Garanti Bankası, Akbank, Denizbank, Fortis, HSBC ve diğerleri. Tüm özel bankalar işletme bankacılığına yöneliyor. Rekabet giderek artıyor. Pazarda 3 ayrı segment oluşmuş durumda… “Öncüler”, “atakta...
Garanti Bankası, Akbank, Denizbank, Fortis, HSBC ve diğerleri. Tüm özel bankalar işletme bankacılığına yöneliyor. Rekabet giderek artıyor. Pazarda 3 ayrı segment oluşmuş durumda… “Öncüler”, “ataktakiler” ve “Yeni girenler”… Hedefte ise yaklaşık 1 milyon işletme var. Yeni dönemde her banka daha fazla işletmeye ulaşmayı, kullandırdığı kredilerde KOBİ’lerin payını artırmayı planlıyor. Çünkü, yurtdışında KOBİ’lerin toplam krediler içindeki payı yüzde 40’lara 50’lere ulaşıyor. Oysa bu rakam Türkiye’de halen yüzde 8’ler düzeyinde. İşte bu büyük gelişme potansiyeli bankalar arasındaki rekabeti körükleyen en önemli etken.
“Kısa bir süre öncesine dek küçük ve orta ölçekli işletmeler, finans sistemine tam olarak entegre olamadı. Bu, geleneksel bankacılık sisteminde bu tip müşterilerin küçük ve riskli olarak görülmesinden kaynaklandı. Tamamen kayıt altında olmadıkları için de bugüne kadar bu işletmelere buzlu camlar arkasından bakılıyordu. Ekonominin olumlu seyri bankaların KOBİ’lere yaklaşımını da değiştirdi.”…
Denizbank İşletme Bankacılığı Grup Müdürü Özgür Tüzem, KOBİ bankacılığının geçmişini ve son dönemdeki yükselişini böyle değerlendiriyor. Tüzem’in de işaret ettiği gibi bu alanda önemli bir zihniyet ve yaklaşım değişimi yaşanıyor. Bu nedenle “işletme bankacılığı” son dönemin yükselen konularından. Bir dönem işletme kredisi verme konusunda son derece isteksiz davranan bankalar, artık KOBİ’lerle daha iyi ilişkiler geliştirmenin yollarını arıyor. Hemen her banka, KOBİ’lere yönelik özel ürün ve hizmetler geliştiriyor. Yeni dönemde bu alana girmeyen banka kalmadı. Bazıları öncü olarak yola çıktı, bazıları ise son dönemde atağa geçti. Aralarında bu alanda yatırımlarına yeni başlayanlarda var. Türkiye’ye son dönemde banka satın almalar ve birleşmelerle giren yabancı bankalar da KOBİ’lerin peşinde. Dolayısıyla sektörde KOBİ’ler için kıyasıya bir rekabet ortamı doğdu.
OECD’nin tanımına göre Türkiye’de işletmeleri yüzde 99,5’i küçük ve orta büyüklükte. Toplam istihdamın yüzde 64’ünü sağlayan bu işletmelerin sayıları ise 2 milyonu geçiyor. Ancak, sektör yetkililerinin tahminlerine göre bunların sadece yarısı kredilendirilebilir yapıda. Yani bankalar aslında yaklaşık 1 milyon işletme için yarışıyor. Özel kampanyalar, kapsamlı paketler, danışmanlık hizmetleri gibi uygulamalarla rekabette bir adım öne çıkmaya çalışıyorlar.
Diğer yandan KOBİ’lerin GSMH’dan aldıkları pay yüzde 25 düzeyinde. Banka kredilerinden yararlanan KOBİ’lerin oranı ise yüzde 6-7 civarında. Bu da yaklaşık 7 milyar dolarlık bir kredi büyüklüğüne işaret ediyor. Bu rakamlar bugün dünyada birçok ülke ile kıyaslandığında oldukça düşük. Öyle ki, gelişmiş ülkelerde KOBİ’lerin GSMH’ye katkı oranı yüzde 50’lere yaklaşırken, kredilerden aldıkları pay yüzde 40’lar düzeyinde seyrediyor. Bütün bu rakamlar, KOBİ’lerin sunduğu büyük potansiyeli ortaya koyuyor. Ciddi bir büyüme trendine giren ekonomik yapı da düşünüldüğünde, önümüzdeki dönem bankaların KOBİ yarışı hızlanarak devam edecek gibi görünüyor.
Bu nedenle işletme bankacılığı alanında faaliyet gösteren bankaların, bugüne kadarki performanslarını araştırdık. Bankalara gelecek hedeflerini sorduk. İşletme bankacılığı tarafında son tablo şöyle:
Garanti’ni payı yüzde 15’e ulaştı
İşletme bankacılığına yatırım yapan her bankanın çok iddialı hedefleri var. Her biri daha fazla sayıda işletmeye ulaşmayı, kullandırdıkları kredileri içerisinde KOBİ’lerin payını artırmayı hedefliyor.
Bu alana ilk yatırım yapan bankalardan biri Garanti Bankası. Banka, 1999 yılından bu yana küçük ve orta büyüklükteki işletmelere hizmet veriyor. KOBİ bankacılığının Garanti Bankası’nın bilançosu içindeki payı yüzde 15 düzeyinde. 2005 yıl��nda Türkiye çapında 635 bin işletmeye hizmet götüren banka, Aralık 2005 sonu itibariyle bu alanda 4,2 milyar YTL çalışma büyüklüğüne ulaştı ve KOBİ’lere 1,7 milyar YTL kredi kullandırdı.
Garanti Bankası, 1999 yılında, resmi cirosu 1 milyon dolara kadar olan firmalara yönelik oluşturduğu hizmetleri “işletme bankacılığı” adı altında sunuyordu. 2005’ten itibaren ise bu hizmetleri cirosu 5 milyon dolara kadar olan firmalara, “KOBİ Bankacılığı” işkolu çatısı altında sunmaya başladı. Banka, 2006’da toplam 850 işletmeye ulaşmayı hedefliyor.
İş ve Yapı Kredi’nin yeni stratejisi
İş Bankası da bu alanın öncülerinden. Banka bugüne kadar 250 bin küçük ve orta ölçekli işletmeye kredi kullandırdı. Kullandırdığı toplam kredi tutarı ise 5 milyar YTL’yi aştı. İş Bankası yetkilileri 2006’da mevcut stratejilerini koruyacaklarını, KOBİ’lere ihtiyaç duyacakları tüm bankacılık hizmetlerini bir bütün olarak sunacaklarını söylüyorlar.
İşletme bankacılığı alanında en eskilerden biri de Yapı Kredi Bankası. 1996’dan bu yana bu alanda hizmet sunan banka, 2004 yılında kredilerinin adet olarak yüzde 70'ini, tutar olarak ise yüzde 50’den fazlasını KOBİ'lere kullandırdı. Yapı Kredi, 28 Eylül 2005’de Koçbank’ı da bünyesinde bulunduran Koç Finansal Hizmetler ailesine katıldı. Yeni oluşan yapı, toplam 575 şubeyle 7 milyona yakın müşteriye hizmet veriyor.
Yeni dönemde bankanın KOBİ tarafındaki stratejisine ise devam etmesi bekleniyor.
Akbank’ın hedefi 400 bin işletme
Akbank da 2003’ten bu yana işletme bankacılığı alanında atağa geçti. 2005 sonunda ulaştığı işletme sayısı 300 bini aşan banka, yeni dönemde geçmişteki yaklaşımından daha esnek bir yaklaşımla hareket etmeyi planlıyor. 2006’da 400 bin işletmeye ulaşmayı hedefliyor.
Akbank Şirket Bankacılığı Pazarlama Bölüm Başkanı Gökhan Ertürk, Akbank’ın yeni dönemde KOBİ’lere yaklaşımını şöyle özetliyor:
“2003 yılında şirket bankacılığı adı altında yeni bir yapılanmaya giderek KOBİ’lerin gerçek destekçisi olma hedefiyle yola çıktık. Türkiye’nin dört bir yanındaki KOBİ’leri ziyaret ederek, ihtiyaçları belirledik. Bunun sonucunda Türkiye’de KOBİ’lere yönelik ilk kez sektörel bazlı yapılanmayı gerçekleştirdik. 2004 sonunda şirket bankacılığı müşterileri için kullanılmaya başlanan yeni kredi modülüyle işletmelerin kredi taleplerini daha hızlı ve etkin sonuçlandırmaya başladık. Bu alanda akla gelen ilk banka olmak ve müşteri odaklı çalışmalarımızı daha etkin kılabilmek için geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlere ek olarak genel müdürlük yapımızda da değişikliklere gittik. Diğer taraftan Türkiye genelinde 110 adet ticaret ve sanayi odasıyla anlaşmalar yaparak, anlaşmalı odalara üye KOBİ’lerimize özel faiz oranları uyguladık. Şu ana dek 23 adet Eczacı Odası ile yaptığımız anlaşmalar neticesinde eczacıların kredi ve diğer bankacılık hizmetlerinden avantajlı fiyatlarla yararlanmalarını sağladık”.
Öncüleri izleyenler de çok iddialı
İşletme bankacılığına son yıllarda hız veren bir diğer banka ise Fortis. Satın almadan sonra bu alana ağırlık vermeye başlayan banka, mevcut ürün ve hizmetlerini yeniliyor. Değişik bölgelerde işletme bankacılığına odaklanmış özel birimler kuruyor. Bugüne kadar 140 bin işletmeye ulaşan banka, 2006 sonunda bu rakamı 190 bine çıkarmayı hedefliyor. Fortis’in kullandırdığı toplam kredileri içerisinde KOBİ'lerin payı ise yüzde 30’a ulaşmış durumda.
İşletme bankacılığı alanında özel bankaların tümü iddialı hedefler peşinde. Ancak içlerinden bazıları, diğerlerinden daha büyük hedefler koyuyor. Gerek kampanyaları, gerek yeni ürün ve hizmetleriyle öne çıkıyor. Ataktaki bu bankalardan biri Finansbank. 2007’de işletme bankacılığı alanında lider banka olma hedefiyle yola çıkan Finansbank, çalışmalarına 2003’te başladı. Bugüne kadar da 200 bin müşteriye ulaştı ve KOBİ’lere yaklaşık 1,5 milyar dolar kredi kullandırdı.
Denizbank ise ataktaki bir diğer banka. Son dönemde küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik “Turuncular” kampanyası ile dikkat çeken Denizbank, 2005 yılında toplam 121 bin işletmeye ulaştı. Denizbank İşletme Bankacılığı Grup Müdürü Özgür Tüzem, önümüzdeki döneme yönelik hedeflerini şöyle anlatıyor:
“Denizbank, 2004 yılında bireysel, ticari ve kurumsal bankacılık hizmetlerimizin yanına işletme bankacılığı iş kolunu ekledi. ‘Turuncular’ reklam kampanyası öncesinde açıkladığımız hedeflere göre, 2008 yılında 350 bin müşteriye, yani Türkiye’deki her 7 işletmeden 1’ine ulaşmayı bekliyoruz. Bu işletmelere kullandıracağımız kredi miktarının ise 2,5 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz.”
Yeniler yarışa hızlı katıldı
Bu alanda en yeni bankalardan biri de Oyakbank... İşletme bankacılığına 2005’te başlayan banka, kısa süre içerisinde de 15 bin müşteriye ulaşmayı başardı. 2005’i yapılanma çalışmaları ile geçirdi ve hazırlıklarını tamamladı. Oyakbank, 2006’da ise bu alanda hızlanmayı ve rekabete katılmayı planlıyor.
TEB de KOBİ yarışında adımlarını hızlandıran bir diğer banka. BNP Paribas ile birleşmesinden sonra, büyüme alanlarından birini de KOBİ bankacılığı olarak belirledi. TEB bugün, KOBİ’lere yönelik ürün ve hizmetlerinin bir bölümünü “ticari bankacılık” faaliyetleri altında sunuyor. Bu alanda 2-50 milyon dolar arası ciroya sahip işletmelere hizmet veriyor. 2005’te hizmete sunduğu “KOBİ Paketi” gibi yeni ürün ve hizmetlerle bu alandaki müşteri sayısını artıran bankanın, orta ve küçük ölçekli işletmelere verdiği kredi tutarı da, toplam kredi portföyünün yarısına ulaşmış durumda. 2005’te, cirosu 2 milyonu aşmayan işletmelere hizmet vermek amacıyla “işletme bankacılığı” adı altında yeni bir bölüm açan TEB, 2006’da bu alanın da bilançosundaki önemli kalemlerden biri olmasını hedefliyor.
Bugüne kadar işletme bankacılığı tarafında muhafazakar yapısıyla dikkat çeken HSBC de yeni dönemde işletme bankacılığına ağırlık vermeye başladı. Yeni dönemde yeni bir anlayışla hareket etme kararı alan banka, 2010 yılı için plan yapıyor. HSBC, 2010’da bu alandaki ilk 5 bankadan biri olmayı ve 300 bin işletmeye ulaşmayı hedefliyor.
METİN KARABİBER/ FORTIS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“BASEL II, KOBİ’LERE YENİ FIRSATLAR SUNACAK”
ÇOK BAKİR BİR PAZAR Türkiye’de banka kredilerinden yararlanan KOBİ’lerin oranı birçok ülke ile kıyaslandığında maalesef çok düşük kalıyor. Halen, KOBİ’lerimizin banka kredilerinden aldığı pay yüzde 8 civarında seyrediyor. Oysa bu oran ABD’de yüzde 40’ların üzerine, Japonya’da yüzde 50’ye kadar çıkıyor. Öte yandan bu tablo, KOBİ’lerimizin sunduğu büyük potansiyele de işaret ediyor. Zaten, bankaları KOBİ kredilerine çeken etkenlerden biri de pazarın halen büyük ölçüde bakir olması.
ÇOK YOL KATEDİLDİ Toplam krediler içinde KOBİ’lerin aldıkları payın bugüne kadar düşük kalması da bir tesadüf değil. Geçtiğimiz dönemde, ekonomik istikrarın bir türlü sağlanamaması ve yüksek enflasyon ortamı, buna karşılık devlet iç borçlanma tahvilleri gibi cazip alternatiflerin bulunması nedeniyle KOBİ’lere yönelik kredi imkanları kısıtlı kaldı. Birçok KOBİ’mizin muhasebe kayıtlarının standartların altında olması da, sağlıklı bir risk değerlendirmesi yapmayı zorlaştırıyordu. Dolayısıyla da onlardan gelen kredi başvurularını onaylamak çok güç bir işe dönüşüyordu. Bugün artık makroekonomik sorunların çözümünde çok önemli yol kat edilmiş durumda. Bu engellerde yavaş yavaş aşılıyor.
BASEL II NASIL ETKİLEYECEK? Önümüzdeki dönemde, KOBİ’leri yakından ilgilendirecek bir diğer gelişme 2007 yılında yürürlüğe girecek olan Basel II kriterleri olacak. Basel II ile KOBİ’lerin muhasebe kayıtlarının belirli standartlarda tutulması zorunluluğu getirilecek. Bunlara uyulmaması durumunda ise, işletmelerin bankalardan borç almaları zorlaşacak. Ya da yüksek risk oluşturduklarından daha yüksek bir faiz oranı ile borçlanmak zorunda kalacaklar. Ancak, Basel II önemli fırsatlar da sunuyor. Şeffaf yönetilen ve sağlıklı muhasebe kayıtlarına sahip KOBİ’ler, daha düşük faizlerle krediye ulaşabilecekler.
NAFİZ KARADERE/ GARANTİ BANKASI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“HER 60 DAKİKADA 11 KOBİ FAALİYETE BAŞLIYOR”
POTANSİYEL ÇOK YÜKSEK Gelişmekte olan bir ekonomi içinde dinamik yapılarıyla KOBİ’lerin önemi yadsınamaz. Türkiye’de yer alan işletme sayıları içinde KOBİ’lerin oranı da bunu kanıtlar nitelikte. Son yıllarda dünya ekonomileri üzerinde yapılan çalışmalar da, ülke ekonomilerinin büyük ölçekli şirketler yerine küçük ve orta ölçekli şirketler üzerinde yükseldiğini gösteriyor. Örneğin Türkiye’de, 2005 yılında ocak – eylül döneminde toplam 73 bin 19 adet işletme açıldı. Bu da her 60 dakikada 11 KOBİ’nin faaliyete başladığı anlamına geliyor.
İLİŞKİ BANKACILIĞI Türkiye’de KOBİ bankacılığının son dönemlerde ön plana çıkması, gelişen ve istikrar kazanan ekonomi içinde KOBİ’lerin, Türk ekonomisinin lokomotifi konuma gelmesinden kaynaklanıyor. Gelecekte KOBİ bankacılığında, son derece dinamik bir yapı sergileyen küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin beklentilerine uygun hizmet ve ürün tasarlamak yönünde çalışmalar artacak. Rekabet ise “ilişki bankacılığı”nda yoğunlaşacak. KOBİ’lerin bankalardan beklentileri, dünyanın her yerinde aynı. Onlar dünyanın her yerinde bankalardan müşteri olarak saygı görmek, iş yapabilme kolaylığı, dinlenmek, açık iletişim, dürüstlük, dostluk ve yardım bekliyor.
FİNANS VE DIŞ TİCARET DESTEĞİ Kendilerine yaklaşıldığını gören KOBİ’ler de artık bankalara daha yakın duruyor. Bankaların ürünlerini biliyor, kıyaslama yapabiliyor. Sadece fiyata duyarlı olmaksızın, kaliteli hizmet veren bankayı ayırt edebiliyor. Günümüzde KOBİ’lerin bilgi edinmek için daha fazla çaba harcadığını görüyoruz. Bu tip şirketlerde teknoloji yatırımlarına veriler önem artıyor ve internet kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Ancak, özellikle finans ve dış ticaret konusunda halen kendilerine yardımcı olacak bir kişi ya da kuruma ihtiyaç duyuyorlar.
HANDE D. SÜZER
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?