Sosyal medyada 2016 trendleri

Dijital pazarlama karmaşık bir sektör, fakat değişime ayak uydurabilenler için oldukça heyecan verici…

9.03.2016 16:36:140
Paylaş Tweet Paylaş
Sosyal medyada 2016 trendleri
Trendi kaçırmak treni kaçırmak gibi. Bir sonraki tren ne zaman gelir onu da bilemiyoruz. Durakta kalıp çürümek mi yoksa değişim trenine atlamak mı? Trendleri uygulayanlar hatta yapabiliyorlarsa trendleri oluşturanlar yolculuklarına devam edecek, diğerleri ise onlara çok gerilerden el sallayacak.” Coffee Shop Dijital İletişim Direktörü Cem Arıdağ, sosyal medyadaki hızlı değişime uyum sağlayamayan şirketleri bu sözlerle uyarıyor… 2015, başta Periscope olmak üzere art arda birçok yeni sosyal platformun karşımıza çıktığı bir yıl oldu. Videonun hakimiyetine, mobil üzerinden gelişen uygulamalara şahit olduk. Gençlerin ana akım sosyal medya mecralarından kopuşunu, bu kopuşun yeni sosyal medyalar doğurduğunu, bunların da Facebook, Twitter gibi büyükler tarafından satın alındığı gördük. Instagram reklamlarına, Facebook’ta 360 derece videolara, Youtube’un sunduğu satış uygulamalarına tanıklık ettik. 2016’da yarışın yine büyükler arasında geçmesi ve sosyal kanalların mobil üzerinden gelişmesi beklense de uzmanlar bu yılın sosyal medya açısından oldukça hareketli geçeceği görüşünde… Biz de hem bu yılın trendlerine göz attık hem de Türk şirketlerine “Treni yakaladınız mı?” diye sorduk. İşte yanıtlar…
VİDEO ÖNE ÇIKIYOR
Bugün sosyal medyada videoların fotoğraflara göre yüzde 62 daha fazla etkileşim sağladığı biliniyor. Dolayısıyla 2016’da video içeriğinin yükselişini sürdüreceğini söylemek mümkün. O kadar ki 2017 yılında üretilen toplam verinin 3’te 2’sinin video olacağı tahmin ediliyor. Yani kullanıcının maksimum 6 saniyelik kısa videolar çekebilmesini sağlayan Vine uygulaması 2016’da da çekiciliğini koruyacak. Marka danışmanı Hakan Senbir videoların kelime ve fotoğrafların gücünü aşmasını şöyle açıklıyor: “İnsanlar artık sadece ne olduğunu bilmek değil, aynı zamanda gerçekte nasıl olduğunu da daha fazla görmek istiyor. Düne dair bir şeyi değil, anlık bir şeyi görmek istiyorlar.” Senbir’in de değindiği gibi anlık paylaşımlar, 2016’ya damgasını vuracak. Bu yeni sosyal evrime canlı ve gerçek zamanlı mobil video akışı hizmeti sunan Periscope, Meerkat gibi uygulamaların liderlik etmesi bekleniyor. İnternet üzerinden kullanıcıların 1-10 saniye aralığında video ve fotoğraf gönderebildiği bir mobil mesajlaşma uygulaması olarak gençlerin gönlüne taht kuran Snapchat de yine 2016’nın favorilerinden…
Y KUŞAĞI ETKİSİ
Şirketler de sosyal medyada video ve anlık paylaşımın gücünün farkında… GittiGidiyor Pazarlama Direktörü Feyza Fedar, “Bugün mobil trafiğin yüzde 50’sini videolar oluşturuyor. Bu nedenle 2016’da sosyal medya mecralarımızda, organik erişimi artırmayı hedeflediğimiz videolar olacak” diyor. Hepsiburada.com Pazarlama Grup Başkanı Özgür Doğan da bu yıl Facebook ve Twitter ile beraber Instagram ve Periscope’a ağırlık vereceklerini söylüyor. Toyota’nın yeni yıl planında ise 2015 yılında ilk kez deneyimleyip ve müşteriye mesaj ulaştırmada çok iyi sonuçlar aldığı Vine ve Periscope kullanımını artırıp Snapchat’e adım atmak var. Toyota Türkiye Pazarlama Grup Müdürü Ziya Burnaz, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Snapchat kullanımının Türkiye’de her geçen gün arttığını Instagram fenomenlerinin ve bloggerların birer Snapchat hesabının bulunmasından anlayabiliyoruz. 2016 yılında bunun daha da artacağını öngörüyoruz. Özellikle bazı modellerimiz ile daha genç kitlelere hitap etmek istediğimizden Snapchat’i potansiyel hedef kitlemiz olan Y kuşağına marka bilinirliğimizi artırmak için kullanmayı amaçlıyoruz.” Demsa Grubu da anlık paylaşımda oyunu Snapchat’ten yana kullanıyor. Grubun konsept ve iletişim koordinatörü Nurdan Yüzbaşıoğlu, “Anlık video ve görsel paylaşımlar önümüzdeki dönemde ivme kazanacak. Bu nedenle yeni platformlarımızdan birisi Snapchat olacak” diyor. ~SANAL GERÇEKLİK DENEYİMİ
VivaKi Creative’in direktörü Erhan Özkantarcı, 2016’da asıl sıranın video deneyimini farklılaştırmakta olduğunu söylüyor. Özkantarcı, “VR (sanal gerçeklik), drone’lar, canlı yayın app’leri, dokunulabilir video, 360 derece videoların hepsi bu deneyimi farklı boyutlara taşımaya yönelik teknik yenilikler ve trendler. Markalar bunları içeriklerine ne kadar iyi yedirebilirse o kadar çok geri dönüş alacaktır” diye konuşuyor. Facebook’un iki yıldır beklettiği, kullanıcısına, bulunduğu sanal dünyayı 360 derece olarak sunan sanal gerçeklik kiti Oculus Rift’i bu yıl piyasaya süreceğini açıklaması ve Youtube’un bu yöndeki hazırlıkları tüm bu tezlerin kanıtı gibi… Peki bu trend şirketlere ne kazandıracak? Dekatlon Buzz yönetici ortağı Vadi Efe, sanal gerçeklik uygulamalarının kendilerine getirilerini şöyle anlatıyor: “Sanal gerçeklik uygulamalarının tüketicilerin ceplerine girmesi, markalı ürünlerin dünyasına 7-24 dokunabilme imkânı yaratacak. Özellikle içerik pazarlaması konusunda geniş kapsamlı uygulamaların indirilebilir ve taşınabilir formata ulaşması, satış aktivasyonları, ürün ve destinasyon deneyimletme gibi konularda şirketlere büyük fırsatlar sunuyor.”
CANLI YAYIN YILI OLACAK
Sanal gerçeklik uygulamaları konusuna yatırım yapan şirketlerden biri de Mercedes-Benz Türk… Şirket, 2016’yı ürünlerini anlatan videoların ve canlı yayınların yılı olarak tanımlıyor. Facebook ve Youtube’da araçlarının 360 derece görüntülenebilen videolarına yer vermeyi planlıyor. Sadece sosyal medya platformlarıyla  sınırlı kalmayıp, yeni teknolojileri iletişime dahil etmek de Mercedes-Benz Türk’ün planları arasında. Şirket yetkilileri, “Türkiye’nin ilk 4 boyutlu (4DX) reklam filmini sinemada yayınlamamız ve aldığımız sonuçlar, attığımız adımların doğruluğunu bize gösteriyor” diye konuşuyor. Bosch Türkiye ise 2016’da sosyal medya iletişiminde kullanacağı, uzaysal/ mekansal fotoğraf deneyimi sağlayan Fyuse uygulamasıyla sanal gerçeklik dünyasına adım atıyor. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Kurumsal İletişim Direktörü Müdürü Esra Koç, “Farklı bir çekim tekniği kullanılarak bu uygulama aracılığıyla kaydedilen fotoğraf, telefonun hareketiyle senkronize olarak mekânsal değişiklik sağlıyor. Fyuse aracılığıyla üretilen içerikler standart fotoğraf/video dinamiğinden farklılaştığı için kullanıcıların ilgisini daha fazla çekiyor” diyor. ~GİZLİLİK ENDİŞESİ
2016’da öne çıkacak bir diğer dijital gündem maddesi de “gizlilik”. Tanışma sitesi Ashley Madison’ın geçtiğimiz yıl hack’lenip bilgilerinin sızdırılmasıyla, kullanıcıların sosyal ağların gizlilik ilkeleriyle ilgili endişeleri daha da arttı. Facebook şimdiden güvenli yeni sohbet odası uygulamasıyla kullanıcılarının içini rahatlatmaya hazırlanıyor. Global Sosyal Medya Ajansı Hootsuite’in EMEA Pazarlama Direktörü Merinda Peppard, “WhatsApp’a rakip olarak gösterilen ve şifreleme yöntemiyle mesajların sadece alıcı tarafından okunup ve sonrasında otomatik imhasını sağlama özelliğine sahip Telegram’ın hızlı yükselişini göreceğiz” diyor. Peppard, ayrıca dijital platformların etkinliği ve tüketici odaklılığı arttıkça markaların reklam bütçelerini daha fazla bu mecralara kaydıracağını belirtiyor. Nitekim Zorlu Tekstil bu yıl lokasyon bazlı reklam iletişim kampanyaları için Foursquare ve Swarm kullanmayı düşünüyor. Şirket bu yolla satış noktaları ve sosyal medyanın gücünü bir araya getirip, marka bilinirliği ve satış anlamında geri dönüşler hedefliyor. Vakko ve Boyner Grubu da sosyal mecraların sunduğu reklam fırsatını kabul edenlerden… Vakko Pazarlama ve İletişim Direktörü Burcu Körpeağaç, Instagram üzerinden reklam verilmeye başlanmasının şirket için geri dönüşü yüksek bir mecra yarattığını belirtiyor ve “Vakkorama ve W Collection gibi gençleri hedeflediğimiz markalarımızda Youtube reklam alanlarını daha aktif kullanmaya başlayacağız” diyor. Boyner Grubu ise Facebook’ta DPA (dinamik ürün reklamları) ve Lookalike uygulamaları ile müşterileriyle yeni bağlar kuruyor.
 DAHA FAZLA SATIN ALMA BUTONU 
Markaların bu yıl biraz daha dikkatli eğilmesi gereken bir konu da mobil ticaret. Bugün alışverişi direkt olarak telefondan yapmasa bile mağazadayken alışveriş sırasında cep telefonundan ürün bilgisi alanların, fiyat karşılaştırması yapanların, tüketici tavsiyelerini okuyanların oranı yüzde 79. Uzmanlar bu nedenle 2016’da mobil ticareti kolaylaştıracak uygulamaların artacağı görüşünde… Kısaca 2016, sosyal medyada daha fazla “satın al” butonu göreceğimiz bir yıl olacak. Facebook, Pinterest ve Twitter’da platformu terk etmeden ürün satın alma olanağı sunan bu uygulama için Instagram ve diğer irili ufaklı platformlar da sırada. Teknoloji uzmanı Ali Rıza Babaoğlan, online alışverişi roketleyebilecek bu trende şirketlerin iyi hazırlanması gerektiği uyarısını yapıyor. “Satın al” butonu henüz Türkiye’de yaygın olarak kullanılmasa da şirketlerin pek çoğu sosyal mecraları halihazırda satış kanalı olarak kullanıyor. Mercedes-Benz Türk yetkilileri iki yıldır sosyal medyayı, her geçen gün büyüttükleri bir satış kanalı olarak kullandıklarını ve olumlu satış rakamlarına ulaştıklarını söylüyorlar. Yine Boyner Grubu Instagram’ı Like2buy aracılığıyla satış kanalı olarak Türkiye’de ilk defa kullanan iki markadan biri. Grup, Twitter üzerinden satışlara geçtiğimiz yıl başında başlamış ve sosyal mecrayı en iyi satış getirisi olan kanallarından biri olarak işaret ediyor. ~HANGİ UYGULAMALAR GÖZDE?
Dijital Büro (DB) İstanbul Yönetici Ortağı Uğur Şeker, 2016 yılında “satın al” butonu dışında mobil düzleme yönelik yapılacak ve tüketiciyle bağ kurabilecek uygulamaların belirleyici rol oynayacağını söylüyor ve ekliyor: “Bu anlamda Letgo, Getir, Uber, WhatsApp gibi uygulamalar sosyal medyayla daha entegre çalışır bir yola girecek.” Promoqube Kurucu Ortağı Özgür Alaz ise bu yıl mobildeki mesajlaşma platformlarının önemli iş platformları haline geleceği görüşünde… Alaz, “Dünyada 1,5 milyar WhatsApp ve messenger kullanıcısı bulunuyor. Şimdiye kadar arkadaşlarımızla mesajlaşmak için kullandığımız bu platformlar alışveriş ve marka iletişim mecrasına dönüşüyor” diyor. Yemeksepeti Pazarlama Direktörü Barış Sönmez de 2016’da dijitaldeki en büyük yeniliğin WhatsApp tarafında olacağını düşünüyor. Ona göre WhatsApp kitlesel bir mesajlaşma platformu olmanın ötesine geçti. “Bir şey yaşadığımızda herhangi bir sosyal ağdan önce WhatsApp’ta bir gruba yazıyor, önce onlarla paylaşıyoruz” diyen Sönmez, mesajlaşmaya yarayan kapalı bir yapıdan, sosyal ağa evrilişin oluşmaya başladığını söylüyor. Şirketlerin mutlaka bu alanda olması gerektiğini savunuyor ve “Kullanıcıların istedikleri zaman konuşabilecekleri, ulaşabilecekleri bir konumda olmak bizim de temel amacımız” diye konuşuyor. 
ORGANİK GÖRÜNTÜNLENME YARIŞI 
Yemeksepeti örneğinde görülebileceği gibi ikinci ekran etkisi şirketleri sadece satış kanalı olarak değil içerik ve diyalog kanalı olarak da mobilde sosyal iletişime zorluyor. Örneğin Volkswagen Türkiye, bu ihtiyaçtan yola çıkarak sosyal mecrada Volkswagenseverler ile iletişimde olmasına olanak tanıyan Volkswagenim platformunu, bu yılın ilk çeyreğinde bir mobil app ile genişletiyor. Volkswagenim Mobil Aplikasyonu ile şirket, kullanıcıların mobil cihazları aracılığıyla belki de ilk kez araçlarının içine girecek ve özel içeriklerle onlara ulaşacak. Volkswagen Binek Araç Pazarlama Müdürü Çağrı Öztaş, “Daha kullanıcı odaklı iletişim sayesinde, organik erişimimizi yüzde 10 civarında artırmayı amaçlıyoruz” diyor. Aslında markalar uzun süredir bir hayli düşen organik erişim rakamlarını viral olabilecek içerik işleriyle çözmeye çalışıyor. Erhan Özkantarcı ise markaların brieflerine “virallik” yerine “içtenlik” kelimelerini daha sık yazmalarını tavsiye ediyor ve ekliyor: “Teknolojileri kullanmak marifet olmamalı, insanlara yaşatacağınız deneyimi kurgulamalısınız. Medya satın alabilirsiniz ancak ilgiyi satın alamazsınız, onu hak etmeniz gerekiyor.”
MAVİ’NİN BAŞARISI
Organik erişim konusunda Mavi’nin girişimi başarılı örnekler arasında gösteriliyor. 1,5 yıl önce tüm dijital iletişimini ilovemavi.com altında toplayan şirket, tüketicilerinin kendisi için içerik üretmesini sağlamış durumda. Mavi Pazarlama Direktörü Serpil Berkan, “Tüketiciler Mavi’leriyle olan stillerini profesyonel moda çekimlerini aratmayan fotoğraflarla paylaşmaya başladı. ilovemavi’nin doğasında organik marka sözcülüğü var ve bunların tüm diğer iletişimlere göre üç katı daha etkili olduğunu biliyoruz” diyor. İçerik işine kafa yoran başka markalar da var… Örneğin Morhipo bu yıl halihazırda yapmaya devam ettiği çift taraflı sosyal medya iletişimini daha da güçlendirmek için kullanıcılar tarafından oluşturulmuş içerik (user generated content) projeleri üzerine yoğunlaşacak. LC Waikiki’nin de bu yılki hedefi sosyal kanallarda kullanıcılarla birlikte daha fazla katma değer üretmek. Şirketin stratejik planlama direktörü İbrahim Arıt, “Bu noktada da sosyal medyada kullanıcıya fayda sağlayıcı, bilgilendirici, eğlendirici veya avantaj sağlayıcı içerikler üzerinden iletişim kurmaya ve etkileşim yaratmaya uğraşıyoruz” diyor.
~“Trende değil, ihtiyaca bakarız”
ALPAGUT ÇİLİNGİR PEPSİCO TÜRKİYE KIDEMLİ PAZARLAMA DİREKTÖRÜ
UYGUN KANAL

Her markamızın kendi pazarlama hedeflerine uygun bir sosyal medya stratejisi ve bununla paralel uygun bir içerik ve kanal stratejisi bulunuyor. Bazı markalarımızın uzun süredir kullandığı kanallar, diğer markalarımız için yeni olabiliyor. Örneğin, kullanıcılarının yaş ortalaması 21 olan Scorp, Ruffles için iyi bir tercih iken, çocuklu anneleri hedeflediğimiz Tropicana için bu platform uygun olmuyor.
DETAYLI ANALİZ
Bazı markalarımız için bazı yeni platformları düşünüyoruz. Burada bizim için önemli olan konu, yeni bir platforma sadece yeni diye girmek değil, gerçekten o platformun markamız için ne kadar yararlı olacağı oluyor. Bu sebeple de platformun ve stratejimizin detaylı bir analizini yapıp, o kanalın uygunluğuna bakmak ve bazı önemli sorular sormak gerekiyor öncesinde.

“Hedefimizde Apple Watch var”
ASLAN SARANGA / DOMINO’S PİZZA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ 
MOBİL UYGULAMALAR 

Sosyal medyada odağımızda yine, dominos.com.tr ve mobil uygulamalarımızın kullanımını artırmaya yönelik çalışmalar olacak. Ek olarak 2016’da hedefimizde Apple Watch var. Yakında kullanıma sokacağımız uygulama ile Apple Watch üzerinden sipariş takibi yapılabilecek. 
YENİ TEKNOLOJİLER 
Giyilebilir teknolojiler bu yılın teknoloji trendleri içerisinde yer alıyor. 2016 ve sonrasında bu teknolojiler daha çok hayatımızda yer almaya başlayacak. Bu yeni kanalları kullanarak güncel tüketici beklentilerini karşılamayı, sonucunda ise bu yatırımlarımızın satış grafiğimize olumlu yansıyacağını öngörüyoruz. Bugüne dek dijital tarafa yaptığımız yatırımlar bu öngörülerimizi kanıtladı. 3 yıl içindeki çalışmamızın neticesinde, bugün ciromuzun yüzde 35’i online kanallarımızdan geliyor.


~“2016’da önceliğimiz içerik”
MURAT GÖLLÜ / AKBANK KURUMSAL İLETİŞİM BÖLÜM BAŞKANI
YAKIN TAKİP 

Dünyadaki tüm yeni aplikasyonları ve platformları yakından inceliyoruz. Ancak biz bu alandaki stratejilerimizi; uygulama ya da platform merkezli şekillenmek yerine, içerik merkezli yapılandırıyoruz. 2016’da da bu alandaki amacımızı, Akbank’ın temsil ettiği değerlerle örtüşen, aynı zamanda takipçilere de bir fayda sağlayan, özgün ve onlar için anlamlı içerikler sunmak olarak özetleyebiliriz. 
DİNAMİK SEÇİM 
Bunun için önceliğimiz mevcut sosyal medya kanallarımız ve aplikasyonlarımız olacak. Bu içerik stratejisi için uygun olduğunu düşündüğümüz yeni platformları da elbette deneyeceğiz. Akbank olarak sosyal medyada bizim odağımızda “değer sunmak” var. Bu anlamda doğru ve anlamlı büyüklükteki hedef kitlelere doğru şekilde ulaşmamızı sağlayacak her türlü platformu kullanabiliriz.

Yeni dönem sosyal medya gerçekleri
SOSYAL MEDYA ÜNLÜSÜ
Promoqube Kurucu Ortağı Özgür Alaz, sosyal medya ünlüsünün bu yıl farklı bir anlam kazanacağını söylüyor ve ekliyor: “Sosyal medya ünlüsü olmak ünlü dünyasında aslında kendini henüz ispat etmemiş anlamına geliyordu. Ünlüler bundan sonra özellikle Youtube kanalından çıkacak ve insanlar bu kişileri televizyon ünlüleri kadar tanıyacak.”
SOSYAL MEKÂN
Mekanların kendisi de bir sosyal medya oluyor. Özgür Alaz, Türk insanlarının her yıl yüzde 30 daha fazla yer bildirimi yaptığını, yüzde 50 daha fazla lokasyon paylaştığını söylüyor. Türkiye’den doğan başarılı bir teknoloji olan Pointro’yu da buna örnek gösteriyor.
YENİ DİJİTAL MODELLER
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Selçuk Tuzcuoğlu ise bu yıl yepyeni dijital iş modellerinin ortaya çıkacağı görüşünde. Airbnb, Uber gibi buluşları örnek gösteren Tuzcuoğlu, “Her ne kadar elde edilen kazançların nasıl vergilendirileceğiyle ilgili soru işaretleri olsa da bu tip yeni iş akımları 2016’ da da olacak” diyor.
SOSYAL ARAMALAR
Marka danışmanı Hakan Senbir, sosyal medyada daha fazla görsel arama seçeneği göreceğimizi söylüyor ve ekliyor: “Pinterest yepyeni bir arama özelliğini devreye soktu bile... Örneğin baktığınız resimde yer alan bir aksesuara benzer başka aksesuarları aramak istediğinizde, resmin üzerine tıklamanız yeterli olacak. Bu durumda sosyal medya arama motoru karşınıza bu aksesuara benzer pek çok aksesuar çıkaracak.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz