QNB Finansinvest Genel Müdürü Pamir Karagöz’ün 2019 piyasa beklentileri ve yatırımcı tavsiyeleri şöyle...
Talip Yılmaz
Olumlu bir havada başlayan 2018’de, ikinci yarıdan itibaren sert bir kırılma yaşandı. Alınan tedbirlerle birlikte dengelenme süreci ile yıl tamamlanıyor. Sürecin yeni yılın ilk aylarında da devam etmesi bekleniyor. Burada iç faktörlerin yanında global taraftaki gelişmelerin de etkili olduğunu belirmekte fayda var. QNB Finansinvest Genel Müdürü Pamir Karagöz, “2019’da dünyada ve Türkiye’de finansal piyasalardaki belirsizlikler karşısında mücadeleci ve temkinli olunmalı, risk ve getiri dengesi gözetilmeli” diyor. Pamir Karagöz’ün 2019 piyasa beklentileri ve yatırımcı tavsiyeleri şöyle:
2019’un piyasalar açısından ana gündem maddeleri neler olacak?
2018’in son çeyreğinde, küresel ekonomi yavaşlama emareleri gösterirken, yavaşlamanın yeni yılın geneline yayılabileceği endişesi giderek arttı. Bu durumun ortaya çıkmasında, ABD ve Çin arasında giderek yoğunlaşan ticaret anlaşmazlıklarının bir ticaret savaşına dönüşebileceği endişesi kuşkusuz ki başroldeydi. Bu çerçevede, ABD ve Çin’in bir anlaşmaya varıp varamayacağı, sadece Türkiye piyasaları için değil, küresel piyasalar ve ekonomi için de 2019, belirleyici olacak. Buna ek olarak, FED’in faiz artırımlarına devam edip edemeyeceği de yakından izlenecek. Son olarak da ihracatımıza ve Türkiye’ye giren sermaye akımları bakımından büyük önem teşkil eden Avrupa ekonomilerindeki yavaşlamanın boyutuna odaklanacağız. Bu noktada Brexit’in uygun ve kontrollü biçimde gerçekleşmesi büyük önem arz ediyor. Biz, Brexit’in iki tarafın da lehine bir anlaşmayla gerçekleşmesini bekliyoruz.
Bu yıl yurtiçinde hangi başlıkları takip edeceğiz?
Halihazırda içinden geçmekte olduğumuz iktisadi faaliyette yavaşlama sürecinin 2019’un ne kadarında devam edeceği çok önemli olacak. Biz, yılın ikinci çeyreğiyle birlikte Türkiye ekonomisinin bir toparlanma sürecine girmesini bekliyoruz. Ayrıca enflasyondaki düşüşün sonucunda TCMB’nin faiz indirim sürecine girmesi de 2019’un ana gündem maddelerinden biri olacak. Son yıllarda sürekli olduğu gibi jeopolitik gelişmeler gündem maddeleri arasında ilk sıralarda kalmaya devam edecek. Suriye’nin tekrar istikrara kavuşması yönünde atılması muhtemel adımlar, 2019’da Türkiye’nin risk primini olumlu etkileyebilir.
Bu ortamda 2019’un yatırım mottosu ne olacak?
2019 yılında dünyada ve Türkiye’de finansal piyasalar üzerinde etkili olacak ciddi belirsizlikler mevcut ve bu durum dalgalı bir piyasa görünümüne işaret ediyor. Belirsizlik ve dalgalı piyasaların artık yeni normal olduğunu düşünüyoruz. Yatırımcılar açısından 2019’un stratejisini “risk ve getiri dengesini gözeterek piyasalardaki belirsizliklere karşı temkinli ve mücadeleci olmak” olarak ifade edebiliriz.
Borsa endeksi tarafında ilk çeyrekte, önemli destek ve dirençler hangi seviyeler olur?
2018’in ikinci yarısında olduğu gibi, 2019 yılının ilk çeyreğinde de endeksin geniş bant dahilinde dalgalı bir seyir izleyeceğini ve kalıcı bir yükseliş trendi oluşması için henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Bu geniş bant aralığındaki seyir, yatırımcılara cazip fırsatlar sunacaktır. Endekste 88.000 ve 85.000 önemli destekler; 96.500 ve 100.800 ise ana direnç seviyeleri olarak gözüküyor.
Dövizde beklentiniz nedir? Dolar/ TL’de destek ve dirençler hangi seviyelerde olur?
TL, 2018 yılında diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrıştı. Özellikle son çeyrekte kayıplarını kısmen geri alsa da genel görünüm bu şekilde. ABD ile enflasyon farkına yakın bir kur yükselişi beklenebilir. Dolar kuru açısından 7,20 seviyesinden başlattığı düşüşün sonlandığı 5,10 seviyesi önemli destek konumunda. Üst tarafta ise 5,45 ve 5,80 seviyeleri ilk planda dikkat edilmesi gereken direnç seviyeleri olarak öne çıkıyor.
Gösterge faiz tarafında beklentileriniz nelerdir? TL sabit getirili yatırım araçlarında hangi ürünler öne çıkar?
Hazine’nin borç çevirme oranında düşüşe gitmesi nominal tahvil faizlerinde geri çekilmeye neden olurken gelişmekte olan ülke olmanın gerektirdiği reel faizi ve ortalama enflasyon beklentilerini düşünecek olursak, genel olarak yüzde 20 civarında bir denge arayışı göreceğimizi düşünüyoruz. Yıl içinde yüzde 18 seviyesine kadar geri çekilme görülebilir. Kısa vadeli tahviller ve özel sektör ihraçları mevduat alternatifi olarak ön plana çıkacaktır.
Ons altın tarafında beklentileriniz nedir?
FED tarafından gelen açıklamalar ve faiz 190 artırım beklentilerinin aşağı yönde revize edilmesiyle uzun vadeli ABD tahvil faizlerinin düşük seyri altın için elverişli bir ortam yaratıyor. Altın son aylardaki yükseliş eğilimini gelecek yılın ilk aylarında da koruyacaktır. 1.300 dolar ons seviyesinin üzerini test edebilir. Diğer değerli metallerin de bu harekete katılması ve sadece jeopolitik risklerden beslenmeyen bir hareket daha sağlam temellere oturacaktır.
Makro tarafta göstergelerin önemi daha da arttı. Sizin nasıl bir beklentiniz var?
2019 yılında iktisadi faaliyetin yavaşlamasını bekliyoruz. Bu seyrin sürmesiyle işsizlik oranında artışın en azından 2019 yılının ilk çeyreğinde devamını bekliyoruz. 2018 yılında Türkiye ekonomisi için en kritik gösterge olan enflasyonun 2018 yılını yüzde 21’de kapatmasını, ancak 2019 yılının ikinci yarısındaki düşüş eğilimiyle 2019 yılını yüzde 15’e yakın seviyelerde kapatması olası. Son olarak, düşen petrol fiyatları ve iç talepteki zayıflık cari dengedeki belirgin iyileşmeyi desteklemeye devam edecek. Cari açığın 2018 yılında 30 milyar dolar seviyesinde, 2019 yılında ise bu seviyenin de altında, 20 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?