"Karekod'la birlikte 1 trilyon TL'yi aşarız"

Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz ile reel sektörde çeklerin önemini ve geleceğini konuştuk.

3.11.2017 15:26:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Karekod'la birlikte 1 trilyon TL'yi aşarız"

Elçin Cirik

ecirik@capital.com.tr

Türkiye, dünyada çeki vadeli olarak kullanan tek ekonomi. Bu haliyle çekler, reel sektörün birbirini kredilendirmesine imkan veriyor. Bu tablo, çeklerin bugün de alternatif pek çok ödeme ürünün yanında önemini korumasını ve hatta daha yaygın hale gelmesini sağlıyor. Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, 2016 sonunda piyasadaki çeklerin toplam hacminin 700 milyar TL’nin üzerinde olduğunu söylüyor. Son 3 yıldır piyasada 21-23 milyon adet çek kesiliyor. Ocak ayından itibaren zorunlu hale gelen karekodlu çeklerle piyasadaki hacmin de hızla artacağını düşünen Akdeniz, “Ödemelerin güvenli hale gelmesiyle reel sektörünün birbirini kredilendirmesi artacak. Önümüzdeki 2-3 yılda toplam çek tutarının 1 trilyon TL eşiğini geçeceğini düşünüyorum.” 2016 sonunda yüzde 3,9 olan karşılıksız çeklerin toplam tutardaki payının, bu yılın ilk yarısında yüzde 2,4’e inmesi de bu ödeme aracına iştahı artıracak gibi görünüyor. Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz ile reel sektörde çeklerin önemini ve geleceğini konuştuk: 

  •  Piyasalarda çekin nasıl bir rolü var? 

 Dünyada çek bir ödeme aracı olarak yaygın kullanılıyor, ancak Türkiye’de bir kat fazla önem taşıyor. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Vadeli çek, bizim dünyaya sunduğumuz en inovatif finansal ürün” der. Dolayısıyla kimse bundan vazgeçemiyor. Çünkü reel sektör, özellikle büyük ölçüde sermaye yetersizliği problemi yaşayan KOBİ’ler, vadeli çeklerle birbirini kredilendirebiliyor. Mal alımında piyasadan kredi finansmanı sağlanıyor. Bu durum, ülkemizde çekin kullanımını daha sağlayaygın hale getiriyor. Rakamlarla ifade etmek gerekirse yıllık 21- 23 milyon adet çek keşide ediliyor. 2016 sonunda piyasadaki çeklerin toplam hacmi 700 milyar TL’nin üzerindeydi. Bankacılık sektöründe Aralık 2016 itibarıyla toplam ticari kredilerin 1,4 trilyon TL olduğunu dikkate alırsak, çeklerin ne kadar önemli olduğunu görebiliriz. Çekler, hem satıcıya vadeyle satışla rekabet alanı yarattığından hem keşideciye yani mal alan için ileride ödeme imkanı vermesi açısından önemli fırsat sağlıyor. Fakat iki taraf içinde avantajlı olan bu işlem, çekin karşılıksız kalması durumunda birden dezavantaja dönüşüyor. Satıcı açısından nakit akımını bozuyor. O nedenle çek piyasasının sağlıklı işlemesi, karşılıksız çek oranının mümkün olduğu kadar düşük seviyede tutulması çok önemli. KKB olarak çek piyasasının güvenli ve düzgün şekilde işlemesi için özellikle yeniden yapılandırıldığımız 2012 yılından bu yana ürün ve hizmetler hayata geçiriyoruz. 

  • Peki bu alanda yıllık büyüme nasıl?

 2014 yılında çeklerin toplam tutarı 601 milyar TL idi. 2015’te bu rakam 672 milyar TL’ye ve geçtiğimiz yıl 706 milyar TL’ye çıktı. 2017 yılı ilk 6 ayında ise piyasada toplam 376 milyar TL’lik çek tutarına erişildi. Bu yıl sonunda ise 740 milyar TL’ye yakın bir tutara erişiriz. Yıllık trende bakıldığında enflasyon oranında bir artış görülüyor. Bu da çekin öneminin devam ettiğinin göstergesi. Pek çok alternatif ürün çıkmasına rağmen çekin kullanımı düşmüyor. l Büyüme hızı bu şekilde mi gider? n Aslında karekodlu çeklerle bu büyüme hızlanacak. Geçen yıl 20’nin üzerinde ticaret odasında karekodlu çeki tanıtmaya yönelik toplantılar düzenledik. Gittiğimiz her yerde karşı tarafı finanse etmeye müsait satıcılar, riski yönetebilecek araçları olsa daha fazla satış yapacaklarını belirtiyor. İşte karekodlu çek bunu sağlayacak. Karekodlu çekin yaygınlaşmasına paralel olarak önümüzdeki 2-3 yılda çek hacminin 1 trilyon TL eşiğini geçeceğini düşünüyorum. 

  •  Bugün piyasada karşılıksız çek oranı nasıl? 

 Bu kalemde bu yıl için gelişim çok güzel… 2016’da 778 bin adet karşılıksız çek vardı ve toplam çek tutarı içinde payı yüzde 3,9’du. Bu yılın ilk yarısında ise karşılıksız çek adedi 250 bine düştü. Toplam çek tutarının yüzde 2,4’ünü karşılıksız çekler oluşturuyor. Aslında son 12 ayda karekodlu çek raporuna bakılarak çek kabul edilseydi, bugün yüzde 2,4 olan karşılıksız çek oranının yüzde 2’nin altına düşmesi mümkündü. Son yılda net bir şekilde aşağı yönlü trend var. Bunun iki nedeni mevcut: İlki KGF garantili kredilerin bu yıl yarattığı likidite ve bu likiditenin ilk çeyrekte yüzde 5 büyüme getirmesi. İkinci neden de Ocak itibarıyla yasal zorunluluk olarak karekodlu çek uygulamasına geçilmesi. Mayıs ortasında mevcut çeklerin yüzde 50’sinin karekodlu olduğunu söyleyebiliriz. 

  • KKB çek sisteminin daha güvenli çalışması için neler yapıyor?

 Reel sektörde çeklerin güvenli olarak kullanılmasının yolu, karekodlu çekler. Dünyada karekodunu, keşidecinin riskini değerlendirme amacıyla kullanan ilk ekonomi biziz. Vadeli çek kullanımında yoğunlaşması nedeniyle KKB tarafından geliştirilen bir uygulama. Karekodunun iki noktada artısı var: İlki, çekin sahte olup olmadığını öğreniyorsunuz. İkinci artısı, sistem keşidecinin geçmiş ödeme performansına yani ne kadar tutarda kaç çek keşide ettiğini, kaçının arkasının yazıldığını ve kaçının ödenmediğine dair rapor gönderiyor. En önemlisi, son 12 ayda ödenmemiş çeki olup olmadığına bakılması. Bu sistemi kullanan şirket sayısının artması gerekiyor. Sistemin yaygınlaşması için sorgulama ücretlerini mümkün olduğu kadar düşük tuttuk. Sadece 60 kuruşa sorgulama yapılıyor. Bugün arkası yazılan çeklerin ortalama tutarı 30 bin TL, KOBİ’ler için 15 bin TL ortalaması olduğunu düşünelim. KOBİ 60 kuruş ödeyerek kendini 15 bin TL’lik karşılıksız çekten koruyabiliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz