Geçenlerde NJ Princeton’daki Siemens Robotics Lab’da bana kendi kendini planlayan bir imalat süreciyle ilgili dijital ikiz teknolojisinin sunumunu yaptıkları bir sahne arkası senaryo gösterildi. Bu kavrama aşina olmayanlar için açıklamak gerekirse dijital bir ikiz, gerçek dünyadan fiziksel bir ürünün, binanın veya kişinin sanal temsili anlamına geliyor. Aslına bakarsanız fiziksel dünyada mevcut olan her şeyin bir dijital ikiz olarak kopyası çıkarılabilir.
Dijital ikizler bir şirket yöneten herkese, ürünlerin veya süreçlerin gerçek zamanlı olarak nasıl çalıştığı hakkında eşsiz içgörüler sunuyor.
Gartner gibi danışmanlık şirketlerinin oyun değiştirici bir trend olarak yere göğe sığdıramadığı dijital ikizler kavramı, bir süredir aramızda. Ancak şirketler hayata geçirilmesi oldukça karmaşık olduğu için şimdilik onunla kucaklaşmakta yavaş kalıyor.
Ne zaman bir tartışmada dijital ikizler konusunu gündeme getirsem, genellikle boş boş bakışlarla ve tuhaf yüz ifadeleriyle karşılaşıyorum. Geldiğimiz noktada bu kavram, pek iyi bilinmiyor. Ancak gelecek yıllarda günlük yaşamımızın bir parçası haline gelecek.
Bu konuda bir parça bilgisi olanlar bile onun ROI (yatırımın getirisi) potansiyelini kavramakta zorlanıyor. Oysa önümüzdeki on yıl içinde “dijital ikiz” kavramı GPS, Facetime ve Spotify’da yaygın bir şekilde kullanılıyor olduğunda büyük bir ihtimalle artık esamesi bile okunmayacak.
Yakın gelecekteki uygulamalar
1.) Akıllı ev yönetim merkezleri
Nesnelerin internetinin (IoT) yepyeni ve alışılmadık yollardan evimize girmesiyle artık yaşam tarzlarımızı yönetmek ve izlemek için merkezi bir yönetim birimine sahip olmak kaçınılmaz.
Modern bir evin tipik olarak birbirinden bağımsız parçaları arasında güvenlik sistemleri, kablo TV, güneş panelleri, su tesisatı, yangın söndürme sistemleri, ısıtma ve soğutma teçhizatları var. Önümüzdeki on yıl boyunca ev sahiplerinin çoğu, zaman içinde merkezi yönetim sistemlerine geçecek. Evlerimiz geleceğe yönelik taleplerle başa çıkılmasında kritik bir rol üstlenecek yaşayan akıllı organizmalara dönüştükçe dijital ikiz teknolojisi de onların vazgeçilmez bir bileşeni olacak.
2.) Cihazların takibi
Her gemide, uçakta veya enerji santralindeki bir türbinde dijital olarak kopyalanma potansiyeli vardır. Dijital ikizlerin tek ve en büyük sorunu aynısının her cihaza uygulanamamasıdır. Diğer ifadeyle üretilen her bir ürün ve onu yaratan süreç için yeni bir dijital ikize gerek duyulur. Çünkü her ürün ne kadar tıkır tıkır işleyecek şekilde yapılmış olsa da hepsi farklı çalışır. Bu bilhassa üretime insan faktörünün dahil olduğu süreçlerde geçerlidir. Fiziksel dünyanın sanal eşleşmesini üretebildikten sonra artık hemen veri akışları ve takip sistemlerini analiz etme kabiliyetine kavuşarak arızaların daha oluşmadan önce önünü kesebilir, üretim kesintilerini engelleyebilir, yeni fırsatları ortaya çıkarabilir. Hatta çabucak uydurulmuş dijital modellerle yeni stratejileri test bile edebiliriz.
3.) Uzaktan kumandalı robot teknolojisi
Giderek artan seviyede ayrıntılar veren takip cihazları, yeni kapasiteler olanaklarımızın yeniden tanımlanmasında atılan ilk adımdır. Biz bu süreçte çabucak takipten kontrole geçeceğiz. Zaman içinde “kamyon konvoylama”, “uzaktan destek”, “uzaktan çalıştırma” ve “acil durum uzaktan yönetimi” gibi kavramlar uzaktan kumandalı robot teknolojisi sayesinde günlük sözlüğümüzde kullanılan yaygın terimler olacak.
4.) Akıllı bir şehrin yönetimi
Şehirler çok yakında kendi topluluklarının dijital modellerini yaratmak için tarama kapasiteleri olan insansız hava uçakları (drone) filolarına sahip olacak. Tarayıcılar, sensörler ve çözünürlükler daha da iyileştikçe şehirler kendi sokaklarının, mahallelerinin ve etkinlik merkezlerinin işlevsel dijital ikizlerini yaratmakta her geçen daha fazla yol kat edecek.
En yoğun metro alanları üstünde her gün vızıldayan binlerce drone görmek başlangıçta taciz edilme hissi yaratabilir. Ancak yeni iş alanları, işler, bilgiler, veri analizleri, yeni kariyer yolları ve gelir akışları kombinasyonuyla birlikte bu “istemeyizcilerin” çoğu güçlü birer endüstri avukatına dönüşecek.
Ancak dijital ikizler şehirler için yukarıda görülebilenden çok daha fazlasını yapacak. Bu aslında her enerji hattının, trafo merkezinin, trafik kontrol ağının, kanalizasyon sisteminin, su şebekesinin, acil durum hizmetlerinin, Wi-Fi ağların, otobanların, güvenlik sistemlerinin ve çok daha fazlasının dijital ikizleri olacağı anlamına geliyor. Doğru bir şekilde yapılmak kaydıyla dijital ikiz ana kumanda merkezinden bakılarak her sorun iki tıklamayla çözülecek.
5.) Fiziksel dünya için arama motorları
Çevrimiçi arama teknolojileri bizim şeyleri bulma yeteneğimiz hakkında düşünme sistematiğimizi adamakıllı değiştirdi. Genel olarak söylemek gerekirse eğer bir şey dijital ve çevrimiçi değilse onu bulmak mümkün değildir.
Aranabilir evrenimizi tanımlamak söz konusu olduğunda ileride bugünün web gezginlerinin yaptığı işin çoğunun yerini insansız hava uçaklarıyla sensörler alacak.
Gelecekte arama teknolojileri açık ara farkla çok daha gelişmiş olacak. Çok yakında kokular, tatlar, harmonik titreşimler, dokular, özgül ağırlıklar, yansıtma seviyeleri ve barometre basınçları gibi geniş bir yelpazede yer alan nitelikler üzerinden arama yapabilir hale geleceğiz. Arama motorları zaman içinde dijital veya fiziksel dünyadaki neredeyse her şeyi bulma kapasitesine kavuşacak.
6.) Sağlık ve fiziksel performansımızın takibi ve iyileştirilmesi
Peki, kendi vücudumuzun tam anlamıyla işlevsel ikizini görmemiz ne kadar zaman alacak?
Daha şimdiden elimizde 3D lazer tarayıcılar, radyografi, ekografi, MRI ve daha pek çoğu gibi vücudumuzun hem içinden hem dışından dijital haritasını çıkarabilen birçok araç var. Ayrıca giderek artan sayıda giyilebilir teknolojinin yanı sıra vücudumuzda neler olup bittiğini takip eden hem vücuda tutturulmuş hem içine gömülmüş sensörler de var.
Bu bağlamda ben damarlar ve atardamarlardaki kan dolaşımını izletebilen, kas bükülmelerini, kalp çarpıntılarını, sindirim sisteminde besinlerin ve suyun ilerlemesini, bezeleri, folikül hücrelerini, yağ dokularını, organları ve tat alma organını her geçen gün daha ayrıntılı seviyelerde olmak üzere kendi ekseni etrafında döndürülebilen ve yakın plandan bakılması için büyütülebilen eksiksiz dijital görüntülerini çıkarabileceğimiz günün hayalini kuruyorum.
Ardından son olarak holografik ekranlar yaratarak ilişkisel bakış açıları kazanma yeteneğine kavuşacak ve sebep-sonuç ilişkileri kurma becerimizi artıracağız.
7.) Beyin ve akıl performansımızın takibi ve iyileştirilmesi
İnsan beyni halen evrenin en karmaşık mucizelerinden biridir ve dijital bir ikiz yaratmak için gelecek nesil süper bilgisayarlara ve beyin araştırmacılarıyla bilgisayar mühendisleri arasında inanılmaz boyutta iş birliklerine gerek var.
Bu amaçla HP, memelilerin beyninin dijital bir modelini çıkarma hedefiyle Mavi Beyin Projesi’ni başlatmak için İsviçre’nin Ecole Polytechnique Fédérale de Lausanne adlı kuruluşuyla birlikte çalışıyor. Hedefinde sınırsız sayıda simülasyona ve deneye temel olma işlevi görecek bir beyin modeli geliştirmek yatıyor.
Bu gibi deneyler için sadece devasa miktarlarda işlemci gücü değil ama aynı zamanda beynin kendi bilinçli ve bilinçsiz hafızalarının yanı sıra vücudun geri kalanına yönelik işlevsel sorumluluklarını da organize etme ve onlarla iletişime girmesiyle ilgili eşsiz tekniklerinin simülasyonunu yapacak geniş bir yelpazede yer alan hesaplama yaklaşımları da gerekli.
Ancak içiniz müsterih olsun ki “beynin yansımasını” yaratmak halen bilim kurgunun ihtisas alanına giriyor. Ancak buna rağmen gelecek on yılın olasılıkları arasında.
Son düşünceler
Bir bütün olarak bakıldığında bugün kullandığımız arabalar, aslında tam 120 yıldır sürekli geliştiriliyor. Arabaların bu kadar iyi hale gelmesi işte bu kadar uzun bir süre aldı. Biz gelişen teknolojilerimizle birlikte daha iyi bir duruma gelmeden önce pek çok çetrefilli aşamayı ardımızda bırakarak sıkı çalışmaya devam etmeliyiz.
Aynı zamanda dünyadaki fiziksel her şeyi kapsayan dijital bir altyapı da oluşturuyoruz. Bu dijital ikiz fikrinin bir diğer formudur ve her ikisi önünde sonunda aynı çizgide buluşacaktır.
2022 yılına gelindiğinde böylece hız kazanan tüm IoT platformlarının yüzde 85’inin içinde bir tür dijital ikiz gözetleme programı olacak ve birkaç şehir, dijital ikizli akıllı şehir teknolojilerinin fayda değerini kanıtlamakta başı çekecek.
Princeton’da dijital ikiz teknolojilerinin farklı türden sunumlarını yapan Siemens mühendislerini izlerken bana net bir şekilde öyle geldi ki artık bu teknolojiye ayak uyduramayan tüm şirketler kendilerini oyun dışında kalmış bulacak.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?