Bankalar son birkaç yıldır hızlı bir şubeleşme atağında. Sektör genelinde yılda ortalama 600 yeni şube açılıyor. Bazı bankalar bir noktada 5 şubeyle hizmet veriyor. Sayı artarken kâr da göz ardı ed...
Bankalar son birkaç yıldır hızlı bir şubeleşme atağında. Sektör genelinde yılda ortalama 600 yeni şube açılıyor. Bazı bankalar bir noktada 5 şubeyle hizmet veriyor. Sayı artarken kâr da göz ardı edilmiyor. Yeni açılan şubelerin kâra geçe süreleri 3 yıldan 6-9 aya kadar inmiş durumda. Hedeflenen 10 milyon dolarlık nakit kredi düzeyi de artık hızla yakalanıyor. Bütün bunlar şubeleşmeyi hızlandırıyor, beklentileri artırıyor. Tahminler 2010 yılında 8 bin şube düzeyinin geçileceği yönünde.
Türk bankacılık sektörü, çok değil, 6 yıl önce, 2001 yılına girerken, 8 bin düzeyinde şube ile hizmet veriyordu. Ancak, o dönemde yaşanan büyük kriz, şubeleşmeye darbe vurdu. Kapanan bankalar, dev konsolidasyon süreci şube sayısını neredeyse yarı yarıya azalttı.
Ekonomide başlayan büyüme dönemiyle birlikte bankalar yeniden şubeleşme atağını başlattılar. 2005 yılından sonra 2006 ve 2007 yıllarında bu atak hızlanarak devam ediyor. Zaten şube sayısının 7 binlere ulaşması da bunu ortaya koyuyor.
Bankalar Birliği verilerine göre, Türkiye’de bugün 6 bin 991 adet banka şubesi var. 2007 sonunda bu rakamın 7 bin 400’e ulaşacağı öngörülüyor. Buna rağmen, 2000 yılındaki şube sayısına ancak 2010 yılında ulaşılacağı tahmin ediliyor. Bir anlamda bu, önümüzdeki 4 yılda 1000’e yakın şube açılacağı da anlamına geliyor.
Ekonomide büyüme, gelir artışı, yabancılarla ortaklık ve sektördeki büyük potansiyel, bankaları şubeleşmeye iten etkenler arasında yer alıyor. Ancak, bankacılara göre şubeleşmeyi sürükleyen etkenler bunlarla da sınırlı değil.
Şubeleşmede 3 önemli etken
Bankacılar, sektörde yeni şube açma yarışını körükleyen etkenleri 3 başlık altında özetliyorlar:
-Şubeler artık daha hızlı kar ediyor. Örneğin, kriz döneminde yeni açılan bir şubenin kâra geçmesi 3 yılı buluyordu. Normalde ise bu süre 9-12 aydı. Ancak, son dönemde bazı bankaların 3 ile 6 ay arasında kâra geçen şubeleri olduğu görülüyor. Bankacılar bu gelişmenin artan talepten kaynaklandığı görüşünde.
-Gelişen bankacılık ürün ve hizmetlerinden yararlanan müşteri sayısının artmasına paralel olarak şube sayısı da, şubelerin kârlılığı da artıyor.
-Diğer yandan bugün sektörde yeni bir şubenin ilk yılın sonunda elde ettiği kâr miktarı ortalama 100 bin doları buluyor. Bu rakam yıllar itibariyle katlanarak artıyor. Bazı şubeler için rakam ikinci yıl sonunda 300 bin doları yakalıyor.
Bir diğer önemli ayrıntı da bankaların şube açma kararlarında gizli. Bankalar yeni bir şube açarken, öncelikle makroekonomik göstergelere bakıyor. Ardından şube açılacak bölgenin göstergeleri önem kazanıyor. Seçilen ilçenin ya da ilin GSMH’dan aldığı pay, kredi ve mevduat büyüklüğü, gelişme ve büyüme potansiyeli bu göstergelerden bazıları. Son dönemde ayrıca sıklıkla bir lokasyonda birden fazla şube açan bankalar var. Özellikle organize sanayi bölgeleri, toplu konut alanları, alışveriş merkezleri gibi noktalarda bir banka birden çok şube ile hizmet veriyor. Bu
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, 2001 yılı başında 8 bin 187 adet banka şubesi vardı. Bu rakam 2001 sonunda 7 bin 288’e düştü. 2005 yılına kadar da ciddi bir artış göstermedi. Ancak, 2005 yılında başlayan hareketlilik şubeleşmeye de yansıdı. Bankaların atılımlarıyla şube sayısı bugün 6 bin 986 adete ulaştı.
Geçtiğimiz birkaç yılda büyük bir yeniden yapılanma süreci geçiren bankacılık sektöründe bugün 7 bin şubeli rekabet göz kamaştırıyor. Türkiye’nin önde gelen 10 büyük bankası geçtiğimiz 5 yıl içerisinde çok sayıda yeni şube açtı. Sadece bir bankanın yılda açtığı yeni şube sayısı 50’yi bulurken, sektör geneli için bu rakam 600’e ulaştı.
2001 yılında 110 şube ile faaliyet gösteren Finansbank’ın şube sayısı 342’yi buldu. Akbank, 2001 yılı rakamlarının üzerine çıkarak, 2001’de 607 olan şube sayısını 689’a çıkardı. Fortis’in şube sayısı 2001 yılından bu yana iki kat arttı.
Yapı Kredi, Koçbank ile entegrasyonu sonrasında 3 yıl içerisinde 100 yeni şube hedefiyle yola çıkmıştı. Bu hedefe ilerleyen Yapı Kredi, Nisan 2007 itibariyle 624 şubeye ulaştı.
Bugün 203 şubesi bulunan HSBC’nin 2007 planında 40 yeni şube açmak var. Garanti Bankası da 2001 yılındaki şube sayısının çok üzerine çıktı ve 2001’de 327 olan şube sayısını 510’a ulaştırdı. Ocak 2002’de 150 şube ile hizmet veren Oyak Bank’ın da şube sayısı bugün 362 adete ulaşmış durumda.
Yeni şube kararı nasıl alınıyor?
Bankaların yeni şube açmalarının en temel nedeni elbette büyüme planından kaynaklanıyor. Özellikle son dönemde hemen her bankanın gündeminde olan büyüme, şube sayısını da artırmayı gerektiriyor. Peki bankalar şube açma kararlarını nasıl alıyor? Büyüme hesapları yapılırken yeni şube açma hedefi ilk sırada yer alıyor. Ancak bu hedefi hayata geçirirken de kullanılan planlar, yol haritaları var. Bankalar önce makro ekonomik göstergelere bakıyor. Pozitif göstergeler şube açma kararında ilk kriteri oluşturuyor. Açılacak yeni şubeler her yıl bütçe döneminde belirleniyor. Bu aşamada pazarın potansiyeli, müşteri sayısı, gelir seviyesi, rakiplerin durumu gibi kriterler göz önünde bulunduruluyor.
Burada dikkat çeken bazı rakamlar da var. Uzmanlar, bankaların kredilerde 10 milyon dolar nakit ve 5 milyon dolar gayri nakit kredi düzeyine ulaştıkları zaman yeni şube açmaya karar verdiklerini söylüyor. Elbette bu rakamlar tahmini sektör ortalamasını gösteriyor.
Şube açma kararı alınırken bir diğer önemli undur da bölgesel gelişimler oluyor. Özellikle Anadolu’daki potansiyelin farkına varan bankalar, burada gelişen bölgeleri yakından izliyor. Potansiyeli gördükleri noktada da hızla karar alıyorlar. Akbank Perakende Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Binbaşgil, şu saptamayı yapıyor:
“Bazı bölgeler hakikaten çok hızlı gelişiyor. Örneğin Akdeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu’da perakende bankacılığın yükselişi var.”
Bir noktada birden çok şube
Şubeleşme trendi devam ederken, dikkat çeken bir başka gelişmede aynı noktada aynı bankanın birden fazla şube açması oluyor. Özellikle Organize Sanayi Bölgeleri, toplu konut alanları ve büyük alışveriş merkezleri gibi lokasyonlarda bazı bankalar şube sayısını aynı noktada 5’e kadar çıkarabiliyor.
Finansbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, bunun en temel sebebini, farklı segmentlerdeki müşterilere hizmet vermek ve yüksek talebi karşılamak olarak açıklıyor.
Fortis Genel Müdürü Faik Açıkalın ise şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Aynı bölgede birden fazla şube açmayı, farklı müşteri gruplarına daha sağlıklı hizmet verilebilmek için tercih edebiliyoruz. Bir şube bireysel müşterilere hizmet verirken diğeri kurumsal ya da ticari müşterilere hizmet vermek için kuruluyor. Modern bankacılık hizmet ve ürünleri çok hızlı bir şekilde çeşitleniyor. Müşterilerimize daha hızlı ve etkin bir hizmet sunabilmek için bu ürünleri ihtisas şubelerinde sunma yoluna gidiyoruz”.
Fortis 2006 yılında açtığı 12 ticari bankacılık merkezi buna örnek oluşturuyor. Faik Açıkalın, şubelerin gelişme potansiyellerinin de etkili olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Göç alan ve/veya gelişmekte olan bir pazarda hizmet veren bir şubemiz optimum servis noktasına geldikten sonra ikinci bir şube ile pazarın ihtiyaçlarını aynı bölgede olan ancak birinci şubenin ulaşmakta zorlandığı bir bölgede açıyoruz”.
Şube kârı artık erken geliyor
Şube sayısı hızla artarken, bankalar bu açılan şubelerin kârlılığını da göz ardı etmiyor. Hatta artan şubeleşmenin nedenlerinden birini de kâr faktörü oluşturuyor. HSBC Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Demet Cimilli, “Geçtiğimiz dönemde yeni açılan bir şubenin en az 3 yıl içerisinde kâra geçmesini beklerdik” diyor ve ekliyor:
“Oysa bugün yeni yeni açılan bir şubemizin 18 ay içerisinde başabaş noktaya gelmesini bekliyoruz. Son dönemde 3-6 ay içerisinde bu konuma gelen şubelerimiz de oldu”.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hüsnü Erel, Garanti Bankası’nın yeni şubelerinin performansını ise şöyle özetliyor:
“Son birkaç yıldır, metropoller gibi birden fazla şubemizin bulunduğu mikropazarlarda açılan şubelerimiz, açılışlarından itibaren 12-15 ayda, ilk defa girdiğimiz mikropazarlarda açılan şubelerimiz ise 6-9 ay arasında kâra geçiyor”.
Yapı Kredi Süreç ve Şube Ağı Geliştirme Bölümü Başkanı Pier Luigi Ranghino ise uzmanlaşmış şubelerin daha hızlı kâra geçtiğine dikkat çekiyor. Ranghino şöyle diyor:
“Perakende bir şubenin 13 ayda kâra geçmesini bekliyoruz. Ancak daha uzun vadeli yatırım amaçladığımız ve kâra geçme noktasını ertelediğimiz şubelerimiz de oluyor. Ticari bankacılıkta ve özel bankacılıkta ise kâra geçme süresi daha kısa”.
Şubeler hızla kâra geçerken kâr rakamları da yükseliyor. Yeni açılan şubeler ilk 1 yıl sonunda sektörde ortalama 100 bin dolar kâra ulaşıyor. Sonraki yıl ise bu rakamın katlanarak arttığı ve 250-300 bin dolara ulaştığı görülüyor. Pier Luigi Ranghino, “standart bir şubeden yılda minimum 500 bin YTL gelir bekliyoruz” diyor ve ekliyor:
“Bu rakam uydu şubelerde daha düşük tutuluyor. Üçüncü yılda da şubenin banka ortalamasını yakalamasını bekliyoruz”.
-Şubenin kara geçme süresi
-Şube başına kar
-Yeni şube için gerekli hedef
2000 öncesi
12-36 ay
100 bin dolar
20-30 milyon dolar
Yeni dönem
3-6 ay
300 bin dolar
15 milyon dolar kredi
Bir şube için ne gerekli?
10 Milyon dolar
Uzmanlar, bankaların kredilerde 10 milyon dolar nakde ve 5 milyon dolar gayri nakde ulaştıkları zaman yeni şube açmaya karar verdiklerini söylüyor
Hakan Binbaşgil/Akbank Genel Müdür Yardımcısı
“Şube Sayısı Değil, Verimlilik Ve Kâr Önemli”
Fizibilite Önemli
Şube açma kararı alırken yeni gelişen hinterlantları, Bölge Müdürlüklerimiz ve Genel Müdürlük olarak yakından izliyoruz. Uydu fotoğrafları aracılığı ile yerleşim ve sanayi gelişmelerini takip ediyoruz. Bu değerlendirmelerin yanı sıra kârlılık ve hacim açısından ilgili lokasyonun fizibilitesini yapıyoruz.
Marjlar Daralıyor
Bölgenin ekonomik durumuna ve şubenin tipi ve yerine göre yeni açılan şubelerin kâra geçme süresi değişiyor. Ancak son dönemde düşen kar marjlarının şube kârlılıkları üzerinde etkili olduğunu söylemek gerekir. Biz daralan marjlar nedeniyle şubelerimizin kâra geçme sürelerinde artış görüyoruz.
Gelecek Dönem
Önümüzdeki dönemde bankalar şubeleşmeye devam edecekler. Türkiye ekonomisi istikrar ortamında büyümeye devam ettiği sürece şube sayısı artacak. Ancak verimlik ve kârlılık çok önemli. Şube açma kararlarının dikkatli verilmesi ve kârlılık içinde büyümeye katkıda bulunması gerekiyor. Gelecekte şube sayısından daha çok müşterilere beklentileri doğrultusunda doğru hizmet verebilmek öne çıkacak.
Faik Açıkalın/ Fortis Genel Müdürü
“Şubeleşmeyi Bir Yarış Olarak Görmüyorum”
Şube Sayısı Artmayan Banka Kalmadı
2001’de büyük bir ekonomik kriz atlattık. Ardından da finans sektöründe büyük bir konsolidasyon süreci yaşandı. Bu süreçte çoğunluğu perakende bankacılıkta iddialı olan bu bankaların önemli bir bölümü tasfiye edildi. Doğal olarak, çok fazla sayıda şube de kapatıldı. Sektördeki bu yeniden yapılanma neticesinde bazı bankalarla birlikte, şubeler de sistem dışına çekildiler. Ancak, diğer taraftan yine bu dönemde, güçlü finansal yapıya sahip olan bankaların şube sayılarında artışlar yaşandı. Mevduat bankaları arasında geçtiğimiz 5 yılda şube sayısı aynı kalan ya da azalan belki bir ya da iki kurum vardır. Geri kalanların tümünün şube sayısı artıyor.
Atılacak Daha Pek Çok Adım Var
Şube sayısının artışını bankalar arasında bir yarış olarak görmüyorum. Bu artış, Türkiye’de finans sektörünün derinleşmesi, daha çok sayıda insan ile temas kurabilir hale gelmesi olarak değerlendirilmeli. Gelişmiş ülkelerle Türkiye arasında hala banka şubesi başına düşen kişi sayısı açısından önemli bir fark var. Bu fark toplumun modern finans kurumlarıyla ilişkisinin de bir göstergesi. Şube sayısı arttıkça, bankalardaki mevduatın, kredi kullanımının, kısacası ekonomik canlılığın da arttığı gözleniyor. Bu çerçevede bakınca, Türkiye açısından atılacak pek çok adım var.
Demet Cimilli / Hsbc Genel Müdür Yardımcısı
“Şubeleşmeyi Artan Müşteri Sayısı Tetikliyor”
Ytl Tasarruflarındaki Artış
Ekonominin, son birkaç yılda gösterdiği olumlu seyri ve büyüme oranları, halkın YTL’na olan güvenini artırdı. YTL tasarruflarını büyüttü. Bunun sonucunda bankaların çalışabileceği potansiyel müşteri sayısı arttı. Bankalar için, henüz bankacılık hizmeti almamış müşteriler ile bankaların sistematik bir şekilde hizmet vermediği müşteri segmetleri de önemli bir potansiyel oluşturuyor. Bu bağlamda bankaların, planlı büyüme stratejileri izleyerek, şubeleşme için önemli yatırımlar yaptıkları bir döneme girdik.
Yeni Şubelere İhtiyaç Var
Türkiye ekonomisi son birkaç yıldır olukça pozitif gelişim içinde. Buna ek olarak mevcut yabancı sermaye girişleri sayesinde Türkiye ilerleyen yıllarda çok daha büyük büyüme performansı gösterecek. Son 5 yıl içerisinde faiz oranlarının da düşmesi ile birlikte özellikle kredi ve kredi kartı gibi bankacılık ürünleri daha cazip hale geldi. Doğal olarak müşteri odaklı bankacılığın önemi arttı. Bugün bankaların müşteri kazanımı ile müşteriye ulaşma gereksinimleri şube ağının genişletilmesini zorunlu kılıyor.
Nelere Dikkat Etmeli?
Bankaların şube açılışları sırasında dikkat etmeleri gereken en önemli nokta; banka kaynaklarını gerçekten doğru müşteri kitlesi için yönlendirmesidir. Türkiye’de yeni açılan şubelerin bankalar için marjinal verimi henüz düşmeye başlamadı. Bu nedenle bankalar şube açmak suretiyle potansiyel müşterilerin yoğun olduğu bölgelerde konumlanmayı tercih ediyor. Büyük bankalar nüfusun yoğun ve ekonomik faaliyetin hızlı olduğu bölgelerde, hem tüm mevcut müşterilerine en iyi hizmeti vermeye hem de tüm potansiyel müşterilere ulaşmaya çalışıyor. Bu sebeple belirli bölgelerde birden fazla şube ile faaliyet gösteriyorlar. Buna karşın ülkemizdeki 150-250 şubeli orta ölçekli bankaların, şube açılışlarında farklı öncelikleri var. Bu tip bankalar daha çok, önceden şubeleri bulunmayan illere ve büyük ilçelere yöneliyorlar.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?