Basel Uzmanları 2007’ye Hazırlanıyor

BDDK, Basel II’ye geçişe ilişkin yol haritasını geçtiğimiz yıl mayıs ayında açıkladı. Bankaların çalışmaları da bu tarihten sonra hız kazandı. Stratejiler belirlendi, planlar yapıldı, yatırımlar ar...

1.05.2006 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

BDDK, Basel II’ye geçişe ilişkin yol haritasını geçtiğimiz yıl mayıs ayında açıkladı. Bankaların çalışmaları da bu tarihten sonra hız kazandı. Stratejiler belirlendi, planlar yapıldı, yatırımlar arttı. İlk hedef 2007’de standart yöntemle Basel II uygulamasına geçmek yönünde. Hemen her banka 2007’ye hazır girmek için yoğun bir tempoda çalışıyor. Garanti Bankası, İş Bankası, Vakıfbank ve Fortis çalışmalarına hız veren bankalardan. Bu bankaların Basel II çalışmalarından sorumlu yöneticilerine ne kadar hazır olduklarını sorduk. Onlara göre Türkiye’de bankacılık sektörünü Basel II’ye uyum sürecinde yolun yarısına ulaştı.

hedBankacılık sektörünün Basel ile tanışıklığı aslında çok yeni değil. Basel kriterlerine uyum süreci 2001’de yaşanan krizin ardından başladı. Krizden sonra iç denetim ve risk yönetimi konularına ağırlık veren bankalar, önce Basel I standartlarına dayandırılan yönetmelikleri uygulamaya koydular. Ardından, zaman içinde mali piyasaların daha da gelişmesi ve işlemlerin karmaşıklaşması sonucu Basel I kriterleri yetersiz kaldı. Yeniden çalışmalara başlandı ve yapılan bu çalışmalar sonucu Haziran 2004’te Basel II standartları ortaya çıktı. BDDK da geçtiğimiz yıl mayıs ayında Basel II’ye geçişe ilişkin bir yol haritası açıkladı. Bu yol haritasına göre bankalar, 2007’de standart, 2009 yılında ise gelişmiş yöntemlerle Basel II uygulamasına geçecek şekilde hazırlıklarına devam ediyor. Sektörün tamamı Basel II’ye yönelik hazırlıkların tamamlanması yönünde yoğun bir tempoda çalışıyor.

BDDK’nın Aralık 2005 tarihli anketine göre, aktif büyüklük açısından bakıldığında, bankaların yüzde 75’e yakınının Basel II konusunda çalışma başlattıkları, yüzde 25’inin ise projelendirme aşamasında oldukları görülüyor. Bu çalışmalar 2006’nın ilk 3 ayını geride bıraktığımız şu günlerde çok daha ileri noktalara ulaşmış durumda. Kredi riski ve operasyonel risk konusunda hazırlıklarını yoğun bir şekilde sürdüren bankalar, piyasa riski konusunda önemli ölçüde ilerleme kaydetmiş durumda. Bu verilerden hareketle, sektörün bu yılın sonunda Basel II’ye önemli ölçüde hazır hale gelmesi bekleniyor. Şu anda ise yolun yarısı aşılmış durumda…

Garanti Bankası, İş Bankası, Vakıfbank ve Fortis, Basel II için tempolarını hızlandıran bankalardan sadece dördü. Bu bankaların BASEL II çalışmalarından sorumlu yöneticilerine, sektörün Basel II’ye uyum sürecinde hangi noktada olduklarını sorduk. Yöneticiler hem kendi bankalarının geldiği noktayı, hem sektörün hazırlık düzeyini hem de BASEL II’nin beklenen etkilerini şöyle anlattılar:

STANDART YÖNTEME 2007’DE GEÇİŞ
Garanti Bankası, Basel II’ye yönelik çalışmalarına 2004 yılında başladı. Ancak, yeni standartlara altyapı teşkil edecek risk yönetimi ve sistemleri konusunda 2001 yılından bu yana çalışmalar yapılıyor. Garanti Bankası bugün Basel II’ye yönelik çalışmalarına BDDK’nın öngördüğü yol haritasına uyumlu olarak devam ediyor. Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Sezgin, bu kapsamda 2007 yılında standart yöntemle Basel II uygulamasına geçmeyi hedeflediklerini söylüyor ve ekliyor: “2009’da ise gelişmiş yöntemlerle Basel II uygulamasına geçecek şekilde hazırlanıyoruz.”

Garanti Bankası’nda Basel II çalışmalarına liderlik eden Cüneyt Sezgin, kalan süre içerisinde yapılması gereken çalışmaları ise şöyle özetliyor:

“Basel II uygulamasına geçilmesine nispeten kısa bir süre kaldı. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde yasal otorite tarafından ulusal kararların alınması, ilgili mevzuatın oluşturulması ve gerekli testlerin yapılması gerekiyor. Öte yandan, sektörün bununla uyumlu olarak paralel geçiş sürecine hazırlanması konusunda çalışmaların hız kazanarak devam etmesi çok önemli. Bu çalışmalarla birlikte bankacılık sektörü hem kendi içinde hem de müşterilerini Basel II konusunda kapsamlı şekilde bilgilendirmeye devam ediyor.”

Cüneyt Sezgin, Basel II için bankaların belirli yatırımlar yapması gerektiğine de dikkat çekiyor. Özellikle teknolojik altyapı konusunda bugüne kadar çok ciddi yatırımlar yapıldığını söyleyen Sezgin, “Piyasalardaki gelişmiş yöntemleri kullanabilmek için tüm bankların bilgi teknolojileri altyapılarına yatırım yapması şart” diyor.

İŞ BANKASI’NIN UYUM PROJESİ
İş Bankası’nda Basel II düzenlemesi ilk olarak, 2000 yılının mayıs ayında,hed henüz BDDK bankalara risk yönetimi ve iç denetim sistemleri kurması konusunda bir zorunluluk getirmemişken, başladı. O dönemde çalışmalar, daha çok Basel II düzenlemesinin dayandığı mantığı anlamaya ve etkin risk ve sermaye yönetimi için gerekenlerin belirlenmesine yönelikti. İş Bankası’nda konuyla ilgili bugün yürütülen çalışmaları ise bankanın risk yönetim müdürü Hasan Candan şöyle özetliyor:

“Bugün ise yapılan çalışmalar, yönetim kurulunun gözetiminde, risk yönetimi fonksiyonunun koordinasyonunda, iç denetim ve icracı fonksiyonların katılımıyla ‘Basel II Uyum Projesi’ adı altında yürütülüyor.”

İş Bankası’nda da Basel II’ye yönelik çalışmalar, BDDK’nın uygulama stratejisi ve takvimine paralel olarak yürütülüyor. Hasan Candan, standart yaklaşımlarla başlanılan çalışmalara gelişmiş ölçüm yöntemleriyle devam etmeyi planladıklarını söylüyor ve ekliyor:

“Düzenlemenin üçlü yapısına uygun olarak bir yandan risk ölçümü ve sermaye gereksiniminin hesaplanmasına yönelik çalışmalar yaparken, diğer yandan da risk odaklı denetim ve kamuoyuna yapılacak açıklamalar konularında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Risk ölçümü konusundaki çalışmalarımız ise veri modelleme ve bilgi işlem altyapımızı Basel II gerekleri ile uyumlu hale getirme odağında yürütülüyor. İlerleyen evrelerde yapılacak çalışmalar ise, risk ve sermaye yeterliliği ölçümlerinde kullanılacak istatistiksel modellerin BDDK tarafından doğrulanması ve tescil edilmesini sağlamaya yönelik olacak.”

VAKIFBANK’TAN ÇOK ÖNEMLİ MESAFE”
Vakıfbank’da Basel II’ye uyum sürecini Vakıfbank Risk Yönetimi Başkanı Serdar Erol yönetiyor. Türkiye’de Basel II’nin uygulaması yönünde önemli bir mesafe kaydedildiğini söyleyen Erol, Vakıfbank’ın çalışmalarına yönelik ise şu değerlendirmeyi yapıyor:

 “Şu anda mevcut eksikliklerin giderilmesi yönünde çalışmalarımız devam ediyor. Bu doğrultuda, biz öncelikle kredi, piyasa ve operasyonel risklerin yönetilmesine ilişkin genel politikalar ile skorlama ve derecelendirme sistemleri oluşturduk. Limitler belirlendi. Söz konusu risklerin ölçülmesi ve analizleri için gerekli veri tabanının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ise devam ediyor. Bu çalışmaların tamamlanmasından sonra, risklerin gelişmiş istatistiki yöntemlerle ölçümü mümkün olabilecek.”

Serdar Erol, Basel II’ye geçişle birlikte bankacılık sektörünün yeni yapılanmalara ihtiyaç duyacağını söylüyor. Özellikle de teknik seviyenin yüksek olması nedeniyle insan kaynağına ciddi yatırım yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Basel II’nin bankacılık dışında reel sektörü de etkileyeceği konular olduğunu da söyleyen Serdar Erol’un saptamaları şöyle:

“*Basel II, finansman imkanları yönünden reel sektörü de etkileyecek. Reel sektör için önümüzdeki dönemde rekabetin ve finansman ihtiyacının giderek artacağı bir süreç söz konusu.
 
* Bu nedenle, reel sektördeki firmaların Basel II kriterlerini doğru algılayarak kendi bünyelerinde gerekli düzenlemeleri yapmaları, kayıt dışılığı terk ederek uluslararası standartlara göre ve güvenilir mali tablolar sunmaları gerekiyor.

* Ayrıca kurumsal yönetişim ilkelerini hakim kılmaları ve Basel II standartlarında tercih edilen teminatları oluşturmalarını da önem kazanacak.

* Yeni uygulama, bu firmaların finansman imkanlarını daraltmayacak. Aksine kendilerini bu normlara uydurabilen firmalara rekabet avantajı kazandıracak ve daha ucuz finansman imkanı yaratabilecek.”  

FORTİS: “2007’DE HAZIR OLACAĞIZ”
Uluslararası bir finans grubu olarak Fortis de Türkiye’deki faaliyetlerinde Basel II’ye uyum konusuna büyük önem veriyor. Bu çerçevede de çalışmalarını büyük bir titizlikle sürdürüyor. Fortis Genel Müdür Yardımcısı Metin Karabiber, Fortis’in çalışmalarına ilişkin şunları söylüyor:

“Halen, ticari, kurumsal ve KOBİ kredilerinin derecelendirilmesinde kullanılacak araçların çalışmaları sürüyor. Özellikle, risk yönetimi alanındaki uluslararası deneyimimizden Türkiye’de de yararlanarak Basel II’nin gereklerini yerine getirmek konusunda önemli yol kat ettik. Çalışmalarımızı yıl bitmeden sonuçlandırmayı ve 2007’ye Basel II’ye hazır bir şekilde girmeyi planlıyoruz.”

Metin Karabiber, sektörün genelinde de çabanın 2007’ye büyük ölçüde hazır girmek olduğu görüşünde. Karabiber, yeni düzenlemelerin etkilerine yönelik ise şu saptamaları yapıyor:

“Yeni düzenlemeler tüm bankacılık sektörünü ve özellikle de KOBİ’leri etkileyecek. Bankalar risklerini azaltmak ve iyi yönetmek durumunda olacak.  Bunun için yeni araçlar, ölçümleme teknikleri geliştirmeleri gerekecek. Basel II ile birlikte KOBİ’ler diğer firmalardan farklı olarak avantajlı faiz oranlarından yararlanacak. Ancak bu avantajı kullanabilmek için iyi bir derecelendirme notuna sahip olmaları gerekiyor. Bunun için de kurumsal yönetimi hayata geçirmek ve risklerini iyi yönetmek zorunda. Modern iş yapma yöntemlerini benimsemedikleri takdirde, kredi maliyetleri fazla yüksek olacak. Sonuçta Basel II’ye hazırlıklı olan kesimler bu değişikliklerden önemli yararlar elde ederken, kriterleri karşılayamayanlar ise sorunlarla karşı karşıya kalacak”.

BANKALARI HANGİ KONULAR ZORLAYACAK?
CÜNEYT SEZGİN/GARANTİ BANKASI YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yeni Yatırımlar
Basel II çerçevesinde özellikle gelişmiş yöntemlere ilişkin tarihsel veri tabanı oluşturulması ve uygun ölçüm yöntemlerinin yerleştirilmesi, BT ve insan kaynağına yatırım gerekiyor. Ayrıca piyasaların bu uygulamalara hazır hale gelmesi de bankalar açısından önemli.

Kültürün Yerleşmesi Uluslararası standartlar ile uyumlu risk yönetimi uygulamalarını benimsemiş ve risk kültürünü kurum içine yerleştirmiş olan bankaların önemli bir avantaj sağlaması bekleniyor. Bu kültürün yerleşmesi için en üst kademeden en alt kademeye kadar risk yönetimi ve Basel II’nin en iyi şekilde anlaşılması ve süreçlere yerleştirilmesi çok önemli.

Kredilerde Seçicilik Bankalar bilançolarında kredi hacimlerini büyütüyorlar. Basel II çerçevesinde sermaye avantajı yaratmak açısından, bankalar kredi verirlerken kaynaklarını daha seçici olarak kullandırmak isteyecekler. Firmaları kendi rating sistemleri ile değerlendirerek, kredilendirme sürecinde daha seçici olacaklar.

Reel Sektörün Uyumu Bu aşamada, reel sektör açısından da firmaların muhasebe sistemlerine, teknoloji ve insan kaynağına yatırım yapmaları gerekiyor. Finansal kuruluşlara doğru ve açık bilgiyi zamanında, sağlıklı ve yeterli şekilde vermeleri de, daha avantajlı kredi imkanları sağlamak açısından önemli olacak. Bu nedenle, firmaların mali yapılarını yönetişim ilkelerini gözden geçirip düzenlemeleri gerekecek.

Yasal Mevzuat Eksikliği Uluslararası kabul görmüş standartlarda, güvenilir mali tabloların üretilmesi ve raporlanması, risk yönetimi kültürünün yerleştirilerek risklerin yönetilmesi, strateji ve planlamaların bu çerçevede yapılması, uyum sürecinde çalışılması gereken önemli konuları oluşturuyor. Bunlarla birlikte yasal mevzuatın da aynı paralelde gecikmeden oluşturulması, bankaların bu sürece uyumu açısından çok önemli.

BASEL II NELERİ DEĞİŞTİRECEK?
METİN KARABİBER/FORTİS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

Yeni Risk Yönetimi Anlayışı Bankalar açısından bakıldığında, yeni dönemde pek çok farklı uygulama gelecek. Basel II uygulamaları, kredi ve operasyonel risklerde yeni kavramları beraberinde getirdi. Kredi riski konusu dikkate alındığında, kredilerin belli segmentasyonlara ayrılıp bir havuz yapısı içinde değerlendirilmesi ve ölçüm amaçlı kullanılacak parametrelerin bu havuzlar bazında hesaplanması kurala bağlandı. Bunun yanında teminat yapısına getirdiği değişikler, belki de Türk bankacılık sektörünü etkileyecek en önemli unsur. Örneğin Basel II’ye göre çek ve senet teminat olarak kabul edilmeyecek.

Kredi Notu Etkili Olacak Basel II ile birlikte, her banka kredi talebinde bulunan işletmeden bir derecelendirme kuruluşu tarafından belirlenen firma kredi notunu talep edecek. Gerek faiz oranlarının gerekse de bankanın vereceği kredi karşılığında kendi sermayesinden ayırması gereken miktarın belirlenmesinde bu oran büyük rol oynayacak. Dolayısıyla, KOBİ’lerin Basel II’ye uyum sağlamaları büyük önem taşıyor.

Faiz Oranlarına Dikkat Faiz oranlarının şirketten şirkete farklılık gösterecek olması önemli bir değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Bugüne kadar, her kuruluş için sabit olan faiz oranları, sektörün, ya da genel olarak tüm KOBİ’lerin risk primini içeriyordu. Firmaların, daha düşük oranlardan borçlanmak konusunda yapabilecekleri çok sınırlıydı. Ancak Basel II ile kendilerine çeki düzen veren şirketlerin çok daha makul faiz oranları ile borçlanmaları söz konusu. Artık, daha kapsamlı bir risk analizi yapılacağından, kredilerde faizlendirmeler de daha sağlıklı olacak. Alınacak önlemler de bankaların kredi geri dönüş oranını artıracak.

HANDE D.SÜZER
hdemirel@capital.com.tr

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz