Üye İşyeri Yarışına Anadolu Da Katılıyor

Bankalar, son birkaç yıldır üye işyeri sayısını artırmak, kredi ve banka kartı kabul edenlere yenilerini eklemek için yarışıyorlardı. Bunun sonuçları da alınmaya başlandı. 81 il genelinde kart kabu...

1.09.2005 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

hedBankalar, son birkaç yıldır üye işyeri sayısını artırmak, kredi ve banka kartı kabul edenlere yenilerini eklemek için yarışıyorlardı. Bunun sonuçları da alınmaya başlandı. 81 il genelinde kart kabul eden işyeri sayısı 711 bine ulaştı. Her ne kadar dörtte biri İstanbul’dan gelse de, Anadolu’da büyük bir canlılık olduğu dikkati çekiyor. Hedef, önce turizm ve ticaret merkezleri, ardından da diğer illerde yoğunlaşmak…

Yöntem Danışmanlık, Banka Kartları Merkezi için yaptığı araştırmada, Türkiye’deki işyerlerinde bankalarla yapılan “üyelik” anlaşmasını da sorguladı. Çalışmanın sonunda, Nisan 2005 itibariyle, her işyerinin ortalama 2.6 banka ile anlaşması olduğu ortaya çıktı. 2001 yılında 2.2, 2003 yılında ise 2.4 düzeyinde olan bu rakamın önümüzdeki dönemde biraz daha yukarı çıkabileceği tahmin ediliyor. Bunun arkasında ise bankaların, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyük illerde gerçekleştirdikleri pazarlama atağının, yeni dönemde Anadolu’da ağırlık kazanacak olması var.  Bankacılar, büyük illerin doyma noktasına ulaşmaya başlaması ve Anadolu’nun yükselen potansiyeli, bu trendi desteklediğini söylüyorlar. Onlara göre, 81 ilin tamamına yönelik çalışmalara ağırlık verilecek. Ancak, listenin başında turizmin yükseldiği iller, ticaretin yoğunlaştığı merkezler ile sanayi bölgeleri bulunuyor. Doğal olarak da işe “Anadolu Kaplanları” olarak nitelendirilen illerden başlanacak. Bu da beraberinde zaten artan rekabetin daha da kızışmasını getirecek.

Üye işyerinde büyük rekabet

Kredi Kartları Merkezi’nin verilerine göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışarıda bırakıldığında, kredi kartı kullanılabilen işyeri sayısı 711 bin civarında. Bunların yaklaşık dörtte biri, yani 175 bini İstanbul’da bulunuyor. Bu ili Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya izliyor.

Bankalar, üye işleri sayılarını artırabilmek, bu 711 bin işyerinden daha fazla pay alabilmek için son sürat rekabet ediyorlar. Rekabette ilk sıralarda olan Yapı ve Kredi Bankası’nın genel müdür yardımcısı Nazan Somer, “Ağustos 2005 tarihi itibariyle 135 bin üye işyerine ulaştık” diye konuşuyor ve “Yapı Kredi, özellikle ciroda son 4 yıldır aralıksız liderliğini devam ettiriyor” diye ekliyor.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mutu Uğurlu da “Üye işyeri sayısı Haziran 2005 itibariyle 187.010’a ulaştı” diye konuşuyor. Uğurlu’ya göre, İş Bankası’nın üye işyeri sayısındaki artış oranı yüzde 40 olarak gerçekleşti. Yılın ilk 7 ayındaki artış oranı ise yüzde 16’yı buldu.

Üye işyeri rekabetinde dikkati çeken bankalardan biri de Garanti Bankası… İşyeri Pazarlama Müdürü Sema Yurttaş Turgut, “Garanti Bankası olarak 130 bin işyeriyle pazarda yer alıyoruz” diye konuşuyor. Ancak, işyeri sayısını artırmaktan çok, cirosu yüksek yerlere ulaşmayı hedeflediklerine dikkat çekiyor. Turgut Şöyle devam ediyor:
“İşyeri başına ciro kriterleri koyarak yola çıktı. Her işyerine özel ürünler geliştirdik. Böylece adetta yüzde 13 olan pazar payımızı, ciro bazında yüzde 20 düzeyine çektik. Ayrıca, Bonus üye işyeri sayısında 90 bin adete ulaştık. 5 milyona yakın kart sahibimize yaygın işyeri ağıyla ekstra Bonus, taksit, ekspres limit ve farklı kampanyalar sunabiliyoruz.”

Hangi illerde talep büyük?

Türkiye’de kredi ve banka kartı pazarının önemli bölümü büyük illerde gerçekleşiyor. Banka Kartları Merkezi’nin verilerine göre, Türkiye’de POS makinesi bulunan işyeri sayısı 675 bine yaklaşıyor. Bunların yarısı 5 büyük ilde kullanılıyor. Tek başına İstanbul ise 165 bin POS makinesine ev sahipliği yapıyor.

Benzer tablo kredi kartı ve banka kartı kabul eden işyeri sayısında da ortaya çıkıyor. Aynı kurumun verilerine göre, kredi kartı kabul eden işyeri sayısı, yılın ilk 6 ayı sonunda 711 bin 555 düzeyine ulaştı. Bunun 175 bini İstanbul’da bulunuyor. Banka kartı tarafında ise aynı oranlar dikkati çekiyor. Toplam işyeri sayısı 703 bin, bunun 173 bini İstanbul’a ait.

Büyük illerdeki bu yüksek rakamlar ve belli düzeydeki doygunluk nedeniyle, bankalar son birkaç yıldır Anadolu’nun dört bir yanındaki işyerlerine odaklanmış durumda. İstatistikler, Türkiye’nin 81 ilindeki illerde de banka kartı ve kredi kartı kullanıldığını ortaya koyuyor. Ancak, bankacılar, bazı illere daha fazla odaklanıyor, pazarlama cephelerini o tarafa yöneltiliyorlar.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mutu Uğurlu, “Sektör genelinde üye işyeri sayılarına bakıldığında ilk sıralarda İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Adana, Muğla, Konya, İçel ve Kocaeli’nin bulunduğu görülüyor. Aynı dağılım bizim bankamız için de geçerli” diye konuşuyor. 

Uğurlu’ya göre, büyük illerden gelen talep devam ediyor. Ancak, bunun yanı sıra, Anadolu’dan da ciddi bir ilgi var. Uğurlu şöyle devam ediyor:

“Anadolu’ya baktığımızda, büyük il merkezleri ve turistik yörelerde talebin nispeten daha yoğun olduğunu görüyoruz. Ancak, rekabet, büyük il merkezleri kadar yoğun değil. Tüm bu veriler ışığında, işyeri sayıları ve ciroları açısından pazar payımızı arttırmayı hedeflediğimizi söyleyebiliriz.”

Nazan Somer, “Cironun büyük bölümünün büyük illerde olması rekabeti buralarda yoğunlaştırıyor. Faıkat, diğer illerde artan kart sayısı da rekabeti bu illere doğru sürüklüyor” diye konuşuyor. Ona göre, aslında Türkiye’nin her yerinden yoğun talep var. Ancak, kendi içinde ticari gelişimini hızlandırmış, ekonomisi diğer illere göre daha fazla değişen illerde talep çok daha canlı. Somer, “Bu illere örnek olarak Gazintep, Denizli, Konya, Adana, Edirne, Samsun, Trabzon’u sayabiliriz” diyor.

Finansbank, CardFinans ile Anadolu’da işyeri sayısını artırmaya çalışıyor. Banka, bu atağına 2005 yılında hız verdi. Büyük illerin yanı sıra, başta Antalya ve Bursa olmak üzere Anadolu’nun geneline yönelik bir kampanya başlattı. Finansbank Plastik Kartlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Özer, “Bu şekilde 30 bine yakın satış noktasına her gün yenilerini ekliyoruz.  2005 yılının son döneminde de hem kart sayısı hem de üye işyeri sayısı açısından daha da büyümeyi hedeflemektedir. Üye işyeri ve satış noktasındaki pazar rekabeti homojen bir şekilde ilerlemektedir” diye konuşuyor.

Bülent Özer, Anadolu’daki talebi karşılamak için özel programlar ve CRM stratejileri hazırladıklarını söylüyor ve “En çok artışı Orta Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden alıyoruz” diye konuşuyor.

Gidilecek çok yol var

Banka Kartları Merkezi’nin rakamları, Anadolu’nun çok sayıda ilinde kredi kartı ve banka kartı kullanımı açısından alınacak çok mesafe bulunduğunu ortaya koyuyor. Bazı illerdeki kart kabul eden üye işyeri sayısının, Akmerkez’deki mağaza sayısı kadar olması da bunun açık göstergesi. Örneğin, Iğdır, Bingöl, Gümüşhane gibi illerde POS makinesi bulunan işyeri sayısı 500 adet civarında.

Ardahan, Tunceli, Hakkari ve Kilis’te ise kredi kartı kabul eden işyeri sayısı 200/300 arasında seyrediyor. Garanti Bankası İşyeri Pazarlama Müdürü Sema Yurttaş Turgut, “Anadolu’nun bazı illerinde kullanım açısından inanılmaz düşük düzeylerdeyiz” diye konuşuyor. Turgut, şu saptamaları yapıyor:
”Rekabet büyük illerde daha yoğun yaşanıyor ve bankaların bulunduğu hatta bulunmadığı her yerde kendini gösteriyor. Zaman zaman Anadolu’daki bir işyeri için birden fazla banka rekabete girebiliyor.
Büyük illerde aynı firmaya birden fazla bankanın girdiği gözlenirken, Anadolu'da strateji değişiyor. Burada amaç, sektörü genişletmek, hiç kart kabul etmeyen firmalara alternatif tahsilat yöntemlerini tanıtmak şekline dönüşüyor. Sonuç olarak Anadolu’yu şehirler bazında incelediğimizde işyeri sayılarında hala düşük kalıyoruz. Örneğin, İstanbul'un merkez ilçelerinden Beşiktaş’ta bir işyerinde ortalama 2-3 banka posu bulunuyorken, çevre ilçelerden Ümraniye'de hiç kart kabul etmeyen birçok işyeriyle karşılaşabiliniyor.

POS SAYISINDA BİR NUMARAYA ULAŞTIK

Bankamız üye işyeri sayısı Haziran 2005 itibariyle 187 bini geçti. Üye işyeri sayımız bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 40, 2004 yılı sonuna göre ise yüzde 16 oranında arttı.

Diğer taraftan, satış noktası terminali (POS) sayılarına baktığımızda, Haziran 2005 itibariyle POS sayısı 205 bin 192’ye ulaştı. Bu, geçen yıla göre POS sayımızda yüzde 52 oranında artış anlamına geliyor. Bu rakamlar, bankacılığın bu cephesindeki rekabetin büyük olduğunu da açıkça ortaya koyuyor.

İş Bankası’nın Maximum Kartı, sahiplerine hem taksit hem de indirim olanağı sağlıyor. Bu programa dahil olan işyeri sayısının artışı, kart hamilerine sunduğumuz hizmetleri artırdığı gibi, onların memnuniyet düzeyini de yukarı çekiyor. Böylece, sadakat yükseliyor. 

Zaten, piyasadaki rekabeti tetikleyen en önemli nedenlerden biri de müşteri memnuniyeti ve bağlılığını arttıran sadakat programlarıdır. Şu an, bankamız, POS cihazı adetleri itibariyle ilk sırada yer alıyor. Ulaştığımız yüzde 19,44’lük pazar payı da bunun göstergesidir.

ORTAK POS ARAYIŞI Kredi ve banka kartlarında 2006 yılından itibaren, Pin uygulamasına geçiş tamamlacak. Pin uygulamasının sonucu olarak kredi kartlarıyla yapılan alışverişlerde şifre kullanmak zorunlu hale gelecek ve tüm POS makinalarına ayrıca birer “pinpad” bağlanacak. Bu da ekstra bir maliyet kalemi teşkil edeceği için, “Ortak POS” arayışı ciddi artmaya başladı. Bu konuda bazı işyerleri kendi çözümlerini üretme çabası içine girmek isteyebilir. Bu tür işyerlerine önerimiz, POS’ları birleştirme planlarını mutlaka ve mutlaka çalıştıkları bankalarla paylaşmalarıdır. Biz, PIN'e geçişte sağlıklı bir yöntem oluşturmak ve yatırımlarımızda ciddi bir tasarrufa gitmek için diğer bankalarla POS paylaşım çalışması yapıyoruz. İş Bankası’yla paylaşımımız 20 bine ulaştı. 

YENİ SEKTÖRLER GELİYOR Gelecekte bankacılık faaliyetleri daha fazla mobil POS'lara, B to B işlemlere, internet altyapısının kullanılmasında yaygınlaşmaya doğru kayacak. İşyerlerinde sadece belirli sektörlerde yüzde 70’lere ulaşan kartlı tahsilat oranları, tüm sektörlere yayılacak. Firmalar bayileriyle olan ilişkilerinde kartlı tahsilata ağırlık verecek. Kamu kuruluşları ve düzenli ödemelerin tamamında kartlı tahsilat ana kalem haline gelecek. Böylece hem bireysel kart sahipleri, hem firmalar ödeme kolaylığına kavuşup, vadelendirme avantajı ve nakit akışı planlamasını daha rahat yapabilecek.

NE YARARLAR SAĞLAYACAK? İşyerleri ise daha çok satışı alternatif vade ve avantajlı şartlar sunarak yapıp, risklerini minimize edecek. Ayrıca nakit akışı planlaması, satışa odaklı yönlendirme yapabilecekleri raporlara sahip olacak, CRM yapmak için ellerinde uygun altyapıya kavuşacak. İşyerlerinde yaygınlaşma, B-to-B 'ye geçmenin sonrasında, ekonomide canlanma, her alanda hareketlilik ve kayıt dışı ekonomiyi minimize etmek gibi toplumsal fayda da sağlayacak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz