10 büyük banka yılda ortalama 50 şube açıyor. Sektör geneli için bu rakam 600’ü buluyor. Bu da 600 şube müdürü, en az bin 200 bireysel ve kurumsal satış direktörü anlamına geliyor. KOBİ bankacılığı...
10 büyük banka yılda ortalama 50 şube açıyor. Sektör geneli için bu rakam 600’ü buluyor. Bu da 600 şube müdürü, en az bin 200 bireysel ve kurumsal satış direktörü anlamına geliyor. KOBİ bankacılığı, mortgage gibi büyüme beklenen yeni alanlar için de nitelikli insan kaynağına ihtiyaç var. Hepsi bir araya geldiğinde, bankaların yeni eleman ihtiyacı her yıl katlanarak artıyor. Bu ihtiyacı karşılamak içinse adeta bir yetenek savaşı yaşanıyor. Bankalar arası transferler hızlanırken, ücretler yükseliyor.
Bankaların 2007 planlarında yine büyüme var. Garanti Bankası 2004 sonunda 384 olan şube sayısını, 2007’nin ilk 3 ayı sonunda 500’e ulaştırdı. Bankanın hedefinde bu yıl sonuna kadar yaklaşık 2 bin adet yeni eleman almak var. Vakıfbank da son 2 yıl içerisinde 20 yeni şube açtı. Bu dönemde bankanın işe aldığı toplam personel sayısı 980’a ulaştı.
Sektörde 10 büyük banka yılda ortalama 50 şube açıyor. Bu sektör geneli için 600 şube anlamına geliyor. Yani bankalar her yıl 600 şube müdürüne, en az bin 200 bireysel ve kurumsal satış direktörüne ihtiyaç duyuyor.
Diğer taraftan KOBİ ve konut kredileri tarafında hızlı bir büyüme var. KOBİ bankacılığı hizmetleri için özel şubeler açılıyor. Mortgage ile birlikte yükselişe geçen konut kredileri tarafında nitelikli eleman ihtiyacı artıyor.
Son 2 yılda satın alma ya da ortaklık yoluyla Türkiye pazarına giren yabancı bankalar da, yeni stratejilerine uygun insan kaynağı ile çalışmak istiyor. Onlar da arayış içerisinde.
Özellikle bireysel bankacılık tarafındaki büyük potansiyel, büyükleri olduğu gibi küçük bankaları da cezp ederken, yeni dönemde onlar da büyüme planı yapıyor. Bunun için şube sayısını, dolayısıyla çalışan sayısını artırmak istiyorlar.
Bütün bu gelişmeler bankacılıkta transferleri de hızlandırmış durumda. Son dönemde özellikle yeni açılan şubelere yönetici ihtiyacını karşılamak için bankaların büyük ölçüde başka bankadan transfer yöntemini tercih ettikleri görülüyor. Özellikle bölgesel transferler hızla artıyor.
Büyük şehirlerde de durum farklı değil. Bireysel bankacılıkta büyüme planı yapan küçük ölçekli bankaların, bu alana uzun süredir yatırım yapan büyük ölçekli bankalardan orta kademe ve üst kademe yönetici transferleri dikkat çekiyor.
Transferler artarken ücretler de yükseliyor. Belli başlı pozisyonlar için ücretler, bundan yaklaşık 2 yıl öncesine oranla ortalama yüzde 30 düzeyinde artmış durumda.
1 Yılda 11 Bin Yeni Bankacı
Sektör genelinde çalışan sayısı 2005 yılında 132 bin 258 adetti. Bu sayı 2006 sonunda 143 bin 143’e ulaştı. Yani 2005-2006 döneminde sektör genelinde toplam 10 bin 885 yeni personel alımı gerçekleşti. Bir önceki dönem için de bu rakam 5 bin 95 kişiydi. Bu da sektörde eleman ihtiyacının katlanarak arttığını gösteriyor. HSBC İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Öktem Kalacıoğlu şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bankacılık sektörü istihdam açısından büyüyen ve gelişen bir görünüm çiziyor. Sağlam temellere oturan bir yapıda ilerleyen mali açıdan güçlü bir bankacılık sektörünün bundan sonraki gelişiminin de yetişmiş insan gücü için bir cazibe noktası olacağını öngörüyoruz”.
Sektörün yeniden cazibe noktası olması, hızlı büyüme peşindeki bankaların eleman ihtiyacını henüz karşılamaya yetmiyor. Özellikle yetişmiş, nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak zor. Bu tarafta bankaların da ciddi bir rekabet içerisinde oldukları görülüyor. Özellikle yeni açılan şubelere şube müdürü ve mortgage ve ticari krediler gibi uzmanlaşmış pozisyonlar için bankalar hali hazırda başka bankadan transfer yöntemini kullanıyor.
Bunun dışında yeni dönem için büyüme planı yapan küçük ölçekli bankalar da özellikle bireysel bankacılık alanında, bu alana uzun süredir yatırım yapan büyük bankalardan üst düzey yönetici transferi yapıyor.
Büyük ölçekli bankalarda da erken terfi uygulamaları dikkat çekiyor. Orta kademe yöneticileri banka içerisinden karşılama eğilimde olan bu bankalar, hızla artan şube sayısına yetişemedikleri noktada banka içerisinde erken terfi yoluna gidiyor.
En Az Yüzde 10’u Transfer!
Sektör geneli için bir orandan söz etmek zor. Ancak, bazı bankaların uygulamalarına bakılarak, sektörde yeni eleman ihtiyacının en az yüzde 10’unun başka bankadan transfer yoluyla karşılandığı görülüyor. Akbank İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Bozkurt, son 2 yılda eleman ihtiyaçlarının yüzde 10’unu sektör içinden çeşitli bankalardan karşıladıklarını söylüyor. Bozkurt şöyle diyor:
“Yönetsel pozisyonların büyük çoğunluğunu iç kaynaklarımızdan yararlanarak, atama yoluyla karşılıyoruz. Burada, deneyimsiz alımlara ağırlık vererek kendi bünyemizde yetiştireceğimiz geleceğin yöneticilerini aramıza katmak hedefindeyiz. Ancak, belli oranda deneyimli alım da yaparak organizasyonumuza taze kan, yeni bakış açışı getirmek istiyoruz”.
Sektör içerisinde başka bankadan transfer, bazı bankalarda daha yüksek oranlara da ulaşıyor. Örneğin, Garanti Bankası İnsan Kaynakları’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Erün, “Bankamıza son 2 yılda yeni katılan çalışanların yüzde 30’u daha önce bir bankada çalışma deneyimine sahip” diyor.
Şekerbank’ta da nitelikli eleman transferlerinde en yüksek payı, özel bankalardan yapılan transferler alıyor. Son 2 yılda toplam 220 yeni eleman transfer ettiklerini söyleyen banka yetkilileri, transferler nedeniyle ücretlerde de yüzde 27 oranında artış olduğuna dikkat çekiyor.
Hareket, Ücretleri Artırdı
Şekerbank’ta olduğu gibi, transferlerin ücretlere etkisi başka bankalarda da kendini gösterdi. İnsan kaynakları danışmanlarının ve bankaların insan kaynakları yöneticilerinin tahminlerine göre, sektör genelinde 2004 yılından bu yana belli başlı pozisyonlarda yüzde 25-30 arasında bir artış olduğu görülüyor.
Örneğin, bu yıl yıllık brüt 300 bin ile 1 milyon dolar arasında olan genel müdür ücretlerinin, 2004 yılında 250 bin ile 750 bin arasında olduğu söyleniyor. Diğer pozisyonlarda da tablo farklı değil. 2004 yılında bir şube müdürü yıllık brüt 40 ile 65 bin dolar arasında kazanırken, bugün bu aralığın 60- 85 bin dolara ulaştığı görülüyor.
Aslında bu rakamlar tabloyu çok da net ortaya koymuyor. Çünkü, ücretler bankanın büyüklüğüne, insan kaynakları stratejisine ve iş kolunun potansiyeline göre değişiyor. Bunun en basit örneğini de banka şubelerinde görmek mümkün. Örneğin İstanbul Kartal’daki bir şubenin şube müdürü ile İstanbul Şişli’deki bir şubenin şube müdürü aynı ücreti almıyor. Yeni dönemde kurumsal ve bireysel olarak ayrılan şubelerdeki yönetici ve çalışanlarının ücretleri de farklılık gösteriyor. Kurumsal şube yöneticisinin aldığı ücret, bireysel şube yöneticisinin aldığı ücretin yüzde 10-15 oranında daha fazlası olabiliyor.
Trend Devam Edecek
Bankaların şube ağını genişletme, yeni alanlara yatırım yapma planı önümüzdeki dönem de devam edecek. Dolayısıyla sektörün büyüme ve istihdam grafiği gelecek dönem de yükselme trendini sürdürecek.
Vakıfbank İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı Mustafa Saydam, önümüzdeki dönem bankalararası transferlerin hız kazanacağını ve ücretlerin de bu paralelde artmaya devam edeceğini söylüyor. Saydam şöyle devam ediyor:
“Sektörde yabancı sermayenin yarattığı dinamizm ile bankalar şube ağını genişletmeye devam edecek. Değişen teknolojik altyapı, ürün çeşitliliği, hizmet kalitesini artırma ve hızlı ve etkin bankacılık hizmeti sunma hedefleri, deneyimli uzman ve yönetici ünvanlı personel ihtiyacını artıracak. Bu da büyük ölçüde diğer bankalardan transfer yapılarak karşılanacak”.
Esra Bozkurt da sektörde ihtiyaç duyulan insan kaynağının temini için yoğunlaşan rekabetin önümüzdeki dönem de devam edeceğine dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Özellikle belli pozisyonlar için bu rekabet uzun süre devam edecek. Söz konusu rekabetin belirli ölçülerde ücretlere yansıması da normal kabul edilebilir”.
Murat Yeşildere/Egon Zehnder
En Çok Akbank Ve Garanti’den Transfer Oluyor
İstanbul İçin 400 Şube
Türkiye’de finans sektörüne son 5 yıldır gelen yabancı sermayenin çok büyük kısmı perakende bankacılık alanına ilgi duyarak yatırım yaptı. Bu nedenle de perakende bankacılık ağlarının gelişmesi ve şube sayısının artması kaçınılmaz olarak devam edecek. Bundan beş yıl önce 200 şubeli banka olmanın “fizibilite” olarak alt sınır olduğunu tartışırken, yapılan çalışmalar sadece İstanbul’un 400 şube ile kapsanması gerekliliğini ortaya koyuyor. Büyük “universal” şubelerden, küçük “uzman” şubelere geçiyoruz. Ama her şartta perakende bankacılık, finansal hizmetler pazarının gözde alanı olarak rahatlıkla tanımlanabilir.
Büyük Savaş Nerede?
Bu rekabetçi ortam içinde en büyük savaş, doğru insanların ve özellikle de yöneticilerin istihdamında veriliyor. Bu çerçevede, nispeten yeni oldukları perakende bankacılık alanında organik büyümeye dahi cevap vermekten uzak bankaların, inorganik büyüme karşısında çaresiz kaldıklarını görüyoruz. Sonuç olarak da şube müdürleri, ya iç kaynaklardan zaman zaman da erken terfilerle, ya da dış kaynaklardan transfer yolu ile karşılanıyor. Bu noktada da sektör “domino taşı” etkisini hissediyor. Zira şube müdürünü kaybeden banka da komşu bankaya yönelerek hareketi devam ettirmek durumunda kalıyor.
Hedefteki Bankalar
Perakende bankacılık alanında yetişmiş yönetici ve uzmanların, bu konuya uzun zamandır yatırım yapan Garanti Bankası’ndan karşılanma motivasyonu son derece yüksek. Koçbank ile birleşme sancılarının yarattığı belirsizlik nedeniyle Yapı ve Kredi Bankası’nın da hedef olması söz konusu oldu. Ayrıca son beş yıldır perakende ve bireysel bankacılık konusunda yatırım yapan Akbank da yönetici ve uzman yetiştirme konusunda adı geçen hedef bankalar arasında yer alıyor.
Müge Yalçın/My Executıve Danışmanlık
“Yabancılarla Birlikte Yeni Uygulamalar Geldi”
Artan Rekabete Dikkat
Bankaların çoğunluğunun perakende bankacılık ve KOBİ bankacılığı konusunda büyüme stratejisi var, bu da yeni şubelerin açılması ve yeni yöneticilerin istihdam edilmesi demek. Artan rekabet bankaları sektörün en iyi yöneticilerini transfer ederek, öne geçmeye yöneltiyor.
Ticari bankacılığın yanı sıra yatırım bankacılığında da önemli bir hareketlilik var ve özellikle kurumsal finansman ve M&A konusunda uzmanlaşmış bankacılar talep ediliyor.
Değişim Tepeden Başlıyor
Değişimler en tepe yöneticilerden başlıyor ve değişiklik başladığında da genellikle birbirini tetikleyerek aşağıya doğru devam ediyor. 2007 yılında da bankacılık sektöründe hareketliliğin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Son 2 yılda finans sektöründeki müşterilerimizin bizden genel müdür ve yönetim kurulu üyesinden, kredi, mali kontrol, bireysel bankacılık, ve insan kaynakları direktörlerine kadar hemen her pozisyondan yönetici talepleri oldu.
Ücretlerde Son Tablo
Bu hareketlilik doğal olarak yöneticilerin ücretlerine de yansıdı. Bankacılık sektöründeki ücret seviyelerinin 2 yıl öncesine göre önemli ölçüde artmaya başladığını görüyoruz. Özellikle üst düzey yöneticilerin primlerindeki artış biraz da sektörün karlı bir yıl geçirmesinin sonucu. Bu yıl sektöre yabancı bankaların gelmesiyle birlikte bankacılıkta orta vadeli prim uygulamaları başladı. Bu bugün kilit noktadaki yöneticilerin kalıcılığını desteklemek için yapılan bir uygulama. Fakat sonraki dönemlerde üst düzey için tekrar transfer ücretlerinden bahsedilmesine neden olabilir.
Gökhan Erün/Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Yeni Şube Müdürü İhtiyacı Nasıl Karşılanıyor?
Garanti’nin Uygulaması
Garanti Bankası olarak, yetenek yönetimi uygulamalarımız çerçevesinde en çok önem verdiğimiz konulardan biri, yetenek havuzlarını oluşturmak. Şube müdürlerimizi banka içinden yetiştirme geleneğimizi, 2002 yılında başlattığımız uygulamalarla daha sistematik hale getirdik. Şube müdürü aday havuzumuzu; yeterli teknik bilgi beceriye sahip, müşteri kazanma ve satış konusundaki performanslarıyla bankada ön plana çıkan, belli bir tecrübeye sahip mevcut çalışanlar arasından oluşturuyoruz. Bu aday havuzumuzu yılda 2 kez güncelliyoruz. Potansiyel olarak şube müdürlüğüne uygun görülen, gelecek vadeden adaylar, güncel olarak insan kaynakları birimimiz tarafından takip ediliyor.
Gelecekte Nasıl Olacak?
Finans sektörü insan kalitesinin fazlasıyla ön planda tutulduğu ve şirketlerin başarısına önemli oranda etki ettiği bir sektör. Yoğun teknik bilgi ve sosyal becerileri bir araya getirmesi gereken ve bunu yaparken, farklı ve değişken ihtiyaçları olan müşterilerine en iyi ve doğru hizmeti vermesi beklenen bir insan kaynağından bahsediyoruz. Son dönemde oluşan uluslararası rekabet, düşen enflasyon ve risk kavramındaki gelişmeler sektörümüzün yapısını etkiledi. Artık yabancı dil bilen, gelişime ve değişime açık, doğrudan performans odaklı, risk-getiri analizlerini doğru yorumlayabilecek bir ekibe, hatta bunlara ihtiyaç duyan bir kültüre sahibiz. Büyüyen sektöre paralel olarak, piyasadaki rekabetin bu nitelikli insan gücünü bulma yönünde arttığını söyleyebiliriz.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?