Doğru kampanya takvimi kazandırdı

BAŞARI HİKAYESİ
2014’te bankacılığın bireysel tarafında asıl küçülme, kredi kartlarında gerçekleşti. Uzmanlar, geçtiğimiz yıl sonunda burada cirosal küçülmenin yüzde 13-15’e ulaşabileceğini öngörüyor. 2014 Kasım sonuçlarına göre bankaların kredi kartı adedi sadece 368 bin artmış durumda. Bu verilere göre bir yılbüyükler içinde sadece İş Bankası kredi kartı sayısında büyüme yakalamayı başarıyor. Cirolarda da önemli düşüşe rağmen Kasım 2013- Kasım 2014 arası İş Bankası’nın kartı Maximum’da yüzde 11 ciro artışı görülüyor. Kredi kartlarından sorumlu İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen ile bu gelişmeyi konuştuk:
İŞBİRLİKLERİNİN ETKİSİ “Maximum Kart kullanıcıları ve üye işyerleri nezdinde cazip ödeme aracı olarak kullanımımızı sürdürmek amacıyla müşterilerimizin ihtiyaç duyacağı alanlarda farklı kurgularla hazırlanan istikrarlı bir kampanya takvimiyle ilerledik. Perakende sektöründen çok sayıda markayla kurduğumuz güçlü işbirlikleriyle birebir yürüttüğümüz uzun soluklu kampanyalarımız oldu. Ayrıca akaryakıt, market, giyim, beyaz eşya, mobilya, elektronik, turizm, havayolu, e-ticaret, eğitim gibi harcamaların yoğun olduğu sektörlerde müşterilerimiz tarafından tercih edilecek teklifler içeren yıla yaygın kampanyalar hazırladık. 
2015’TE DE AGRESİFİZ Gençler ve ücretli çalışanların yoğun ilgi gösterdiği, sektörde toplam harcama içinde payı artan elektronik ticaret sektörüne özel önem veriyoruz, e-ticaretin önde gelen markalarıyla güçlü işbirlikleri kuruyoruz. Kartlı ödeme sistemlerinin gelişmesi ve yaygınlaşmasından artan oranda pay almak her zaman önceliğimiz. 2015 yılında da bu alanda büyümenin, sektörden yüksek seyretmesini bekliyoruz. Maximum Kart sahiplerine alışverişlerde sunduğumuz sürekli avantajların yanı sıra Müzekart hizmetimiz, Cinemaximum sinemalarındaki ayrıcalıklarımız, spor, eğlence, yeme-içme sektöründeki tekliflerimizle çalışmalarımızı yürütüyoruz.” 
MERAK EDİLEN
Bankacılık için son 2 yıldır en önemli konu, kârlılık. Banka yöneticileri, ekonominin sağlıklı büyümesi için bankacılığın en az yüzde 15 özsermaye kârlılığı yapması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Peki Türk bankaları, global ve farklı ülkelerin sistemlerine göre nasıl bir kârlılığa sahip? Global alanda bu tablo nasıl gidecek? Bu soruları, EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Başkanı ve Finansal Hizmetler Lideri Selim Elhadef’e sordum: 
ERİME SÜRÜYOR “Türk bankalarının ortalama özsermaye kârlılığı ve aktif kârlılığı 2009’dan beri düzenli olarak geriliyor. 2009’da yüzde 23 olan ortalama sermaye kârlılığı, 2014’te yüzde 12’ye kadar indi. Diğer taraftan, EY olarak takip ettiğimiz dünyanın önde gelen 200 bankasının ortalamalarıyla kıyaslandığında Türk bankaları “nominal olarak” halen daha yüksek kârlılığa sahip. Örneğin Avrupa bankalarının ortalama özsermaye kârlılığı yüzde 4,1. Ancak gelişen piyasalarda bu oran, Türkiye’den yüksek yüzde 15,4. Tabii tüm resmi görmek için gelişmiş ülkelerdeki çok düşük faiz ve enflasyon ortamını da dikkate almak gerekiyor. Bu açıdan gerçek kârlılık, Türk bankalarında daha düşük çıkıyor. Yaptığımız kaba hesaba göre, 2014’te Türk bankalarının ortalama özsermaye getirisi gösterge hazine tahvili getirisinden yüzde 3-3,5 kadar yüksek olacak. Böylece reel kârlılık açısından Türk bankalarının kan kaybettiğini söyleyebiliriz. Biz mevcut kârlılığın mevcut ekonomik veriler ışığında düşük olduğunu ve yapısal olarak uzun yıllar sürdürülmesinin çok kolay olmayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle sistemin kârlılık oranlarının artması gerektiğini düşünüyoruz. 
ÇİN’İN ETKİSİ Çin bankalarının kârlılıkları kriz döneminden beri yüksek seyrediyor. Takip ettiğimiz en büyük 200 banka listesinde, 14 Çin bankası yer alıyor. 2008 sonunda Çin bankalarının global 200 banka kârında payı yüzde 49. Bu oran, 2011 yılında yüzde 35, 2012’de yüzde 38 olarak görülüyor. 2013 sonu ve 2014 ilk yarı rakamlarına göre bu oran yüzde 35. Özellikle kriz döneminde Çin bankalarının kârlılıktaki payının çok yüksek olduğunu, geçen yıllarla paylarının bir miktar azaldığını görüyoruz. 2014’ün ilk yarısındaki görünümün yıl sonu rakamlarında çok ciddi değişmesini beklemiyoruz. Önümüzdeki 5 yılda Kuzey Amerika’da ekonomik toparlanma sonucu, banka kârlılıklarında yükselme olabilir. Keza Avrupa’daki banka yapılandırma sürecinin de sonuna gelindiğini düşünüyoruz. Çin ise kapalı kutu, zira sistem dışı kredilendirme süreçleriyle oluşan gölge bankacılık ve devletin yakın kontrolünde yürütülen finans faaliyetleri Çin’e karşı belirsizlikleri ve sürpriz ihtimallerini her zaman canlı tutuyor.”

CEO TWEET
PİRAYE ANTİKA “Sermayesi faizle birikmiş bir banka katılım/islami bankaya döndürülebilir mi?”
ATTİLA KÖKSAL “Toplam nüfusunun yüzde 80’inin günde 10 dolardan düşük bir gelirle yaşamaya çalıştığı dünyada her gün halimize şükredelim…” 
MURAT SAĞMAN “Dünya ekonomisi, ABD dışında belirgin bir şekilde ivme kaybediyor. Şu anda dünyada dört motorlu uçağın sadece ABD motoru çalışıyor.” 

GÖSTERGE 
BES’te 2015 sonunda yüzde 30’a yakın büyümeyle 45 milyar TL fon büyüklüğü ve 6 milyon katılımcı sayısı bekleniyor. 2015 sonuna kadar sisteme, vakıf ve sandıklardan yaklaşık 20 milyar TL aktarılacak. 

LİDER AJANDA
2015’in gündemi 
Lider Ajanda Seçim nedeniyle içinde soruları barındıran bir yıl bizi bekliyor. Finans dünyası, 2015’e her ne kadar 2014’ten daha umutlu baksa da ajandalarda ilk sırayı verimli büyümeye ayırıyor. Önemli finans yöneticilerine, 2015 yılında ajandalarında en önem verdikleri konuları sorduk. İşte 2015’in odak konuları… 
VERİMLİLİK İLK SIRADA Son 3 yıldır verimliliğe ajandasında önemli yer ayırdığını belirten Türkiye Finans Genel Müdürü DERYA GÜRERK, 2015’te üç ana konuya eğilmeyi planlıyor. Gürerk, şöyle konuşuyor: “Verimlilik, 2015’te de ajandamın en önemli konusu. Bakiye olarak bankanın iş hacmi 3 yılda 3 kattan fazla arttı. Biz bunu karşılayacak çok ciddi ve yeşil altyapı yatırımları gerçekleştirdik. Bu, günün sonunda verimliliğe olumlu etki yapıyor. Biz sektöre göre 2014 yılında da mevduat ve kredilerde iki kattan fazla büyüdük. Bu büyümenin verimli gitmesi, orta ölçekli bankalar içindeki en iyi gelir-gider rasyomuzu koruyarak ilerlememiz benim için önemli. Buna çalışıyorum. İkinci önem verdiğim konu, regülasyonlar. Bu yıl bankaların regülasyonların etkisine dikkat etmesi gerekiyor, ancak ben Basel III’ün sermaye yeterliliği konusunda güzel açılımlar getireceğini düşünüyorum. Bunlara da çalışıyoruz. Üçüncü konu ise dijitalleşme. Bu konuda internet ve mobil bankacılıkta iyi atılımlar yapıyoruz. Bu yıl dijitalleşme konusuna çalışacağım.” 
LİDERLİĞİ KORUMAK Garanti Emeklilik Genel Müdürü CEMAL ONARAN da şirketin katılımcı sayısında liderliğini korumayı ilk amacı olarak görüyor. Yönetici, 2015 ajandasını şöyle aktarıyor: “2013’ün Şubat’ında katılımcı sayısında liderliği ele geçirdik. 2015’te hedefimiz, bu liderliği korumak ve sektörde 1 milyonuncu katılımcıya ulaşan ilk şirket olmak. Fon büyüklüğünde de pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Hayat sigortalarında sektör yüzde 6 küçülürken biz yüzde 5 büyüdük. 2015’in yapılacaklar listesinde tabii ki bu başarı grafiklerinin devamı, yenileri için çalışmak ve verimliliğimizi artırmak yer alıyor. BES’te gelirlerin sınırlandığı ortamda operasyonel verimliliğimizi artırarak teknik kârlılığımızı yükseltecek organizasyon ve süreç değişiklikleri gündemimizde.” 
KOBİ’LERE ERİŞİM Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü ÖZGÜR MARAŞ, 2015’te leasing pazarının çok fazla büyümeyeceğini düşündüğünden verimliliğe ve yeni pazar fırsatlarına odaklanacağını açıklıyor. Maraş, “Sürdürülebilir başarı sağlamak en önemlisi. Hedefimiz, KOBİ’lerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak ve proje bazlı katma değer yaratan yatırımların finansmanında yer alarak pazar payımızı artırmak. Bunlarla birlikte liderliğimizi sürdürmek önceliklerim arasında. 2015’te 3 binin üzerinde işlem gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda yılın hemen başında 2 yeni şube açacağız, yeni sektörleri leasing ile tanıştırmak için hazırlıklarımızı tamamladık. Daha fazla firmaya ulaşmak ve özellikle makine ekipman ve iş makinesi yatırımlarındaki liderliğimizi sürdürmeyi de hedefliyoruz” şeklinde konuşuyor.