Ödüller şirketin görününürlüğünü yüzde 30-100 artırır

İngiltere'nin güneydoğusunda bulunan Sussex'te yaşayan Chris Robinson, aslında bir marka danışmanı. 2006 yılından bu yana ise "ödül danışmanlığı" yapıyor. Boost Marketing adlı şirketinde pazarlamacılardan oluşan ekibiyle şirketlere ödül başvurusu yapmaktan, ödül kazanmak için strateji oluşturmaya kadar kapsamlı bir danışmanlık hizmeti veriyor. Dünyada çok yeni bir iş alanı olan ödül danışmanlığının giderek daha fazla ilgi gördüğüne işaret eden Robinson, "Ödül almak şirketlerin görünürlüğünü önemli ölçüde artırıyor. Ödüllü markalar tüketiciden daha fazla ilgi görüyor. Şirketler de bu işi artık daha çok ciddiye alıyor" diyor. Chris Robinson, bir ödülü hak etmek için alanında öncü, stratejisini ispatlayabilen ve hikayesini doğru anlatabilen şirket olmak gerektiğini söylüyor. Türk şirketlerine uluslararası ödüller için yarışmaktan korkmamalarını söyleyen Robinson, "Hikayeniz dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir şirkete de ilham verebilir" diye konuşuyor. İlk girişiminde ödül alamayan şirketlere ise "Vazgeçmeyin" mesajını veriyor ve ekliyor: "Başka ödülleri deneyin, başka hikayeler anlatın." Chris Robinson ile iş dünyasında ödüllerin önemini, ödüllere başvurmanın inceliklerini konuştuk:

Ödül almak şirketler için neden anlamlıdır? Dünyanın her ülkesinde aynı anlam ve önemde midir?
- İçinde bulunduğumuz ortamda ödül alan şirketlerin görünürlüğü yüzde 30 ile 100 arasında artıyor. Bu gösteriş merakından ya da halkla ilişkiler faaliyetlerine olan ihtiyacın artmasından kaynaklanmıyor. Bu daha çok şirketlerin kendilerini müşterilerine ispatlama, muhtemel müşterilere ve hatta potansiyel çalışanlara ve yatırımcılara ulaşma çabalarının artmasından kaynaklanıyor. Genel trend olarak servis sağlayıcıların ödüllere daha fazla başvurduklarını görüyoruz. Bu, bu tip şirketlerin potansiyel müşterilerinin bu konudan daha çok anlamalarından kaynaklanıyor. Aynı zamanda ödüller bu tip şirketlere hizmetlerini sunarken rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlıyor. Fiyat rekabeti yapmadan farklılaşabilme imkanı veriyor.

İş dünyasında ödülün tarihi ile ilgili bilginiz var mı? Ne zamandan beri şirketlere ödül veriliyor?
- Bugün dünyadaki belli başlı ödüller sadece son 5-10 yıldır verilmekte. İngiltere'de örneğin kişilere verilen ödüllerin yüzyıllar öncesine dayandığını biliyoruz. İş dünyasında ise 1950'li yıllarda yaygınlaşmaya başladı. Burada özellikle iki ödülün, İngiltere Kraliçesi'nin ihracat ödülleri ile Kraliçe'nin endüstri ödüllerinin tetikleyici olduğunu sanıyorum.

Son yıllarda verilen ödül sayısı arttı. Sizin bir tahmininiz var mı, günümüzde dünya çapında yılda kaç ödül veriliyor?
- Evet, kesinlikle verilen ödül sayısında artış var. Bazı ödüllerin sadece sponsorluk gelirlerine odaklı olması nedeniyle ortadan kaybolduğunu görüyoruz. Ancak bu nadir görülen bir durum. Yayıncılar, akademik kurumlar, sektör birlikleri ve hatta denetleyici kurumlar ödüllerin marka yaratmada önemli bir kaynak olduğunu ve diğer reklam gelirleri düşerken buradaki gelirin arttığını fark ettikçe verilen ödül sayısı artıyor.~

TÜRKİYE'DE BIZZ CONSULTING TARAFINDAN TEMSİL EDİLİYOR

Boost Marketing, Avrupa'nın, hatta dünyanın en önemli "ödül danışmanlığı" şirketlerinden biri... İngiltere'de ödül danışmanlığı denince akla bu şirket ve kurucusu Chris Robinson geliyor, iş dünyasının yanı sıra "lordluk" gibi geleneksel unvanların alınmasına da danışmanlık hizmeti veren Boost Marketing, Türkiye'de Özlem Ateş'in kurucusu olduğu Bizz Danışmanlık tarafından temsil ediliyor. Bizz Consulting, yurtdışından ödül almak isteyen şirketlere, ödül seçimi, giriş dokümanlarının hazırlanması ve başvuruyu kapsayan tüm süreçte hizmet veriyor. Şirketin başkanı Özlem Ateş, "Türkiye'de ödülün önemi arttıkça, başvurular da artıyor. Biz gerçekten başarılı performanslarıyla ödül almayı hak etmiş şirketleri, bu hedeflerine ulaştırmak için hizmet veriyoruz. Boost'un bilgi ve deneyimi de bu süreçte çok önemli rol oynuyor" diye konuşuyor. Bizz Consulting için info@bizzconsulting.com.tr

ARAŞTIRMALARA GÖRE ÖDÜLLÜ ŞİRKETLER AVANTAJ SAĞLIYOR
Chris Robinson ve ekibinin birkaç yıl önce 400 tüketici üzerinde yaptığı araştırma, ödül sahibi şirketlerin sunduğu ürün ve hizmetlere olan ilginin daha fazla olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 85,3'ü kendileri için bir ürün ve hizmet satın alırken markanın ödüllü olmasından etkileniyor. Tüketicilerin ilgi gösterdiği ödüllü markalar en çok reklam sektöründe yer alıyor. Reklam ajanslarını inşaat şirketleri takip ediyor. Çağrı merkezi, finansal hizmetler, insan kaynakları ve eğitim, BT hizmetleri ve yazılım da ödüllü şirketlerin tüketicilerce en çok takdir edildiği diğer sektörler olarak sıralanıyor. Chris Robinson, "Ödüllü markalar tüketicilerinden daha fazla ilgi görüyor. Ama ödül sahibi olmak bir şirkete en çok çalışanlarının moral ve motivasyonunun artması açısından katkı sağlıyor" diyor.

ÖDÜL DANIŞMANLARI NASIL ÇALIŞIYOR?
Chris Robinson 2006 yılından bu yana ödül danışmanlığı yapıyor. Robinson, çok yeni bir iş alanı olan ödül danışmanlığının inceliklerini, ödül danışmanlarının nasıl çalıştığını şöyle özetliyor: "Biz şirketlere, ödül jürilerinin karşısında durabilmeleri konusunda yardımcı oluyoruz. Bu planlama, toplanma, başvuru yazma, insanları yüz yüze sunumlara hazırlama gibi süreçleri içeriyor. Ayrıca insanlar giderek daha fazla ödüllere erken hazırlanmayı, stratejilerinin ve hikayelerinin ödülü hak edip etmediğini sorguluyor. Biz de onlara işte bu konuda yardım ediyoruz."

Bu kadar ödül içinde hangisinin anlamlı, önemli olduğunu nasıl anlayabiliriz?
- Bir ödül, ilişkide olduğu kurumlar ve markalar kadar prestijlidir. Bu ilişkiler de İngiltere'de Kraliçe'nin şirket ödülleri gibi marka birlikleri, Euromoney gibi yayınlar, Sunday Times Çalışılacak En İyi İşyeri gibi sponsorlar, Avrupa İş Dünyası Ödülleri'nde olduğu gibi politikacılar ve önemli isimler gibi karar vericilerle olabilir. Ya da markalar aldıkları ödülleri reklamlarında kullanabilir. ~
Örneğin İngiltere'de perakendeciler Retail Week ödüllerini sıkça reklamlarında kullanır. Burada dikkat edilmesi gereken, ödülün hem kredibilitesi yüksek hemkazanılabilir olmasıdır.

Çok sayıda ödülün olması, ödül işinin önemini azaltıyor mu? Bir enflasyon var mı?
- Bir yere kadar. Eğer herkes ödül kazanan olursa önemi azalır. Ancak ben bugün buna işaret eden bir durum görmüyorum.

Ödül almak isteyen şirketlere neler önerirsiniz, işe nereden başlamalılar?
- Hem yenilikçi hem anlaşılabilir etkisi olan hikayeler bulsunlar. Bu hikayeler insanlarla, ekiplerle, müşterilerle, iyi uygulama örnekleriyle, projelerle, iş stratejileriyle ya da yapılan işin kendisiyle ilgili olabilir. Önce bir hikayeye odaklanmadan yola çıkmak hem para hem zaman kaybı olacaktır ve sadece hayal kırıklığı getirecektir. İyi bir hikaye eğer iyi yazılır, doğru ödül seçilirse kazanabilir. Ancak benim tavsiyem birkaç çok iyi hikaye bulup onlara odaklanmaları yönünde.

Ödül başvurusunda en kritik süreç hangisidir?
- Öncelikle en iyi hikayeleri seçmek gerekiyor. Sonra bu hikayelere uygun, kazanmaya değer ödül kategorileri seçmek lazım. Daha sonra da her bir muhtemel hikayenin girişim, ekip, kişi ya da şirket için benzersizliğini ve etkisini tespit etmek önemli. Bu veriler ışığında belirli uzunlukta bir başvuru metni tasarlanmalı. Bu metnin en
önemli bölümü sonuç ya da yenilikçilik olacaktır. Bir sonraki adımda başvuru yazısı yazılmalı. Söz konusu adımları doğru attıktan sonra bu kolay olacaktır. Ancak tabii bu noktada belirli kelimelerle belirli uzunlukta, kendini iyi anlatan bir metin hazırlamak gerekiyor. Bu da pek çok kişinin emeğini gerektiriyor.

Türk şirketlerine, özellikle önemli ödülleri almak isteyenlere ne önerilerde bulunursunuz?
- Ödüller çok adildir. Eğer öncü olabiliyorsanız, stratejilerinizi ispatlayabiliyorsanız görev tamamlanmış ve ödülleri hak etmişsiniz demektir. İlk girişiminizde ödülü alamamış olabilirsiniz, vazgeçmeyin. Başka ödülleri deneyin, başka hikayeler anlatın. Uluslarararası ödüllerde yarışmaktan korkmayın. Hikayeniz dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir şirkete de ilham verebilir.