Katılım bankalarının bankacılık sektöründeki etkinliği artıyor. Aktif büyüklükleri 2008’in ilk çeyreğinde 21 milyar YTL’yi aştı. Sektörün toplam kredilerinden aldıkları pay yüzde 5,21’e ulaştı. Yen...
Katılım bankalarının bankacılık sektöründeki etkinliği artıyor. Aktif büyüklükleri 2008’in ilk çeyreğinde 21 milyar YTL’yi aştı. Sektörün toplam kredilerinden aldıkları pay yüzde 5,21’e ulaştı. Yeni dönemde hızlı büyümeye devam planı var. Önümüzdeki 10 yılda sektörün yüzde 15’ine ulaşmak hedefindeler. Bunu gerçekleştirmek için şubeleşmeye ve perakende bankacılığa yatırımları artıyor. Hedeflenen performansı yakalamada ayrıca, Körfez sermayesinin devam eden ilgisi de rol oynayacak.
Katılım bankalarını en son geçtiğimiz yıl mercek altına almış, 2006 sonunda ulaştıkları büyüklükleri, bankacılık sektöründen aldıkları payı ve gelecek hedeflerini ortaya koymuştuk. Katılım bankaları geçtiğimiz yıl, 2010 yılına kadar sektörden yüzde 6’lık bir pay hedefliyordu. Aktif büyüklüğü, krediler ve mevduatta önümüzdeki 10 yıl hız kesmeden büyüme hedefleyen katılım bankacılığının 2016 hedefinde pazarın yüzde 10’una ulaşmak vardı.
Son birkaç yıldır iyi bir ivme yakalayan katılım bankalarının, 2007’de ve 2008’in ilk çeyreğinde de bu ivmeyi koruduğu görülüyor. Geçtiğimiz yıl sonunda ulaştıkları aktif büyüklük 19 milyar 435 milyon YTL düzeyinde oldu. Toplam kredileri 15 milyar 103 milyon YTL’ye, mevduatları da 14 milyar 943 milyon YTL’ye ulaştı.
Katılım bankaları bu rakamlarla bankacılık sektöründen aldıkları payı da artırdı. 2008’in ilk çeyreğinde, aktif büyüklüğüyle pazardan yüzde 3.40 pay alan katılım bankacılığı, kredileriyle pazarın yüzde 5,21’ine, mevduatıyla da yüzde 4,04’üne ulaştı.
Gelecek dönem için revize edilen yeni planda ise önümüzdeki 10 yılda pazarın yüzde 15’ine ulaşmak var. Bunun için başta şubeleşme olmak üzere yatırımlarına hız veren katılım bankaları, Körfez ağırlıklı yabancı sermayeye de güveniyor. Bugün sektörde faaliyet gösteren 4 oyuncudan 3’ünün yabancı ortağı var. Önümüzdeki dönem de yeni yatırımların olabileceği konuşuluyor. Özellikle, artan petrol fiyatlarıyla Körfez Bölgesi’nde biriktiği tahmin edilen yaklaşık 2 trilyon dolardan Türkiye’nin de pay alabileceği düşünülüyor.
Rakamlar Ne Gösteriyor?
Katılım bankalarının 2002 yılından bu yana ulaştıkları rakamlar, yüksek performansı açıkça ortaya koyuyor. Katılım bankalarının 2002 yılında 3 milyar 962 milyon YTL olan aktif büyüklüğü 2007 sonunda 19 milyar 435 milyon YTL’ye ulaştı. Bu da yaklaşık yüzde 391’lik bir büyümeye işaret ediyor.
Mevduat tarafında da yine yüksek bir büyüme oranı dikkat çekiyor. 2002 yılında 3 milyar 206 milyon YTL fon toplayabilen katılım bankaları, 2007 sonunda fonlarını 14 milyar 943 milyon YTL’ye ulaştırarak yüzde 367 oranında bir büyüme gösterdi.
Krediler tarafındaki büyüme ise bu oranların neredeyse iki katına çıkıyor. 2002 yılında katılım bankalarının kullandırdığı krediler 2 milyar 101 milyon YTL iken, 2007 sonunda bu rakamın 15 milyar 103 milyon YTL’ye ulaştığı görülüyor. Bu da yüzde 619’luk bir büyüme anlamına geliyor.
Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, katılım bankacılığının bu rakamlara ulaşabilmesinde, geçtiğimiz dönemde yapılan düzenlemenin büyük etkisi olduğu görüşünde. Düzenlemeyle sistemin önündeki belirsizliğin kaldırıldığını söyleyen Nacar, “Katılım bankaları olarak bankacılık sistemine dahil olduk. Bunun yanında Türkiye’de yakalanan siyasi ve ekonomik istikrar da büyüme ivmesini destekledi” diye konuşuyor.
3 Alana Yatırım Artıyor
Katılım bankalarının yeni dönem hedefinde yakalanan ivmeyi koruyarak büyümeye devam etmek var. Özellikle bireysel tarafta sektörünün geneli için hesap edilen potansiyelden katılım bankaları da pay almak istiyor. Bunun için 3 alana yatırımlar artıyor.
Bunların başında şubeleşme geliyor. Bugün toplam 441 şubeyle faaliyet gösteren katılım bankaları, bu sayıyı hızla artırmak hedefinde. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, bu yıl peş peşe 10 yeni şube açtıklarını söylüyor ve ekliyor: “Kısa süre içinde 15 yeni şube daha açacağız. Böylece şubeleşme alanında bu yıl yüzde 33’lük bir büyümeyi gerçekleştirmiş olacağız.”
Kredi kartları alanında katılım bankalarının son dönemde önemli bir hareketlilik içerisinde oldukları görülüyor. Örneğin Bank Asya, AsyaCard’ın pazarındaki payını artırmak için çalışmalarını hızlandırdı. Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, “2007 yılında kredi kartı adedi ve cirosunda büyük artışlar sağladık. 2008 ilk yarısı için hedeflediğimiz 1 milyon kart adedine de mayıs sonunda ulaştık” diyor ve ekliyor: “Önümüzdeki dönem kalacak 5-6 markadan biri de bizimki olsun, katılım bankalarını temsil etsin istiyoruz.”
Katılım bankaları için yeni dönemde öne çıkan bir diğer alan ise KOBİ bankacılığı. Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz, yeni dönemde ilk hedeflerinin KOBİ bankacılığında ilerleyerek reel sektörü finanse etmek olacağını söylüyor. Sektördeki diğer oyuncular da bu alanda hedef büyütüyor. Yunus Nacar, “Bankalar henüz KOBİ’lere yoğunlaşmamışken biz bu alanda faaliyet gösteriyorduk. Müşterilerimizin yüzde 90’ından fazlası KOBİ’lerden oluşuyor. Bu alanda iddialı olmaya devam edeceğiz” diyor.
Yabancı İlgisi Sürecek
Katılım bankaları önümüzdeki 10 yılda, sektörden yüzde 15 oranında pay almayı hedefliyor. Bugün bu oranın yüzde 4’ler düzeyinde olduğu düşünülürse, alınacak çok yol var. Yakalanan büyüme ivmesinin bu hedefi gerçekleştirmede etkisi olacağı şüphesiz.
Diğer yandan katılım bankaları sermayelerini de artıyor. Geçtiğimiz yıl fon büyüklüğünü yüzde 28 oranında artıran Kuveyt Türk, 200 milyon YTL’lik de sermaye artırımı gerçekleştirdi. Son olarak Türk Finans sermayesini 800 milyon YTL’ye yükseltti.
Ancak, hedefi yakalamada katılım bankacılığına yardımcı olacak bir diğer unsur da yabancı sermaye. Geçtiğimiz dönemde Körfez sermayesi Türkiye’de katılım bankacılığına yönelik adeta bir yatırım atağı gerçekleştirdi. Bu alanda en büyük yatırım sektörün önemli oyuncularından Türkiye Finans’ın yüzde 60 hissesinin Suudi Arabistan’ın en büyük bankası NCB’ye devredilmesi oldu. Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, “NCB ile ortaklık sürecinde birçok yabancı yatırımcının bu alana yatırım yapmak için fırsat aradığını gördük” diyor ve ekliyor: “Bunu sektörde yaşadığımız halka arzlarda da gördük. İlerleyen dönemlerde katılım bankacılığı alanında doğrudan ya da dolaylı olarak yeni yatırımların piyasaya girebileceğini söyleyebiliriz.”
Adnan Büyükdeniz ise Körfez sermayesinin Türkiye’yi yakın takibe aldığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bugün Albaraka Türk Katılım Bankası ve Bank Asya Katılım Bankası’nın borsada işlem görülen hisseleriyle yoğun olarak ilgileniyorlar. Albaraka Türk’ün aylık yabancı takas ortalaması yüzde 50, Bank Asya’nınki de yüzde 80 düzeyinde.”
Yunus Nacar/Türkiye Finans Genel Müdürü
“Körfez’in Sermayesini Çekmeliyiz”
Büyüme İvmesi Sürecek
Son 2 yılda gerçekleşen rakamlar bizleri umutlandırıyor.
Katılım bankaları eskiye oranla çok güzel yerlere geldiler. Bu büyüme ivmesinin devam edeceğine ve katılım bankalarının çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Bu noktada hükümetten Gelir Ortaklığı Sertifikası veya Kira Sertifikası gibi körfez sermayesini ülkemize getirecek farklı enstrümanlara yönelik kanuni düzenlemeleri acilen gerçekleştirmesini bekliyoruz. Artan petrol fiyatlarıyla Körfez bölgesinde biriken yaklaşık 2 trilyon dolar akacak yer arıyor. Bunu gerek yatırımlarla gerekse farklı yatırım enstrümanlarıyla ülkemize getirmeliyiz. Bu hem katılım bankalarının hem de ülkemizin büyümesine destek olacak.
Körfez’in İlgisi Büyük
Yabancı sermaye Türkiye’de katılım bankacılığıyla yakından ilgileniyor. Türkiye Finans’ın stratejik ortak çalışmaları döneminde, faizsiz bankacılık alanında faaliyet gösteren dünyanın önde gelen bankaları ilgilerini bize bildirdi ve çeşitli görüşmeler yapıldı. Kendileriyle yaptığımız gizlilik anlaşması gereği bu bankaların isimlerini açıklayamıyoruz. Ancak Körfez bölgesinin dünya genelindeki önemli aktörleri bu sürecin oyuncuları olmuşlardı.
Türkiye Finans Ne Yapıyor?
Türkiye Finans olarak 2008 yılına iyi başladık. Küresel dalgalanmanın da etkisiyle birçok global bankanın büyük zararlar açıkladığı bu dönemde biz büyümemizi dengeli bir şekilde artırdık. Mevcut bankacılık faaliyetlerimizde yatırımlarımız sürüyor. Ayrıca Körfezde petrol fiyatlarının artması nedeniyle biriken fonların ülkemize getirilmesi için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Burada özellikle Körfez bölgesinden Gelir Ortaklığı Sertifikası veya Kira Sertifikası konusunda talepler geliyor. Siyasi ve ekonomik otoritelerle bu ürünün hayata geçirilmesi için çeşitli görüşmeler yapıyoruz. Bu ürünün hayata geçmesiyle Türkiye’ye büyük oranda fon sokabileceğimizi düşünüyoruz.
Ünal Kabaca/Bank Asya Genel Müdürü
“2008 İçin Endişeli Değiliz”
Şube Sayısı Artacak
Finansal piyasalar açısından 2008 yılı için çok fazla endişemiz yok. Katılım bankaları 2008 yılında da genişlemeye ve sektördeki paylarını artırmaya devam edecekler. Her ne kadar müşteriye ulaşmak için alternatif dağıtım kanalları hızla gelişse de, büyümek denilince akla en başta şubeleşme geliyor. Dolayısıyla sektördeki paylarını yüzde 10’a yükseltmeyi hedefleyen katılım bankaları, bu hedefe ulaşmak için şubeleşme çalışmalarına hız kesmeden devam etmek durumundalar. 2008’de katılım bankaları olarak, şube sayımızı artıracağız.
“Orta Ölçekli Banka Kadarız”
ATM, internet ve telefon bankacılığı gibi alternatif dağıtım kanallarına ve teknolojik altyapılarına yatırım yapmaya devam edecekler. Tanıtım çalışmalarına da ağırlık verecekler. Katılım bankalarının toplam şube sayısı bugün 400’leri aşmış durumda ki, bu rakam ancak orta ölçekli bir bankanın şube sayısına eşit. Dolayısıyla henüz Türkiye’nin dört bir yanına ulaşabilmiş değiliz. Kademeli olarak, elimizdeki imkânları belirli bir ivme içinde kullanarak, Türkiye’nin her yerine ulaşmayı hedefliyoruz.
Büyüme Hedefi
Katılım bankaları olarak daha çok ticari ve kurumsal alanda odaklanmamıza rağmen, son yıllarda bireysel bankacılık alanındaki çalışmalara da ağırlık verdik. 2008 yılı içinde katılım bankalarının kredi kartları başta olmak üzere bireysel pazarda, finans sektörü içindeki rolünün artacağını söyleyebiliriz. Bank Asya olarak 2008 yılı için yüzde 40 büyüme hedefliyoruz. Bireysel bankacılıkta hatırı sayılır bir oyuncu olmak istiyoruz.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?