Sanatla vizyonum genişledi

Elvan Ünlütürk’le iş dışı yaşamını ve sanata olan ilgisini konuştuk...

24.02.2023 13:37:080
Paylaş Tweet Paylaş
Sanatla vizyonum genişledi

Nil Dumansızoğlu

ndumansizoglu@capital.com.tr

Türkiye ve dünyada fikir ve düşünce özgürlüğü için verilen mücadelede sanatın çok önemli bir rolü olduğunu düşünen Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı ELVAN ÜNLÜTÜRK, pek çok sanat merkezini yakından takip ediyor. Sanatla ilgilenmenin vizyonunu genişlettiğini düşünen Ünlütürk, “Sanat dünyasındaki yaratıcılığı ve yenilikçiliği gözlemlemek işimizi de besliyor” diyor.

Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk, iş hayatının yanında STK’lardaki görevleriyle de oldukça yoğun bir tempo içinde çalışan liderlerden biri… İş yaşam terazisinde ağırlık biraz daha işten yana olsa da Ünlütürk için dinlenmek ve hayatın diğer yönlerinden keyif alabilmek de çok önemli. Onun nefes aldığı alanların başındaysa sanat geliyor. “Sanatla vakit geçirip sanat üzerine düşündükçe birçok insan gibi vizyonum genişledi” diyen Ünlütürk’ün ilgisinin gelişmesinde kızının rolü büyük. Yıllardır anne-kız olarak pek çok sanat odaklı seyahat yaptıklarını belirten Ünlütürk, “Yaptığımız işin en önemli noktalarından biri tasarım olduğu için sanat dünyasındaki yaratıcılığı ve yenilikçiliği gözlemlemek işimizi her zaman besliyor. Hızlı moda sektöründe yer alıp sanattan ilham almamak, tasarımcı ekiplerle konuştuğumuz dilin daha anlaşılmaz olmasına yol açardı” diyor. Elvan Ünlütürk’le iş dışı yaşamını ve sanata olan ilgisini konuştuk: 

 Yoğun iş hayatında, iş yaşam dengesini kurmak çok önemli ancak zor olabiliyor. Siz bu dengeyi sağlayabildiğinizi düşünüyor musunuz? 

 Bu dengeyi sağlamak tabii ki kolay değil, kimi zaman bir taraf daha ağır basıyor. Çoğunlukla iş hayatımın bu dengede daha ağır bastığını söyleyebilirim.

 Günde kaç saat çalışıyorsunuz? 

 Genellikle sabah 09.00 civarı şirkette oluyorum, akşamüstü 17.30 ya da 18.00 civarı çıkıyorum. Fakat eve gelsem de e-postalara bakmaya ve hafta sonu gündüz evden çalışmaya devam ediyorum. Zaten iş için her ay yaklaşık 2 yurt dışı seyahati gerçekleştiriyorum. Bunun yanında TÜSİAD’daki yönetim kurulu üyeliği görevim dolayısıyla da neredeyse her hafta yurt içinde seyahat ediyorum. Dolayısıyla iş saatlerim biraz karmaşık ve son derece yoğun. 

 Sizin için iş stresinden arınma, uzaklaşma yöntemleri nedir? 

 İşten uzaklaşmak için zaten mutlaka fiziksel olarak iş yerinden uzaklaşmak gerekiyor. Kışın LIFE bazı hafta sonları Alaçatı’daki evimizde ailece vakit geçirmekten keyif alıyoruz. Yaz aylarının bazı haftaları ise teknede ailemle olmak beni çok mutlu ediyor. İnsan işten uzaklaşmayı başaramadığında, etrafa yabancılaşıyor. Dünya ve yaşama karşı perspektifiniz daralıyor. Böyle olunca da üst üste binen yorgunluk yüzünden alınan kararların gitgide daha sağlıksız olduğunu gözlemliyorum. Dinlenmek ve hayatın diğer yönlerinden keyif alabilmek çok önemli. 

 Sporun hayatınızdaki yeri nedir? Vakit ayırabiliyor musunuz?

Yalan söylemeyeyim, eskiden daha yoğun vakit ayırabiliyordum. Bu sorunuzu bir fırsat olarak değerlendirip şu an itibarıyla bu kış hedeflerim arasına daha aktif spor yapmayı almış bulunuyorum. 

 Özel bir diyetiniz var mı? Beslenmede nelere dikkat ediyorsunuz?

 Bundan yaklaşık 2 yıl önce eşimle beraber gıda intolerans testleri yaptırdık. Sonuçları bizi oldukça şaşırtmış ve tabii günlük hayatı epey zorlaştırmıştı. Süt ürünleri, maya, gluten ve bazı diğer gıdaları tamamen hayatımdan çıkarmak zorunda kaldığım bu dönemden sonra şu sıralar daha esnek davranabiliyorum. Bunun dışında geçmişte arada sırada farklı beslenme yaklaşımlarını denedim. Beni en çok etkileyen, birkaç defa gittiğim Viva Mayr kliniğindeki beslenme planıydı. Yaklaşımları son derece bilimsel ve etkileyici, meraklısına mutlaka tavsiye ederim. 

 Sanatla ilgili olduğunuzu biliyoruz. Sanata olan ilginiz ne zaman ve nasıl başladı? 

 Sanata olan ilgim kızımın ilgisi sayesinde başladı diyebilirim. Ayşe üniversite eğitimi için Londra’ya taşındığında sanata olan her zamanki ilgisi katlanarak arttı. Farklı seyahatlerde onunla birlikte müze ve galeri gezmek en keyif aldığım şeylerden biri. Yıllardır anne kız baş başa pek çok seyahate çıktık. En yakın sanat seyahatimiz, destekçisi olduğumuz İstanbul Modern’in Venedik Bienali gezisiydi. Muhteşem sergiler ve mekanlar görme şansı bulduk, ekip de çok keyifliydi. Kızımla aynı zamanda SAHA’nın destekçileri arasındayız. Sanatçılarımızın uluslararası arenada bilinirliğinin artması için çok değerli çalışmalar yapıyorlar. Türkiye ve dünyada fikir ve düşünce özgürlüğü için verilen mücadelede sanatın yerinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. 

 En sevdiğiniz sanatçılar kimler? 

 Geçtiğimiz ay 30’uncu evlilik yıl dönümümüzü kutlamak için ailece Paris’e gittik. O yüzden aklımda daha çok taze olan Monet’nin Water Lilies serisini örnek verebilirim. Musee de L’Orangerie’de onlara özel yapılmış 2 devasa odada sergilenen bu eserler, gerçekten saatlerce izlenebilir. Farklı mevsimlerde resmedilmelerinden dolayı aynı manzaraların farklı ışıkta nasıl değiştiğini görmek harikaydı. Kızım sayesinde beni çok şaşırtan bir şey de öğrendim. Sanat tarihinin en meşhur akımlarından biri olan empresyonizm, hepimizin bildiği gibi Monet’nin de içinde bulunduğu bir grup ressam tarafından başlatılıyor. Empresyonizmin temelini oluşturan “görüleni değil, hissedileni yansıtmak” yaklaşımı; fotoğrafın icadından sonra resmin gerçekliği yansıtma sorumluluğunun ortadan kalkması, dışarıda resim yapabilme imkanı yaratan tüp boyanın icadı gibi birkaç nedene dayanıyor. Empresyonizmle çoğu zaman birebir eşleştirilen Monet’nin resim yapış tarzını oluşturan bazı temel unsurlar var. Fakat bilmediğim, bu unsurlardan en temel olan aydınlık ve karanlık arasındaki farklar, renkler ve şekillerin gitgide birbirine karışarak nesnelerin ayırt edilemez oluşu ve nesnelerin sınırlarının iyice ortadan kalkmasının, aslında sanatçının yaşamının sonuna doğru katarakt nedeniyle görme yetisini yavaş yavaş kaybetmesinden kaynaklanmasıydı. Sanatçıların da bedenlerinin sınırları içinde yaşadıklarını, hepimiz gibi kendi gerçekliklerinden soyutlanamadıklarının bir kez daha farkına vardım. Çağdaş sanatçılardan ise Carol Bove’un yapıtları çok hoşuma gidiyor. Malzemelerin göründüğünden daha farklı olması, dayanıklı sanılan nesnelerin ezilip bükülebildiğini görmek ve genel olarak sanatçının materyali manipüle etme biçimi çok etkileyici. 

 Dünyadan ve Türkiye’den en sevdiğiniz sanat mekanları hangileri?

Dünyada en sevdiğim sanat mekanlarından biri Oslo’daki The Vigeland Park. Tamamen Gustav Vigeland’ın granit, demir ve bronzdan heykelleriyle dolu, 1940’ların sonuna doğru tamamlanan muhteşem bir park. Üstelik dünyada tek bir sanatçının işlerine ayrılmış en büyük heykel parkı. Doğayla ve sanatla iç içe olmayı seven insanlar için harika bir yer. Türkiye’de en sevdiğim sanat mekanı ise tabii ki İstanbul Modern. Müzenin geçmiş sergileri arasında aklımda en çok yer edeni Tony Cragg sergisi. 

 En son hangi sergiye gittiniz? 

 Bahsettiğim Paris seyahatinde The Musee des Arts Decoratifs’deki Schiaparelli sergisini gezdik. İtalyan tasarımcının hayatı, Dali ve diğer sürrealist sanatçılardan etkilenişi ve birlikte yaptıkları çalışmalar, markanın bugün geldiği noktada Daniel Roseberry’nin vizyonu… Tümüyle muazzam bir sergiydi. Tekstilci olarak da bu gibi moda tarihi ve kostüm tarihi sergileri ilgimi çekiyor. 

 Sanata olan ilginiz geliştikçe iş insanı kimliğiniz nasıl değişti ve gelişti? Sanatın size iş yaşamında katkısı ne oldu? 

 Sanatla vakit geçirip sanat üzerine düşündükçe birçok diğer insan gibi vizyonum genişledi demek doğru olur. Bu tabii ki kişisel yaşamıma da iş insanı kimliğime de yansıyor. Yaptığımız işin en önemli noktalarından biri tasarım olduğu için sanat dünyasındaki yaratıcılığı ve yenilikçiliği gözlemlemek işimizi her zaman besliyor. Hızlı moda sektöründe yer alıp sanattan ilham almamak, tasarımcı ekiplerle konuştuğumuz dilin daha anlaşılmaz olmasına yol açardı. O yüzden her gün yeni bir şeyler tasarlayıp dünyaya sunan bir şirket olarak sanata kulak vermek hepimiz için çok önemli.


TELEVİZYON İZLEMİYORUM

KİTAP TAVSİYESİ 
Doğrusunu söylemek gerekirse kitap okumaktan eskiden biraz daha fazla keyif alıyordum. Artık okuyacak o kadar fazla malzeme var ki... Makaleler, çevrimiçi haberler, iletişim kanallarından gelen haberler… En son, kızımın tavsiye ettiği Alain de Botton’un The School of Life: An Emotional Education isimli kitabını okudum. Yakın zamanda izleyip çok beğendiğim bir film ise Netflix’te bulabileceğiniz The Swimmers. Suriye’den mülteci olarak ayrılıp olimpiyatlarda yarışmaya giden iki kız kardeşin gerçek hikayesini ele alıyor.

FAVORİ DİZİLER Ailece film ve dizi izlemekten keyif alıyoruz ama televizyon kanallarından hiçbirini takip etmiyoruz. Hatta evde haber kanalları dışında keyif amaçlı sadece streaming uygulamaları izleniyor diyebilirim. Çok keyif aldığım dizilerden biri, Netflix’te yayınlanan Bridgerton. Yeni sezonu gelsin diye kızımla heyecanla bekliyoruz. Julia Quinn’in çok satan romanlarından uyarlanan dizideki dönem kostümleri ve korseler moda sektörünü de oldukça yoğun bir biçimde etkilemişti. Geçmişte çok severek izlediğim bir diğer dizi Blacklist, onu da eşimle izliyorduk.



“TEKNEDE AİLECE EĞLENİYOR VE DİNLENİYORUZ”

DOĞA YÜRÜYÜŞÜ 
İzmir’in çok güzel bir sahil kıyısı olmasının avantajlarından daha ılık aylarda faydalanabiliyoruz. Yürüyüş yapmaktan çok keyif alıyorum. Geçmiş yıllarda doğa yürüyüşü için aile ve dostlarımızla pek çok farklı seyahate çıktık. Doğu Karadeniz, Fethiye Likya Yolu, Batı Gürcistan gibi doğa harikası yerlerde birkaç gün boyunca tüm gün süren doğa yürüyüşleri yapma fırsatı bulduk. Hem spor yapmanızı hem yeni yerler keşfetmenizi sağlayan bir spor olduğu için doğa yürüyüşünden çok keyif alıyorum. Tabii ki harika fotoğraflar da yanınıza kâr kalıyor.

KAYAK VE YELKEN Doğada vakit geçirmeyi seven insanlar olarak ailece yaklaşık 25-30 yıldır kayak yapıyoruz. Bunun yanı sıra eşim ve abisi birer yelken tutkunu. Bundan birkaç yıl önce ARC organizasyonuyla Atlantik Okyanusu’nu geçmişlerdi. Yani aynı kayak gibi yelken de ailece keyif aldığımız sporlardan ama sportif tarafından daha çok keyif yönüyle ilgileniyoruz. Tekne bizim için artık yarıştığımız bir yer değil, ailece vakit geçirebildiğimiz, hem eğlenip hem dinlenebildiğimiz bir yer.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz