Yaz ayları piyasalar açısından normalde
sakin geçer, yılın sonlarına doğru
ise hareketli günler başlar. Fakat bu,
özellikle sermaye piyasaları açışından
her zaman geçerli olan bir kural
değil. Son yıllarda yaz ayları çeşitli nedenlerle
hep volatil geçti. Bu yaz döneminde ise piyasalar
yeni bir denge oluşturmaya çalıştı.
Brexit sonrası yaşanan satış baskısının ardından
global piyasalar, küresel büyümenin ılımlı
şekilde sürdüğüne dair işaretlerin ve gevşek
para politikalarının da devamı beklentisi öncülüğünde
yükseliş eğilimini eylül ayına kadar
sürdürdü. Ancak eylül ayındaki BOJ kararları ve
ECB’nin de tapering (bono alımında azaltıma
gidilmesi) ile piyasalarda parasal genişlemede
yavaşlama teması öne çıktı. Faiz artışı beklenen
FED eşliğinde ABD tahvil faizlerinin ve doların
yükseldiğini söyleyen Yapı Kredi Yatırım Genel
Müdürü Gülsevin Çipli, piyasalar açısından
bundan sonraki süreçte, merkez bankaları, maliye
politikaları ve global faiz seviyelerine dikkat
çekiyor. Çipli, piyasalar ve yatırım stratejilerine
ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı: * Yatırımcılar, yıl sonuna kadar hangi başlıkları
izleyecek? Hangi konular piyasalar üzerinde
etkili olacak?
Araştırma bölümümüzün uzun zamandır
önem verdiği ve piyasaları en fazla etkilemesini
beklediği iki önemli yeni trend var. Merkez
bankalarının uyguladığı para politikaları sınırlara
ulaştı. Maliye politikalarının ise daha fazla
kullanılabileceği bir döneme giriyoruz. Mali
genişleme beklentileri ve parasal gevşeme sınırlarına
gelinmesiyle global enflasyon beklentilerinde
yukarı ivmelenme, beraberinde emtia fiyatlarında yükselişler beklenebilir. Global faizlerin
ise tarihi dip seviyelerinden, agresif olmasa
da yükselmeye devam etmesini bekliyoruz. Bu
trendlerin haricinde 8 Kasım ABD başkanlık seçimi,
Avrupa’da yükselen siyasi riskler, Avrupa
bankacılık sistemi, Brexit önemli konu başlıkları
arasında yer alıyor.
* Türkiye piyasasını değerlendirir misiniz?
İskonto durumu nedir?
Bizim piyasalara baktığımızda 2016 yılında
gelişmekte olan ülke varlıklarına olan ilginin
devam etmesiyle birlikte yıla yükselişlerle başlayan BIST-100 Endeksi, MSCI gelişmekte
olan ülke hisse endeksine göre ileriye dönük
F/K iskontolu işlem görüyor. Yılbaşından bu
yana olan performansa baktığımızda ise MSCI
Türkiye Endeksi dolar bazında yaklaşık yüzde
3 getiri sağladı.
* Bu beklentileriniz dâhilinde endeks yılın
kalanında nasıl hareket eder?
Yılın geri kalanında endeksin geri çekilmelerde
72.500’ün üzerinde kalmayı başaracağını
düşünüyoruz. Aralık ayında ise yıl sonu
yükselişiyle birlikte piyasalara bir rahatlama
gelebilir.
* Yapı Kredi Yatırım’ın model portföyünde
hangi hisseler bulunuyor?
Araştırma bölümünün en beğendiği hisselerden
oluşan model portföy yıl başından itibaren
yüzde 22 getiriyle BIST 100’ün yüzde 12 üzerinde
performans gösterdi. Model portföyün getirisi takibe
başladığımız 2013 yılından bu yana yüzde 35
ile endeksin yüzde 46 üzerinde gerçekleşti. Son güncellemelerimiz sonrası model portföyümüzde
en beğendiğimiz hisseler, Tekfen
Holding, Turkcell, Kardemir ve ENKA İnşaat.
* Merkez Bankası, bundan sonra nasıl bir
politika izler? Bunun piyasaya yansıması ne
olur?
Merkez Bankası, şu ana kadar izlediği sadeleşme
politikasını geçen ay duraksama yaptıysa
da olabildiğince devam ettirebilir. Çünkü
büyümenin yavaşlama riski var. Ayrıca enflasyon
tarafında hükümetin gıda fiyatlarındaki
oynaklığa karşı aldığı birtakım önlemler bulunuyor.
Merkez Bankası, Türk Lirası’n��n değer
kaybının aşırı boyutlara ulaştığını düşünürse
faiz indirimlerini yine durdurabilir.
* Gösterge faizde yıl sonu beklentiniz nedir?
Yüzde 9,20/9,50 bandında dengelenerek
gösterge faizin yıl sonuna doğru yeniden yüzde
9 seviyesinin altına gerileyebileceğini düşünüyoruz.
Bu ortamda yatırım ürünlerinde eskisine
nazaran seçenekler çoğaldı. Yatırımcı TL faiz
için kendi risk getiri ve vade profiline uygun
olarak fon, mevduat, ÖST, Hazine kağıtlarından
oluşan sepet yapabilir.
* Ortalama bir yatırımcı portföy dağılımını
nasıl yapmalı?
Prensip olarak yatırımcının kendi risk, getiri
ve vade profiline uygun olarak risk ve getiri
arasında dengeyi gözetecek bir dağılım öneriyoruz.
Enstrüman bazında çeşitlendirmeye gitmesini
ve böylece risk getiri arasındaki dengeyi
gözetmesini tavsiye ediyoruz. Yatırımcılar, çıkabilecek
fırsatları hızlı değerlendirebilmek için
portföylerinin bir bölümünü likit enstrümanlarda
tutabilir.~YAPI KREDİ YATIRIM’IN
EN BEĞENDİĞİ 4 HİSSE
TEKFEN HOLDİNG:
Çarpanlarına baktığımızda son dönemde
aldığı yeni inşaat işlerinin sağlayacağı büyüme potansiyelinin
tam anlamıyla hisse fiyatına yansımadığı görüşündeyiz. 2016’nın
ilk yarısında 1,8 milyar dolar olan kalan iş tutarı, bu projelerle iki
kattan fazla artıyor. Bu artışın gübre tarafındaki zayıflığı fazlasıyla
telafi ettiği görüşündeyiz.
ENKA İNŞAAT: Hem Rusya ile ilgili olumlu beklentiler hem
potansiyel inşaat projeleri nedeniyle beğeniyoruz. Endonezya
başta olmak üzere Irak ve Gürcistan’dan toplamda 1,5 milyar
doların üzerinde yeni inşaat işi potansiyeli var. Rusya gayrimenkul
piyasasında önce bir dengelenme, 2017’de iyileşme öngörüyoruz.
3 milyar dolarlık net nakdi bulunan Enka’nın 2018’e kadar 290-300
milyon dolar FAVÖK yaratan enerji portföyü de şirketi defansif
yapısıyla öne çıkarıyor.
KARDEMİR:
Hisse fiyatının ilk yarıda artan çelik fiyatları ve ikinci
yarıdaki ray satışlarının ilk yarıya göre yaklaşık 4’e katlayacak
olmasıyla destekleneceğini ve yıl sonunda FAVÖK’ün yüzde 50
büyüyeceğini düşünüyoruz. Uzun vadeli büyüme ise kangal ve
ray tekeri haddehanesiyle Filyos Limanı’nın kullanıma açılması
sayesinde desteklenecektir.
TURKCELL:
Olumlu görüşümüzün altında yatan temel faktörler,
yüksek iskontolu değerleme çarpanları, önümüzdeki yılla birlikte
toparlanmasını beklediğimiz FAVÖK marjıyla piyasa beklentilerine
yukarı yönlü revizyon beklentimiz olarak sıralanabilir. 4G servisinin
kullanıma girmesi ile data gelirlerindeki hızlı artış ve regülasyonda
yapılan son değişiklikler şirketin karlılığını destekleyebilecek
faktörler olarak öne çıkıyor.
DÖVİZDEKİ OYNAKLIK NASIL YÖNETİLMELİ?
Son 2 yıl içerisinde gelişmiş ülkelerin ana para
birimlerinde ciddi oynaklıklar yaşandı. Bu
hareketlere karşı yatırımcılar, büyük zarardan
korunmak için bazı tedbirler alabilir. Bunları
şöyle sıralayabiliriz;
* Yatırımcılar, her zaman bu tür sert hareketlere
karşı hazırlıklı olmalı ve daha düşük kaldıraç
oranlarıyla işlem yapmalı.
* Hedge amaçlı işlem yapan müşteriler, pozisyonlarının otomatik
olarak kapatılmaması için hesaplarında ilave teminat tutmalı.
* Dövizde pozisyon almak korunma amaçlı değilse stratejik
portföy dağılımı tekrar gözden geçirilmeli.
* Kaldıraçlı piyasalarda işlem yapan yatırımcılar, her zaman
aldıkları pozisyon için bir zarar-kes seviyesi belirlemeli ve ilgili
seviyeye ulaşılması durumunda pozisyon kapatılmalı. Aksi
takdirde telafisi zor olan zararlar yaşanabilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?