyor.    
 
Otomotivde yan sanayi  
 
KOBİ’ler Türkiye’nin lokomotif sektörleri açısından da önem taşıyor. Otomotiv de bunlardan biri. Sayıları bini bulan yan sanayi kuruluşlarının neredeyse tamamı bu ölçekte. Sektörde KOBİ’lerin önemi de günden güne artıyor. Tofaş Dış İlişkiler Koordinatörü Nezih Olcay, “Bunun en önemli nedeni maliyetlerini rekabetçi seviyelerde tutabilmeleri, düşük hacimli üretime yatkın olmaları, hızlı ve esnek olmaları” sözleriyle bu işletmelerin önemini ortaya koyuyor.  
 
Rekabet güçleri de pek çok alanda büyük üreticilere fason imalat yapma görevini üstlenmelerini sağlıyor. Sektörde ikinci ve üçüncü seviye tedarikçilerin çoğunluğu KOBİ’lerden oluşuyor. Birinci seviye tedarikçilerden beklenen garanti, kalite standartlarına uyum, finansal güç gibi kriterleri karşıladıkları anda birinci seviye koltuğuna oturmalarına kesin gözüyle bakılıyor. Olcay, Batılı büyük otomotiv üreticilerinin bu tip orta ölçekli fakat yetkin tedarikçi bulma telaşı içinde olduklarına dikkat çekiyor. Ford, GM ,Wolkswagen gibi dev şirketler de alım cirolarının bir kısmını bu tip yabancı KOBİ’lere ayırmış durumdalar.  
 
“KOBİ’LER SEKTÖRDEN YÜZDE 10-15 PAY ALIYOR”  
 
Erol Bilecik/Tübisad Başkanı  
 
GENEL EĞİLİM  
 
Son dönemde bilişim firmaları, KOBİ’lere ciddi biçimde odaklanmaya başladı. Bugüne kadar, bilişim sektöründeki iş hacminin yüzde 40’ını, ağırlıklı olarak finans sektörü oluşturuyordu. Son yıllarda yaşanan gelişmelerden dolayı, KOBİ’lerin önemi, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de müthiş derecede arttı. Türkiye’de bilişim sektörü, aşağı yukarı 3-4 yıldır, KOBİ’leri kendine hedef kitle olarak seçmiş bulunuyor. Bilişim sektörünün hedef kitlesinde, küçük (beyaz yakalı) atölyeler ve diğer işletmeler dahil 1 milyonun üzerinde KOBİ mevcuttur, diye bir varsayım yapabiliriz. KOBİ’lerin BT sektörü içindeki payı ise yüzde 10-15 civarında, diye düşünebiliriz.  
 
TÜRKİYE’DE YENİ  
 
Bilişim sektörü, özellikle 3-4 yıldır KOBİ’lere odaklandı. Bugün, ana aktörlerin başında geliyor. Ama bu, yalnızca Türkiye bilişim sektörünün keşfettiği bir yöntem değil. Özellikle Türkiye gibi gelişme noktasında geride olan ülkelerde, KOBİ’lerin BT’leşme oranları, maalesef hala son derece düşük. KOBİ’ler, yepyeni bir yapı oldukları, Türkiye açısından inanılmaz önemli bir noktada durdukları, Türkiye’nin ihracatının artırılmasında ve bu anlamda bir yan sanayi oluşturulmasında rol oynadıkları ve ticari işlem hacimleri itibariyle artık önemli bir yerde oldukları için, BT sektörünün de temel hedef kitlesi içinde yer alıyorlar. Bilişim sektörü ihracat sanayiinde çalışan firmalar ya da ihracatın yan sanayinde çalışan firmalara daha fazla önem veriyor.  
 
YÜZDE 50 KOBİ’DEN GELMELİ  
 
Bilişim sektörünün, KOBİ’lerle ilgili gerçekten son derece iddialı hedefleri var. TÜBİSAD olarak, KOBİ’lerde sürekli yükselen BT’leşme süreçlerini dikkatle inceliyoruz. Hedeflere orta vadeli bakmak, daha doğru olur, diye düşünüyorum. Orta vadeli derken, 3-5 yıllık bir çizgiyi kastediyorum. KOBİ’lerde, BT sektörünün tedariğinin en azından yüzde 20’sinin KOBİ’lerden gelmesinin hedeflendiği bir yapı var. Bu noktadan bakıldığı zaman, bilişim sektörü, hâlâ yılda 1 milyon civarında PC satıyor. Oysa, PC sayısı olsun, dizüstü bilgisayar sayısı olsun, BT’leşmenin daha hızlı artacağı ana değerlerin birincisi e-kullanıcı, ikincisi ise KOBİ’ler. Önümüzdeki 5 yıl içinde, KOBİ’lerin minimum yüzde 50’sini tamamıyla BT’leştirmek ve bu firmaların bilişim yapısı içinde yer almasını sağlamak, bilişim sektörünün hedefidir, diyebiliriz.  
 
“KOBİ’LERE ÖNEM VERİYORUZ”  
 
Tülay Güngen/Yapı Kredi Bireysel Ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı  
 
İHTİYACA UYGUN ÇÖZÜM  
 
Ülkemizde KOBİ’lerin bankacılık piyasasından kullandığı kaynak oranı gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça geride. Arada bir uçurum olduğu görülebiliyor. Yapı Kredi olarak, KOBİ’lerin Türkiye’nin gelişimi için çok önemli bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, ürün ve hizmetleri ile şirketinde verimi artırmak, zaman kazanmak, işini kolaylaştırmak ve işini büyütmek isteyen tüm KOBİ’lerin yanında olmayı hedefliyoruz. Vizyonumuz; KOBİ’lerin ihtiyaçlarına özel ürün ve hizmetlerle iş yapmalarını kolaylaştırarak, verimliliklerini artırmak ve bu sayede iş ortakları olmalarını sağlamak.  
 
MÜŞTERİLERİN ÇOĞU KOBİ  
 
Hali hazırda müşteri portföyümüzün büyük bir kısmını KOBİ olarak değerlendirdiğimiz firmalar oluşturuyor. Amacımız, KOBİ niteliğindeki mevcut müşterilerimizle çalışmalarımızı derinleştirmek ve şu ana kadar hizmet veremediğimiz işletmeleri, bankamızın onlara özel ürün ve hizmetlerinden faydalanabilmelerini sağlamak. Bu kapsamda, ülke ekonomisinin lokomotifi olan KOBİ’lere daha yakın olabilmek amacıyla pek çok ticaret odasıyla anlaşmalar yapıyoruz. Özellikle üzerinde yoğunlaştığımız bir sektör bulunmuyor. İşletmeleri cirolarına göre segmente etmemizin yanı sıra bu gruplara giren işletmeleri bulundukları sektöre ve ihtiyaçlarına göre de alt segmentlere ayırmak üzere çalışmalarımız devam ediyor.  
 
“BÜYÜTMEK İSTİYORUZ”  
 
Ülkemizde sanayinin belkemiği konumunda bulunan KOBİ’ler, mevcut işletmelerin yüzde 90’dan fazlasını oluşturmalarının yanı sıra hızlı büyümeleri ile çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi ekonomimiz de lokomotif görevini üstleniyor. Ancak, yaptığımız araştırmalarda, bu şirketlerin finansman ihtiyaçlarının öz sermaye ile giderilmesine yönelik eğilimlerinin, büyüme hızlarını sınırlandırmakla kalmayıp, finansman ihtiyaçlarını da çıkmaza sokmakta olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle Yapı Kredi olarak, sunmakta olduğumuz farklı finansman alternatifleri ve uygun kredi şartları ile, KOBİ’lerin finansmanına destek olarak, ülkemizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının yüksek oranda karşılanmasında öncül olan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi işletmelerinin payını ve etkinliğini artırmayı hedefliyoruz.   sağlamak.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz