Fortis CEO’su Yvan De Cock, 2007’nin hem bankacılık sektörü hem de Fortis açısından iyi bir yıl olduğuna dikkat çekiyor. 2008 odağında ise KOBİ ve tüketici kredileri ile proje finansmanı olduğunu s...
Fortis CEO’su Yvan De Cock, 2007’nin hem bankacılık sektörü hem de Fortis açısından iyi bir yıl olduğuna dikkat çekiyor. 2008 odağında ise KOBİ ve tüketici kredileri ile proje finansmanı olduğunu söylüyor. De Cock, “Ayrıca 40-50 yeni şube ile dağıtım kanalımızı güçlendireceğiz. Bu yıl çıkardığımız ve büyük ilgi gören kredi ve yatırım ürünlerimiz gibi yeni ürünler tarafında da iddiamız sürüyor” diyor. Fortis’in uzun vadede Türkiye’nin 3 büyük bankasından biri olmak gibi bir hedefi olmadığını da söyleyen De Cock, “Çok büyük banka olmamanın avantajlarını kullanarak kendi nişimizi bulacağımıza inanıyorum” diye konuşuyor.
Yılın başlarında bankacılar endişeliydi. 2007 çifte seçim yılıydı ve ekonomide durgunluk bekleniyordu. Seçimler sorunsuz atlatıldı. Bu kez yaz aylarında piyasalar ABD’de baş gösteren mortgage krizi ile dalgalandı. Bankacılar yeniden endişelendi. Ancak, ilk kez gelişmekte olan ülkeler global bir dalgalanmayı yönetmeyi başardı. Bu Türkiye için de geçerliydi. Sonuçta 2007 yeni bir büyüme yılı oldu. Bankalar kârlılık anlamında da oldukça iyi bir performans gösterdiler.
Fortis için de 2007 iyi ve başarılı bir yıl oldu. Fortis CEO’su Yvan De Cock, son 1 yılı, “İlk 9 ay rakamlarımız mükemmeldi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre konsolide kârımız yaklaşık iki katına çıktı. Yatırımlarımız arttı. 40 yeni şube açtık. Birkaç yüz yeni eleman işe aldık. Yeni ürün ve hizmetlere yatırım yaptık. Nakit kredilerde yıllık büyüme rakamımız yüzde 180’e ulaştı” diye özetliyor.
Fortis’in yeni yıla yönelik hedefinde ise 2007’de yakalanan ivmeyi daha da yukarı çekmek var. “2008’de de kârlı büyüme hedefimiz devam edecek” diyen Yvan De Cock, hedefteki büyümenin özellikle 3 alandan geleceğini söylüyor ve ekliyor:
“Tüketici kredileri, KOBİ bankacılığı ve proje finansmanı Fortis’in 2008 planında öncelik taşıyor. Bu alanlarda agresif bir büyüme öngörüyoruz. Yeni yılda ayrıca şubeleşmemizi sürdürüp, çapraz satış olanaklarıyla aktif müşteri sayımızı da artıracağız”.
Fortis’in çok büyük bir banka olmadığını söyleyen Yvan De Cock, gelecek dönemde de bu tablonun değişmeyeceğine dikkat çekiyor. De Cock, “İlk 3 bankadan biri olmak hedefinde değiliz. Bu zaten gerçekçi de değil. Ancak kendi nişimizi bulacağımıza inanıyorum. Bunun için de sektördeki büyük oyunculardan daha hızlı büyüyeceğiz” diyor.
Fortis CEO’su Yvan De Cock ile sektörün ve Fortis’in son 1 yıllık performansını, 2008’e yönelik plan ve hedefleri konuştuk:
*Bankacılık Sektörü 2007 Yılını Nasıl Geçirdi; Toplam Sektör Büyüklükleri Yıl Sonu Hangi Rakamlara Ulaşacak?
-2007 bankacılık sektörü açısından hem büyüme hem de kârlılık anlamında iyi bir yıl oldu. Perakende bankacılık gelişimini sürdürdü. Bankalar bu alandan son derece sağlıklı kârlar yakaladılar. Diğer yandan faiz gelirleri hala çok yüksek. Sektör faiz odaklı olmayı sürdürüyor. Ancak önümüzdeki dönem faiz oranları düşecek. Bu da bankalar açısından ücret ve komisyon gelirlerini daha önemli hale getirecek. Bunların dışında, faizler yüksek olmasına rağmen konut kredileri 2007’de iyi bir performans gösterdi. Otomobil kredilerinde, bir yavaşlama yaşandı. Bunda herkesin bildiği gibi otomobil satışlarındaki düşüş ve faiz oranları etkili oldu. KOBİ bankacılığı alanında da bankalar 2007’de önemli gelişmeler kaydettiler. Sonuç olarak 2007 yılının ilk 3 çeyreği sonunda sektörün aktif büyüklüğü 525 milyarı geçti. Yılın başlarında bazı endişeler vardı biliyorsunuz. Bu yıl seçim yılıydı örneğin. Ancak büyümeye çok ciddi bir etkisi olmadı. Aynı şekilde yaz aylarında global piyasalarda yaşanan mortgage krizi de endişe yaratmıştı. Ancak ilk defa Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler bu krizden darbe almadılar.
Fortis İçin 2007 Nasıl Geçti. Sizin Yıl Sonu Rakamlarınız Ne Yönde?
İlk 9 ay rakamlarımız mükemmeldi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre konsolide kârımız yaklaşık iki katına çıktı. Yatırımlarımız arttı. 40 yeni şube açtık. Birkaç yüz yeni eleman işe aldık. 2007’de yeni ürün ve hizmetlere de yatırım yaptık. Örneğin çok başarılı bir borç transfer kredisi kampanyası yaptık. Tüketici kredilerini pazarın alışık olduğundan daha düşük faiz oranları ile sunan bu ürün büyük ilgi gördü. Kısa süre önce garantili fonları çıkardık. Fortis Portföy ile birlikte geliştirdiğimiz bu kampanya da çok başarılı oldu ve ciddi bir hacim yakaladık. Ayrıca bu ürünün lansmanında Fortis, tüm dünyadaki organizasyonu içerisinde en yüksek performansı Türkiye’de gerçekleştirdi. Bu da bizim açımızdan önemli bir başarı oldu.
Pazar Payı, Yeni Müşteri Kazanımı Tarafında Performansınız Nasıldı?
Tüketici finansmanı tarafında pazar payını rahatlıkla hesaplayabiliyoruz. Burada örneğin kredi kartlarında pazar payımızı yıllık yüzde 45 oranında artırıyoruz. Nakit kredilerde ise yakaladığımız yıllık artış yüzde 180 düzeyinde. KOBİ kredilerinde pazar payını hesaplamak oldukça zor. Ancak burada da pazar payımızı bu yıl hemen hemen iki katına çıkardığımızı söyleyebilirim. Kurumsal-ticari kredilerin toplamına baktığımızda pazar payımızda bir miktar düşüş oldu. Ancak bu öngördüğümüz bir durumdu çünkü özellikle çok yüksek meblağlı kredilerde, rakiplerimiz gibi agresif bir politika izlemedik. Burada iyi müşterilerimiz iyi fiyatla hizmet verme anlayışını benimsedik.
Diğer yandan büyümenin yeni müşteri kazanmak olduğunu düşünmüyorum. Büyümeyi aktif müşterilerdeki artış ile ölçmek daha doğru. Burada kredi kartları en iyi örnek olarak gösterilebilir. Evet kart sayısında çok ciddi rakamlara ulaşmış olabilirsiniz ama asıl önemli olan bunların ne kadarının kredi kartını kullandığıdır. Bizim için aktif müşterinin kriteri kredi kartını ayda en az bir defa kullanan müşteri olmasıdır. Aynı durum ticari krediler ya da KOBİ kredileri için de geçerli. Fortis olarak biz daha çok sayıda müşterimizi aktif hale getirmeye odaklanıyoruz. Bizim için çapraz satışla ne kadar sayıda ürünü ne kadar müşteriye kullandırabildiğimiz önemli.
2008’e Yönelik Plan Ve Hedeflerinizde Neler Var? Yeni Yılda Hangi Alanlara Odaklanacaksınız. Beklediğiniz Büyüme Nereden Gelecek?
2008 yılında, 2007’deki çalışmalarımıza devam edeceğiz. KOBİ’ler ve tüketici finansmanı alanı önceliğimiz olmaya devam edecek. Bu arada dağıtım kanalımıza yatırım yapacağız. Şubeleşmemiz devam edecek. 40-50 yeni şube açma planımız var. Bunların bir bölümü standart şubeler olacak. Diğerleri ise bizim kredi marketleri olarak adlandırdığımız KredimBenim şubeleri olacak. 2007 yılında Kasım sonuna kadar bu şubelerden 3 tane açtık ve bir test süreci geçirdik. Başarılı olduğunu görünce devamını getirme kararı aldık. 5 şubenin daha hazırlıkları tamamlandı. Yılı 8 KredimBenim şubesi ile kapatacağız.
Stratejimiz son derece açık. 2008’de KOBİ bankacılığında ve tüketici kredileri tarafında hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme planlıyoruz. Bu alanda yeni ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. Özellikle krediler ve yatırım tarafındaki yeni ürünlerimizde iddialıyız. Banka sigortacılığı alanında da gelişme öngörüyoruz. Proje finansmanı tarafında büyüme planlıyoruz. Dışbank’ı satın aldığımızdan bu yana bu alanda yurtdışı ile bağlantılı çalışan kuvvetli bir ekibimiz var. Gelecek dönemde Türkiye’de proje finansmanı alanının hızlı gelişeceğini düşünüyoruz. Enerji başta olmak üzere lojistik, telekom gibi alanlarda çok sayıda yeni proje gerçekleşmeyi bekliyor. Fortis örneğin rüzgar çiftlikleri konusunda çok tecrübeli Londra’da bu konuda uzman bir ekibimiz var ve bugüne kadar çok sayıda projeye finansman sağladık.
Fortis Rekabette Nasıl Farklılaşacak. Hangi Güçlü Kaslarınız Size Yardım Edecek?
En güçlü kasımızın çok açık olarak yeni ürün geliştirme becerimiz ve başarımız olduğunu söyleyebilirim. Zaten geçmiş dönemde çıkardığımız kredi ve yatırım ürünleri de bunu gösterdi. Diğer yandan faktoring tarafında da benzer bir başarımız var. Faktoring şirketimiz geçtiğimiz yıl özellikle ihracat faktoringi tarafında Fortis’in dünya çapındaki network’ünü kullanarak olağanüstü bir performans yakaladı. Burada özellikle Avrupa genelinde iş yapan küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik hizmetlerimizde çok güçlüyüz.
Fortis çok büyük bir banka değil. Bunun da bir avantaj olduğunu düşünüyoruz. Büyük bankalara nazaran örneğin fiyat konusunda daha agresif hareket edebiliyoruz.
Fortis Gelecekte de Bu Özelliklerini Koruyacak mı; Örneğin Hiçbir Zaman Büyük Banka Olmak Hedefinde Değil misiniz?
Gerçekçi olmak gerekirse perakende bankacılıkta bugün pazar payınızı yüzde 2 gibi bir oranda bile artırmak oldukça güç. Yıllık yüzde 100’ün üzerinde olağanüstü büyümeler yakalayabiliyoruz ve bu performansın önümüzdeki dönem de devam edeceğini düşünüyoruz. Fortis’in ilk 3 banka arasında olmak gibi bir hedefi ise yok. Ancak kendi nişimizi bulacağımıza inanıyorum. Bu da pazardaki mevcut büyük oyunculardan daha hızlı bir büyüme gösterebilmeyi gerektiriyor.
“2008’de Büyüme 3 Alandan Gelecek”
Mortgage Krizinin Etkileri Ekonominin gelişimine paralel olarak bankacılık sektörü de büyümesine devam edecek. Elbette global piyasalarda yaşanan mortgage krizinin bazı etkilerini 2008 yılında Türkiye’de de görüyor olacağız. Ancak bundan çok fazla korkmamak gerekiyor. Türkiye’nin bugün asıl ticari ortağı Avrupa, Amerika değil. Bu nedenle etkinin çok ciddi boyutta olmayacağını söyleyebiliriz.
Öne Çıkan Alanlara Dikkat Bankacılık 2008’de büyüyecek sektörlerden biri olacak. Bankacılık içerisinde proje finansmanının en çok büyüme gösterecek alan olduğunu düşünüyorum. Özellikle enerji projeleri tarafında önemli bir büyüme bekleniyor. Konut kredileri, KOBİ kredileri de 2008’de hızlı büyümesini sürdürecek alanların başında geliyor. Bankacılıkta büyümenin genel olarak bu 3 alandan geleceğini söyleyebiliriz.
“İyi Uygulama, Yeni Ürün Ve Ek Rekabet Getiriyoruz”
Global Oyuncuyuz
Aslında yabancı ya da yeni gibi tanımlamaları çok doğru bulmuyorum. Türkiye’de duygusal olarak bu terimler kullanılıyor ama iş açısından baktığınızda çok yerinde olmuyor. Sonuçta bugün Philips gibi bir şirketin de yüzde 95’i yabancı. Bu da artık oldukça normal olarak kabul ediliyor. Fortis gibi bankaları da global oyuncular olarak tanımlayabiliriz.
Pazara Katkısı Var
Yabancı ya da yeni nasıl tanımlarsanız tanımlayın Türkiye pazarına giren oyuncular pazara katkı sağlayacaklardır. En önemlisi yurtdışındaki deneyimlerini buraya getirmeleri oluyor. Rekabet açısından baktığınızda Türk bankacılık sektörünün mevcut rekabet ortamı için bu oyuncuları beklediğini söyleyemeyiz. Rekabet zaten vardı. Ama tabi ek bir rekabet daha getirdiğimiz söylenebilir. Bazı yeni ürünler de bizim gibi oyucuların pazara sağlayacağı bir diğer katkı olabilir.
“Rekabet 30 Yıldır Zor”
İşimizi İyi Yapmak Önemli Yaklaşık 23 yılı bankacılıkta olmak üzere 30 yıla yakın profesyonel kariyerim var. Bu süre boyunca her zaman herkesten rekabetin zorlu olduğunu duydum. Sonuçta serbest bir ekonomideyiz ve elbette rekabet olacak. Ben rekabeti seviyorum. Çünkü rekabet bizi uyanık tutuyor, ayrıca hem bankaları hem de ekonomiyi ileriye taşıyor. Türkiye pazarında da zorlu bir rekabet var. Ekonomi hızlı büyüyor ve biz pazarın oyuncuları olarak işimizi ne kadar iyi yaparsak bu büyümeden o kadar fazla pay alabiliriz.
Yaratıcı Olan Öne Çıkıyor Son dönemde rekabetin odağında KOBİ’ler ve tüketici kredileri var. Hemen her banka bu iki alanda pazar payı kazanmak için rekabet ediyor. Ürün ve hizmetlerinde yaratıcı olanlar ve bunların lansmanını başarılı bir şekilde gerçekleştirebilenler öne çıkıyor.
Türkiye’ye gelmeden önce Londra’da görev yaptım ve orada yaklaşık 500’e yakın banka var. Sonuçta ben bir yönetici olarak bu rekabet ortamına aşinayım.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?