Türkiye’de faizsiz bankacılık yapan 4 banka var. Katılım bankaları olarak adlandırılan bu bankalar, 2001 krizinden bu yana yılda yüzde 50’ye yakın büyüme gösteriyor. Önümüzdeki 7-8 yılın hedefinde,...
Türkiye’de faizsiz bankacılık yapan 4 banka var. Katılım bankaları olarak adlandırılan bu bankalar, 2001 krizinden bu yana yılda yüzde 50’ye yakın büyüme gösteriyor. Önümüzdeki 7-8 yılın hedefinde, mevcut hacmi 2 katına çıkarmak var. Bugün yüzde 5 düzeyinde olan bu oranı yüzde 10’a taşımada ise son dönemde artan bireysel bankacılık yatırımları ile Körfez sermayesini çekecek yeni ürünlerin etkili olması bekleniyor.
2005 yılında “katılım bankaları” adını alarak bankacılık sektörüne tam entegre olan özel finans kurumları, son birkaç yıldır iyi bir ivme yakaladı. Bu ivme ile gerek aktif gerek toplanan fon gerekse kullandırılan fon büyüklüklerinde önemli artış kaydetti.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, 31 Mayıs 2009 itibarıyla katılım bankalarının, bankacılık sektörünün toplam mevduatından yüzde 4,8, kredilerinden yüzde 5,6 ve toplam aktif büyüklüğünden yüzde 4 pay aldığını söylüyor. Bu oranların bundan 5 yıl önce mevduatta yüzde 3, kredilerde yüzde 5,2, aktifte ise yüzde 2,4 olduğuna işaret eden Akyüz, “Kullandırılan fonlar hariç 5 yıl içerisinde sektördeki payımız önemli ölçüde arttı” diye konuşuyor.
Önümüzdeki dönem içinse bu oranları daha da yukarı taşıma hedefi var. Akyüz, katılım bankalarının 7-8 yıl içinde toplam bankacılık sektöründen aldığı payı yüzde 10’lar düzeyine taşımak hedefinde olduğunu söylüyor.
Katılım bankacılığı alanında faaliyet gösteren 4 banka var. Bunlar aktif büyüklüklerine göre Bank Asya, Türkiye Finans, Kuveyt Türk ve Albaraka Türk olarak sıralanıyor. Bu 4 banka arasında en hızlı Bank Asya büyüyor. 2004’ten bu yana aktif büyüklüğünde yüzde 372,4 oranında artış sağlayan Bank Asya, yine bu dönemde yakaladığı 334,8’lik büyüme ile topladığı fonu da en çok artıran banka oldu. Bankanın kullandırdığı fonların yani kredilerinin büyüklüğü de son 4-5 yılda yüzde 400’ün üzerinde artış gösterdi.
Son yıllarda krediler tarafında hızlı büyüyen bir diğer katılım bankası da Kuveyt Türk’tü. Kuveyt Türk, 2004 sonunda 939 bin TL düzeyinde olan kredi hacmini 2009’un ilk 3 ayı sonunda 4 milyon 276 bin TL düzeyine taşıdı. Katılım bankaları arasında geçtiğimiz 5 yılda şube sayısını en çok artıran ise Albaraka Türk oldu. Banka 2004 sonunda 32 olan şube sayısını, bu yılın ilk 3 ayı sonunda 100’e taşıdı. Aynı dönemde çalışan sayısında da en çok artış sırasıyla Bank Asya, Kuveyt Türk ve Albaraka Türk’te gerçekleşti.
Rekabette Son Tablo
Katılım bankaları kendi aralarında en çok kaynak yani fon toplama tarafında rekabet ediyor. Kredi piyasasında ise asıl rekabet ticari bankalarla yaşanıyor. Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, “Bank Asya olarak biz hem ticari/kurumsal segmentte hem bireysel bankacılıkta çoğunlukla ticari bankalarla rekabet halindeyiz” diyor ve ekliyor: “Kredi kartlarında ise Bank Asya dışında markası olan ve piyasada rekabet eden bir katılım bankası bulunmuyor. Bu tablonun yakın gelecekte de aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum.”
Bank Asya kredi kartlarında bankacılık sektörü genelinde de dikkat çekici bir gelişim gösteriyor. Mayıs 2009 itibarıyla toplam AsyaCard sayısı 1 milyon 300 bini geçmiş durumda. Geçtiğimiz dönemde Visa Avrupa’dan ödül alan temassız kredi kartı AsyaCard DIT ise 300 bin adet ile temassız kartlar alanında liderliğe oynuyor. Ünal Kabaca, bu yıl içinde kart sayısının daha da artacağına dikkat çekiyor ve ekliyor:
“AsyaCard DIT’ın, İstanbul’da taksilerde kullanımına başlandı. Yıl sonuna kadar deniz ulaşımında da kullanılmasını hedefliyoruz. Şu anda POS’larla birlikte 60 bin üye iş yerimiz var. Yıl içinde POS ve üye işyeri sayımızı artırarak kartımızın kullanım alanlarını yaygınlaştıracağız.”
Bank Asya özellikle bireysel bankacılıktaki atılımlarıyla öne çıkarken Türkiye Finans da KOBİ segmentindeki çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Müşterilerinin yüzde 90’ının KOBİ segmentinde olduğuna işaret eden Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, “Yıllardır yanlarında olduğumuz KOBİ’ler için yaşadıkları ekonomik sorunlar��n çözümüne yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz” diyor.
Portföy Genişliyor
Türkiye Finans’ın yeni dönem planında bireysel ve kurumsal alanda yeni açılımlar var. Yunus Nacar, bireysel kredilerde esnek ödeme planlı projeleri hayata geçirdiklerini söylüyor. Katılım bankacılığı sektöründe bir ilke imza atarak Bonus programı üyesi bir kredi kartını da yakında pazara sunacaklarına dikkat çekiyor. Nacar, “Bu kartla katılım bankacılığı müşterisi olan ama bazı hassasiyetleri nedeniyle kredi kartı kullanmayan büyük bir kitleye ulaşmayı amaçlıyoruz” diye konuşuyor.
Bugüne kadar genellikle kurumsal bankacılık alanında faaliyet gösteren katılım bankaları, gelişen ekonomik konjonktür doğrultusunda artık bireysel bankacılık alanında da hatırı sayılır çalışmalar yapmaya başladı. Nacar, “Katılım bankaları, kullandıkları en üst seviyedeki teknolojik imkanlarını kredi kartı pazarı öncelikli olmak üzere diğer bireysel bankacılık ürünlerinde de kullanarak piyasaya yeni ve ilgi çekici ürünler sunacak” diyor.
Katılım bankaları, menkul kıymetler portföylerine de yeni ürünler ekliyor. Geçtiğimiz dönemde piyasaya sunulan gelire endeksli senetler (GES) bunlardan biri. Yunus Nacar, geçtiğimiz dönemde ikinci partisi piyasaya sunulan bu senetlere henüz yeterli talep gelmediğini söylüyor ve ekliyor:
“GES’ler için ikinci el piyasanın oluşmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasını takiben özellikle Körfez Bölgesi’nden ülkemize GES vasıtasıyla ciddi bir kaynak girişi olacak. Katılım bankaları olarak gerek Körfez bölgesindeki ortaklarımız ve gerekse o bölgeyle olan iyi ilişkilerimizle bu ürünün pazarlanmasında ciddi rol alacağımıza ve ülke ekonomisine bu yolla da katkıda bulunacağımıza inanıyorum.”
Yeni Dönem Beklentisi
Önümüzdeki dönem ise “kira sertifikası” yada global adıyla “Sukuk”un da devreye girmesi bekleniyor. Osman Akyüz, bu senetlerin de Körfez’den Türkiye’ye kaynak çekilmesinde büyük katkı sağlayacağını söylüyor.
Katılım bankalarının hedefinde büyüme var. Başta KOBİ kesimi olmak üzere bireysel segmente yönelik yatırımların ve Körfez sermayesini çekecek yeni ürünlerin bu hedefe katkı sağlaması bekleniyor. Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, “Dünyada katılım bankacılığının dünyadaki gelişme temposuna bakıldığında bu tür bankacılığın geleceğinin oldukça parlak olduğunu söyleyebiliriz” diyor. Katılım bankacılığının dünyada yılda yüzde 15-20 büyüme gösterdiğine dikkat çeken Akyüz, “Bizde bu oran çok daha yüksek” diye konuşuyor.
Katılımın hedefinde önümüzdeki 7-8 yılda mevcut hacmi 2 katına çıkarmak var. Bu hedefe organik büyüme ile ulaşılacağı öngörülüyor. Hali hazırda küresel kriz nedeniyle katılım bankacılığına yabancı ilgisinden söz edilmiyor. Ancak Yunus Nacar gelecek dönemde katılım bankacılığı alanındaki oyuncu sayısının artabileceği görüşünde. Nacar, “Önümüzdeki süreçte katılım bankacılığı için hem yerli hem yabancı yatırımcının ilgisi olacaktır” yorumunu yapıyor.
Ünal Kabaca/Bank Asya Genel Müdürü
“Bu Krizde De Sıçrama Yapabiliriz”
Payımız Artacak
Katılım bankacılığı 2001 yılından sonra ciddi sıçrama yaşadı. Bu krizde de benzeri bir sıçrama yaşayacaktır diye düşünüyorum. Katılım bankaları, aktif olarak piyasada yer alarak sistemin sunduğu avantajlar sayesinde pazar paylarını genişletmeyi sürdürecek. Böylece katılım bankacığının hem krediler hem kaynak tarafındaki pazar payı genişleyecek. Katılım bankaları olarak bu kriz ortamında kendimizi ifade edebilme ve katılım bankacılığının avantajlarını gösterebilme adına iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum.
Yılda Yüzde 50 Büyüme
Bank Asya olarak 2001 yılında yaşanan krizde bankacılık sektörünün yarı yarıya küçülmesi sonucu birçok bankanın piyasadan çekilmesiyle birlikte oluşan boşluğu doldurarak büyüme kararı verdik. Dış ticaret ve inşaat taahhüt sektörü başta olmak üzere imalat sanayinden hizmet sektörüne birçok alanda reel sektörü finanse ettik. Krizi büyüme fırsatına çevirmeyi başardık. 2002’den bu yana yıllık ortalama yüzde 40-50 arası büyüyoruz. Yılda ortalama 25 şube açarak bugünlere geldik. Personel sayısımız 4 binlere yaklaşmış durumda.
Yeni Dönem Hedefi
2009’un ilk üç aylık döneminde aktif toplamımız 2008 yıl sonuna göre yüzde 13’lük bir artışla 9 milyar 120 milyon TL’ye, toplanan fonlarımız yüzde 16’lık artışla 6 milyar 787 milyon TL’ye ulaştı. Kullandırılan nakdi kredilerimiz yüzde 5 artışla 6 milyar 672 milyon TL’ye yükselirken net dönem kârımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 41 oranında arttı. 2009 yılı için, krizin etkilerini de dikkate alarak yüzde 20 gibi bir büyüme öngördük. Yeni şube açılış kararlarını ise yılın ikinci yarısına bırakmayı uygun gördük. Beklentilerimizin dışında olumsuz bir trend oluşmazsa ikinci yarı için yine dengeli bir şubeleşme politikası izleyeceğiz. Şu anda belirlediğimiz 12 nokta var. Şube açarken ağırlıklı olarak kaynak toplayabileceğimiz yerleri hedefliyoruz.
Yunus Nacar/Türkiye Finans Genel Müdürü
“Büyüme İvmesi Devam Edecek”
Türkiye Finans’ın Hedefi
Geçirdiğimiz 5 yıllık dönemde önce 2005 yılında Anadolu Finans ve Family Finans birleşmesini, ardından 2008 yılında NCB ile stratejik ortaklık kurulması dönemlerini yaşadık. Her zaman yukarı yönlü ivmemizi artıracak çalışmalar yapmaya çalıştık. Yaşadığımız bu iki önemli dönem bize büyük katkılar sağladı. Özellikle NCB ile yaptığımız ortaklığın ardından Türkiye Finans’ın ülkemizdeki kaliteli hizmeti ve NCB’nin uluslararası alandaki tecrübesinin birleşimi sonucu çok güçlü bir banka olduk. Önümüzdeki döneme daha güvenle bakıyor ve ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin önde gelen bankaları arasında yer alacağımıza inanıyorum.
Sektörün Geleceği Parlak
Gelinen son noktada katılım bankacılığının henüz istenen yerlere ulaştığını söyleyemeyiz. Bunda 2005 yılına kadar sektörümüzün bankacılık sektörüne tam entegre edilmemiş olmasının getirdiği temsil sorununun büyük etkisi var. Yine bizlerin kendimizi anlatmak için yeterli çabayı gösterdiğimizi de eklemek gerek. Ancak 2005 yılında yapılan yasal değişiklikle katılım bankalarının da bankacılık sektörüne entegre edilmesi önümüzü açtı. Bu aşamadan itibaren biz de tanıtımımız için gereken çalışmaları başlattık. Son birkaç yılda gerçekleşen rakamlar bizi umutlandırıyor. Katılım bankaları eskiye oranla çok güzel yerlere geldi. Bu büyüme ivmesinin devam edeceğine ve katılım bankalarının çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
Hedefte 1000 Şube Var
Katılım bankaları sundukları kaliteli hizmeti ülke geneline yaymak için 2005 yılından itibaren hızlı bir şubeleşme sürecine girdi. Bu doğrultuda katılım bankalarının 2005 yılı başında 258 olan şube sayısı 2009 yılı başında 540’a ulaştı. 4 yıl içinde şube sayılarını yüzde 100’den fazla artıran katılım bankaları güzel bir ivme kazanmış durumda. Her geçen gün bu ivmenin yukarı yönlü hareketini artıracağına ve yakın zamanda şube sayılarımızın 1000’lere ulaşacağına inanıyorum. Şube sayısında görülen artışa paralel olarak çalışan sayılarımızda da güzel gelişmeler oldu. 2005 yılında 5 bin 129 olan toplam çalışan sayımız 2009 yılı başında yine yüzde 100’ü aşan bir artışla 11 bin 74’e ulaştı
Hande D.Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?