Hakkı Işınak’la soğuk deniz tutkusunu konuştuk...
Nil Dumansızoğlu
Sağlık problemleri nedeniyle yüzmeye başlayan IVECO Türkiye Genel Müdürü HAKKI IŞINAK, birkaç yıl önce havuz antrenmanlarından açık denizlere geçti. Soğuk suda yüzmenin kendisi için bir tutku haline geldiğini belirten Işınak; kar, yağmur demeden haftada en az dört sabah denize giriyor. Yüzmenin, zihinsel ve fiziksel sağlığını iyileştirdiğini söyleyen Işınak, “Şimdi nerede bir soğuk su görsem buna girmeliyim diyen, stresi yönetmenin yolunu keşfetmiş bir kış yüzücüsüyüm. Hayalim ise hep daha soğuk suda yüzmek” diyor.
Spor, stres yönetiminde en etkili yöntemlerin başında geliyor. Sağlık problemleri nedeniyle bundan 20 yıl önce yüzmeye başlayan IVECO Türkiye Genel Müdürü Hakkı Işınak da sporun kendisini fiziksel ve zihinsel olarak olumlu etkilediğini söylüyor. Zaman içinde yüzmenin kendisi için bir tutku haline geldiğini ifade eden Işınak, son birkaç yıldır soğuk havada, soğuk denizde yüzüyor. Suadiye Bükü Kış Yüzücüleri grubuyla kar, yağmur demeden haftada 4 sabah denize giren Işınak, “Yüzmek benim için adeta dönüştürücü bir aktivite oldu. Sadece fiziksel sağlığımı değil, motivasyonumu ve ruh sağlığımı da etkiledi” diyor. Hakkı Işınak’la soğuk deniz tutkusunu konuştuk:
Sizin için iş stresinden arınma, uzaklaşma yöntemleri nedir?
Çalışan çalışmayan herkesin en az bir hobisi olmalı diye düşünüyorum. Özellikle iş hayatındaki profesyonellerin hobi edinmesini şiddetle öneriyorum. Stres, günlük hayatın her alanında olabiliyor. Bu stresi yönetmenin de en güzel yöntemlerinden biri, bence bir hobiye odaklanmak, o noktada kendini geliştirirken ruh sağlına da yatırım yapmak. Spor yapmak, bir enstrüman çalmak, resim çizmek, şarkı söylemek ve bunun gibi size iyi gelen, üzerinde çalışırken zihninizi besleyen, iyileştiren her ne olursa olsun ona yönelmek, stresten arınmanın en etkili yöntemlerinden biri bence. Benim için bu hobi, yüzme diyebilirim.
Yüzmeye nasıl başladınız?
20 yıl önce sağlık nedeniyle başladım, sonrasında tutkuya dönüştü. Özellikle son yıllarda kışın açık denizde yüzüyorum. Soğuk havada denizde yüzmek, bağışıklık sisteminizi kuvvetlendiriyor, kan dolaşımını iyileştiriyor, ağrı eşiğinizi, metabolizma hızını artırıyor, hücreler vücudu sıcak tutmak için daha çok çalışıyor, endorfini harekete geçiriyor. Bu da iyi hissetmenizi sağlıyor. Ayrıca benlik saygısını artırıyor. Soğuk suyla mücadele sırasında zihinsel güç harcadığınız için başarı duygusuyla birlikte güven ve cesaret gelişiyor.
Soğuk suda yüzmeye nasıl karar verdiniz?
Havuz antrenmanlarından açık sulara geçişim, İstanbul ve Çanakkale Boğaz yarışlarında tanıştığım arkadaşlarım vasıtasıyla oldu. Suadiye Bükü ismindeki grubumuzla her hafta sonu yaz, kış demeden yıllardır sabah çok erken saatlerde yüzüyoruz. Çok çeşitli mesleklerden bu spora gönül vermiş insanlarla bir arada olmak da ayrıca bir motivasyon kaynağı diyebilirim. Suadiye Bükü’ndeki arkadaşlarla tanışmamsa Çapa’da Hiperbarik Tıp Ana Bilim Dalı’ndan Sualtı Hekimi Prof. Dr. Akın Savaş Toklu sayesinde oldu.
İlk deneyiminiz nasıldı? Size nasıl hissettirdi?
Wetsuit’le yüzmeye karar verdiğimde, baktım ki çoğu arkadaşım giymiyor. Bir cesaretle bende elbiseyi bıraktım. Ocak ayı, 8-12 arasındaki derecelerde ilk kulaca uzandığınızda kollarınızda elektriklenme hissediyorsunuz, vücudunuz yanıyor. Bu, yaklaşık 1-2 dakika sürse de kulaç attıkça normalleşiyorsunuz. Sonra keyif sürebilirsiniz. Bu kadar soğuk suda azami yarım saat kalabiliyoruz. 15 dereceler en ideal soğuk diyebileceğimiz su. Bu derecelerde 1 saat yüzebilsek de en önemlisi çıkınca korunabilmek. Dışarısı 15 derecenin çok altında ve ayaz varsa işiniz zor demektir.
Daha sonra nasıl ilerlediniz? İlk başladığınız gün ile bugün arasında kendinizde nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?
Karda da yağmurda da denize girmeye devam ettik. Elektrikli havalarda girmiyoruz. Şimdi nerede bir soğuk su görsem buna girmeliyim diyen, kendine meydan okuyan, stresi yönetmenin yolunu keşfetmiş, bu sporla çevresi farklı insanlarla çok genişlemiş bir Suadiye Bükü kış yüzücüsüyüm.
Yüzmeyle birlikte hayatınızda neler değişti?
Yüzmek benim için adeta dönüştürücü bir aktivite oldu. Sadece fiziksel sağlığımı değil, motivasyonumu ve ruh sağlığımı da etkiledi. Fiziksel egzersiz, stresle baş etme, disiplin ve bir ekibin parçası olma, hayatımın çeşitli yönleri üzerinde bütünsel ve olumlu bir etki yarattı. Yüzme, güçlü bir zihin, beden bağlantısı gerektiriyor. Nefes almaya, vuruşlara ve forma odaklanmak, farkındalığı artırıyor. Bu artan farkındalık, odaklanma ve hayatımın çeşitli yönlerinde mevcut olma yeteneğimi olumlu yönde etkileyerek genel zihinsel sağlığımı iyileştirdi.
Yüzme için ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz?
Yüzme için haftada 4 gün, ortalama 1 saat ayırıyorum. Hafta içi dahil olmak üzere programım ne kadar yoğun olursa olsun iş için şehir dışında değilsem hafta sonları kışın sabah 07.30’da, yazın 7.00’de 1 saat denizde yüzmeyi prensip edindim. Hafta içi 2 gün havuz antrenmanına devam ediyorum. Sabah erken saatlerde yüzmenin güne zinde başlamaya çok büyük etkisi var. Yüzme sonrası sabah mesainin ilk toplantısında ekip arkadaşlarım sabahı yaşarken ben öğleni yaşıyorum. Daha önce bahsettiğim gibi farkındalığın artması çok işinize yarıyor.
Rutininiz nedir? Yüzmeden önce bir hazırlık yapıyor musunuz?
Kimileri akşam spor yapmaya yatkındır ama ben aksine sabahçıyım. Kışın denizde kara ısınması yapmaya zamanınız olmuyor. Çünkü dışarısı soğuk ve en iyisi girip hafif tempo başlamak. Havuzda öncesinde 5 dakikalık yüzmeye özel ısınma hareketleri yapmalısınız. Wetsuit artık kullanmıyorum ama neopren bone, yüzücü mayosu kullanıyorum. Bazen elbette yüzmek istemediğim, üşendiğim oluyor ama o zaman her çıkışta hissettiğim o rahatlık, huzur ve mutluluğu düşünüp suya giriyorum. Bu da kendimle gurur duymamı ve motivasyonumu yüksek tutmamı sağlıyor.
Kimlerle yüzüyorsunuz?
Yüzme daha bireysel bir spor dalı olsa da takım içerisinde, bir takımın hedefiyle yüzdüğünüz zaman o bireysellik aslında biraz yerini takım oyunculuğuna bırakıyor. Ben de yüzmenin bu anlamdaki esnekliğini çok seviyorum. Ben Suadiye Bükü Kış Yüzücüleri grubuyla yüzüyorum. Birbirinden farklı hayatlara, bakış açılarına sahip olan ama ortak noktalarının hepsinde aynı olduğu, yüzme aşığı bireylerden oluşan Suadiye Bükü çok renkli, çok keyifli bir grup. Yılın her ayı, mevsim her ne olursa olsun, sabah hepimiz günlük hayatımıza dalmadan hep birlikte suya dalıyoruz. Güne birbirimizi motive ederek ve yüreklendirerek başlıyoruz. Ekip olarak hakikaten bir aile olduk. Birbirimizin dertlerine, mutluluklarına ortak oluyor, birbirimizi hep daha iyi olmak adına cesaretlendiriyoruz. Bu da tek başına yüzmekten çok daha ayrı bir tat, ayrı bir keyif katıyor. Kaldı ki bir yönetici olarak takım oyununa inancım çok büyüktür. Ekibime de hem tek hem grup halinde çalışılabilmesi adına farklı görevleri farklı şekillerde delege ediyorum. Böylece ekip arkadaşlarım hem bireysel hem grup içinde son derece verimli çalışabiliyor. Grubumuzda profesyonel yüzücülük yapmış kişiler de bulunuyor. Rekorlara imza atmış, dünyanın çok farklı yerlerinde yüzme deneyimi yaşamış insanlar misafir oluyor. Görev alan arkadaşlar da var; örneğin tüm organizasyon ve iletişimden sorumlu Ahmet Tekkeşin Abimiz, fotoğraf sanatçımız Hakan Gümüş, kim önde kim gruptan kopmuş kontrolü bırakmayan güvenlik amirimiz Aydın Yıldızay… Sonuçta suyla şaka olmaz.
Aileniz de katılıyor mu? Çocuklarınızı yönlendiriyor musunuz?
Pek soğuğu sevmezler ama beni gören çocuklarım kendilerine farklı yol çizdi. Herkes sevdiği sporun peşinden gidiyor. Kızım Eylül, lisanslı midi kategoride voleybolcu, oğlum Arda ise ilkokulda yüzme takımındaydı. Sonra bırakıp masa tenisinde devam etmeye karar verdi.
Yurt dışında da yüzüyor, yarışlara katılıyor musunuz? Nerelerde yüzdünüz?
Yurt dışında resmi bir yarışa katılmadım, ancak kışın İsveç Marstrand’da, yazın California Newport’ta yüzdüm. Yurt içinde tüm yıl gerçekleşen onlarca yarışa her sahilde katılma arzusu içindeyim ama ajandam ve vaktim uyduğu sürece katılabiliyorum. Ülkemiz bu konuda cennet ve en sevdiğim parkur Göcek Zeytin Adası’ndan başlayan parkurdur.
En sevdiğiniz denizler hangileri?
Şaka gibi ama en iyi deniz Marmara. Isınma soğuma zamanları, tuzluluk ve her gün ulaşım kolaylığını düşünürseniz Marmara Suadiye diyebilirim.
Yüzmeyle ilgili hedefleriniz ve hayalleriniz nedir?
Bununla eğlenmeye, bundan faydalanmaya devam etmek. Kış yüzmesinin, ismi kadar üşütmediği ve hatta yazın yüzmekten daha keyifli olduğunu anlatarak katılımcı sayısını artırmak. Hayalim ise hep daha soğuk suda yüzmek.
“KENDİMLE YARIŞIYORUM” “BECERİMİ GELİŞTİRİYORUM” Yüzmede rekabet çok keyifli. Ben sadece yüzme arkadaşlarımla değil, kendimle de rekabet ediyorum. Örneğin teknik becerimi, yüzme stilimi, nefesimi hep geliştirmek için çalışıyorum. Bu anlamda kendime hedefler koyuyorum. Kendi kendime geri bildirim vermekten, öz eleştiri yapmaktan çekinmeyen biri olarak kendimi de oldukça net eleştiriyor ve bir sonraki güne hazırlık yapıyorum. GELECEK YARIŞ Kış aylarında, suyun ve dışarının durumuna göre değişen 20-60 dakika arasında denizde yüzebiliyorum. Yaz aylarında elbette kondisyon avantajımı kullanarak çok daha uzun süre yüzebiliyorum. Aslında eğlendiğimiz ve yarıştığımız yer tüm Türkiye’de özel kuruluşlar, belediyeler veya komiteyle derneklerin düzenledikleri organizasyonlar. Önümüzde 18. Datça açık deniz kış yüzme maratonu var. 6 Ocak’ta 1,5K ve 5K metre olarak yüzülecek. |
“YARATICI DÜŞÜNMEYİ TETİKLİYOR” KİŞİSEL GELİŞİME KATKI Yüzme sayesinde farklı alanlardan, kültürlerden ve tarzlarından insanlarla tanışmak zengin bir kişisel gelişim kaynağı oldu. Ufkumu genişletti, farklı bakış açılarıyla tanışmamı sağladı. Motivasyonumu, becerilerimi ve genel gelişimimi olumlu yönde etkileyen destekleyici bir zemin oldu. Farklı düşünen, dünyaya başka çerçevelerden bakan insanlarla bir araya gelmek, açık görüşlü olmayı ve yaratıcı düşünmeyi tetikliyor. YENİ KAPILAR AÇIYOR Bu ortamlar fikir alışverişini ve yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini teşvik ederek uyum sağlama ve problem çözme becerilerime katkıda bulunuyor. Ayrıca yüzme, farklı profesyonel geçmişlere sahip insanlarla ağ oluşturmak için eşsiz bir fırsat sağlıyor. Bu bağlantılar, sosyal veya profesyonel çevremde sık rastlamadığım sohbetlere, içgörülere kapı açma potansiyeline sahip. |
“ÖZEL ZAMANI KORUMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUM” DENGEYİ NASIL SAĞLIYOR? İş, yaşam dengesini doğru yönetmek, hem fiziksel ve ruhsal sağlık için önem arz ediyor hem üretkenliğin sürdürülebilir olmasını sağlıyor. Mesleki ve kişisel hayatım arasında sağlıklı bir denge kurmak için çaba gösteriyor, bunu da başardığımı düşünüyorum. Bu anlamda prensip edindiğim stratejiler var. Önceliklendirme yaparak önem ve aciliyet seviyesine göre iş akışımı bir sıraya yerleştiriyorum. Bu sayede odak noktamı kaybetmiyorum. EKİP ÇALIŞMASININ ÖNEMİ Ekip çalışmasına her daim fırsat tanımak adına delegasyon yöntemiyle ekibime sorumluluk ve deneyim sahibi olma fırsatı tanırken iş paylaşımı yaparak süreçlerin zamanında tamamlanmasını sağlıyorum. Bunlarla beraber kişisel alanımı ve kendime ayırdığım zaman dilimlerini her koşulda korumaya özen gösteriyorum. Bu zaman diliminde ailem ve sevdiklerimle birlikte vakit geçirmeye, paylaşmaya ve yeni deneyimler keşfetmeye çalışıyorum. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?