GÜNDEM
“GELECEĞİN LİDERLERİ
CFO’LARDAN ÇIKACAK”
Son yıllarda CFO’ların önemi giderek artıyor. 2008 global krizi sonrası CFO’lar şirketlerin emniyet kemeri haline geldi. Bu yükselen trendle geleceğin liderlerinin de CFO kökenli, finans dünyasını koklamış yöneticilerden olması bekleniyor. İşte tüm bu öngörülerin ışığında Deloitte CFO Hizmetleri Lideri Cem Sezgin de Türkiye'nin önde gelen ve başarılı projelerde yolunun kesiştiği 40 farklı CFO’su ile görüşerek trendleri ve geleceğini sorguladı:
DENGEYİ SAĞLIYORLAR “Son dönemde dünyada da Türkiye’de de CEO’lar, kendi şirketlerinin CFO’larından seçiliyor. Bu trendin önümüzdeki 3-5 yıl dünyada deneneceğini düşünüyorum, iş dünyası CFO’ların başarılı liderler olup olmadığını yakından takip edecek. Aslında zaten CFO’lar şirketi ileriye götüren kişiler, patronlar büyüme ve yatırım gibi konularda bazen çok fazla istekli olabiliyor. Bu ortamda CFO’ların kararları önem kazanıyor, dengeyi kuruyorlar. CFO’lar, finansın yanında işleri doğası gereği şirketin farklı alanlarının nasıl işlediğini de iyi biliyor. Bu nedenle herhangi bir CFO başka bir şirkete geçtiğinde çok daha hızlı uyum sağlayabiliyor. 6 ay gibi bir sürede sektör ve şirketten bağımsız olarak uyumu yakalıyorlar. Bu nedenle de bu alanda transferler, görev sirkülasyonları yüksek oluyor.
GÖREV TANIMLARI GENİŞ Bankacılardan da rahatlıkla CFO çıkabiliyor. CFO’lar şirketlerinin finansallarını, hazinelerini yönetiyor. Bu açıdan benzerlikleri var. Ancak bankalar ciddi bir regülasyona tabi, sürekli bir iç denetimleri, kontrolleri var. Şirketlerde ise CFO genelde genel müdüre raporlama yapıyor. CFO’ların Türkiye’de özellikle aile şirketlerinde görev tanımları da çok geniş, her alana girebiliyorlar. Ancak görüştüğüm CFO’ların geleceğe dair iki alanda zorlandığını görüyorum. İlki CFO’ların da bankacılar gibi yüksek bir risk algıları var. Dünya ekonomisinde kontrol edemedikleri gelişmeler, belirsizlikler, CFO’ların planlarını değiştiriyor, onları zorda bırakıyor. İkincisi insan kaynakları açısından Y jenerasyonu, artık finans alanını cazip bulmamaya başladı. Burada da CFO’lar, sadık ve güçlü ekip bulmada zorlanıyor.”
MERAK EDİLEN
“1,5 MİLYON KİŞİ KREDİ NOTUNU ÖĞRENDİ”
“Senin Findeks’in Kaç?” sloganı ve İlber Ortaylı’nın rol aldığı eğlenceli reklamlarıyla hayatımıza yeni bir platform girdi. Aslında Findeks, Türkiye’nin önde gelen 9 bankasının ortaklığıyla kurulan Kredi Kayıt Bürosu’nun yarattığı bir hizmet platformu. Henüz bireylerin kredi notlarını öğrendiği bir mecra olarak bilinse de pek çok farklı hizmeti birden sunuyor ve yakın gelecekte farklı şekillerle bankalarla bireyler arasında köprü oluşturmaya devam edeceğe benziyor. Kredi Kayıt Bürosu Stratejik Planlama ve Kurumsal İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Koray Kaya, Findeks’le bugüne kadar yaptıklarını ve gelecek planlarını konuştuk:
KREDİDE ORTALAMA PUAN 1450 “Findeks, bireylere finans sektöründe nasıl göründükleri gösteren bir ayna. Bankalar, 2009’dan beri bireylerin kredi notlarını zaten alıyordu. Findeks ile bireylerin kendilerinin de bunu görebilmelerini sağladık. Kredi notlarını halka açtık. Lansmanını 18 Eylül’de yaptık. Henüz bilinç yaratma aşamasındayız. Bugüne kadar 1,5 milyon kişi Findeks’e üye olarak ücretsiz bir şekilde kredi puanını öğrendi. Sitede 32 milyon kişinin kredi notu bulunuyor. En yüksek puanın 1900 olduğu sistemde Türkiye’deki 32 milyonun ortalama kredi puanı 1450.
DANIŞMANLIK VERİYORUZ Kredi notuyla bireyler bankaya gitmeden kredi alıp almayacaklarını öğreniyor. Biz bu notu daha iyi yönetebilme imkanı da sunuyoruz. Bugün bazı bankalar, kredi notu yüksek bireylere daha uygun faizlerle kredi veriyor. Bu yaklaşımlar sürdükçe bireylerin kredi notlarını öğrenme isteği de artacak. Biz Findeks ile notu düşük bireylere de yükseltmeleri için danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu konuda yanlış bilinen noktalar var. Kredi notunun yükselmesi için kredi ödemelerinin zamanında yapılması çok önemli ama örneğin erken ödeme yapılması, artı bir puan kazandırmıyor. Kredi notu tarafında bilinç yarattıktan sonra ileride danışmanlık hizmetimize yoğunlaşacağız.
FİNANSAL RİSKLERE KORUMA Ayrıca biz bireylere kimlik koruma ürünü de veriyoruz. Bireylere kişisel bilgilerinin internet üzerinden satılması halinde hemen haber veren bir ürünümüz var. Bu sosyal medya, internet ortamında paylaşılan her bilgi için geçerli. Findeks üzerinden yalnızca kredi notu değil, finansal risklere karşı koruyucu pek çok farklı hizmet de sunuyoruz. Şu an aylık ortalama 500 bin kullanıcıya sahibiz. Bu rakamın gelecek yıl aylık 1 milyona ulaşmasını bekliyoruz.
CEO TWEET
MEHMET ŞİMŞEK
“2015 bütçesi vatandaşa ne getiriyor? Sağlığa 80,9 milyar TL kaynak yani vergi gelirlerinin yüzde 20,8’ini ayırıyoruz. Bu 2002’ye göre 6 kat artış demek.”
SONER CANKO
“Endüstri çağı bitti, sosyal çağ başladı. Artık yeni kurallar geçerli. Liderler ya sosyalleşecek ya da emekli olacak.”
MURAT SAĞMAN
“Doğal kaynaklara sahip olmayan, üretim değil tüketim odaklı büyüyen ve tamamen dış finansmana bağımlı olan Türkiye ekonomisinin işi zor…”
GÖSTERGE
Son 6 yılda 3,7 MİLYON kişi TAKİBE ALINDI. 2009-2014 döneminde bankalar 1,8 milyon kişiyi bireysel kredi ve 1,9 milyon kişiyi de bireysel kredi kartı borcunu ödemediği için yasal takibi aldı.
LİDER AJANDA
KİLİT GÖREVİM
Her yönetici ya da patronun kariyerinde yükselmenin yolunu açan bir kilit pozisyon vardır. Bu pozisyonla öğrendikleriyle kariyerlerinde yukarı giden basamakları daha hızlı tırmanmaları mümkün olmuştur. CEO Ajanda’da bu ay, finans sektörünün önde genel müdürlerine kariyerlerindeki kilit pozisyonları ve bu görevin kattıklarını sorduk:
HER ZAMAN İLERİ BAKMAK Garanti Leasing Genel Müdürü ÜNAL GÖKMEN, Garanti Bankası’nda bölge müdürlüğü yaptığı iki dönemi, kariyeri için dönüm noktaları olarak görüyor. Yönetici, “2000-2004 yılları arasında Çukurova bölge müdürlüğü yaptım. Bu görevde, 2001 krizini yaşadım, gerçekten çok zor bir dönemdi. Bankalar ve büyük ölçekli firmalar batıyordu. Bu dönemde grubumuzun 3 bankası Garanti, Osmanlı ve Körfezbank ‘Garanti’ çatısı altında birleştirildi. Bu sürecin kendi bölgemdeki tarafını yönettim. Hemen arkasından 2002’de büyüme dönemi geldi. Peş peşe Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Silopi, Mardin, Adana, Gaziantep ve Mersin’de şubeler açmaya başladık. 3-4 yılda küçülme, birleşme ve büyüme gibi operasyonların tümünü yaşamak gerçekten ciddi tecrübe oldu” diyor. Gökmen, bu dönemde içinde bulunulan durumun geçici olduğunu, her zaman ileriye bakmak gerektiğini öğrendiğini de ekliyor.
Gökmen için kilit ikinci dönemse 2004-2012 yılları arasında İstanbul Anadolu Yakası’ndaki bölge müdürlüğü oldu. “2005’te banka ticari, KOBİ ve bireysel bankacılık gibi 3 farklı müşteri segmentinin yönetim sorumluluğu aynı bölge müdürüne verdi. Adeta kendi bölgenizin genel müdürüydünüz. Bu görevde stratejik bakabilmeyi, işbirliğinin ve her şeyin ötesinde insan kaynağına yapılacak yatırımın önemini, uzun vadeli düşünmeyi iyi öğrendim. Tüm bunların sonucunda artık bir şirket yönetmenin sorumluluğuna hazır olduğumu sanıyorum yöneticilerim de gördü ve 2,5 yıldır genel müdürlük yapıyorum” şeklinde konuşuyor.
FARKLI KANALLARIN YÖNETİMİ Şeker Leasing Genel Müdürü CENK ERTEN de 2000-2006 yılları arasında üstlendiği “pazarlama ve satış müdürü” pozisyonunun kendisini bugünkü görevine hazırladığına inanıyor. “Bu görevim süresince çeşitli dağıtım kanallarının yönetimi, ekip yönetimi, liderlik konularında çok deneyimlerim oldu” diyen yönetici, bu dönemin kendine kattıklarını şöyle aktarıyor:
“Aynı zamanda şirketin çeşitli projelerinde de yer almam, farklı departmanların işlevleri, şirket iş akışları, etkin çalışma ve bunların sonucu olarak da verimliliğin artırılması metodolojilerinde gelişmeme etkisi oldu. Bunların yanı sıra üyesi olduğum aktif-pasif komitesi şirket bilanço yönetimi ve kredi komiteleri ise firma değerlendirmesi konularında benzersiz deneyim verdi.”
HIZLI ÇÖZÜM ÜRETME YETİSİ 2014 başında genel müdürlük koltuğuna oturan Creditwest Faktoring Genel Müdürü Dilber Bıçakçı, 21 yıldır çalıştığı finans sektöründe ilk 11 yıl rekabetçi bankalarının pazarlama departmanlarında görev aldığını belirtiyor. Bıçakçı, “Bu dönemde müşteri ihtiyaçlarını doğru anlama ve hızlı çözüm üretme anlamında ciddi bir birikim oluştu. Faktoring sektöründe de 10 yıldır Creditwest bünyesindeyim. Şirkete Altınbaş Holding ana hissedarlığına geçtiği günlerde dahil oldum. Bizim organizasyonel stratejimiz herkesin patron, herkesin yönetici olduğu bir sistem oluşturmak. Bir önceki görevim pazarlama genel müdür yardımcılığıydı. Yönetim becerilerimin gelişmesi de bu görev sayesinde oldu” şeklinde konuşuyor.
OKUL GİBİ GÖREVLER Burgan Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar ise bugüne kadar aldığı pek çok farklı görevin kariyerini bugüne taşıdığına inanıyor. Yönetici için üniversite yıllarında çalıştığı turizm sektörünün ardından 1987 yılında MT olarak girdiği İnterbank’a kadar pek çok farklı görev, farklı deneyimler yarattı. Akpınar, bu görevlerin kendine verdiği artıları şöyle aktarıyor: “İnterbank’ı bir işyeri olarak tanımlamak gerçekten haksızlık olur, gerçek bir okuldu. Türkiye’nin şu an önemli mevkide bulunan finansçılarının çoğunun, üniversitelerde öğrenemediklerini İnterbank’ta öğrendiği kabul edilen bir gerçek. Ben de bu okulda payıma düşeni fazlasıyla aldım ve 3 yıllık teftiş tecrübesinde bankacılık sektörünü en iyi şekilde öğrendim. Daha sonra 1990’da, Türkiye’de henüz çok yeni olan leasing sektörüne İşgen Leasing’de pazarlama müdürü olarak giriş yaptım. Zor ekonomik koşullarda, başarılı geçen leasing ve faktoring yıllarından sonra Ceylan Holding’de CFO’luk ve icra kurulu üyelikleri ise bana makro bakış açısı kazandırdı.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?