Yaz Sonuna Kadar Borsa Zayıf Kalır

Mahmut Kaya / Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı    Mahmut Kaya, Garanti Yatrım Genel Müdür Yardımcısı… Borsanın önünde yüksek reel faizlerin ciddi engel oluşturduğunu söylüyor. “Dün...

1.08.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mahmut Kaya / Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı  
 
Mahmut Kaya, Garanti Yatrım Genel Müdür Yardımcısı… Borsanın önünde yüksek reel faizlerin ciddi engel oluşturduğunu söylüyor. “Dünyada son 50 yılın en düşük faiz düzeyi yaşanırken, bu faizler çok yüksek” diyerek, hisse senetlerindeki zayıflığın biraz daha süreceğine dikkat çekiyor. Ardından da yaz sonuna işaret ediyor ve “Yatırımcılar bu zayıf trendden önümüzdeki dönemde yararlanabilirler. Fiyatlar biraz daha aşağı geldiğinde, seçici alımlarla iyi bir portföy oluşturulabilir” diyor.    
 
Borsa uzun zamandır yatırımcılarına bekleneni vermiyor. Bu nedenle de piyasaya yeni para girişi neredeyse sıfırlandı. Sonuçta endeks sürekli değer kaybetti, işlem hacmi de diplere vurdu.  
 
Çünkü, hisse senedi yatırımlarından umduğunu bulamayan yatırımcılar yeni enstrümanlara yöneldi, daha güvenli limanlar aramaya başladı. Borsacılar bu trendin yaz sonuna kadar devam edeceğini söylüyor. Bunlardan biri de Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kaya. Buna neden olarak da reel faizlerdeki yüksek seviyeyi gösteriyor. Faizlerde düşüş yaşanmadan, borsaya taze para girişinin çok zor olduğuna inanıyor.  
 
Mahmut Kaya’nın, borsaya yatırım yapmak isteyenlere tavsiyesi ise bir süre daha beklemeleri yönünde. Çünkü, borsanın yükseliş dinamiklerini henüz yakalamadığını, değer kaybının yaz sonuna kadar süreceğini düşünüyor. Fiyatlar biraz daha aşağı geldiğinde, seçici alımlarla iyi bir portföy oluşturulabileceğini söylüyor. Tavsiyesi ise, endekste ağırlıkları sınırlı olan şirketlere ait hisse senetleri...  
 
Mahmut Kaya, borsaya ilişkin beklentilerini ve yatırımcılara önerilerini Capital’e anlattı:  
 
Borsa yatırımcısı uzun süredir beklemede. Fakat bir türlü beklediği yükseliş yaşanmadı. Size göre borsanın sorunu nedir?  
 
Temel sorun, reel faizlerdeki yüksek seviye. Bu durum borsaya taze para girişini engelliyor. Şu anda faizler yüzde 49 seviyelerinde, yüzde 25 civarında bir reel faiz söz konusu. Dünyada nominal faizlerin son 50 yılın en düşük seviyesinde olduğunu düşündüğümüzde, bu rakamların çok yüksek olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Bu nedenle yatırımcılar da yüksek getiri sağlayan bonolardan yararlanmak için elindeki tüm likiditeyi ya da birikimlerinin bir kısmını bonoda değerlendirme yoluna gidiyor. Dolayısıyla, reel faizler ve yüksek getiriler borsaya taze para girişine set çekiyor.  
 
Borsaya para gelmesi için faizlerin düşmesinin şart olduğunu söylüyorsunuz? Peki faizler ne zaman düşecek?  
 
Aslında faizlerde bir düşüş yaşanması için birkaç soruya cevap bulmamız gerekiyor. Bunlardan ilki, 2004’le ilgili. 2004 yılı piyasaların önünde büyük bir soru işareti. Çünkü, ciddi bir iç ve dış borç geri ödemesi var. Bundan daha da önemlisi IMF’den bu süre içinde ciddi bir para gelmeyecek. Şu anda 1-1,5 milyar dolarlık bir para bekleniyor. Ancak, Türkiye’nin bunu alması için gözden geçirmeleri yapması gerekiyor. Gözden geçirmelerin sürekli geciktiğini düşünürsek, o paranın ne zaman geleceği belli olmaz. Sonuçta hükümetin 2004 yılı için finansal dengesini nasıl sağlayacağı önemli bir soru işareti.  
 
İkincisi ise yerel seçimlerle ilgili belirsizlik. Seçimlerin öne alınıp alınmayacağı ve hükümetin popülist politikalara başvurup vurmayacağı izlenecek.  
 
Peki TL’de bir düzeltme yaşanmasını bekliyor musunuz?  
 
Bu düzeltmenin olması için bir beklenti var. Bir defa herkes TL’nin pahalı olduğunu düşünüyor. Bunun dışında cari açıkta artış var. İhracatçı durumdan çok şikayetçi. Şu anda Merkez Bankası endeksine göre, TL,  TEFE ve TÜFE’ye göre yüzde 30-40 değerli. Bunun yarısı verimlilik artışıyla destekleniyorsa, diğer yarısı için düzeltme olması gerekiyor. Zaten cari açıktaki büyüme de bunun şart olduğunu gösteriyor. Bu nedenle yaz sonunda TL’de kademeli bir düzeltme yaşayabiliriz.  
 
Peki şu andaki fiyatlarla borsaya yatırım yapmak cazip mi?  
 
TL’de düzeltme bekliyorsak ve reel faizlerin hala yüksek olduğunu düşünüyorsak, borsadaki zayıflığın süreceğini düşünmek yanlış olmaz. Bana göre, yatırımcılar bu zayıf trendden önümüzdeki dönemde yararlanabilirler. Fiyatlar biraz daha aşağı geldiğinde, seçici alımlarla iyi bir portföy oluşturulabilir.    
 
Size göre bu zayıflama dönemi daha ne kadar sürecek? Alım için en uygun zaman hangisi?  
 
Bunu kestirmek zor. Belki yaz sonunda fiyatlar gerçekten daha düşük seviyeye oturmuş olabilir. Ondan sonra gelişmeler izlenecek. Yani hükümetin daha sorumlu davrandığı, programa daha sahip çıktığı, mali politikaların daha kararlılıkla uygulandığı ve hedeflere yaklaşıldığı ölçüde yaz sonunda endekste yukarı yönde bir düzeltme yaşanabilir. Tabii ki yaz sonunda düşüş oldu diye, yatırımcıların gözlerini kapatıp alım yapmamaları gerekiyor. Her an gelişmeleri takip ederlerse, yatırım kararlarında daha başarılı olurlar. Fiyatların yeterince düşük, beklentilerde de ciddi bir bozulma olmadığı durumlarda alım yapılabilir.  
 
Alım için hangi hisse senetleri daha cazip?  
 
Bunlar daha ufak, daha küçük ölçekli hisse senetleri. Temel olarak artış potansiyeli olan şirketler. Ama endekste ağırlıkları sınırlı. Dolayısıyla, endeksin yönüne çok fazla bakmadan, uygun fırsatlarda bu şirketler alınabilir. Tabii ki endeks düştüğünde bu şirketlerin çok fazla çıkması söz konusu olmaz. Ama endeksin düştüğü zamanlarda daha az düşecek, yükseldiği zamanlarda ise, endeksin üzerinde getiri sağlayacaktır. Bana göre, bu saydığım özelliklere sahip şirketler de Dışbank, Aksigorta, Alarko Holding, Efes Yatırım ve Anadolu Cam.  
 
Bankalar arasında bir tek Dışbank’ı saydınız. Beklentiniz nedir?  
 
Dışbank çok enteresan bir banka. Hem bankacılık ürünlerinde hem de kredilerde pazar payını hızla artırıyor. Ayrıca bankanın bono portföyü ile ilgili diğer bankalardan farklı bir uygulaması var. Portföyünde tuttuğu tüm bonoları piyasa fiyatıyla değerliyor. Bu da bono faizlerindeki hızlı düşüş sonrası bankanın elindeki bono portföyünün değerinin hızla artmasına neden oluyor. Bu transparan uygulama banka ve yatırımcılar açısından son derece önemli. Aynı zamanda bankanın karlılığını özellikle yılın ikinci yarısında artıracak bir etken.  
 
Neden Anadolu Cam?  
 
