finance suit

23.07.2015 11:27:020
Paylaş Tweet Paylaş
finance suit
EN İYİ PROJE
Proje finansmanı, büyüme getirdi
Yapı Kredi Bankası, sektördeki bireysel bankacılıktan kurumsal alana dönüş trendini en net yakalayan bankalardan. 2014 yılında kurumsal kredilerde yüzde 35’lik büyüme yakaladı. Bu yıl da sektörün yüzde 18-20’lik büyümesinin üstünde bir performans hedefliyor. Biz de bu dönüşümü gerçekleştiren Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Feza Tan ile konuştuk: 
NASIL BAŞARDIK? “2014, büyüme odaklı yeni yatırım stratejimizin ilk yılıydı. 55 bini aşkın kurumsal ve ticari bankacılık müşterimizle 2014’te nakit ve gayri nakdi kredilerde pazar payımızı artırdık. Şirket kredilerinde sektörün üzerinde büyüdük. Bu büyümedeki en büyük neden, firmalarla ilişkilerimize sadece finansman sağlama açısından bakmamamız. Diğer yandan büyümede proje kredilerinin önemli rolü oldu. Bugüne kadar 200 projede 12 milyar dolarlık proje finansmanı hacmine ulaştık. 2014’te Yatağan, Çatalağzı, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin finansmanında yer aldık. 3’üncü Köprü, Gebze- İzmir Otoyolu projeleri, Mersin Entegre Sağlık Kampüsü projelerine katılım sağladık. Martta en büyük hastane projesi Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü’nde ortağımız Unicredit ile yer aldık. YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE Sektörde bu yıl beklenen yüzde 18-20’lik büyümenin üzerinde büyümeyi hedefliyoruz. 2014’te kurumsal ve ticari bankacılıkta toplam müşteri sayımızın yüzde 8’i kadar yeni aktif müşteri kazandık. Türkiye’nin gelecekte yapılacak büyük yatırımlarında da yer almayı istiyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni enerji yatırım alanları, devam eden özelleştirme programlarıyla enerji sektörünün yıldızının parlamaya devam edeceği görüşündeyiz. Çalışmaları ve planlamaları devam eden büyük altyapı ve üstyapı projeleri ile bazı liman ve havaalanı yatırımları da altyapı sektörünün canlı olacağını gösteriyor. Bu yıl müşterilerimizle kredi ilişkimizi artırırken, başta nakit yönetimi ve dış ticaret finansmanı ürünleri olmak üzere ürün çeşitliliğini, penetrasyonu artırıp güçlenmeye devam edeceğiz.” 

YENİ GİRENLER
Ortadoğulu şirket Türkiye'de iddialı
Dubai merkezli Al-Futtaim Grubu’nun sigorta şirketi Orient Insurance, Türkiye pazarında güçlü bir büyüme bekliyor. 2014 Ağustos ayı itibarıyla Türkiye’de poliçe düzenlemeye başlayan Orient Sigorta, bu yılın ilk 4 ayında 20 milyon liralık prim üretimi gerçekleştirdi. Orient Sigorta Genel Müdürü Kurt Ebik, Türkiye pazarını seçme nedenlerini ve planlarını şöyle aktarıyor: 
GEÇ BİLE KALDIK “Yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirketiz. Türkiye’de hayat dışı sigortada tüm branşlarda hizmet veriyoruz. Oto tarafında kaskoda daha etkiniz, trafik sigortalarında dikkatli gitmeye çalışıyoruz. Yangın, nakliyat ve KOBİ sigortalarına ağırlık veriyoruz. Türkiye’de sigortada önemli bir büyüme trendi var ama bence potansiyelin farkında değiliz. Türkiye’de 1999’da prim üretimi 1,7 milyon dolardı; 2009’da bu rakam 8,5 milyon dolara çıktı ve 2013’te 12,5 milyon dolar oldu. Önemli bir atılım var. Ayrıca Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada ileride yeniden yapılanma yaşanacak. Biz Türkiye’ye girmekte neden bu kadar geç kaldık diye düşünüyoruz. 
BAŞKA ÜLKELERDE HİZMET 2015’te 36 milyon TL prim üretimi hedefliyoruz. Büyük bir müşteri alarak ilk 4 ayda bu rakamın 20 milyon TL’sini yaptık bile. Bu nedenle hedefi de aşabiliriz diye düşünüyorum. Türkiye’de tabana yayılmak istiyoruz. Özellikle imalat sanayi ve KOBİ’leri destekleyeceğiz. Grup şirketlerimizle Bahreyn, Singapur, Sri Lanka, Umman, Mısır ve Suriye’de de sigortada faaliyet gösteriyoruz. Bu sayede Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Türk şirketlerine veya bu bölgelerden Türkiye’de girişimde bulunan işletmelere de hizmet veriyoruz. Bugün Türkiye çapında toplam 193 acenteye ulaştık. İstanbul, İç Anadolu’da Ankara ve Ege’de İzmir’de bölge müdürlüklerimiz var bunlara bu yılın ilk yarısında Güneydoğu Anadolu Bölgesi Müdürlüğü’nü de ekleyeceğiz.”

CEO TWEET
ATTİLA KÖKSAL “Kur, faiz, likidite riski gibi finansal riskler kısa vadede etki yapar. Etkileri genelde gelip geçicidir, hasarları giderilebilir. Ama ortalamada 20-25 yıl sürecek emeklilik dönemine hazırlıksız yakalanmanın yaratacağı sorunlardan kurtulmak neredeyse imkansızdır.”
MEHMET ŞİMŞEK “Küresel kriz sonrası AB borç krizine girdi. Komşumuzun borcu 270 milyar Euro’ydu. 240 milyar Euro’luk yardım paketine rağmen borç, 330 milyar Euro’ya çıkmış.” 
MEHMET SEZGİN "Okumayan, duyduğu her şeye inanan, araştırmayan, duygularına ve cebine göre hareket eden bir toplum yarattık. Bravo!"

CEO Ajanda 
Hedefler tutacak mı?
Kurdaki volatilite devam ettikçe finansın tüm kategorilerinde yılbaşında hedeflenen büyümeler tutacak mı, istenen rakamlara ulaşılacak mı endişesi baş gösterdi. Biz de finansın farklı alanlarından öncü yöneticilere, geçirdiğimiz dalgalı dönemin sektör büyümelerine etkisini sorduk. 
TİCARİDE BÜYÜME SÜRER Bankacılık sektöründe artık eski büyüme oranlarının mümkün olmadığını belirten Akbank Genel Müdürü HAKAN BİNBAŞIGİL, 2015 genelinde büyümeye şöyle bakıyor: “Makro ihtiyati tedbirlerden sonra bireysel krediler ve kredi kartı kullanımı düştü. Bu, ülke tasarruflarının 1- 2 puan yükselmesi anlamında olumlu da oldu. Ama her yıl sektörde yüzde 25-30 büyüyen bireysel krediler, artık yüzde 15’in altında büyüme kaydediyor. Ticari krediler daha hızlı büyüyor. Bu yıl da yüzde 20’lerde büyür. Aslında bu yıla makro açıdan bakınca olumlu göstergeler görüyorum. Sadece tasarrufları artırmaya, yapısal çalışmalara devam etmemiz lazım. Burada en önemli nokta, Türkiye’nin geleceği açısından bankacılık sektörünün sürdürülebilir kârlılığını devam ettirmesi lazım. Biz ne kadar kaynaklarımızı kuvvetli tutarsak o kadar fazla kredi verebiliriz. Sektörde 230 milyar TL özkaynağımız var, kredilere önemli bir rakam ayırıyoruz. Özkaynak kârlılığının yüzde 15 seviyesinde olması gerekiyor ki sektör her yıl kredi kapasitesini yüzde 15 artırabilsin.” 

VOLATİLİTE BANDI ÇOK GENİŞ BNP Paribas Cardif Türkiye Genel Müdürü CEMAL KİŞMİR, hayat sigortası ve BES’te ilk 3 ay rakamlarında, 2014 yılının devamına benzer bir tablonun okunduğuna dikkat çekiyor. Kişmir, “Bizim beklentimiz emeklilikte büyümenin, 2014’ün ötesine geçmesiydi. Ama ilk çeyrekte hem yeni katılımcı sayısı hem fon büyüklüğünde geçen yılki trendin sürdüğünü görüyoruz. Hayat sigortacılığındaysa geçen yılın son çeyreğine göre, bu yılın ilk üç ayında bir azalma mevcut. Bu düşüş, mevsimsel etkinin ötesinde diye düşünüyorum. Faizdeki dalgalanmalardan kaynaklı olarak özellikle kredilere bağlı satılan hayat sigortalarında kısmi bir düşüş görüyoruz. Yaşadığımız volatilite doğal olarak bir belirsizlik getiriyor. Bu belirsizliğin uzun döneme yayılması da bizim işimizi ve tüm sektörleri olumsuz etkileyecek. Bu nedenle bu volatilite bandının daralması lazım. Türkiye’de her zaman volatiliteye dayalı bir senaryo var ama son dönemde bu bant çok açık. Sektörde yılın ikinci yarısının daha iyi olacağına dair bir beklenti var. Ama bu senaryoyu da somut olarak bir veriye dayandıramıyoruz. Geçen yıl da ilk yarı daha zordu, ikinci yarı daha iyi geçmişti” şeklinde konuşuyor.

GÖSTERGE
TAMAMLAYICI SAĞLIK sigortalarının payı yükseliyor. 2014’te toplam 2,9 milyar TL prim üretimi olan sağlık sigortalarında, tamamlayıcı sağlık branşının payı 36,5 milyon TL prim ile yüzde 1,2’ydi. Bu yılın ilk üç ayında ise 1,1 milyar TL prim üretimi yapılan sağlık alanında, tamamlayıcı sağlık sigortaları 18,9 milyon TL üretimle yüzde 1,6 pay aldı. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz