Kalıcı liderliğe 6 koldan birden ulaşacağız

HAKAN BİNBAŞGİL, Akbank Genel Müdürlüğünü ocak ayında üstlendi. İlk iş olarak 16 bin çalışanıyla “kalıcı liderlik” hedefini paylaştı. Bankanın 2002’de başlayan yeniden yapılanmasının mimarıydı. Bu nedenle genel müdürlüğe geçişi kendi sözleriyle “çok yumuşak ve rahat” oldu. Binbaşgil, “Güvenilir, şeffaf ve kârlı bir banka olmaya devam edeceğiz. Hayalimizde daha müşteri odaklı, geleceğin bankası niteliğinde bir Akbank yatıyor” diyor. Akbank’ı 6 silindirli güçlü bir motora benzetiyor. “Bizi ileriye taşıyacak bu motorun 6 silindiri var: Bunlar kurumsal, ticari, KOBİ, bireysel ve özel bankacılık ile hazinemiz... Bu 6 konuda da kârlılık içinde sağlıklı büyüme hedefliyoruz” şeklinde konuşuyor ve ekliyor: “Bence Akbank önemli bir başarıya daha imza atıyor.” Akbank, bu yılrn ilk 6 ayında 1,1 milyar TL konsolide net kâr açıkladı. Bankanın nakdi ve gayri nakdi kredileri yüzde 12 artışla 100 milyar TL seviyesine çıktı. Bu başarının altında bankanın yeni genel müdürü Hakan Binbaşgil ve ekibinin imzası var. Ocak ayı başında genel müdür koltuğuna oturan Binbaşgil, ilk 6 ayda her alanda pazar paylarını artırdıklarını açıklıyor. Binbaşgil, “Yeni dönemde yolculuğumuz çok başarılı başladı. Bu, ilk 6 aylık rakamlarımıza da yansıdı. Bu dönemde kredilerde pazar payımızı 0,6 puan büyüttük. Tüketici kredileri pazar payında ise 0,8 puanlık artış sağladık. Aynı dönemde kredi kartlarında 1,7 puanlık pazar payı kazanımı gerçekleştirdik. Şu an kredi kartı alacaklarında yüzde 19’un üzerinde pazar payıyla bir numaralı bankayız” diyerek ilk 6 ayın performansını özetliyor. Göreve geldiği ilk günden itibaren “kalıcı liderlik” hedefini koyan Binbaşgil, ilk iş olarak bu vizyonu 6 ilde yaptığı toplantılarla 16 bin çalışanıyla paylaştı. Binbaşgil, uzun vadedeki hedefini ise “Tabii biz Akbank’ta ne pahasına olursa olsun büyümek gibi bir mantığa sahip değiliz. Biz kârlılık içinde, kontrollü ve sağlıklı bir şekilde büyümek istiyoruz. Bunu başardığımızı söyleyebilirim. Bankanın kârlılığı da artıyor. Bir bankanın tüm bu kalemlerde altı ayda bu gelişmeleri sağlaması çok kolay değil. Bence Akbank bir kez daha zoru başarıyor” diyor. 6 Ocak’ta Akbank genel müdürlük koltuğuna oturan Hakan Binbaşgil, geçen 9 ayda yaptıklarını, bankanın yeni rotasını ve gelecek hedeflerini Capital’le paylaştı:

Capital: Bankanın son dönem performansı nasıl gelişiyor?
- Oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Akbank’ın genel müdürü olmanın getirdiği bazı ek sorumluluklar var. Size teslim edilen emanet yıllardır üzerinde titizlenilmiş çok değerli bir kurum. Akbank, bugün 1,6 milyar dolar olarak hesaplanan marka değeriyle Türkiye’nin en değerli banka markası. Yıllardır ülkenin en kârlı şirketlerinin başında geliyor. Ülkenin sermayesi en kuvvetli, aktif kalitesi en temiz bankalarından bir tanesi. Bizim yeni dönemde yolculuğumuz çok başarılı başladı. İlk 6 ayda Akbank hemen her alanda pazar payı kazandı. Bankacılık gibi rekabetin çok yüksek olduğu alanda çok iyi sonuçlar elde ettik. Bu dönemde kredilerde pazar payımızı 0,6 puan büyüttük.~
Tüketici kredileri pazar payında ise 0,8 puanlık artış sağladık. Aynı dönemde kredi kartlarında 1,7 puanlık pazar payı kazanımı gerçekleştirdik. Şu an kredi kartı alacaklarında yüzde 19’un üzerinde pazar payıyla bir numaralı bankayız. İlk altı ayda mevduat pazar payımız ise 0,4 puan büyüdü. Bu tür kısa sürede elde edilen pazar payı kazanımları bankacılık sektöründe çok kolay değil... Tabii biz Akbank’ta ne pahasına olursa olsun büyümek gibi bir mantığa sahip değiliz. Biz kârlılık içinde, kontrollü ve sağlıklı bir şekilde büyümek istiyoruz. Bankacılıkta sürdürülebilirlik önemli. Bunu başardığımızı söyleyebilirim. Bankanın kârlılığı artıyor. Bankayı aynı zamanda çağdaş, modern, yenilikler getiren, teknolojiyi en iyi şekilde kullanan, verimliliği ve hizmet kalitesi yüksek bir çizgide götüreceğiz. Mobiliteye çok inanıyoruz. Kalıcı liderlik inovasyon olmadan olmaz. Bu konuda da önemli geliştirmeler içindeyiz. Oldukça hareketli bir dönemden geçiyoruz. Bunu da ekip halinde yapıyoruz. Bir bankanın tüm bu kalemlerde 6 ayda bu gelişmeleri sağlaması çok kolay değil. Bence Akbank bir kez daha önemli bir başarıya imza atıyor.

Capital: 2012 sonu için büyüme beklentileriniz nasıl?
- Biz bu yıl Türkiye’de kredilerin yüzde 15 gibi, mevduatın da yaklaşık yüzde 12 gibi büyüyeceğini öngörüyoruz.
Akbank’ın her iki kalemde de sektörün biraz üzerinde büyüyeceğini sanıyorum. Bankanın şu anki yüksek enerjisi onu gösteriyor. Tahminim kredilerde yaklaşık yüzde 20, mevduatta ise yüzde 15 gibi bir büyüme yakalarız,

Capital: Peki daha uzun vade için büyüme hedeflerinizi nasıl belirlediniz?
- Biz 16 bin ekip arkadaşımla birlikte çıtayı epey yükselttik. Akbank, Türkiye’de kalıcı liderliğe oynayan bir banka... Daha ilk günden itibaren kalıcı liderlik hedefine odaklandık. Güvenilir, şeffaf, riski iyi yöneten ve kârlı bir banka olmaya devam edeceğiz. Ayrıca son yıllarda başlatmış olduğumuz Türkiye’ye yenilikler getiren banka özelliğimizi de sürdürmek istiyoruz. Hayalimizde daha da müşteri odaklı, geleceğin bankası niteliğinde bir Akbank yatıyor. Dolayısıyla bankanın geleceğini şekillendirmek için birçok iyileştirme programı başlattık. Ben kalıcı liderlik yolunda bankanın güçlü sermayesi, altyapısı, teknolojisi, aktif kalitesi, likiditesi gibi konuların yanında en çok Akbanklılar’a, nitelikli insan kaynaklarımıza güveniyorum. Bu inancım en başta genel müdür yardımcılarımdan başlıyor ve tüm Akbanklılar’ı kapsıyor. Akbank’ta çok iyi bir ekip var. Bankacılığın ekip işi olduğunu düşündüğümüzden ilk iş olarak kalıcı liderlik hedefimizi, bu hedef etrafında neler yapmak istediğimizi çeşitli toplantılarda 16 bin Akbanklı ile paylaştık. Bir ay gibi kısa bir sürede 21 bin kilometre yol kat etmişiz. Şu an bankada çok iyi bir hava var. Arkadaşlarımızla birlikte motivasyonu, enerjisi yüksek bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz epey emek sarfediyoruz ama hiç yorulmuyoruz.

Capital: Genel müdür olduktan sonra iş yapış biçimlerinde nasıl somut değişikliklere gittiniz?
- Verimlilik konularında önemli adımlar atıyoruz. Teknolojinin de desteğiyle hizmet kalitemizi daha artırmaya çalışıyoruz. Bu devam edecek bir süreç. Ayrıca mutlu çalışma ortamının ba-şan için şart olduğuna inanıyoruz. Çok çalışan ama aynı zamanda gülümseyen 16 bin kişilik mutlu bir ekip olmaya çok önem veriyoruz. Bu tür bir çalışma anlayışının müşterilerimize verdiğimiz hizmetin kalitesini ve başarımızı artıracağına inanıyoruz. Ekip olarak birbirimizle daha açık bir iletişim içindeyiz. Arkadaşlarımızla neyi iyi, neyi kötü yaptık daha fazla konuşuyoruz. 16 bin kişilik bir kurumda herkesin kalıcı liderlik hedefini sahiplenerek çalışmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Nitekim son dönemde yaptığımız araştırmalar, çalışan bağlılığımızın da önemli ölçüde yükseldiğini ortaya koyuyor. Yaptıklarımızın doğruluğu ve kalıcılığı ile ilgili bizlere güven veriyor.~

Capital: Teknolojiye ne kadar yatırım yapıyorsunuz?
- Biz bu yıl da büyümeye devam edeceğiz. Bu yıl 70’e yakın şube açacağız ve bine yakın kişiye istihdam sağlamış olacağız. Teknolojiye 120 milyon dolar yatırımımız olacak. Bankacılıkta mobiliteye çok inanıyoruz. Hızlı gelişen teknoloji de mobil tarafa doğru kayıyor. Burada piyasanın öncü bankalarından biri olmaya devam etmek istiyoruz. Sosyal medyada bugün farklı markalarımızla 1  milyonun üzerinde takipçiye sahibiz, bu da Akbank’ı dünyada en çok takip edilen bankalardan biri haline getiriyor. Türkiye’nin yüzde 50’si 30 yaş altında ve kalıcı liderlik hedefimiz doğrultusunda bu genç kesim bizim ileride kalıcı müşterilerimiz olacak. Gençlere ulaşmada, teknolojinin sosyal medyanın önemi artıyor. İnovasyona çok önem veriyoruz. Kalıcı liderlik inovasyon ve yenilikten geçiyor.

Capital: Büyümeniz hangi kanallardan ve alanlardan gelecek?
- Türkiye hedeflediği gibi 2023’te ilk 10 ekonomi arasına girecek ise, ki ben bu konuda iyimserim, bankacılık sisteminin aktif büyüklüğü de yaklaşık 6 trilyon TL’ye çıkacak. Büyüme planlarımızı buna paralel yapıyoruz. Bankacılıkta başarı için en önemli alanlardan birisi dağıtım kanallarının iyi planlanması ve optimizasyonu... Bu konuya çok özen gösteriyoruz. Bir taraftan şube açmaya devam edeceğiz. Bir yandan da teknoloji yatırımlarımızı sürdüreceğiz. 2011 yılından beri teknolojiye her yıl 100 milyon dolardan fazla yatırım yaptık. Mobil bankacılığa çok önem veriyoruz. Bundan birkaç ay önce Akbank Direkt adında yeni bir hizmeti devreye soktuk. Bu bankacılıkta yeni bir trend diyebiliriz. Akbank Direkt sayesinde müşterinin şubeye gelmesine gerek yok, yeni bir yaklaşımla motosikletli arkadaşlarımız müşterilerimizi evinden çıkmadan Akbanklı yapıyor. Biz 2-2,5 milyon müşterimizi, yani müşterilerimizin yaklaşık üçte birini hiç görmüyoruz. Çağ teknoloji çağı. Öte yandan şubeler önemini korumaya devam edecek, ancak katma değeri daha yüksek hizmetler verecek. Türkiye’de düşen faiz ortamında müşterilerimizin farklı ihtiyaçları olacak. Şubelerimizi bu ihtiyaçları en iyi şekilde yerine getirecek biçimde yapılandırıyoruz. Müşteri odaklı bir banka olarak bütün bu kanallara müşteri tercihleri paralelinde yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Capital: Hangi tip kredilerde daha agresif ve hızlı olacaksınız?
- Ben Akbank’ı çok güçlü bir motora benzetiyorum. Bizi ileriye taşıyacak bu motorun altı silindiri var. Bunlar kurumsal, ticari, KOBİ, bireysel ve özel bankacılık ile hazinemiz... Kârlılık içinde kalıcı lider olabilmemiz için bu 6 silindirin de mükemmel çalışması, rekabetin üzerinde performans göstermesi lazım. Bu 6 konuda da Akbank çok iddialı, hepsinde kârlılık içinde sağlıklı büyüme hedefliyoruz. Tabii kısa vadeli büyüme değil, sürdürülebilir büyüme istiyoruz. Türkiye’deki kullanılmayan potansiyele baktığımızda KOBİ bankacılığı ve bireysel bankacılıkta daha hızlı bir büyüme yakalayabiliriz. Bugün Türkiye’deki şirketlerin yüzde 95’i KOBİ ancak kredilerden aldıkları pay hala oldukça az. Türkiye’nin geleceğinin de KOBİ’lerden geçtiğine inanıyorum. Bizim bu ilk 6 ayda toplam kredilerimiz yüzde 11,5 büyüdü. TL KOBİ kredilerimiz ise yüzde 20,1 büyüme yakaladı. Bu, KOBİ’lere verdiğimiz önemi gösteriyor. Tabii bir de Akbank’ın 950 şubesi, 4 bin ATM’siyle 9 milyona yakın aktif müşterisi bulunuyor. Bizim kuvvetli ve tabana yayılan, güçlü bir bireysel bankacılık kolumuz var.~
Bireysel bankacılık da hızlı büyüyecek. Kurumsal, ticari ve özel bankacılık zaten yıllardır önde olduğumuz faaliyet alanları. Aynı şekilde hazinemiz de yıllardır Türkiye’nin en kapasiteli, başarılı hazine faaliyetlerine sahip. Buralardaki başarımız da sürecektir.

Capital: Yani bireysel tarafta da önemli bir potansiyele sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz...
- Evet, bu alanın da hızlı büyüyeceğini düşünüyoruz. Türkiye’de hala 20 milyon kişi bankacılık sistemini kullanmıyor. Bugün hane halkı borçluluğunun milli gelire oranı yüzde 17, bu oran gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük. Mortgage’ın milli gelire oranı yüzde 6’da kalıyor. Yatırım fonlarının milli gelire oranı yüzde 2, özel emeklilik fonlarının aldığı pay ise sadece yüzde 1. Mortgage, yatırım fonları ve özel emeklilik fonları ürünlerinin önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık yüzde 15 - 20 arası büyüme potansiyeli var. Bugün mevduatın milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 54. Avrupa bölgesinde bu oran yüzde 140. Aynı şekilde kredilerin milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 53, Avrupa’da yüzde 145. Dolayısıyla bankacılıktaki büyüme potansiyelini bu rakamlardan da çok rahat görebiliyoruz.

Capital: Borçluluk düşük ancak tasarruf sorunu da var. Bu konuda neler yapıyorsunuz?
- Evet, tasarruf konusu çok önemli... Türkiye’de tasarrufun mili gelire oranı yüzde 12’lere düştü. Türkiye’nin büyümesi için iç tasarrufu artırması gerekiyor. Aksi takdirde cari açık büyüyor. Ben bu noktada ekonomi yönetiminin yapısal anlamda doğru adımlar attığını düşünüyorum. Tasarrufun artırılması için Türkiye’de üç konuda önemli çalışmalar yapılıyor. ilki özel bireysel emeklilik sistemine teşvikler getiriliyor. Bu sistemle uzun vadeli tasarruf sağlanıyor. Uzun vadeli tasarruf, bankacılık sisteminin sağlığı açısından da çok önemli. ikinci konuysa altın. Türkiye’de tutarını bilemediğimiz ama 100 ila 300 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilen bir altın tasarrufu mevcut. Bu tasarruf bugün finansal sistem içinde olmadığından ülkenin ekonomisine katkı yapamıyor. Altın mevduatında daha işin başındayız. 1,5 yılda bankacılık sektöründe 10 milyar dolara yakın altın mevduatı birikti. Şimdi altın birikimlerinindaha fazla finansal sistemin içine çekilmesi için adımlar atılıyor. Bu tabii zor ve zaman alacak bir süreç. Potansiyel çok fazla ama biraz sabırlı olmak gerekir. Üçüncü olarak da mevduatların vadesinin uzaması konusu bulunuyor. Bu konuda da birtakım önlemlerin geleceğini sanıyorum. Bütün bunlar Türkiye’nin uzun vadeli tasarruflarını artırmaya katkı sağlayabilecek tedbirler. Akbank olarak biz de bu konuda önemli bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. “Ekonominin Kahramanları” ile Türk halkını tasarrufa özendiren bir iletişim kampanyasına gittik. Bugün ayda 50-100 TL ile Akbank’ta tasarruf yapabilmek mümkün. Bu alanda ve altın konusunda birçok yeni ürün çıkardık. Ayrıca Akbanklı arkadaşlarımız gönüllü olarak ilkokullarda öğrencilere eğitim veriyor. Tasarrufla ilgili hazırlanan eğitim programı ile tüm Türkiye’de 2 bin 500’den fazla çocuk tasarrufa özendirildi. Yeni öğretim yılında bu sayıyı daha da artıracağız. Tasarruf konusunu sahipleniyoruz.

Capital: Yüksek kârlılık yakalamada nasıl bir politika izliyorsunuz?
- Her şirkette olduğu gibi bankacılıkta da kârlılık önemli. Bankayı ne kadar kârlı götürürseniz sermayenizi o kadar güçlendirir, ülke ekonomisini o kadar iyi desteklersiniz. Türkiye’nin belirlediği 2023 hedefi için bankaların güçlü olması önemli. Biz de kâr konusuna ve verimliliğimize dikkat ediyoruz. Bu konularda oldukça başarılıyız. Akbank 20 yıldır Türkiye’nin kâr konusunda en iyi kurumlarından biri ve bu özelliği uzun vadede stratejilerimizle devam ettireceğiz. Verimlilikte de gelişmemiz devam edecek. ~

Gelecek stratejisi
1- Biz 16 bin ekip arkadaşımla birlikte çıtayı yükselttik. Daha ilk günden itibaren kalıcı liderlik hedefine odaklandık.
2- Yeni dönem yolculuğumuz çok başarılı başladı. ilk 6 ayda Akbank hemen her alanda pazar payı kazandı.
3- Kredi kartları alacaklarında yüzde 19’un üzerinde pazar payıyla bir numaralı bankayız. Bütün bu büyümeyi sağlıklı ve kârlılık içinde yaptık.
4- Tabii biz Akbank’ta ne pahasına olursa olsun büyümek istemiyoruz. Biz kârlılık içinde, kontrollü ve sağlıklı bir şekilde büyümek istiyoruz. Bankacılıkta sürdürülebilirlik önemli.
5- Bu yıl da büyümeye devam edeceğiz. Bu yıl 70’e yakın şube açacağız ve bine yakın kişiye istihdam sağlayacağız. Teknolojiye 120 milyon dolar yatırımımız olacak.
6- Dağıtım kanallarının iyi planlanmasına çok özen gösteriyoruz. Bir taraftan şube açmaya devam edeceğiz. Bir yandan da teknoloji yatırımlarımızı sürdüreceğiz.
7- Bizi ileriye taşıyacak motorun 6 silindiri var: Bunlar kurumsal, ticari, KOBi, bireysel ve özel bankacılık ile hazinemiz... Bu 6 konuda da kârlılık içinde büyüme hedefliyoruz.
8- KOBİ bankacılığı ve bireysel bankacılıkta daha hızlı bir büyüme yakalayabiliriz. ilk 6 ayda toplam kredilerimiz yüzde 11,5, TL KOBi kredilerimiz ise yüzde 20,1 büyüdü.
9- Avrupa’daki gelişimimizi Almanya’daki Akbank AG üzerinden yapmayı planlıyoruz.
10- Dubai’de bir temsilciğimizle Körfez bölgesine önemli destek veriyoruz. Tabii zamanla bu tür modelleri yurtdışında başka ülkelere adapte edebiliriz.
11- Yurtdışındaki bankalarla önemli işbirliklerine imza at��yoruz.

"MÜŞTERİLERE VE EKİBİME ÖZEL ÖNEM VERİYORUM"
BAŞARI İNSANDAN GEÇİYOR
İki konuya öncelik veriyorum: Müşterilerimiz ve ekip. Akbank’ın başarısının bu iki öğeden geçtiğine inanıyorum. Biz müşteri odaklı bir bankayız ve benim zamanımın yarısından fazlası sahada geçiyor. Müşterilerimizle, çalışanlarımızla... Kalıcı lider olacaksak müşteriyi ve piyasayı iyi anlamamız ona göre de hizmetlerimize şekil vermemiz lazım. Müşterilerimize en iyi hizmeti verecek olan da çalışanlarımız.
MOTİVASYONUMUZ YÜKSEK
Bugün bankada her çalışanımız özverili bir çalışma içinde. Yüksek tempolu ancak, severek, benimseyerek çalışmak çok üstünde durduğumuz bir konu. Başarı için bunun gerekli olduğunu düşünüyoruz. Pozitif enerjili bir çalışma ortamı geleceğimiz için önemli. Akbank ülkenin en iyi kabiliyetlerini kendi bünyesine çekebilen bir banka. Akbank’ın Türkiye’de tartışmasız en çok çalışılmak istenen kurum olmasını çok arzuluyorum. Bu amaçla da zamanımın büyük bir bölümünü insana ve insan kaynakları konularına ayırıyorum. Kalıcı liderliğin buradan geçtiğine inanıyorum. Bankada şu an çok olumlu bir hava var. Motivasyon ve enerji seviyemiz yüksek.~

AKBANK YURTDIŞINDA NASIL İLERLEYECEK?
AVRUPA’DA NASIL BÜYÜYECEĞİZ?
Akbank’ın çok güçlü bil sermayesi var. Bu sermaye banka almaya da yeterli olacak bir sermaye. Ancak bankacılıkta bu tür konularda doğru karar vermek, dikkatli olmak lazım. Bizim yurtdışında Almanya’da Akbank AG adı altında bir bankamız var. Bu banka daha çok kurumsal bankacılık ve dış ticaret konularına odaklanıyor. Bu bankamızı mevcut faaliyet alanları etrafında büyütmek istiyoruz ve özellikle Avrupa’daki gelişimimizi bu banka üzerinden yapmayı planlıyoruz.
KÖRFEZ BÖLGESİ İLE YAKIN İLİŞKİ
Ayrıca Dubai’de de bir temsilciğimiz var. Türkiye’nin Ortadoğu’da hem ekonomik hem politik olarak gücü artıyor. Akbank bu değişimi önceden gördü ve Aralık 2009’da Dubai’de krizin çıktığı hafta temsilcilik açtı. Şimdi iyi ki bu temsilciliği açtık diyoruz. Bu temsilciliğimizle Türkiye ile Bahreyn, Endonezya, Malezya, Suudi Arabistan’dan tüm Körfez ülkelerine kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hizmet veriyoruz. Daha çok kurumsal bankacılık ve dış ticaret üzerine yoğunlaşıyoruz. Şimdilik yurtdışına bu iki noktadan, Avrupa ve Körfez bölgesinden açılıyoruz. Tabii zaman içinde bu tür modelleri yurtdışında başka ülkelere de adapte etmek mümkün.
İŞBİRLİKLERİ DE GÜNDEMDE
Bunun yanında yurtdışındaki bankalarla önemli işbirliklerine de imza atıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Japonya’nın en büyük bankalarından Mizuho Corporate Bank ile önemli bir anlaşma imzaladık. Japonya ile Türkiye arasında ticari köprüyü birlikte kuracağız. Daha önce de China Development Bank ile 2010 yılında anlaşmaya gitmiştik, Çin ile Türkiye arasında da köprü vazifesi görüyoruz. Dolayısıyla değişik ülkelerde değişik modellerle Türk şirketlerinin işlerine destek olmaya çalışıyoruz. Bu stratejimiz devam edecek.

"16 BİN KİŞİ TEK BİR HEDEFE ODAKLANDIK"
ŞANSLI BİR GENEL MÜDÜRÜM
Aslında ben şanslı bir genel müdürüm. Çünkü Akbank’ta çok iyi bir kadro, güçlü bir sermaye ve marka değeri var. Genel müdür yardımcılarımız, iştiraklerimizin genel müdürleri, onların ekipleri, bölge ve şubelerdeki insan kalitesi çok iyi. Ben kalıcı liderliğe ulaşma yolunda kendimi yalnız görmüyorum. 16 bin kişi ile tek yürek olduğumuzu hissediyorum. Tabii burada Akbank Yönetim Kurulu’nu da unutmamak gerekir. Deneyimli, vizyoner, destekçi bir yönetim kurulu her genel müdürün sahip olmak isteyeceği bir yapı... Bu konuda da oldukça şanslı olduğumu söyleyebilirim.
GEÇİŞİM OLDUKÇA RAHAT OLDU
Bankaya ilk geldiğimde yeniden yapılandırma projesi “Yeni Ufuklar”ın sorumluluğunu almıştım. Bu projenin kapsamı çok genişti. Bankanın tüm organizasyonunu ilgilendiren, Akbank’ı daha müşteri odaklı, daha çağdaş bir banka yapma yolunda önemli adımlar attığımız bir projeydi. Bu projeyle bankanın hemen hemen her konusuna eğildik ve bankada önemli değişiklikler yaptık. Bu proje bankayı bir bütün halinde tanımama çok faydalı oldu. Genel müdürlüğü, bölgeleri, şubeleri tanıyordum, müşterilerimizi ve beklentilerini biliyordum. Kuvvetli olan ya da iyileştirilmesi gereken alanlarımızı biliyordum. Dolayısıyla benim genel müdürlük görevine geçişim nispeten yumuşak ve rahat oldu. Bankayı, çalışanları, operasyonları, müşterileri tanımam bana avantaj olarak geri döndü. Arkadaşlarımdan aldığım pozitif enerji ve yakınlık bu geçişi kolaylaştırdı. “Yeni ufuklar” Harvard Üniversitesi’nde vaka çalışması oldu. İki yıldır okutuluyor. Umarım yeni vaka çalışmaları yaratırız. İyi gidiyoruz.