Anadolu Cam, son iki yılda çok ciddi yatırım yaptı. Satışlarda ciddi bir artış momentumu yakaladı. Aynı zamanda çok karlı bir şirket. Dolayısıyla, bu şirketin, uygun fiyatlarla alındığı takdirde, yatırımcılara ciddi getiri avantajı sunacağını düşünüyorum.  
 
Aksigorta’nın iştiraklerden gelen bir cazibesi olduğu söyleniyor. Siz buna katılıyor musunuz?  
 
Aksigorta, Türkiye’nin henüz az gelişmiş ama gelişme potansiyeli çok yüksek olan sigorta sektöründeki en önemli oyunculardan biri. Pazar payını da sürekli olarak artırıyor. Aksigorta’yı asıl cazip kılan ise elindeki iştirak portföyü. Aksigorta’nın elinde bulunan Akbank hisselerinin şu andaki piyasa değeri Aksigorta’nın piyasa değerinden daha yüksek. Dolayısıyla iştirak portföyünü göz önüne aldığınızda, şirket bedavaya alınmış oluyor.  
 
Efes’teki beklentiniz yurt dışı yatırımlardan mı kaynaklanıyor?  
 
Bu şirket özellikle Rusya krizinde çok sıkıntı çekti. Şimdi bu trend geriye dönmüş durumda. Özellikle Rusya’nın geçen yıllarda gösterdiği performansla birlikte, şirketin içinden geçtiği yeniden yapılanma önemli oranda yol kat etmelerine neden oldu.  
 
Sonuçta maliyetleri daraltıp, daha konsantre çalışma yöntemine geçmeleri şirketin marjları için çok olumlu sonuçlar verdi. Şirket 2003 yılı sonunda olmasa bile, önümüzdeki yıllar için önemli kar potansiyeli taşıyor. Zaten konsolide tablolarında da ciddi bir iyileşme görülüyor.  
 
“ENDEKSTE AĞIRLI DÜŞÜK HİSSELERİ SEÇİN”  
 
Yatırımcılar hisse senetlerini seçerken nelere dikkat etmeliler?
 
 
Borsaya bakarken yatırımcıların yaptığı genel bir hata var. O da endekse göre değerlendirme yapmak. Bizim borsamızda 300 şirket var. Bunun 200 tanesi mikro ölçekli. Diğer 100 şirketin 10 tanesi gerçekten büyük ölçekli şirketler. Kalan 90 şirket ise daha irili ufaklı. Bu 100 hissenin dışına çıktığınızda da zaten yatırım yapacak şirket bulamıyorsunuz. Şu anda endekste en fazla ağırlığı olan Turkcell, Akbank, İş Bankası, Garanti Bankası ve Sabancı Holding hisseleri. Endeksin yüzde 40-45’ini etkiliyorlar. Yani endeksin yönünü belirliyorlar.  
 
Ancak, bu hisselerin hem sektörel hem de şirkete özel nedenlerle kısa vadede artış potansiyeli sınırlı. Dolayısıyla, endeksin yüzde 40-50’lik kısmının artış potansiyeli çok sınırlı diyoruz. Bu nedenle endekste ağırlığı daha düşük, yatırım yapılabilir bir likidite ve büyüklükte olan hisse senetlerine yatırım yapmakta yarar var.  
 
“İNŞAATTAKİ CANLANMA ALARKO’YA YARAR”  
 
İnşaat sektöründeki durgunluğa rağmen, Alarko Holding’i de yatırım yapılabilecek hisse senetleri arasında gösterdiniz...
 
 
Alarko Holding, en büyük taahhüt, inşaat işi yapan şirketlerden bir tanesi. Şirketin gelirlerinin önemli bir kısmı bu işten geliyor. Türkiye’de son iki yılda faaliyet gösterdiği sektörün büyük bir durgunluk içinde olduğu bir gerçek. Ancak ertelenen bir talep söz konusu. Bu talebin 2003’ün ikinci yarısından sonra ve 2004 yılında realize olmasını bekliyoruz. Bunun ilk işaretlerini zaten almaya başladık. Sonuçta Alarko Holding, bu hareketlerden ilk yararlanacak şirketlerden biri olacak. Bunun yanı sıra şirket bugüne kadar uluslararası muhasebe standartlarına göre düzenlenmiş mali tablolarını yayınlamamıştı. Bu yıl sonunda ilk defa yayımlayacak olması da yatırımcıların şirketle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlayacak.  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz