2009’un ilk çeyreğinde yurtdışı piyasalardaki belirsizlikler ve IMF ile anlaşmanın uzaması nedeniyle dalgalı bir süreç bekleniyor. Bu dönemde dolarda yükselişin, borsada ise düşüşün devam etmesini ...
2009’un ilk çeyreğinde yurtdışı piyasalardaki belirsizlikler ve IMF ile anlaşmanın uzaması nedeniyle dalgalı bir süreç bekleniyor. Bu dönemde dolarda yükselişin, borsada ise düşüşün devam etmesini bekleyen Yatırım Finansman Genel Müdürü Yamaç Berki, faizde hareketlilik beklemiyor. Berki, şu aşamada TL’nin güvenli liman olduğunu söylüyor. Hisse alacak yatırımcılara ise daha aşağı seviyelerden kademeli orta-uzun vadeli alım öneren Berki, gıda, perakende, enerji, telekom sektörlerine dikkat çekiyor.
Türkiye’de 2008’in son çeyreği, özellikle Ekim ve Kasım ayının 20’sine kadar oldukça sıkıntılı bir süreç yaşandı. Kasım ayının 20’sinden sonra ise krize karşı alınan önlem paketleri büyük merkez bankalarının faizleri sert şekilde düşürmesi, 20 Ocak’ta görevi devralan Obama’nın yarattığı olumlu rüzgar gibi faktörler sonrasında piyasalar toparlandı. Bu toparlanma Türk piyasalarında da etkisini gösterdi. Bu süreçte 1.70’in üzerine çıkan dolar kuru, 1.50 seviyelerine geriledi. Merkez Bankası, gösterge faizi üç toplantıda toplamda 3.75 puan indirdi. Özellikle ocak ayında yapılan 2 puanlık indirim, piyasa beklentilerinin de üzerinde oldu. Borsa ise 21.000’li seviyelerden 28.000’li seviyelere çıktı. Yani yüzde 35’e varan bir toparlanma yaşandı.
Ancak olumlu hava ocak ayında tekrar bozulmaya başladı. Borsa 25.000’in altına geriledi. Dolar kuru, 1.65’in üzerine çıktı. Faiz ise MB’nin indirim politikası sayesinde durağan bir seyir izledi. Yatırım Finansman Genel Müdürü Yamaç Berki, yılın ilk çeyreğine şubat ve mart ayında sert dalgalanmaların devam edeceği beklentisi içinde. Bu nedenle hisse senedi yatırımcısına aceleci olmamasını tavsiye ediyor. TL’nin güvenli liman olduğunu düşünüyor. Bir miktar döviz pozisyonu da taşınabileceğini anlatan Berki’nin piyasa beklentileri, yatırımcılara önerileri ve Yatırım Finansman Menkul Değerler ile ilgili hedefleri şöyle:
Borsadaki Bozulmanın Yönü
Piyasalar ocak ayının ortasından itibaren yeniden sıkıntılı bir döneme girdi. Genel olarak kriz döneminde yatırımcı borsanın ve dövizin seyrine bakar. Buralarda bir tedirginlik var. Paritenin de etkisiyle birlikte dolar kuru 1.65’in üzerine çıktı. Endeks, 28.000’lerden 24.000’lere geriledi. Her iki piyasada da düzeltmenin şubat ve mart ayında da devam edeceği yönünde bir kanaat oluşmuş durumda.
Yabancı Çıkışı Olur mu?
Kurdaki yukarı hareket beklentisinde ve borsadaki aşağı hareket beklentisinde yurt dışı fonlara gelen satış emirlerinin de etkisi söz konusu. Ancak, ocak ayındaki harekette IMF anlaşmasıyla ilgili belirsizliklerin önemli bir faktör olduğunu söyleyebilirim. IMF ile yapılan görüşmelerin uzaması, verilecek rakama yönelik tartışmalar, yatırımcılarda endişeye neden oldu. 2008 toplamında İMKB’den çıkışın halka arzları da dikkate aldığınızda toplamda 2 milyar dolarlık bir çıkış oldu. Bu İMKB’nin büyüklüğü dikkate alındığında büyük değil. 2009 yılında da bundan farklı bir durum söz konusu olmaz.
Faizde 2009 Hesapları
Türkiye’nin geçmiş krizlerine bakıldığında kurla birlikte faiz de patlardı. Ancak, bu krizde sıfır faize doğru bir yöneliş var. Bizde de buna paralel bir ciddi faiz indirimleri yapılıyor. Ocak ayında MB’nin yaptığı 2 puanlık faiz indirimini kimse öngöremedi. Bence bu, doğru bir karar.
Enflasyonda talep tarafında bir endişenin olmadığı ortamda özellikle de resesyona gidildiğinin tahmin edildiği bir süreçte “önden yüklemeli” dediğimiz türde indirimlerin yapılmasını doğru buluyorum. Son 3 toplantıda MB’nin 3.75’lik faiz indirimi, doğru bir yaklaşım oldu. Böylece MB, gösterge faizi ciddi bir indirimle yüzde 13 seviyesine çekmiş oldu.
Merkez Bankası Stratejisi
Faizler çok hızlı düştü. Nominal faiz yüzde 15. Reel faizler ise yüzde 7-8 seviyelerinde. Reel faiz, Türkiye’nin geçmişine bakıldığında hiçbir zaman bu kadar düşük olmamıştı. Dolayısıyla faizde bir duraklama olur. MB’nin enflasyon beklentisinin, önümüzdeki yıl için yüzde 7.5 olduğu hatta bunun da altına gidebileceğini söylediği bir ortamda faizin 15’in altına gelmesini çok fazla beklememek lazım.
Dolayısıyla, faizlerde yüzde 15-15.5 seviyelerinde bir süre yatay hareket olması çok doğal. Tüm bunları toparlarsak, geçen yıldan kalan krizin devamı anlamında çok ciddi bir sorun beklemiyorum.
İlk Çeyrek Ne Olur?
Borsada yılın ilk çeyreğinde 24.000 seviyelerinden bir miktar daha geri çekilme bekliyorum. Daha sonrasında toparlanma olacaktır. Ancak, bu sert olmaz. Kademeli bir trend hareketi olur. Dolarda 1.50’den başlayan yukarı hareket 1.65 seviyelerine kadar geldi. Yılın ilk çeyreğinde yukarı hareket bir miktar daha devam edip söner. Yukarı seviyeler kalıcı olmaz. Geri çekilmelerde 1.60 seviyeleri söz konusu olur.
Bu beklentimde paritede aşırı hareketlerin olmaması, belirleyici faktör. Çünkü Euro/dolar paritesi 1.40’ların üzerine çıktı. Şimdi 1.29 seviyelerinde. Euro’da bir kuvvetlenme olabilir.
Hükümet Doğru Yaptı Mı?
IMF ile anlaşmanın şubat-mart ayından önce olmasını beklemiyordum. Gördüğüm kadarıyla buna uygun bir tablo var. Sonuçta IMF’le anlaşma konusunda piyasa profesyonelleri bir sorun olmayacağını düşünüyor.
Diğer yandan Aralık ayında hükümet ve MB tarafından birçok önlem açıklandı. Bunlar likidite ve kredi musluklarıyla ilgili vergisel boyutu olmayan paketlerdi. Bence yapılanlar son derece olumlu yansıdı piyasalara.
Özellikle MB’nin aldığı son önlemler ve verdiği açık opsiyon, piyasayı çok ciddi rahatlattı. Bakıldığında bankacılık sisteminde TL ve dövizde likidite sıkıntısı yok. Tam tersine fazlası var. 2008’de hükümet bir takım önlemleri almakta geç kaldı. Ancak gecikmeli de olsa alınan tedbirler yeterli olmasa bile piyasayı sakinleştirme anlamında önemli.
Toparlanmanın Takvimi
Amerikalılar harcamaya yeniden başladığında, başta ABD olmak üzere, dünyada yeniden büyümeye yönelik olumlu datalar gelmeye başlayacak. Yapılan değerlendirmeler ise yılın son çeyreğini işaret ediyor.
İMKB’ye bakıldığında bu açıdan ilk yarı kayıp dönem olacak. Ancak 2008 Eylül-Ekim ayındaki büyük endişeleri daha az yaşayacağız. Artçı şoklar olacak. Toparlanma süreci ise yılın ikinci yarısında başlayacak.
Yabancının Bakacağı Veriler
Öncelik tABD makro verileri, özellikle de istihdam ve büyümeyle ilgili veriler izlenecek. İç piyasaya bakıldığında ise cari açık önemli bir konu. Ancak global likidite azalsa da devam ediyor. Sendikasyon kredilerinde faiz oranı artmış olabilir ama o da devam ediyor.
Enflasyon tarafında da durgunluk nedeniyle ciddi bir tehlikenin olmadığı anlaşılıyor. Burada bence en önemli data, büyüme. Ülkede büyüme olmazsa, ülkeyi erken seçime kadar götürebilecek bir süreç yaşanabilir.
Borsa Yatırımcısına 5 Önemli Uyarı
1- Temettüye Dikkat: Yıl sonu bilançolarıyla birlikte temettü konusu gündeme gelecek. Yüksek nakit temettü verimine sahip şirketlere, özellikle kurumsal fonlar ilgi gösterecek. Tüpraş buna iyi bir örnek. Yine Türk Telekom, Turkcell, spor şirketleri, yüksek temettü verimine sahip şirketler. Bu şirketlerin hisselerini almak, tahvil almakla aynı. Risksiz ve iyi getirisi var.
2- Bilançoyu İyi Okuyun: Konsolide olmayan 2008 yıl sonu bilançoları Mart ayında, konsolide olanlar ise nisan ortasında tamamlanacak. Ancak bu dönemlerde piyasanın volatilitesi yüksek olacak. Riskli bir dönem. Bu riskli dönemde de sürpriz yıl sonu kârlarına oynanacağını sanmıyorum.
3- Avrupa’yı İzleyin: Krize karşı ABD daha önce ve sert tedbirler aldı. Krize önce giren ve ciddi tedbirler alan ABD, krizden ilk çıkan ülke olacak. Enflasyon endişeleri nedeniyle faiz düşürmekte başlarda direnen Avrupa ise krizden daha geç çıkacak. Türkiye’nin ihracatının önemli bir bölümünün Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde, bu durum ihracatçı şirketler açısından olumsuz bir tabloyu işaret ediyor.
4- Banka Hisseleri Önemli: Bankacılık sektörüne ilginin devam etmesini bekliyorum. Aşağı çekilmelerde 2001 krizinde yeniden yapılanan güçlü bankacılık sektörünü, güvenli liman olarak görüyorum. Trade hareketlerinde de bu sektör öne çıkacak.
5- Cazip Sektörler: Hizmet, gıda, enerji, telekom gibi sektörler istikbal vaat ediyor. Gerçek yatırımcı bu sektörlerde geri çekilmelerde kademeli pozisyon tutabilir. Bu sektörler orta uzun vadede iyi getiri fırsatları sunar.
Yatırım Araçlarında Strateji Nasıl Olmalı?
Genel olarak yatırım stratejisinin yatırımcının risk profiline bağlı olarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen Yamaç Berki, paradan para kazanma döneminin bittiğini, reel olarak paranın değerini koruma döneminin başladığını belirtiyor. Bunları söyledikten sonra Berki, faiz, döviz, borsa ve altınla ilgili şu tavsiyelerde bulunuyor:
Faizde Kısa Vadeli Olunmalı
Nakitte kalmak cazip. 1-2 aylık mevduat yada yatırım fonu tercih edilebilir. Piyasalar yatıştıktan sonra ise 6 aylık 1 yıllık vadede Hazine kâğıtlarına yönelmeli. Bakıldığında yıllık bazda yüzde 15’lik getiri cazip. 2009’da özellikle ilk dönemde paranın önemli kısmı TL faizde kalmalı.
Dövizde Trade Yapmayın
Kur üzerine yatırım yapmak amatör yatırımcıların işi değil. Kur artar, sonrasında geri gelir. Nereden satıp, nereden alacağınızı bilemezsiniz. Bunu trade eden yatırımcılar genelde profesyonel. Bu nedenle kur üzerinde al-sat yapılmasını tavsiye etmiyorum. Ancak ‘paramın yüzde 20’si dövizde dursun’ diyen yatırımcıya da itirazım yok.
Geri Çekilmeler Borsada Alım Fırsatı
Alım zamanın kollanması gerektiğini düşünüyorum. İstikbal vaat eden sektörlerdeki hisseler, endeks belli miktar geri geldiğinde orta-uzun vadeli alınabilir. Borsada kısa vadede trend hareketleri ise çok riskli, amatör yatırımcılara tavsiye etmiyoruz. Ancak bunu deneyen risk profili yüksek yatırımcılar da var.
Bu tarz yatırımcılar son dönemde ciddi paralar kazandı. 20 Kasım’dan bu yana borsa yüzde 35 arttı.
Altın Dolara Bağlı
Altın, Türkiye’de önemli bir yatırım aracı. Altının geleceği için Euro/dolar paritesine bakmak gerekiyor. Euro/dolar paritesi, son dönemde dolar lehine hızlı bir gelişim gösteriyor. Dünyada da dolar cinsi yatırım araçlarının miktarı oldukça yüksek. Eğer dolar, Euro ve diğer para birimlerine karşı değer kazanmaya devam ederse bunları satmak için insanlara fırsat tanır. Yatırımcılar dolar cinsi varlıkları satarak diğer para birimlerine ve emtialara yönelir. Dolayısıyla altının geleceğini tahmin etmek için parite yakından takip edilmeli. Dolar yükselmeye devam edecekse o zaman altının fiyatında da yükseliş olur.
Yatırım Finansman’ın 2009 Hedefleri
33 yıllık geçmişiyle piyasanın en eski aracı kurumu olan Yatırım Finansman, 25 bin bireysel ve kurumsal müşteriye hizmet veriyor. 1 milyar dolarlık portföy büyüklüğünü yönettiklerini söyleyen Yamaç Berki, bunun 500 milyon dolarının hisse senedinden oluştuğunu ifade ediyor.
2009 yılında Yatırım Finansman’ın 4 önemli konuda atılımlarının olacağını ifade eden Berki sözlerine şöyle devam ediyor:
“Öncelikle ödünç menkul kıymet işlerine ağırlık vereceğiz. Yine yatırımcının ilgisini çekebilecek yatırım fonlarımız olacak. Bunun başında da garantili fonlar geliyor. VOB, aracı kurumlar açısından önemli bir alan. Hisse kontratların da devreye girmesiyle, bu alanda aktivitemiz daha da artacak. Yine son 3 yıldır, yabancı işlemlerine ağırlık vermeye başladık. 2009’da bu tarz işlemlerin artmasını bekliyoruz. Böylece toplam pazardaki payımızda da artış bekliyoruz.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?