'KOBİ'ler ülkenin girimci ruhu'

KOSGEB Başkanı Recep Biçer, Türkiye’nin en büyük avantajının girişimci ruh olduğunu da belirterek, “KOBİ’ler ekonominin girişimci ruhu. Ülkenin yükünü taşıyan vagon gibiler” dedi

21.05.2015 11:27:420
Paylaş Tweet Paylaş
'KOBİ'ler ülkenin girimci ruhu'
Küçük ve orta boyutlu işletmeler daha yaygın deyimiyle KOBİ’ler... Türkiye ekonomisinin lokomotifleri. Ülkedeki işletlemelerin yüzde 90’ından fazlasının da KOBİ olduğu düşünüldüğünde önemleri daha iyi ortaya çıkıyor. KOBİ tanımında genel ölçüt olarak çalışan sayısı ve ciro alınıyor. 250 kişiden az çalışanı olan cirou 25 milyon TL’yi aşmayan firmalar KOBİ olarak adlandırılıyor.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Başkanı Recep Biçer, devlet ve büyük holdinglerin geleceğe doğru hiç durmadan ilerleyen ekspres bir lokomotife benzetilebileceğini belirterek, “KOBİ’leri de öyle sanıyorum ki ülkenin yükünü taşıyan, birbirlerine piyasa şartlarında eklenmiş ve her biri diğerinden farklı ve birbirinden değerli malzemeler taşıyan yük vagonlarına benzetebiliriz” dedi.

İHRACATTAKİ PAYLARI NE?

Türkiye’de KOBİ’lerin oranının yüzde 99 olduğunu anımsatan Biçer, “KOBİ’ler ekonomide toplam istihdamın yüzde 76’sını, toplam katma değerin yüzde 55’ini, toplam cironun yüzde 64’ünü gerçekleştirirken, toplam yatırımların ise yüzde 54’ünü gerçekleştirmektedir. KOBİ’lerin toplam ihracattaki payı ise yüzde 60’dır” bilgisini verdi.

Biçer, Türkiye’nin en büyük avantajının girişimci ruh olduğunu da vurgulayarak, şunları söyledi: “KOBİ’ler ekonominin girişimci ruhu. Avrupa Komisyonu tarafından yaptırılan bir araştırma, 27 AB ülkesindeki bireylerin yüzde 58’inin istihdam edilmek, yüzde 37’sinin ise patron olmak istediğini gösteriyor. Aynı araştırmanın Türkiye sonuçları ise oldukça farklı. Buna göre ülkemizde istihdam edilmek istenenlerin oranı yüzde 18, kendi işinin patronu olmak isteyenlerin oranı ise yüzde 85’tir.”

ÜÇ 'Y' VURGUSU

Biçer, dünya ihracatından daha fazla pay alan, özgün tasarımlı ürünleri çoğaltmak ve çevreye duyarlı bir sanayi anlayışına geçişi hızlandırmak istediklerini de kaydederek, “Bunu üç Y yani ‘yerli, yenilikçi ve yeşil’ üretim şeklinde formüle ettik. Hedefimiz bugün yüzde 4’ler düzeyinde olan yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payını en az yüzde 15’ler seviyesine çıkarmaktır” şeklinde konuştu.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz