Yeni hedef 2 kat büyüme

Önümüzdeki 7-8 yılın hedefinde, mevcut mevduat hacmini 2 katına çıkarmak var.

1.08.2009 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni hedef 2 kat büyüme
2005 yılında “katılım bankaları” adını alarak bankacılık sektörüne tam entegre olan özel finans kurumları, son birkaç yıldır iyi bir ivme yakaladı. Bu ivmeyle gerek aktif gerek toplanan fon gerekse kullandırılan fon büyüklüklerinde önemli artışlar kaydedildi.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, 31 Mayıs 2009 itibarıyla katılım bankalarının, bankacılık sektörünün toplam mevduatından yüzde 4,8, kredilerinden yüzde 5,6 ve toplam aktif büyüklüğünden yüzde 4 pay aldığını söylüyor. Bu oranların bundan 5 yıl önce mevduatta yüzde 3, kredilerde yüzde 5,2, aktifte ise yüzde 2,4 olduğuna işaret eden Akyüz, “Kullandırılan fonlar hariç 5 yıl içerisinde sektördeki payımız önemli ölçüde arttı” diye konuşuyor.
Önümüzdeki dönem içinse bu oranları daha da yukarı taşıma hedefi var. Akyüz, katılım bankalarının 7-8 yıl içinde toplam bankacılık sektöründen aldığı payı, yüzde 10’lar düzeyine taşımak hedefinde olduklarını söylüyor.
Katılım bankacılığı alanında faaliyet gösteren 4 banka var. Bunlar aktif büyüklüklerine göre Bank Asya, Türkiye Finans, Kuveyt Türk ve Albaraka Türk olarak sıralanıyor. Bu 4 banka arasında en hızlı Bank Asya büyüyor. 2004’ten bu yana aktif büyüklüğünde yüzde 372,4 oranında artış sağlayan Bank Asya, yine bu dönemde yakaladığı 334,8’lik büyüme ile topladığı fonu da en çok artıran banka oldu. Bankanın kullandırdığı fonların yani kredilerinin büyüklüğü de son 4-5 yılda yüzde 400’ün üzerinde artış gösterdi.
Son yıllarda krediler tarafında hızlı büyüyen bir diğer katılım bankası da Kuveyt Türk’tü. Kuveyt Türk, 2004 sonunda 939 bin TL düzeyinde olan kredi hacmini 2009’un ilk 3 ayı sonunda 4 milyon 276 bin TL düzeyine taşıdı. Katılım bankaları arasında geçtiğimiz 5 yılda şube sayısını en çok artıran ise Albaraka Türk oldu. Banka 2004 sonunda 32 olan şube sayısını, bu yılın ilk 3 ayı sonunda 100’e taşıdı. Aynı dönemde çalışan sayısında da en çok artış, sırasıyla Bank Asya, Kuveyt Türk ve Albaraka Türk’te gerçekleşti.
REKABETTE SON TABLO
Katılım bankaları kendi aralarında en çok kaynak yani fon toplama tarafında rekabet ediyor. Kredi piyasasında ise asıl rekabet ticari bankalarla yaşanıyor. Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, “Bank Asya olarak biz hem ticari/kurumsal segmentte hem bireysel bankacılıkta çoğunlukla ticari bankalarla rekabet halindeyiz” diyor ve ekliyor: “Kredi kartlarında ise Bank Asya dışında markası olan ve piyasada rekabet eden katılım bankası bulunmuyor. Bu tablonun yakın gelecekte de aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum.”
Bank Asya, kredi kartlarında bankacılık sektörü genelinde de dikkat çekici bir gelişim gösteriyor. Mayıs 2009 itibarıyla toplam AsyaCard sayısı 1 milyon 300 bini geçmiş durumda. Geçtiğimiz dönemde Visa Avrupa’dan ödül alan temassız kredi kartı AsyaCard DIT ise 300 bin adet ile temassız kartlar alanında liderliğe oynuyor. Ünal Kabaca, bu yıl içinde kart sayısının daha da artacağına dikkat çekiyor ve ekliyor:
“AsyaCard DIT’ın, İstanbul’da taksilerde kullanımına başlandı. Yıl sonuna kadar deniz ulaşımında da kullanılmasını hedefliyoruz. Şu anda POS’larla birlikte 60 bin üye iş yerimiz var. Yıl içinde POS ve üye işyeri sayımızı artırarak kartımızın kullanım alanlarını yaygınlaştıracağız.”
Bank Asya özellikle bireysel bankacılıktaki atılımlarıyla öne çıkarken Türkiye Finans da KOBİ segmentindeki çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Müşterilerinin yüzde 90’ının KOBİ segmentinde olduğuna işaret eden Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, “Yıllardır yanlarında olduğumuz KOBİ’ler için yaşadıkları ekonomik sorunların çözümüne yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz” diyor.
PORTFÖY GENİŞLİYOR  
Türkiye Finans’ın yeni dönem planında, bireysel ve kurumsal alanda yeni açılımlar var. ~
Yunus Nacar, bireysel kredilerde esnek ödeme planlı projeleri hayata geçirdiklerini söylüyor. Katılım bankacılığı sektöründe bir ilke imza atarak Bonus programı üyesi bir kredi kartını da yakında pazara sunacaklarına dikkat çekiyor. Nacar, “Bu kartla katılım bankacılığı müşterisi olan ama bazı hassasiyetleri nedeniyle kredi kartı kullanmayan büyük bir kitleye ulaşmayı amaçlıyoruz” diye konuşuyor.
Bugüne kadar genellikle kurumsal bankacılık alanında faaliyet gösteren katılım bankaları, gelişen ekonomik konjonktür doğrultusunda artık bireysel bankacılık alanında da hatırı sayılır çalışmalar yapmaya başladı. Nacar, “Katılım bankaları, kullandıkları en üst seviyedeki teknolojik imkanlarını, kredi kartı pazarı öncelikli olmak üzere diğer bireysel bankacılık ürünlerinde de kullanarak piyasaya yeni ve ilgi çekici ürünler sunacak” diyor.
Katılım bankaları, menkul kıymetler portföylerine de yeni ürünler ekliyor. Geçtiğimiz dönemde piyasaya sunulan gelire endeksli senetler (GES) bunlardan biri. Yunus Nacar, geçtiğimiz dönemde ikinci partisi piyasaya sunulan bu senetlere, henüz yeterli talep gelmediğini söylüyor ve ekliyor:
 “GES’ler için ikinci el piyasanın oluşmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılmasını takiben özellikle Körfez bölgesinden ülkemize GES vasıtasıyla ciddi bir kaynak girişi olacak. Katılım bankaları olarak gerek Körfez bölgesindeki ortaklarımız ve gerekse o bölgeyle olan iyi ilişkilerimizle bu ürünün pazarlanmasında ciddi rol alacağımıza ve ülke ekonomisine bu yolla da katkıda bulunacağımıza inanıyorum.”
YENİ DÖNEM BEKLENTİSİ
Önümüzdeki dönem ise “kira sertifikası” yada global adıyla “Sukuk”un da devreye girmesi bekleniyor. Osman Akyüz, bu senetlerin de Körfez’den Türkiye’ye kaynak çekilmesinde büyük katkı sağlayacağını söylüyor.
Katılım bankalarının hedefinde büyüme var. Başta KOBİ kesimi olmak üzere bireysel segmente yönelik yatırımların ve Körfez sermayesini çekecek yeni ürünlerin bu hedefe katkı sağlaması bekleniyor. Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, “Dünyada katılım bankacılığının gelişme temposuna bakıldığında, bu tür bankacılığın geleceğinin oldukça parlak olduğunu söyleyebiliriz” diyor. Katılım bankacılığının dünyada yılda yüzde 15-20 büyüme gösterdiğine dikkat çeken Akyüz, “Bizde bu oran çok daha yüksek” diye konuşuyor.
Katılımın hedefinde, önümüzdeki 7-8 yılda mevcut hacmi 2 katına çıkarmak var. Bu hedefe organik büyümeyle ulaşılacağı öngörülüyor. Halihazırda küresel kriz nedeniyle katılım bankacılığına yabancı ilgisinden söz edilmiyor. Ancak Yunus Nacar, gelecek dönemde katılım bankacılığı alanındaki oyuncu sayısının artabileceği görüşünde. Nacar, “Önümüzdeki süreçte katılım bankacılığı için hem yerli hem yabancı yatırımcının ilgisi olacaktır” yorumunu yapıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz