GÜNDEM
20 MİLYAR TL BORÇ DAHA YAPILANDIRILACAK
Geçtiğimiz eylül
ayı sonunda kredi kartı ve tüketici kredilerini ödeyemeyenler için yeni bir
kolaylık getirilmişti ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre
eylül-aralık döneminde 1 milyonu aşkın borçlu bu fırsattan yararlandı. Toplamda
8,8 milyar TL bireysel kredide yeniden yapılandırmaya gidildi. TBB Yönetim
Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, “562 bin kişinin 2,4 milyar TL kredi kartı
borcunun ve 456 bin kişinin 6,4 milyar TL tutarında tüketici kredisinin
yapılandırıldığını görüyoruz” diyor. Peki trend bu yıl da aynı hızla devam
edecek mi? Bankalar açısından ne gibi artılar doğuracak? İşte bu soruların
yanıtlarını bankacılığın önemli danışmanlarına yönelttik:
İHTİYAÇTA ORAN YÜZDE 7-8 “Kredi kartı tarafında yeniden
yapılandırılan rakam, 2016 sonunda 81,5 milyar TL olan toplam bireysel kredi
kartı portföyünün yüzde 3’üne yakın” diyen Tunç Akyurt, ihtiyaç kredilerinde
ise yeniden yapılandırılan hacmin 2016 sonunda 165,8 milyar TL’ye ulaşan toplam
ihtiyaç kredilerinde yüzde 3,9 pay anlamına geldiğini açıklıyor. Akyurt, bu yıl
için de “Bu tarz yeniden yapılandırmalarda genelde yaşanan tecrübemiz talebin
ciddi bir kısmının ilk 3-6 ay içinde gerçekleştiği yönünde. Tüm yıl boyunca
yönetmelik tarafından tanınan yapılandırma esneklikleri devam ederse kredi
kartları ve ihtiyaç kredileri toplamında yaklaşık 20 milyar TL civarında bir
yeniden yapılandırma söz konusu olur. 2017 boyunca yüzdesel olarak kredi
kartlarında yüzde 5-6, ihtiyaç kredilerinde ise yüzde 7-8 oranlarında ilave
yeniden yapılandırma hacimleri görmek mümkün olacaktır” şeklinde
konuşuyor.
MALİ İSTİKRARDA KRİTİK Tabii bu yeniden yapılandırmanın
tüketiciler kadar bankalara da artıları var. A.T Kearney Yöneticisi Michael
Weiss, “Batık kredi yönetimi her bankanın temel görevlerinden biri ve içinde
bulunduğumuz şu zamanda her denetim kurumu için daha da fazla önem kazanıyor.
Mali istikrar için batık kredilerin net bir şekilde sistemde tanımlanması ve
raporlanması gerekli” diyor. Danışmanlara göre bankalar açısından yeniden
yapılandırılan krediler, kanuni takibe geçme şansı oldukça düşürülen ve bir
anlamda açık olarak yaşatılan krediler anlamına geliyor. Bu durum bankaların
hem kanuni takip rasyolarının daha da yükselmesini önlüyor hem de kredinin
yaşama şansını artırıyor. Kâr-zarar tablolarını koruyor. Ayrıca krediler kanuni
takibe geçmeden yaşatıldığı için olası icra-iflas-avukat gibi kanuni takip
sürecindeki ek masraflardan tasarruf ediyorlar.
NİŞ ALAN
“HEDEF GLOBAL OYUNCULUK”
Her sektörde niş
alanları yakalamak güçlü işleri doğuruyor. Türk P&I da bunun önemli
örneklerinden biri. Türkiye’de her türlü “su” aracı için sorumluluk sigortası
sağlayan Türk bir firma olmadığını fark eden 6 Türk sigorta şirketi birleşerek
Türk P&I’yı kurdu. İlk yılında yüzde 93 büyüyen şirket, bugün Türk bayraklı
küçük yolcu teknelerinde yüzde 90 pazar payına sahip. Global pazara girme
planları da yapılıyor. Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker ile bu
alanın potansiyelini ve büyüme stratejilerini konuştuk:
PAZAR “Dünyada su araçları sorumluluk sigortaları (P&I) yıllık 2 milyar
dolarlık bir pazar. Türk sahipli gemilerin yıllık prim hacmi ise 150 milyon
dolar civarında. 2014 yılı başında kurulduk. Kuruluş amacımız Türkiye’de temin
edilemeyen ve tamamı yabancı kaynaklı sigortacılar tarafından sağlanan su
araçları sorumluluk sigortasının temin edilmesi. Bu şirketin eksikliği
yıllardır sektörümüzün ileri gelenleri tarafından dile getiriliyordu. Günümüzde
deniz ticaretinde gemi donatanının güçlü bir sigortacısı yoksa ticaret içinde
yer alma şansı azalıyor. Yerel bir P&I kuruluşu olarak hem sigortalanma
oranını artıracağımızı hem donatanlarımızın ticari imkanlarını yükselteceğimizi
düşündük. Biz gemi tipi sınırlaması yapmaksızın, başta yolcu taşıyan küçük
deniz araçları olmak üzere römorkörler, yüzer vinçler, petrol tankerleri, servis
botları, deniz otobüsleri, balıkçı tekneleri, yatlar, gezinti tekneleri de
dahil tüm deniz araçlarına 1 milyar dolara kadar sorumluluk teminatı
sağlayabiliyoruz.
BÜYÜME Bölgemizde aktif 30 yabancı P&I sigortacısıyla rekabet ediyoruz. Bu
süreçte armatör ve işletmecilerin poliçe şartlarıyla iletişim dilinin Türkçe
olmasından memnun olduklarını fark ettik. Türk bayraklı ve Türk kabotaj
hattında yolcu taşıyan deniz araçlarında pazar payımız yüzde 90’ın üzerinde.
Römorkörler, liman inşaat araçları ve yüzer vinçler gibi deniz araçlarında
pazar payımız yüzde 70. Rakiplerle hem sağladığımız daha uygun prim şartları
hem dil avantajıyla rekabet ediyoruz. Yabancı bayrak taşıyan ama Türk sahipli
veya Türk firmalar tarafından işletilen gemilerde daha fazla pazar payı almak
istiyoruz. Nihai hedefimiz, hem yabancı bayraklı hem yabancı sahipli gemilere
Türk sorumluluk ürünümüzü satmak böylece Türk P&I’in uluslararası bir marka
haline getireceğiz. Kuruluştan bu yana yüksek oranlarda büyüme fırsatı elde
ettik. 2015’te yüzde 93 ve 2016’da yüzde 76 büyüdük. Önümüzdeki yıllarda büyüme
oranlarımızın bu kadar yüksek yüzdelerle olmasa da iyi bir trendle sürmesini
bekliyoruz. 2016 yılında 26,6 milyon TL prim üretimi yakaladık. 2017’de 40-45
milyon TL prim üretimine ulaşmayı bekliyoruz.”
CEO AJANDA
GELECEKTE NELER
OLACAK?
Geçtiğimiz gün TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Önümüzdeki
10 yılda dünya, dijitalleşebilenler ve diğerleri olarak ikiye ayrılacak!
Dönüşümü hemen yakalayalım, ezberleri bozalım” diyordu. Gerçekten bu değişim
hızını en iyi yaşayan sektörlerden biri finans. Biz de finansın farklı
alanlarından yöneticilere kendi alanlarında geleceğin nasıl şekilleneceğini,
hayatımıza nasıl yansıyacağını sorduk:
TEDARİKÇİ
PLATFORMLARI QNB Finansbank Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel Müdür
Yardımcısı Ömür Tan, bankacılıkta geleceğe dijitalizasyonun damgasını vuracağı
görüşünde. “Dijitalizasyon sadece bireylerde değil büyük kurumlardan KOBİ ve
OBİ ölçeğindeki şirketler için de giderek daha çok önem kazanıyor” diyen Tan,
kurumsal bankacılıkta yakın geleceğin resmini şöyle çiziyor: “Kredi/mevduat
oranı giderek yükseliyor, bu nedenle ileride dışarıdan kaynak sağlamak giderek
pahalanacak. Bu ortamda da teknoloji süreçlerin dijitalizasyonu her bankacılık
alanı için daha önem kazanıyor. Kurumsal bankacılıkta yakın dönemde nakit
yönetimi ve tedarik yönetiminde yenilikler, yeni ürünler göreceğiz. Tedarikçilerin
ve şirketlerin birbirini görebildiği daha şeffaf ve açık dijital platformlar
oluşacak. Biz de bu alanlarda çalışmalar yapıyoruz.”
NESNELERİN İNTERNETİ Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel
Müdürü Soner Canko’ya göre teknolojide yaşanan hızlı dönüşüm bankacılık
deneyimlerini kökünden değiştiriyor. Canko, “Bugün ülkemizdeki kartlı
ödemelerin yüzde 12’sinin internet üzerinden yapıldığını görüyoruz. Ödemelerde
kartların telefonların içine girdiği, temassız teknolojisiyle ödeme sürelerinin
kısaldığı ve artık mobille ödemelerin görünmez hale geldiği döneme girdik. Geleceğin
mobilde olacağına inanıyorum ve mobile uygun çözümler sunmayı artık bir opsiyon
değil, zorunluluk olarak görüyorum. Dijital çözümler son kullanıcıya hızlı
ulaşan ürünler olduğu için oyuna katılan yeni oyuncuların başarıya ulaşma
olasılığı eskisine kıyasla çok daha fazla. Bu anlamda finans sektörünü baştan
yapılandıracağını düşündüğümüz fintech girişimlerini, bankalar için önemli fırsat
olarak değerlendiriyorum. Chatbot, nesnelerin interneti, biyometri, sanal
asistanlar, robotlar finans sektörünün geleceğine damga vuracak. Bunlar içinde
beni en çok heyecanlandıran teknoloji, gelecekte arabamızdan, buzdolabımızdan,
çamaşır makinemizden, hatta evimizdeki aynadan ödeme yapma imkanı verecek ve bugünkü
satın alma, ödeme deneyimlerimizi tamamen değiştirecek olan nesnelerin
interneti olduğunu söyleyebilirim.”
FİNTECH İŞ BİRLİKLERİ
Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, bankacılıkta teknolojinin etkisiyle ciddi
bir dönüşüm yaşanmasını bekliyor. Dinç, “Kasiyeri olmayan marketlerin, sürücüsü
olmayan araçların, çalışanı olmayan fabrikaların dünyasına doğru hızla
ilerlerken bankaların hizmet modellerini değiştirmesi de kaçınılmaz olacak.
10 yılın finansal dünyasına, nesnelerin interneti, otomasyon ve yapay zeka
gibi teknolojilerin öncülük edeceğini ve bankaların başta fintech’ler olmak
üzere iş birliklerine ağırlık vereceğini düşünüyoruz. En belirgin değişimlerin
ise bu teknolojiler doğrultusunda başta şubeler olmak üzere tüm kanallardan
sunulan hizmet modellerinde yaşanmasını bekliyoruz” diyor.
ÜRÜN ODAKLILIK
BİTECEK “Sigortacılıkta müşterinin yolcuğu, iletişim ve tüketim hızı
dikkate alındığında dinamik bir yapıda olacak” diyen Aksigorta Genel Müdürü
Uğur Gülen’e göre müşterilerin
beklentileri, giderek daha fazla şekilde kendilerine özel ve diledikleri zaman
diledikleri kanaldan ulaşılabilir olunması yönünde değişiyor. Bu da sektörü
köklü bir yeniden yapılanmaya götürecek gibi… Gülen, “Önümüzdeki dönemde
sigorta sektörü, ürün odaklı tavrını bırakıp müşteriyi merkeze koyacak. Bugün bile hayatımızda olan akıllı
sistemler, 10 yılda çok daha fazla alanda ve süreçte kullanılacak. Sigorta
sektörü olarak birey algısında gelişen teknolojiyi, gerek uygulamalar gerekse
analitik çözümlemelerle besleyerek (büyük veri) kendi sistemlerimiz ve
donanımlarımız için uygulamalı, birçok model ve mekanizmaya çevirmeliyiz.
Dijital platformlara dahil olup dokunduğumuz noktaları artırmalı ve sigortayı
kolay erişilebilen ürün ve hizmete dönüştürmeliyiz” diyor.
CEO TWEET
PINAR ABAY
“‘Sadece mümkün
olanı yapmak için hayatımı harcamaya değmez.’ Tek cümlede hayat felsefem.”
DOĞAN CANSIZLAR
“Toplam cari
açık: 2003-2016 döneminde 491 milyar dolar, 1923-2002 döneminde 42,7 milyar
dolar. Net Hata Noksan (kaynağı belirsiz para girişi), 2003-2016 döneminde (14
yılda) toplam 51,4 milyar dolar oldu.”
ATİLLA KÖKSAL
“Foreks
işlemlerinde hedef yerel ve bölgesel nitelikli yatırımcılar olmalıydı. Tüm
müşterileri aynı kategoriye koyan bu düzenleme yanlıştır. Acilen değişmelidir,
aksi takdirde bugüne dek yapılan yatırımlar yok olacaktır.”
GÖSTERGE
Türkiye Merkez
Bankası’nın 106 milyar dolar rezervi bulunuyor.
Dünyada ise Çin 3 trilyon dolar rezerv ile birinci sırada. Japonya’nın
1,2 trilyon dolar, Suudi Arabistan’ın 538 milyar dolar, Rusya’nın 377 milyar
dolar ve Brezilya’nın da 365 milyar dolar rezervi mevcut.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?